Rumeli Ve Balkan Dügünlerinin Canlandirildigi Müze, Gurbetçilerin De Ilgi Odagi Oldu
Edirne’de Temmuz ayinda Sanayi ve Teknoloji Bakani Mustafa Varank’in katilimiyla açilisi gerçeklestirilen Necmi Ige Evi Etnografya Müzesi, açildigi günden bu yana yerli ve yabanci turistlerin ilgi odagi oldu. Yillik izinlerini memleketlerinde geçirmek için Türkiye’ye gelen gurbetçiler, yasadiklari ülkelere dönmeden önce kentteki müzeleri de ziyaret ediyor.
Edirne Müzesi kurucularindan Necmi Ige’nin dünyaya geldigi, ayni zamanda geçmiste devletin önde gelen isimlerinin konakladigi ev, restorasyon çalismalarinin tamamlanmasinin ardindan Necmi Ige Evi Etnografya Müzesi olarak hizmet vermeye basladi.
Trakya Kalkinma Ajansi destekleriyle Edirne Valiligi koordinasyonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanligi’na bagli olarak tamamlanan Necmi Ige Evi Etnografya Müzesi’ ziyaretçileri geçmise götürüyor.
Balkanlar, Rumeli ve bölgemizin dügünlerinin tüm ögelerini içinde barindiran Necmi Ige Etnografya Müzesi’nde talikadan, dügün yemegi yapan kadinlara, kiz istemeden kina gecesine, damat tirasindan dügün alayina, kursun dökme sahnesinden, ailece yemek yenilen sahneye kadar birçok bölüm yer aliyor. Ziyaretçiler ilk olarak dügün konseptiyle hazirlanan müzenin bahçesinde, gelin arabasi olarak kullanilan fayton ile karsilaniyor.
Gurbetçiler Necmi Ige Müzesi’ne hayran kaldi
Kentin tarihi yerlesimlerinden Meydan Mahallesi’nde bulunan Necmi Ige Etnografya Müzesi, yerli ve yabanci turistlerin ilgi odagi oldu. Yillik izinlerini memleketlerinde geçirmek için Türkiye’ye gelen gurbetçiler, yasadiklari ülkeye dönmeden önce müzeleri de ziyaret ediyor.
Edirne’de Arkeoloji Müzesi Müdürü Merhum Necmi Ige adina kurulan müzede 17. ve 18. yüzyil dügün adetleri anlatiliyor. Gelen ziyaretçiler geçmise yolculuk yaptigi bu müzede duygu dolu anlar yasiyor.
Necmi Ige Etnografya Müzesi’nde 8 oda 2 sahanlik, 1 sopa ve 2 avlu yer aliyor. Ayrica müzenin çikis kisminda da Balkan ve Rumeli cografyasinda kullanilan geleneksel kiyafetlerin sergilendigi alan ziyaretçilerin begenisine sunuluyor. Müzenin avlusunda bulunan dügün hatirasi kisminda da fotograf çektiren ziyaretçiler müzeden memnun sekilde ayriliyor.
Müzeler bölge turizminin gelisimine katki sagliyor
Edirne Il Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, Kültürel mirasi ve ortak geçmisi gelecek kusaklara aktarmak üzere Edirne Valiligi himayelerinde hayata geçirilen Necmi Ige Etnografya Müzesi’nin bölge turizmine katki sagladigini aktardi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanligi ile Trakya Kalkinma Ajansi tarafindan restore edilen müzenin Edirne Valiligi tarafindan islevlendirildigini ve fonksiyon buldugunu dile getiren Edirne Il Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, bu müze ile kültürel mirasin ortak geçmisin yansitildigini aktardi.
"Ziyaretçilerimizden ciddi derecede olumlu dönüsler aliyoruz"
Gelen ziyaretçilere bölgenin dügün kültürünü, örf ve adetleri ile geleneksel sanatlarini anlattiklarini söyleyen Soytürk, "18. Yüzyila dayanan bir konaktayiz. Burada ayni zamanda evin sin sahibi olan Necmi Ige’nin hayatini anlattigimiz bir odamiz var. Rumeli’nin, balkanlarin ve cografyamizin dügün kültürünü anlatiyoruz. Buraya gelen yerli ve yabanci ziyaretçiler bölgedeki dügün geleneginin nasil oldugunu görüyor. Burada kiz istemeden son haddeye kadar hepsini anlatiyoruz. Ziyaretçilerimizden ciddi derecede olumlu dönüsler aliyoruz" dedi.
"Evlenecek çiftler 2022 yili için simdiden rezervasyonlarini yaptirabilir"
Ayni zamanda Edirne Valiligi öncülügünde acilan Neci Ige Etnografya Müzesi’nde ücretsiz olarak nikah merasimi de gerçeklestirildigini belirten Soytürk, bu tarihi dokuda nikah kiymak isteyen genç çiftleri müzeye davet etti.
"2022 yili Edirne için önemli bir yil olacak"
Özellikle salgin nedeniyle son dönemde gençlerin nikahlarini dis mekanlarda kiymayi tercih ettigini dile getiren Soytürk, "Biz de gençlerimizi Necmi Ige Etnografya Müzemizin avlusunda nikah kiymaya bekliyoruz. Yetkili arkadaslarla görüsüp 2022 yili için de simdiden rezervasyonlarini yaptirabilirler. 2022 yili Edirne için önemli bir yil olacak" ifadelerine yer verdi.
"Pazartesi günleri müzemizde temizlik günü"
Müzenin yerli ve yabanci ziyaretçilere de ücretsiz oldugunun altini çizen Soytürk, Pazartesi günleri temizlik ve bakim isi yapildigi için müzenin ziyarete kapali oldugunu, resmî tatil ve bayram günleri dahil olmak üzere diger günlerde ziyaret edilebildigini söyledi.
"Bir dügünün tüm ögeleri yer aliyor"
Müzeye giriste dügün gelenegi arasinda yer alan tanimanin ziyaretçileri karsiladigini belirten Soytürk, "Ziyaretçilerimiz ilk olarak müzeye girdiginde talika ile karsilasiyor. Talika gelin arabasi sayiliyor. Sonra dügün yemegi yapan kadinlarla basliyor. Kiz isteme, kina gecesi, damat tirasi, dügün alayi, kursun dökme sahnesi ve konakta ailece yemek yenilen bir sahnemiz var. Bir dügünün tüm ögeleri yer aliyor. Konakta dügün öncesi ve sonrasi olmak üzere aile yasantisinin da anlatildigi tüm odalar var. Müzenin çikis kisminda da Balkan ve Rumeli cografyasinda kullanilan geleneksel kiyafetlerin de sergilendigi bir alan var. Özellikle Balkan ve Rumeli cografyasinda hem erkeklerin hem de kadinlarin giydigi geleneksel kiyafetler burada sergileniyor. Ayrica bunlarin yani sira Edirne için önemli bir sahsiyet olan Necmi Ige’nin de çalisma odasinin oldugu bir alanla ziyaretçilerimizin müze ziyaretini sonlandiriyoruz" seklinde açiklamada bulundu.
"Geçmis yillardaki kina gecelerini gelecek kusaklara aktarmayi hedefliyoruz"
Müzeyi ziyaret eden vatandaslarla sohbet eden Il Kültür ve Turizm Müdürü Soytürk, buradaki en büyük amaçlarinin geçmis yillardaki kina gecelerini gelecek kusaklara anlatmak ve aktarmak oldugunu vurguladi.
"Modern ve geleneksel müzecilik bir arada"
Üyüklutatar köyünde bir evde kiz isteme sahnesini canlandirdiklarini aktaran Soytürk, burada hem modern hem de geleneksel müzeciligin oldugunu ifade etti.
Ziyaretçilerin ekranda bu ani izlerken bir taraftan da bu topraklarda kiz isteme sahnesinin nasil oldugunu, neler konusuldugunu, örf ve adetin nasil devam ettigini de dinlemis oldugunu ifade eden Soytürk, yabanci ziyaretçiler için de Ingilizce olarak sunum yapildigini belirtti.
"Gelini görünce ablami görmüs gibi oldum"
Ziyaretçilerden Fahriye Yasar, Edirne’de çok müze gezdigini fakat buraya gelince ayri bir keyif aldigini söyledi.
Tarihi canlandiran ve gelenekleri gösteren bir müzenin olmasinin çok güzel oldugunu ifade eden Yasar, "Buraya gelince çocuklugunu gördüm. Özellikle gelini ablamda görmüstüm. O zamanlar ilkokula gidiyordum. Gelini görünce ablami görmüs gibi oldum. Harika bir müze. Tüylerim diken diken oldu. Herkesin buraya katkida bulunmali. Özellikle yaslilarimiz eski haritalarini burada sergileyebilirler" dedi.
"Gençlik yillarimi hatirladim"
Müzeyi ziyarete gelen Basri Batur, eski gelenekleri canlandiran bir müze oldugu için buraya geldiginde gençlik yillarini hatirladigini ve heyecanlandigini söyledi.
50 yil önce Edirne’nin Meydan Mahallesi’ne gelin gelen Ridvan Bolu, "Bizim zamanimizin geleneklerini bu müzede canlandiriliyor olmasi çok güzel. Yemekler yeniliyor, damat tirasi, kiz isteme, nikah sahneleri var. Ayni bizim zamanimizdaki gibi. Bunlari görünce aklimiza ayni kendi dügün zamanimiz geldi. Çok duygulandik. Müzeye gelince gençlik yillarimiza gitmis olduk. Tel gecesi, kina gecesi sonra Pazar günü alayimiz olurdu. Çok güzeldi" dedi.
"Eski yillara gittik"
Almanya’da yasayan ve yillik izinlerini geçirmek için Türkiye’ye gelen gurbetçilerden Dilek Bolu, "Gelmisken müzeleri de ziyaret edelim dedik. Burada eski zamanlari canlandirmislar çok güzel bir müze olmus. Bizim evlendigimiz zaman böyle degildi ama yine de bu tarihi dokuda o eski yillara gittik" dedi.
"Kendimi boslukta gibi hissettim"
Yurt disindan gelen Murat Bolu, "Böyle yerlerin olmasi bizi çok duygulandirdi. Almanya’da yasiyoruz. Iznimiz bitti babamlarin tavsiyesi üzerine gitmeden müzeyi de ziyaret edelim dedik. Buraya geldigimde çok duygulandim ve kendimi boslukta gibi hissettim. Havasi ve tarihi dokusuyla çok güzel. Böyle müzelerin tüm illerimizde olmasini isteriz. Eski geleneklerimizi unutmayalim" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Trakya Kalkinma Ajansi destekleriyle Edirne Valiligi koordinasyonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanligi’na bagli olarak tamamlanan Necmi Ige Evi Etnografya Müzesi’ ziyaretçileri geçmise götürüyor.
Balkanlar, Rumeli ve bölgemizin dügünlerinin tüm ögelerini içinde barindiran Necmi Ige Etnografya Müzesi’nde talikadan, dügün yemegi yapan kadinlara, kiz istemeden kina gecesine, damat tirasindan dügün alayina, kursun dökme sahnesinden, ailece yemek yenilen sahneye kadar birçok bölüm yer aliyor. Ziyaretçiler ilk olarak dügün konseptiyle hazirlanan müzenin bahçesinde, gelin arabasi olarak kullanilan fayton ile karsilaniyor.
Gurbetçiler Necmi Ige Müzesi’ne hayran kaldi
Kentin tarihi yerlesimlerinden Meydan Mahallesi’nde bulunan Necmi Ige Etnografya Müzesi, yerli ve yabanci turistlerin ilgi odagi oldu. Yillik izinlerini memleketlerinde geçirmek için Türkiye’ye gelen gurbetçiler, yasadiklari ülkeye dönmeden önce müzeleri de ziyaret ediyor.
Edirne’de Arkeoloji Müzesi Müdürü Merhum Necmi Ige adina kurulan müzede 17. ve 18. yüzyil dügün adetleri anlatiliyor. Gelen ziyaretçiler geçmise yolculuk yaptigi bu müzede duygu dolu anlar yasiyor.
Necmi Ige Etnografya Müzesi’nde 8 oda 2 sahanlik, 1 sopa ve 2 avlu yer aliyor. Ayrica müzenin çikis kisminda da Balkan ve Rumeli cografyasinda kullanilan geleneksel kiyafetlerin sergilendigi alan ziyaretçilerin begenisine sunuluyor. Müzenin avlusunda bulunan dügün hatirasi kisminda da fotograf çektiren ziyaretçiler müzeden memnun sekilde ayriliyor.
Müzeler bölge turizminin gelisimine katki sagliyor
Edirne Il Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, Kültürel mirasi ve ortak geçmisi gelecek kusaklara aktarmak üzere Edirne Valiligi himayelerinde hayata geçirilen Necmi Ige Etnografya Müzesi’nin bölge turizmine katki sagladigini aktardi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanligi ile Trakya Kalkinma Ajansi tarafindan restore edilen müzenin Edirne Valiligi tarafindan islevlendirildigini ve fonksiyon buldugunu dile getiren Edirne Il Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, bu müze ile kültürel mirasin ortak geçmisin yansitildigini aktardi.
"Ziyaretçilerimizden ciddi derecede olumlu dönüsler aliyoruz"
Gelen ziyaretçilere bölgenin dügün kültürünü, örf ve adetleri ile geleneksel sanatlarini anlattiklarini söyleyen Soytürk, "18. Yüzyila dayanan bir konaktayiz. Burada ayni zamanda evin sin sahibi olan Necmi Ige’nin hayatini anlattigimiz bir odamiz var. Rumeli’nin, balkanlarin ve cografyamizin dügün kültürünü anlatiyoruz. Buraya gelen yerli ve yabanci ziyaretçiler bölgedeki dügün geleneginin nasil oldugunu görüyor. Burada kiz istemeden son haddeye kadar hepsini anlatiyoruz. Ziyaretçilerimizden ciddi derecede olumlu dönüsler aliyoruz" dedi.
"Evlenecek çiftler 2022 yili için simdiden rezervasyonlarini yaptirabilir"
Ayni zamanda Edirne Valiligi öncülügünde acilan Neci Ige Etnografya Müzesi’nde ücretsiz olarak nikah merasimi de gerçeklestirildigini belirten Soytürk, bu tarihi dokuda nikah kiymak isteyen genç çiftleri müzeye davet etti.
"2022 yili Edirne için önemli bir yil olacak"
Özellikle salgin nedeniyle son dönemde gençlerin nikahlarini dis mekanlarda kiymayi tercih ettigini dile getiren Soytürk, "Biz de gençlerimizi Necmi Ige Etnografya Müzemizin avlusunda nikah kiymaya bekliyoruz. Yetkili arkadaslarla görüsüp 2022 yili için de simdiden rezervasyonlarini yaptirabilirler. 2022 yili Edirne için önemli bir yil olacak" ifadelerine yer verdi.
"Pazartesi günleri müzemizde temizlik günü"
Müzenin yerli ve yabanci ziyaretçilere de ücretsiz oldugunun altini çizen Soytürk, Pazartesi günleri temizlik ve bakim isi yapildigi için müzenin ziyarete kapali oldugunu, resmî tatil ve bayram günleri dahil olmak üzere diger günlerde ziyaret edilebildigini söyledi.
"Bir dügünün tüm ögeleri yer aliyor"
Müzeye giriste dügün gelenegi arasinda yer alan tanimanin ziyaretçileri karsiladigini belirten Soytürk, "Ziyaretçilerimiz ilk olarak müzeye girdiginde talika ile karsilasiyor. Talika gelin arabasi sayiliyor. Sonra dügün yemegi yapan kadinlarla basliyor. Kiz isteme, kina gecesi, damat tirasi, dügün alayi, kursun dökme sahnesi ve konakta ailece yemek yenilen bir sahnemiz var. Bir dügünün tüm ögeleri yer aliyor. Konakta dügün öncesi ve sonrasi olmak üzere aile yasantisinin da anlatildigi tüm odalar var. Müzenin çikis kisminda da Balkan ve Rumeli cografyasinda kullanilan geleneksel kiyafetlerin de sergilendigi bir alan var. Özellikle Balkan ve Rumeli cografyasinda hem erkeklerin hem de kadinlarin giydigi geleneksel kiyafetler burada sergileniyor. Ayrica bunlarin yani sira Edirne için önemli bir sahsiyet olan Necmi Ige’nin de çalisma odasinin oldugu bir alanla ziyaretçilerimizin müze ziyaretini sonlandiriyoruz" seklinde açiklamada bulundu.
"Geçmis yillardaki kina gecelerini gelecek kusaklara aktarmayi hedefliyoruz"
Müzeyi ziyaret eden vatandaslarla sohbet eden Il Kültür ve Turizm Müdürü Soytürk, buradaki en büyük amaçlarinin geçmis yillardaki kina gecelerini gelecek kusaklara anlatmak ve aktarmak oldugunu vurguladi.
"Modern ve geleneksel müzecilik bir arada"
Üyüklutatar köyünde bir evde kiz isteme sahnesini canlandirdiklarini aktaran Soytürk, burada hem modern hem de geleneksel müzeciligin oldugunu ifade etti.
Ziyaretçilerin ekranda bu ani izlerken bir taraftan da bu topraklarda kiz isteme sahnesinin nasil oldugunu, neler konusuldugunu, örf ve adetin nasil devam ettigini de dinlemis oldugunu ifade eden Soytürk, yabanci ziyaretçiler için de Ingilizce olarak sunum yapildigini belirtti.
"Gelini görünce ablami görmüs gibi oldum"
Ziyaretçilerden Fahriye Yasar, Edirne’de çok müze gezdigini fakat buraya gelince ayri bir keyif aldigini söyledi.
Tarihi canlandiran ve gelenekleri gösteren bir müzenin olmasinin çok güzel oldugunu ifade eden Yasar, "Buraya gelince çocuklugunu gördüm. Özellikle gelini ablamda görmüstüm. O zamanlar ilkokula gidiyordum. Gelini görünce ablami görmüs gibi oldum. Harika bir müze. Tüylerim diken diken oldu. Herkesin buraya katkida bulunmali. Özellikle yaslilarimiz eski haritalarini burada sergileyebilirler" dedi.
"Gençlik yillarimi hatirladim"
Müzeyi ziyarete gelen Basri Batur, eski gelenekleri canlandiran bir müze oldugu için buraya geldiginde gençlik yillarini hatirladigini ve heyecanlandigini söyledi.
50 yil önce Edirne’nin Meydan Mahallesi’ne gelin gelen Ridvan Bolu, "Bizim zamanimizin geleneklerini bu müzede canlandiriliyor olmasi çok güzel. Yemekler yeniliyor, damat tirasi, kiz isteme, nikah sahneleri var. Ayni bizim zamanimizdaki gibi. Bunlari görünce aklimiza ayni kendi dügün zamanimiz geldi. Çok duygulandik. Müzeye gelince gençlik yillarimiza gitmis olduk. Tel gecesi, kina gecesi sonra Pazar günü alayimiz olurdu. Çok güzeldi" dedi.
"Eski yillara gittik"
Almanya’da yasayan ve yillik izinlerini geçirmek için Türkiye’ye gelen gurbetçilerden Dilek Bolu, "Gelmisken müzeleri de ziyaret edelim dedik. Burada eski zamanlari canlandirmislar çok güzel bir müze olmus. Bizim evlendigimiz zaman böyle degildi ama yine de bu tarihi dokuda o eski yillara gittik" dedi.
"Kendimi boslukta gibi hissettim"
Yurt disindan gelen Murat Bolu, "Böyle yerlerin olmasi bizi çok duygulandirdi. Almanya’da yasiyoruz. Iznimiz bitti babamlarin tavsiyesi üzerine gitmeden müzeyi de ziyaret edelim dedik. Buraya geldigimde çok duygulandim ve kendimi boslukta gibi hissettim. Havasi ve tarihi dokusuyla çok güzel. Böyle müzelerin tüm illerimizde olmasini isteriz. Eski geleneklerimizi unutmayalim" ifadelerine yer verdi.