Nahda Hareketi, Tunus'taki Siyasi Krizin Yönetilmesi Için 'Özel Yetkili Komite' Kurdu
Komite, Nahda'nin açiklamalari, pozisyonlari ve siyasi girisimleri konusunda tek yetkili merci olacak.
Tunus'ta birinci parti konumundaki Nahda Hareketi, Cumhurbaskani Kays Said'in olaganüstü yetkileri kendisinde toplamasi üzerine baslayan siyasi krizi yönetmek için "özel yetkili komite" kurdugunu açikladi.
Tunus Meclisindeki 217 sandalyenin 52'sine sahip Islami egilimli Nahda Hareketi'nden konuya dair yazili açiklama yapildi.
Nahda açiklamasinda, 25 Temmuz'da Cumhurbaskani Kays Said'in ülkenin tehlikede oldugu sirada kendisine olaganüstü yetkiler taniyan Anayasa'nin 80. maddesini uyguladigini duyurmasi, basbakani azletmesi, Meclisin çalismalarini durdurmasi gibi adimlari hayata geçirmesi üzerine ülkenin yasadigi krizin asilmasi için özel yetkili bir komite kurdugunu duyurdu.
Komitenin baskanligina da Nahda Icra Kurulu Üyesi Muhammed el-Kumani'nin getirildigi belirtildi.
Açiklamada su ifadelere yer verildi:
"Komite, geçici görevinde olaganüstü yetkiye sahip ve tüm açiklamalar, pozisyonlar, girisimler konusunda Hareket'i baglayan tek resmi organ statüsünü tasiyor. Komite, ülkenin en kötüsünü yasamamasi ve kurumsal yapisina dönmesi için uzlasi ve çözüm arayisinda olacak."
Nahda, Tunus'ta "birikmis ve karmasik krizlerin giderek kötülestigi ve bunun sonunda ülkenin siyasi-anayasal bir döngüye sikistigini" aktardi.
Tunus'taki krizden çikis için ortak bir çaba gösterilmesi gerektigine isaret edilen açiklamada, "Tunus Cumhurbaskani Said'in 25 Temmuz'da aldigi kararlarin bu döngüyü kirmayi hedefledigi ancak bazi adimlarinin anayasal çerçevenin disina çiktigi" kaydedildi.
Nahda Hareketi'nin açiklamasinda ayrica, halkin Hareket'e yönelik tepkilerinin dikkate alindigi ve en kisa zamanda özelestirinin kamuoyuyla paylasilacagi vurgulandi.
Meclisin birinci partisi, "Anayasa'ya uygun tüm girisimler, ayrim gözetmeksizin kanunun uygulanmasi, yolsuzluga bulasanlardan hesap sorulmasi, ekonomik ve siyasi reformlar, ülkenin birlik ve istikrarini" destekleyeceginin altini çizdi.
- Tunus'ta ne oldu?
Arap Bahari'nin dogum yeri Tunus'ta belirli araliklarla ve farkli siddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgininda kontrolden çikmis saglik krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz'da kitleler halinde sokaga çikti.
Gösteriler sirasinda, ülkedeki yerlesik siyasete de yogun tepki gösterildi. Bazi bölgelerde Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi'nin merkezlerine saldirilar düzenlendi.
Cumhurbaskani Kays Said, ülkenin tehlikede oldugu sirada kendisine olaganüstü yetkiler taniyan Anayasa'nin 80. maddesini hayata geçirdigini duyurdu.
Said, Meclisin çalismalarini 30 gün boyunca durdurdugunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazliginin kaldirildigini, basbakani azlettigini ve yeni bir basbakan atayacagini, ayrica yolsuzluk dosyalari için kendisini bassavci olarak görevlendirdigini duyurdu.
Tunus'ta bir kesim Cumhurbaskani'nin bu kararlarini havai fiseklerle kutladi. Ancak diger bir kesim ise söz konusu adimlarin Anayasa'nin yanlis yorumu ve bir darbe girisimi oldugunu savundu.
Ülkede tüm gözlerin çevrildigi Kays Said, olaganüstü yetkilerin kendisinde toplandigi kararlarin 30 günlük sürenin yarisindan fazlasi sona ermesine ragmen henüz bir basbakan atamadi ve krizden çikis için yol haritasini açiklamadi.
Kaynak: AA
Tunus Meclisindeki 217 sandalyenin 52'sine sahip Islami egilimli Nahda Hareketi'nden konuya dair yazili açiklama yapildi.
Nahda açiklamasinda, 25 Temmuz'da Cumhurbaskani Kays Said'in ülkenin tehlikede oldugu sirada kendisine olaganüstü yetkiler taniyan Anayasa'nin 80. maddesini uyguladigini duyurmasi, basbakani azletmesi, Meclisin çalismalarini durdurmasi gibi adimlari hayata geçirmesi üzerine ülkenin yasadigi krizin asilmasi için özel yetkili bir komite kurdugunu duyurdu.
Komitenin baskanligina da Nahda Icra Kurulu Üyesi Muhammed el-Kumani'nin getirildigi belirtildi.
Açiklamada su ifadelere yer verildi:
"Komite, geçici görevinde olaganüstü yetkiye sahip ve tüm açiklamalar, pozisyonlar, girisimler konusunda Hareket'i baglayan tek resmi organ statüsünü tasiyor. Komite, ülkenin en kötüsünü yasamamasi ve kurumsal yapisina dönmesi için uzlasi ve çözüm arayisinda olacak."
Nahda, Tunus'ta "birikmis ve karmasik krizlerin giderek kötülestigi ve bunun sonunda ülkenin siyasi-anayasal bir döngüye sikistigini" aktardi.
Tunus'taki krizden çikis için ortak bir çaba gösterilmesi gerektigine isaret edilen açiklamada, "Tunus Cumhurbaskani Said'in 25 Temmuz'da aldigi kararlarin bu döngüyü kirmayi hedefledigi ancak bazi adimlarinin anayasal çerçevenin disina çiktigi" kaydedildi.
Nahda Hareketi'nin açiklamasinda ayrica, halkin Hareket'e yönelik tepkilerinin dikkate alindigi ve en kisa zamanda özelestirinin kamuoyuyla paylasilacagi vurgulandi.
Meclisin birinci partisi, "Anayasa'ya uygun tüm girisimler, ayrim gözetmeksizin kanunun uygulanmasi, yolsuzluga bulasanlardan hesap sorulmasi, ekonomik ve siyasi reformlar, ülkenin birlik ve istikrarini" destekleyeceginin altini çizdi.
- Tunus'ta ne oldu?
Arap Bahari'nin dogum yeri Tunus'ta belirli araliklarla ve farkli siddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgininda kontrolden çikmis saglik krizi nedeniyle, Tunuslular 25 Temmuz'da kitleler halinde sokaga çikti.
Gösteriler sirasinda, ülkedeki yerlesik siyasete de yogun tepki gösterildi. Bazi bölgelerde Meclisin en büyük partisi Nahda Hareketi'nin merkezlerine saldirilar düzenlendi.
Cumhurbaskani Kays Said, ülkenin tehlikede oldugu sirada kendisine olaganüstü yetkiler taniyan Anayasa'nin 80. maddesini hayata geçirdigini duyurdu.
Said, Meclisin çalismalarini 30 gün boyunca durdurdugunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazliginin kaldirildigini, basbakani azlettigini ve yeni bir basbakan atayacagini, ayrica yolsuzluk dosyalari için kendisini bassavci olarak görevlendirdigini duyurdu.
Tunus'ta bir kesim Cumhurbaskani'nin bu kararlarini havai fiseklerle kutladi. Ancak diger bir kesim ise söz konusu adimlarin Anayasa'nin yanlis yorumu ve bir darbe girisimi oldugunu savundu.
Ülkede tüm gözlerin çevrildigi Kays Said, olaganüstü yetkilerin kendisinde toplandigi kararlarin 30 günlük sürenin yarisindan fazlasi sona ermesine ragmen henüz bir basbakan atamadi ve krizden çikis için yol haritasini açiklamadi.
