Kiliçdaroglu, CHP TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (1)
'Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana CHP'de genel baskanlik yapmis olan herkesin basimizin üstünde yeri vardir, herkesin bunu çok iyi bilmesi lazim' 'Hala rüsvet alan adami sakliyorsun, ismini vermiyorsun. Eger rüsvet alan birisini koruyorsan, sen de onun bir parçasisin zaten'
Kiliçdaroglu, partisinin TBMM Grup Toplantisi'ndaki konusmasina baslamadan önce CHP'ye katilan Yozgat'in Sorgun ilçesine bagli Bahadin beldesi Belediye Baskani Yurtseven Bozdemir ve 6 belediye meclis üyesine rozet takti.
Daha sonra konusmasini sürdüren Kiliçdaroglu, "Önce kendi ailemize seslenmek zorundayiz." diyerek, sunlari kaydetti:
"Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana CHP'de genel baskanlik yapmis olan herkesin basimizin üstünde yeri vardir, herkesin bunu çok iyi bilmesi lazim. Türkiye'nin bu kadar derdi varken, bu kadar büyük rezaletler yasanirken olayi getirip baska bir tartisma atmosferine çekmek hem partiye hem Türkiye'ye ihanettir. Söyle bir algiyi olusturmak istiyorlar. 'Zaten iktidar simsiyah, kapkara, zaten rezil bir yönetim var, yozlasmis bir yönetim var; oyu kime verelim, CHP de onlar gibi...' Hayir, CHP onlar gibi degil, tertemiz bir partidir. Verilmeyecek hiçbir hesabimiz yoktur. Dolayisiyla bu gereksiz tartismadan herkesin süratle çikmasini istiyorum."
Sivas ve Basbaglar'da yasanan katliamin hala yüreklerde oldugunu belirten Kiliçdaroglu, artik herkesin sagduyulu bir sekilde hareket etmesi gerektigini söyledi.
"Acilari ortaklastirmamiz lazim." diyen Kiliçdaroglu, "Insan kadar degerli kimse yoktur. Adaletsizlige, haksizliga, hukuksuzluga itiraz edeceksek birlikte olmak zorundayiz, bu yaralari sarmak için. Basbaglar'da yasanan katliamda, Sivas'ta yasanan katliamda hayatlarini kaybedenler bizim insanlarimizdir. Teröre her yerde her zaman lanet olsun diyecegiz ve terörü her yerde her zaman kinayacagiz, kimden gelirse gelsin." seklinde konustu.
Herkes için adalet istediklerini dile getiren Kiliçdaroglu, Ömer Faruk Gergerlioglu'nun, bir tweet'i paylastigi için dokunulmazliginin kaldirildigini söyleyerek, söyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesi oy birligiyle bir karar aldi. 'Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakki ile kisi hürriyeti ve güvenligi hakki ihlal edilmistir. Serbest birakin.' dedi. Anayasa'nin 153. Maddesi, Anayasa Mahkemesi kararlari Resmi Gazete'de hemen yayinlanir yasama, yürütme, yargi organlari ve idari makamlari, gerçek ve tüzel kisileri baglar diyor ama hala içeride. Bu mudur adalet? 'Benden olunca derhal serbest birakin, benden olmayinca mahkeme kararina uymayin, Anayasa Mahkemesi kararina uymayin.' Hani haksizlik karsisinda susan dilsiz seytandi. Nerede bu seytanlar?"
Kiliçdaroglu, Sivas'ta bir medya patronunun "basinin özgür, serbest birakilmasi" çagrisi yaptigini aktararak, söyle konustu:
"Birakin serbest birakmayi; Içisleri Bakanligi, Cumhuriyet gazetesi aleyhine 1 milyonluk tazminat davasi açiyor, 'beni elestiriyorsun' diye. Sen pürü pak olsaydin elestirilmezdin. Hala rüsvet alan adami sakliyorsun, ismini vermiyorsun. Eger rüsvet alan birisini koruyorsan, sen de onun bir parçasisin zaten. Sadece o mu? Hayir. Ayni sekilde Bahçeli de onun bir parçasi. Bahçeli'nin de söylemesi lazim. 'Ben senin hakkini, hukukunu savunuyorum, rüsvetten her ay 10 bin dolar para alan bir siyasetçiden söz ettin. Kim bu adam?' Cevap var mi, yok. Bu bir mihenk tasidir. Kimlerin düzgün ve temiz oldugunu, kimlerin kirli oldugunu gösteren mihenk tasidir bu. Kim bu 10 bin dolari her ay rüsvet aliyor açiklayin, verin mahkemeye. Yapmiyorlar, neden? Ortaklar."
(Sürecek)