Sicak Iklimlerde Asiri Yagis Riski Daha Yüksek
ITÜ Ögretim Üyesi Prof. Dr. Levent Saylan: 'Dünya’da sel ve taskinlardan dolayi en fazla can kaybi 1931’de 3,7 milyon ve 1959’da 2 milyon kisi olarak gerçeklesmistir. Kuraklik nedeniyle en fazla can kaybi ise 1900’de 1,26 milyon, 1928’de 3 milyon, 1943’te 1,9 milyon, 1965’de 1,5 milyon ve 1983’te yaklasik 450 bin kisi olarak kaydedilmistir'
Istanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) Ögretim Üyesi Prof. Dr. Levent Saylan, sicak iklimlerde asiri yagis olasiliginin yüksek oldugunu belirterek, "Bu nedenle, drenaj sistemleri, iklim degisikliginden kaynaklanan artan yagis siddetine uyum saglamak için uyarlanmalidir." dedi.
AA muhabirine yaptigi açiklamada, son yillarda artan asiri hava olaylarinin etkisinin sadece Türkiye'de degil dünyanin farkli ülkelerinde de hissedildigini dile getiren Saylan, son yillarda kuraklik ve sel olaylarinin sürekli arttigini anlatti.
Bilim insanlarinin, küresel sicakliktaki artis ve iklim degisikliginin, hem sel hem de kuraklik riskini artiracagina yillar önce dikkat çektigini söyleyen Levent Saylan, söyle devam etti:
"Bu konunun önemini ülkemizde de yillardir anlatmaya çalisiyoruz. Yaklasik 20 yil önce, Avrupa'nin birçok yerinde sel veya kuraklik riskinde önemli degisiklikler beklendigi arastirmacilar tarafindan bildirilmistir. Sel olaylarinin sikliklarinda artisa en yatkin bölgeler kuzey ve kuzeydogu Avrupa olurken, güney ve güneydogu Avrupa’da kuraklik sikliklarinda önemli artislar beklendigi de belirtilmistir. Temmuz ayinda ülkemizde Dogu Karadeniz’de, Avrupa’da ve Asya’da meydana gelen siddetli yagislar; sel felaketine, taskinlara, toprak kaymalarina, can ve mal kayiplarina neden oldu. Bati Avrupa'da, onlarca yildir yasanan en kötü sel felaketleri gerçeklesti ve su ana kadar 200’den fazla can kaybina neden oldu. Çok sayida insan hala kayip, köprüler, evler, tarim alanlari zarar görmüs durumda. Ülkemizde de sel felaketi nedeniyle ne yazik ki can kayiplari meydana geldi. Avrupa’da Temmuz ayinin ilk yarisinin sonuna dogru siddetli yagislar sonucu olusan seller nedeniyle, en fazla can kaybi su ana kadar Almanya’da meydana gelmistir. Bunun sonucunda, Almanya'da, yöneticiler iklim degisikligine karsi kararli bir savas çagrisinda bulundu. Benzer sekilde Asya kitasinda; Çin ve Hindistan’da da meydana gelen seller can ve mal kayiplarina neden oldu."
- "Gerekli hazirliklarin yapilmasi gerekiyor"
Saylan, dünyada sel, kuraklik gibi asiri hava olaylari nedeniyle her yil can kayiplari yasandigini vurgulayarak, "Dünya’da sel ve taskinlardan dolayi en fazla can kaybi 1931’de 3,7 milyon (Çin seli) ve 1959’da 2 milyon kisi olarak gerçeklesmistir. Benzer sekilde dünyada kurakliktan dolayi en fazla can kaybi ise 1900’de 1,26 milyon, 1928’de 3 milyon, 1943’te 1,9 milyon, 1965’de 1,5 milyon ve 1983’te yaklasik 450 bin kisi olarak kaydedilmistir. Dünyada ekstrem sicakliklardan en fazla can kaybi 2003 yilinda yaklasik 75 bin, 2010’da 57 bin ve 2015’de yaklasik 7 bin 500 olarak kayitlara geçmistir." ifadelerini kullandi.
Ülkelerin emisyonlarinda önemli kesintiler yapmadikça sicakliklarin yükselmeye devam edecegini aktaran Saylan, sözlerini, "Iklim modeli projeksiyonlarina göre, daha sicak iklimlerde, asiri yagislarin meydana gelme olasiligi çok yüksektir. Bu nedenle, drenaj sistemleri, iklim degisikliginden kaynaklanan artan yagis siddetine uyum saglamak için uyarlanmalidir. Bu nedenle dünyada asiri hava olaylarini besleyen sera gazi emisyonlarinin azaltilmasi, sera gazini yutan kaynaklarin arttirilmasi, asiri hava kosullarina ve olasi sonuçlarina karsi gerekli hazirliklarin yapilmasi gerekiyor." diye tamamladi.
Kaynak: AA
AA muhabirine yaptigi açiklamada, son yillarda artan asiri hava olaylarinin etkisinin sadece Türkiye'de degil dünyanin farkli ülkelerinde de hissedildigini dile getiren Saylan, son yillarda kuraklik ve sel olaylarinin sürekli arttigini anlatti.
Bilim insanlarinin, küresel sicakliktaki artis ve iklim degisikliginin, hem sel hem de kuraklik riskini artiracagina yillar önce dikkat çektigini söyleyen Levent Saylan, söyle devam etti:
"Bu konunun önemini ülkemizde de yillardir anlatmaya çalisiyoruz. Yaklasik 20 yil önce, Avrupa'nin birçok yerinde sel veya kuraklik riskinde önemli degisiklikler beklendigi arastirmacilar tarafindan bildirilmistir. Sel olaylarinin sikliklarinda artisa en yatkin bölgeler kuzey ve kuzeydogu Avrupa olurken, güney ve güneydogu Avrupa’da kuraklik sikliklarinda önemli artislar beklendigi de belirtilmistir. Temmuz ayinda ülkemizde Dogu Karadeniz’de, Avrupa’da ve Asya’da meydana gelen siddetli yagislar; sel felaketine, taskinlara, toprak kaymalarina, can ve mal kayiplarina neden oldu. Bati Avrupa'da, onlarca yildir yasanan en kötü sel felaketleri gerçeklesti ve su ana kadar 200’den fazla can kaybina neden oldu. Çok sayida insan hala kayip, köprüler, evler, tarim alanlari zarar görmüs durumda. Ülkemizde de sel felaketi nedeniyle ne yazik ki can kayiplari meydana geldi. Avrupa’da Temmuz ayinin ilk yarisinin sonuna dogru siddetli yagislar sonucu olusan seller nedeniyle, en fazla can kaybi su ana kadar Almanya’da meydana gelmistir. Bunun sonucunda, Almanya'da, yöneticiler iklim degisikligine karsi kararli bir savas çagrisinda bulundu. Benzer sekilde Asya kitasinda; Çin ve Hindistan’da da meydana gelen seller can ve mal kayiplarina neden oldu."
- "Gerekli hazirliklarin yapilmasi gerekiyor"
Saylan, dünyada sel, kuraklik gibi asiri hava olaylari nedeniyle her yil can kayiplari yasandigini vurgulayarak, "Dünya’da sel ve taskinlardan dolayi en fazla can kaybi 1931’de 3,7 milyon (Çin seli) ve 1959’da 2 milyon kisi olarak gerçeklesmistir. Benzer sekilde dünyada kurakliktan dolayi en fazla can kaybi ise 1900’de 1,26 milyon, 1928’de 3 milyon, 1943’te 1,9 milyon, 1965’de 1,5 milyon ve 1983’te yaklasik 450 bin kisi olarak kaydedilmistir. Dünyada ekstrem sicakliklardan en fazla can kaybi 2003 yilinda yaklasik 75 bin, 2010’da 57 bin ve 2015’de yaklasik 7 bin 500 olarak kayitlara geçmistir." ifadelerini kullandi.
Ülkelerin emisyonlarinda önemli kesintiler yapmadikça sicakliklarin yükselmeye devam edecegini aktaran Saylan, sözlerini, "Iklim modeli projeksiyonlarina göre, daha sicak iklimlerde, asiri yagislarin meydana gelme olasiligi çok yüksektir. Bu nedenle, drenaj sistemleri, iklim degisikliginden kaynaklanan artan yagis siddetine uyum saglamak için uyarlanmalidir. Bu nedenle dünyada asiri hava olaylarini besleyen sera gazi emisyonlarinin azaltilmasi, sera gazini yutan kaynaklarin arttirilmasi, asiri hava kosullarina ve olasi sonuçlarina karsi gerekli hazirliklarin yapilmasi gerekiyor." diye tamamladi.