Dünyada Yasanan Her 1 Derecelik Sicaklik Artisi, Atmosferde Tutulan Su Buhari Miktarini Yüzde 7 Artiriyor

Atmosferde artan su buhari, özellikle Kuzey Atlantik Bölgesinde yogun ve sürekli yagislara neden oluyor NASA, en kötü senaryoda 2300'de deniz seviyesinin 5 metre artacagini tahmin ediyor Uzmanlara göre, Almanya'daki sele küresel isinmanin yani sira sehirlesme de olumsuz yönde etki etti Dünya Saglik Örgütü, devletlere selin zararlarini en aza indirmek için dere yataklari ve çevresi ile sehirlerde önlem almalarini tavsiye ediyor.

BEHLÜL ÇETINKAYA - Küresel isinmayla atmosferde yasanan her 1 derecelik artisla, atmosferdeki su buhari miktari yüzde 7 artarken, bu da özellikle Kuzey Atlantik bölgesi ülkelerinde sel ihtimallerini güçlendiriyor.

AA muhabirinin Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Dünya Saglik Örgütü (WHO) ile iklim üzerine arastirmalar yürüten organizasyonlarin verilerinden derledigi bilgilere göre, küresel isinma, buzullarin erimesine, bu yolla sularin yükselmesine ve sellere neden olurken yagis kaynakli sellere de dogrudan etki ediyor.

WMO verilerine göre, dünyada sicaklik 1900 öncesi döneme kiyasla 1,2 derece artti. Bu veriler isiginda 2016, dünya tarihinin en sicak yili, 2020 ise en sicak ikinci yil oldu.

Sicakligin artmasi ile buzullarin erimesi ve sulari buharlasma oranlari da yükseldi. Ingiltere merkezli ActionAid insani yardim kurulusunun paylastigi verilere göre, her 1 derece sicaklik artisi, atmosferde tutulabilen su buhari miktarini yüzde 7 oraninda artiriyor.

Bu durum, bulut olusumunu da etkilerken ekvatordan kutuplara gittikçe yagis miktarini ve sürekliligini de artiriyor, özellikle de sicak hava akiminin hareket yönündeki Kuzey Atlantik bölgesini etkiliyor.

Kuzey Atlantik bölgesinde aniden bastiran siddetli yagislar sellere neden olurken uzun süre devam eden yagislar baraj ve nehirlerin tasarak su baskinlari olusturmasina sebebiyet veriyor.

Bu bölgenin tarihi olarak su baskinlarina alisik ülkelerinden Hollanda, suyla mücadele için sel setleri insa ederken bu duruma alisik olmayan veya geri kalmis ülkeler ise selle mücadelede zorluklar yasiyor.

Küresel isinma nedeniyle buzullarda erime ise son 25 yilda 3 trilyon tona ulasirken bu durum deniz suyunu 8 milimetre yükseltti.

Amerikan Uzay ve Havacilik Ajansi (NASA), en kötü senaryoda bu seviyenin 2100'de 0,6 metre ile 1,1 metre arasinda olacagini, 2300'de ise 5 metreye ulasacagini tahmin ediyor.

- Almanya'da "yüz yillik" sel yasandi

Kuzey Atlantik Bölgesi, Kuzey Avrupa'da okyanus kiyisina 300 kilometre uzaklikta bulunan tüm bölgeleri kapsiyor. Bu bölgeler arasinda geçen hafta selin vurdugu Almanya, Hollanda ve Belçika'daki bölgeler de yer aliyor.

Alman Meteoroloji Dairesi sözcüsü Uwe Kirsche'nin yaptigi açiklamaya göre, ülkedeki sel için uyari sistemi çalisiyordu ancak bu kadar yüksek miktarda yagis beklenmiyordu. Kirsche bu miktar için, "Yüz yillik bir sel nitelendirmesini yapmak yetersiz kalacaktir." açiklamasini yapti.

Uzmanlara göre, bu boyutta yüksek bir yagis, Kuzey Atlantik bölgesine iklim degisikligi ve küresel isinmanin verdigi bir mesaj olarak kabul ediliyor.

ABD merkezli Woodwell Iklim Arastirmalari Merkezi arastirmacisi Jennifer Francis'e göre, dünyada görülecek firtinalar eskisine göre daha fazla su tasiyacak, yani daha yüksek miktarda yagislar gerçeklesecek.

Francis'e göre bu durum, sellerin yaninda nehirlerin tasmasina da neden olacak.

Hollandali arastirmaci Geert Jan van Oldenborgh ise Almanya'yi vuran selde iklim krizinin yani sira sehirlesmenin de kötü etkileri bulunduguna vurgu yapti.

Dünya-Hava Iliskisi Örgütünün (WWA) olusturdugu çalisma grubunda yer alan van Oldenborgh, nehirlerin tasiyacagindan fazla suyla doldugunu ifade ederken, nehirlerin çevresindeki yerlesimlerin fazla suyun toprak tarafindan emilmesinin önüne geçtigini söyledi.

- Yerel ve merkezi yönetimlerin zarari minimuma indirmesi için önlemler almasi gerekiyor

Küresel isinmanin ve iklim krizinin yol açtigi sel felaketlerine karsi alinacak önlemlerin basinda küresel isinmayi yavaslatacak ve durduracak önlemler geliyor.

Sera gazlarinin atmosfere salinimini azaltarak dünyanin isinmasi, böylelikle buzullarin erimesi ve atmosferin su buhari tutmasinin önüne geçildigi biliniyor.

Ancak bu süreçte insanlari ve devletlerin atmasi gereken adimlar da bulunuyor. Insanlarin afetlerin yasanma ihtimaline karsi binalari güçlendirmesi ve afetlere hazirlik için erzak ve kiyafet çantalari olusturmasi gerekiyor.

Ayrica sel alarmi verildiginde yüksek bölgelere ve noktalara çikmalari tavsiye ediliyor.

WHO, devletlere ise zayiati minimuma indirecek tavsiyelerde bulunuyor. Buna göre, yerel ve merkezi yönetimlerin sel ve taskin suyunun toprak tarafindan emilmesi için özellikle dere yataklari çevresinde yagisin birikebilecegi çukur noktalarda bos araziler birakmasi gerekiyor.

Bu yöntem, selin sebep oldugu toprak kaymalari riskine karsi da öneriliyor.

Dere yataklarinin temiz ve su akisini engellemeyecek sekilde düzenli tutulmasi da yönetimlere verilen tavsiyeler arasinda yer aliyor.

Sel riski olan bölgelerdeki yapilasmanin da sele dayanikli olmasi için devletlerin önlem almasi gerekliligi WHO'nun tavsiyelerinden biri.

Kaynak: AA