Cumhurbaskani Erdogan, Gençlerle Bir Araya Geldi

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Yilda 45 bin geminin geçis yaptigi Bogaz’in bu trafigi daha fazla tasimasi mümkün degil. Yapilan projeksiyon ile 2050 yilinda bu rakamin 78 bini bulacagini gösteriyor. Oysa Bogaz’in güvenli gemi geçis kapasitesi sadece 25 bin. Bogaz’i gemi geçislerine kapatamayacagimiza göre artan trafigi karsilamak için artik elimizde tek imkan vardi, o da Kanal Istanbul” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan, Gençlerle Bir Araya Geldi
Kütüphane Söylesileri kapsaminda gençlerle bir araya gelen Cumhurbaskani Erdogan, Kanal Istanbul’dan Marmara’daki müsilaj soruna, demokratiklesmeden üniversitelere kadar pek çok konuda önemli açiklamalarda bulundu.

“VAKALAR AZALIYOR, VEFAT SAYILARI DÜSÜYOR”

Cumhurbaskani Erdogan, “Havalar artik güzellesti. Bu yaz mevsimi ile beraber Covid sürecini de sagligimiz için bir sinyal olarak görüyorum. Vakalar azaliyor, vefat sayilari düsüyor, bunlar güzel haberler. Yatirimlar noktasinda, attigimiz adimlar noktasinda performansimizi yükselttigimiz bir döneme girdik. Farkindayiz, bir bikkinlik, bezginlik olabilir. YKS imtihanlari da yapildi, tüm yavrularimiza basarilarla dolu netice ve arzu ettikleri yerlere girme imkanini Rabbim kendilerine insallah lütfeder” diye konustu.



“KANAL ISTANBUL ILE ILGILI ADIM ATMAMIZ SART”

Kanal Istanbul projesine iliskin sorulan soruya cevap veren Erdogan, “Kanal Istanbul konusu 11 yillik bir proje. Benim Istanbul Büyüksehir Belediyle Baskanligim döneminde attigimiz bir adim. Kanal Istanbul ile ilgili adim atmamiz sart. Neden? Çünkü Istanbul Bogazi çevre katliami için her an bir tehdit. Virajlar noktasinda Istanbul Bogazi’nin bir özelligi var, gemiler bazi yerlerde dümen kilitlenmesi durumu ile karsi karsiya kaliyor. Birçok kere Istanbul Bogazi’nda kazalar oldu. En son Rus savas gemisi bir kaza ile karsi karsiya kaldi. Bir zamanlar bir Romen tankeri Selimiye’de yanginla bir tehdit olusturdu, 7 ay civarinda Romen tankeri orada yandi. Biz bunlardan kendimize bir seyler çikartmayacak miyiz? Bu felaketlerden ders çikartmamiz lazim. Yilda 45 bin geminin geçis yaptigi Bogaz’in bu trafigi daha fazla tasimasi mümkün degil. Yapilan projeksiyon ile 2050 yilinda bu rakamin 78 bini bulacagini gösteriyor. Oysa Bogaz’in güvenli gemi geçis kapasitesi sadece 25 bin. Bogaz’i gemi geçislerine kapatamayacagimiza göre artan trafigi karsilamak için artik elimizde tek imkan vardi, o da Kanal Istanbul” diye konustu.



“BIZ BUNLARA EYVALLAH EDERSEK HIÇBIR SEY YAPAMAYIZ”

Kanal Istanbul kapsaminda yapilacak konutlara deprem tehdidi altinda konutlarda yasayan vatandaslarin yerlestirilecegini söyleyen Erdogan, 11 ayri üniversiteden 51 bilim insani ile 204 uzmanin görev yaptiginin altini çizdi. Kanalin uzunlugunun 45 kilometre, genisliginin 275 metre, derinliginin ise 20,7 metre olacagini ifade eden Erdogan, yapilan etütlerin Kanal Istanbul’daki gemi trafiginin Bogaz’a göre 13 kat daha güvenli gerçeklesecegini ortaya koydugunu ifade etti.

Bu projenin Türkiye’ye çag atlatacagini, dünyada parmakla gösterilecegini ifade etti.

Erdogan, “Muhalefetin yaklasimi çok çirkin. Biz bunlara eyvallah edersek hiçbir sey yapamayiz” dedi.



“EN KIDEMLI OLAN LIDER BENDIM”

NATO zirvesinde en kidemli lideri kendisi oldugunu söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, “NATO zirvesi bizim için çok anlamliydi. Bu zirvenin içinde olan liderlerde de, ‘ben’ demeyi sevmem, ancak suanda en kidemli olan lider bendim. 18 yil geçti, her yil birçok lider ya siyasetten kopuyor veya tekrar giremiyor. Milletimin teveccühü sayesinde biz yola devam ediyoruz” diye konusarak hangi liderlerle görüstügünü açikladi.



“SIYASETTE YALAN VARSA ONA ASLA PRIM VEREMEYIZ”

Yerel yönetimlere iliskin sorulan soruya cevap veren Erdogan, Cumhurbaskani Erdogan, “Biz gönül belediyeciligine talibiz. Sosyal medya belediyeciligi ile vatandasi aldatmamiza gerek yok. Tepedenci olmayacak, tepeden bakan bir siyaset anlayisi olmayacak. Tevazuda Mevlana’nin ifadesi ile ‘toprak gibi’ olacak. Yalan siyaseti, siyasette yalan varsa ona asla prim veremeyiz. Örnegin, bu ara bir yalan çikti, Katar ögrencilerini bize gönderiyormus, tam da bu YKS’den bin gün önce oluyor, bu da çok manidar, Katar’in ögrencilerini sinavsiz olarak üniversitelerimize, hem de tip fakültelerimize aliyor musuz. Bunun olmasi mümkün mü? Böyle bir yalana vatandasi inandirma gayretini nasil izah edecegiz. Peki biz katar ile ne anlasmasi yapiyoruz? Askeri egitim anlasmasi. YKS sinavindan bir gün önce tip fakültelerine sinavsiz girme diye bir sey olabilir mi? Üstat diyor ya, ‘durum kalabaliklar, bu cadde çikmaz sokak, haykirsam kollarimi makas gibi açarak.’ Evet bu cadde çikmaz sokak. Türkiye’nin uluslararasi camiada itibarini bu denli yok etmeye çalisanlara benim milletim gereken dersi verecektir” seklinde konustu.



“MARMARA DENIZI TAMAMEN KURTARILANA DEK ÇALISMALARIMIZ DEVAM EDECEKTIR”

Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununa neyin yol açtigini açiklayan Erdogan, “Bir taraftan fabrikalarin atiklari oldugu gibi, bir diger taraftan da atik su aritma tesislerinin bitmemesi. Suanda herhangi bir fabrika eger kendi atik sularini aritma noktasinda görevini yapmiyorsa bunlara yönelik devlet, Çevre ve Sehircilik Bakanligimiz tedbirlerini almistir, bunlarin üzerine gidecektir. Biz aninda ilgili birimler dahil üniversitelerimizin bu alandaki akademisyenlerini toparlamak suretiyle toplanti yaptik. YÖK bu konuda süratle toplanti yapti. Ardindan kendileri ile benim attigim adimlar oldu. Müsilajin üç temel unsuru var; iklim degisikliginin yol açtigi deniz suyundaki sicakligin yükselmesi, denizdeki duraganlik ve kirlilik. Buna bir de yerel yöneticilerin isbilmezligini de eklemek lazim. Silahtaraga Atik Su Aritma Tesisi gibi kritik projelerin temel atmama töreni gibi bir yaklasimla devre disi birakilmasi bunlardan bir tanesidir. Ayni vizyonsuzlugun aci sonuçlarini maalesef Haliç’ten Büyükçekmece’ye kirlilikle bogusan birçok yerde de görüyoruz. Sov yapmak ugruna kimsenin Istanbul’un ve Marmara’nin gelecegi ile oynamaya hakki yoktur. Marmara Denizi tamamen kurtarilana dek çalismalarimiz devam edecektir. Ben belediye baskanligim döneminde Veysel Bey’in ISKI’nin basinda oldugu dönemde bir çok aritma tesisi yaptik. Simdi bu kolektörlerin bir kismi devreden çikmis, bir kismi aritma tesisleri ile baglantilari yok. Bunlar devre disi kalinca sizler müsilajla mücadele edemezsiniz” ifadelerini kullandi.

“TÜRKOVAC BIZIM ÖNEMLI BIR SINAVIMIZ OLACAK”

Cumhurbaskani Erdogan, “Yerli asinin koruyuculugu diger asilar gibi yüksek düzeyde olacak m, asinin yaygin kullanimi ne zaman baslayacak?” seklindeki sorusa su ifadelerle cevap verdi:

“Türkovac bizim önemli bir sinavimiz olacak. Kararliyiz ve Eylül-Ekim gibi buradan bir netice alalim istiyoruz. Hocalarimizin bu konudaki iddialari siyasetçi olarak bizi de ümitlendiriyor. Bize düsen neyse hepsini yapmaya kararliyiz. Bütün laboratuvar çalismalari devam ediyor, deneyler devam ediyor, her Kabine toplantisinda ilgili bakanlarimizdan neticelerini aliyoruz. Ithal asilar noktasinda 50 milyona yaklasmis durumdayiz. Bu da asiya olan güveni göstermesi bakimindan önemli.”

“ILMIN VE IRFANIN MERKEZINI BIZ TERÖRE KURBAN EDERSEK YAZIK OLUR”

“Son zamanlarda Türkiye’de özellikle baris akademisyenleri ve Bogaziçi özelinde akademik alanin özerkligi ve özgürlügüne dair elestiriler ve endiseler var, siz buna katiliyor musunuz?” soruna Erdogan, “Ben bu dediginize katilamiyorum maalesef. Türkiye’de suanda akademik özgürlügün olmadigi herhangi bir üniversite söz konusu degil. Bizim herhangi bir üniversitede özgürlügü kisitlamak, özgürlük alanini daraltmak gibi bir derdimiz yok. Özgürlük, bir baskasinin özgürlük alanina müdahil olmamaktir. Eger siz bir baskasinin özgürlük alanina müdahil oldugu anda o sizin özgürlük alaninizin bittigi yerdir. O üniversite sadece bu tür gösterileri yapanlar okumuyor. Orada bunlarin disinda özgürlügünü ilim tahsil etmek suretiyle yasamak isteyenler var. Orada maalesef bakiyorsunuz, ‘ben özgürüm, benim özgür oldugum yerde baskasi özgür olamaz.’ Mantigi hakimse bunu kabul etmek mümkün degil. Bu özgürlügü ilmin içinde araman, bilimin evrenselliginde aramak, bundan daha güzel bir sey olabilir mi? Benim Kabinemin üniversitede böyle bir engellemeyi uygulamasi söz konusu degildir. Böyle bir seye firsat vermem. Ben suna inaniyorum, üniversite ögrencisi üniversitedeki çalismalarini ilmin içerisinde yerine getirsin. Üniversite ilmin merkezidir, irfanin merkezidir. Ilmin ve irfanin merkezini biz teröre kurban edersek yazik olur. Ilmin bilimselligine de zaten kesinlikle uymaz” ifadeleriyle cevap verdi.

“KADINLARIN ISGÜCÜNE KATILIM ORANI YÜZDE 27’DEN YÜZDE 32,5’E ÇIKMIS VAZIYETTE”

Avrupa Birliginde kadin profesör oraninin yüzde 20 oldugu, Türkiye’de bu oranin yüzde 32 oraninda oldugu, bu oranin daha artip artmayacaginin sorulmasi üzerine Erdogan, “Kadinlarla ilgili çalismada attigimiz adimlar gerçekten hizla ilerliyor. Bu da benim en önemli iftihar vesilemdir. Göreve geldigimizde parlamentodaki kadin sayisi yüzde 4 civarindayken, yüzde 17 küsüre ulasti. Bu artarak devam ediyor. Üniversitelerimizdeki ögretim üyeleri kadinlarda yüzde 50’nin üzerine çikmis durumda. Üniversitelerdeki tüm akademik kadrolara baktigimizda kadin orani yüzde 51’in üzerinde. Bu cumhuriyet tarihinde görülmüs degil. Hükümetlerimiz döneminde hem karar mercilerinde hem de ticaretten bürokrasiye, akademiden siyasete her alanda kadinlarimizi destekledik ve tesvik ettik. Istihdam edilen kadin sayisi 6 milyon 122 binden 8 milyon 920 bine çikmis vaziyette. Kadinlarin isgücüne katilim orani yüzde 27’den yüzde 32,5’e çikmis vaziyette” dedi.



“ENGELSIZ ÜNIVERSITE SÜRECINI BASLATMAK YAPTIGIMIZ ÇALISMALARDAN BIRISI”

Engellilerle ilgili bir soruya cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, “Engelsiz üniversite sürecini baslatmak yaptigimiz çalismalardan birisi. Her yil üniversitelerimizin kampüsleri fiziki kosullari ve programlari degerlendiriliyor ve bu konuda ilerleme saglayanlar kamuoyuna duyuruluyor. 2023 yilina kadar tüm üniversitelerimizin engelli ögrenci dostu kampüslere sahip olmalarini planladik” diye konustu.



“DEMOKRATIKLESME NOKTASINDA HERHANGI BIR SIKINTININ OLDUGUNU ZANNETMIYORUM"

ERDOGAN, “DEMOKRATIKLESME YOLUNUN NERESINDEYIZ, KENDI DENETLEME ORIJINIMIZI KURABILDIK MI?” SORUSUNA SU IFADELERLE CEVAP VERDI:

“Demokratiklesme noktasinda herhangi bir sikintinin oldugunu zannetmiyorum. Çünkü isteyen istedigi gibi demokratiklesme adimlarini atiyor. Isteyen partisini kuruyor, isten vakiflar kuruyor, isteyen dernekler kuruyor. Örnegin partimizden ayrilip partilerini kuranlar var. Bundan önce basimiza gelenlere bakarsaniz, bunlar basimiza geldigi zaman biz kavga mi ettik, terör mü estirdik? Hayir. Tam aksine belirlenen sürece hazirlandik, girdik, seçimi aldik. Ayni sekilde suanda terör estirenlere bakin, PKK ile isbirligi yapanlara bakin. PKK ile isbirligi yapmak suretiyle parlamentoya giren ve istedigi gençleri de kaçirip daga çikaranlar var. Bütün bunlara ragmen biz bu mücadelenin demokrasi içiresinde ve demokratiklesme sürecini koruma altina alarak yürütmek durumundayiz. Bunun da tek yolu siyasi partilerin içindeki örgütlenmedir. Siyasi partilerin içindeki örgütlenme zaten size o yolu açiyor. Halk size ne kadar yetki verirse verdigi yetki oraninda kullanirsiniz.”

“DARLANDIGIMDA TORUNLARI ARIYORUM”

“Yönetim isinde darlandiginizda ne yapiyorsunuz?” seklindeki soruya gülerek cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, soruyu soran gence “Sen Karadenizli misin?” dedi.

Ögrencinin “Karadenizliyim” demesinden sonra Erdogan gülerek “Belli oluyor” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan, “Darlandigimda torunlari ariyorum. Darlandigimizda zaman zaman torunlari aramak, zaman zaman kendi meskale alanimizi bulundugumuz yerde genisletmek. Bizde is çok. Bos kalma diye benim hayatimda olmuyor. Yani ful” dedi.



“RUHU GENÇ OLAN BIRISIYIM BEN”

Muhalefetin “Erdogan gençleri anlamiyor” seklindeki elestirisinin sorulmasi üzerine Erdogan, “Ben bunu hafiza kaydima alayim ama benim gençleri anlamamak gibi bir durumumun olmasini düsünmem veya buna yer vermem hiç mümkün degil. Zira su 18-19 yillik süreç içinde gençler üzerinde yaptigimiz yatirimlar ortadadir. Ruhu genç olan birisiyim ben. Gençlik çalismalarinin içinden gelmis birisiyim. Dolayisiyla benim gençlerden uzak kalmam mümkün degil. Sporsa spor, sanatsa sanat, kültürse kültür bütün bunlari yasayarak geldim,, hala da yasiyorum. Ruhum genç. Gençleri seviyorum, gençlerden uzak kalmam da mümkün degil” açiklamasinda bulundu.

“BIZ DEVLET OLARAK ÖZEL SEKTÖRÜN DE ALT YAPISINI OLUSTURUYORUZ”

“Son yillarda doktora yapan ve doktoradan mezun olan ögrenci sayisi artmis olmasina ragmen ülkemiz hala gelismis ülkelerin gerisinde. Gelismis ülkelerde özel sektörün ar-ge çalismalari fazla oldugu için bu alanda istihdam edilen ögrenciler de fazla. Ülkemizde de buna benzer bir sey yapilabilir mi, özel sektörün ar-ge çalismalari artirilip doktorali ögrenciler buralarda istidam edilebilir mi, üniversitelerdeki ar-ge merkezlerinin sayisi artirilabilir mi?” seklindeki soruya cevap veren Erdogan, “Biz özel sektörle her bulusmamizda, ‘biz her türlü tesviki veriyoruz, vermekte kararliyiz, sizlerden de ar-ge çalismalariniza daha büyük imkanlar verin, biz de size belli destekleri artiralim’ diyoruz. Her seyi devletten beklemek dogru olmasa gerek. Biz devlet olarak özel sektörün de alt yapisini olusturuyoruz. Belli noktalardan sonra sart getirelim, belli bir süre devlette kalmak kaydiyla bu ar-ge çalismalarini yaptiralim. Benim buradan tüm özel sektöre tavsiyem sudur, özel sektör güçlü yatirim olarak bu ise giriyorsa ar-ge’ye önem vermesi lazim, ar-ge’den yetistirdigi elemanlarla maliyetleri düsürmesi önemli, kendisine gerekli olan elemanin özelliklerini, hassasiyetlerini Ar-Ge de pisirmesi yazim” dedi.

(Derya Yetim/IHA)
Kaynak: İHA