Bakan Akar'dan FETÖ ihraçlarına ilişkin açıklama!
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, FETÖ'nün hain darbe girişiminin sonrasında TSK'dan ihraç edilen FETÖ'vü sayısını açıkladı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, FETÖ ile mücadelede kapsamında ihraç edilen TSK personeli sayısını açıklarken 'FETÖ ile mücadele kapsamında bugüne kadar toplam 23 bin 364 kişi Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildi.' diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, '5. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumu'na katıldı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kültür Merkezi'ndeki sempozyuma Bakan Akar'ın yanı sıra 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Turunç, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar da katıldı. Bakan Akar sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, "Birlik ve beraberlik, egemenlik ve bağımsızlığın timsali olan kahramanlarımızın fedakarlıkları asla unutulmayacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), kendisini zayıflatmayı ve yıpratmayı amaç edinen hain, alçak FETÖ mensuplarından temizlendikçe çok daha güçlenmekte, görev ve sorumluluklarını büyük bir başarıyla yerine getirmektedir. FETÖ ile mücadele kapsamında bugüne kadar toplam 23 bin 364 kişi Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilmiştir. Elde edilen yeni bilgi, belge ve verilerle bir bütün halinde mücadeleye devam etmekte, bu kararlı mücadele sonunda nereye varılırsa, oraya kadar gidileceğinden de kimsenin şüphesi olmasın. TSK'nın şanlı üniformasını hiçbir hainin taşımasına asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bundan herkes emin olsun" dedi.
"SURİYE VE IRAK'TA GERÇEKLEŞTİRİLEN 10 BÜYÜK HAREKAT İLE BÜYÜK BİR ALAN TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN TEMİZLENMİŞTİR"
Akar, "15 Temmuz sonrası yurt içi ve sınır ötesinde düzenlenen harekatlarda ve sayısı giderek artan büyük tatbikatlarda elde edilen başarılar, FETÖ'den temizlendikçe daha da güçlendiğimizin en açık göstergesidir. Bu süreçte TSK personeli karada, denizde ve havada olağanüstü gayretle çalışarak kendilerine verilen her türlü görevi yerine getirmiş ve TSK'de, en küçük bir zafiyet yaşanmaması için büyük fedakarlık ve kahramanlıklar göstermiştir. Unutmayın, 15 Temmuz'dan sadece 1 ay geçtikten sonra 'artık bu ordu bir şey yapamaz' diyen içerdeki ve dışarıdaki hainlere rağmen TSK 24 Ağustos'ta Fırat Kalkanı Harekatı icra etmek suretiyle teröristlere gerçekten büyük acılar vermiştir ve 4 bin teröristi etkisiz hale getirmiştir. Hain darbe girişimi sonrası Kara Kuvvetlerimiz, bugüne kadar 176 büyük çaplı operasyon icra etmiştir. Suriye ve Irak'ta gerçekleştirilen 10 büyük harekat ile büyük bir alan terör örgütlerinden temizlenmiş, güvenli bölgeler haline getirilmiştir. 2016 yılından itibaren Kara Kuvvetleri Komutanlığınca planlanan ve katılım sağlanan tatbikat faaliyetleri her yıl bir önceki yıllara göre önemli bir artış göstererek son 5 yılda 500'e yakın ulusal ve uluslararası çapta eğitim tatbikat faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Kara Kuvvetlerimizin muharip imkân ve kabiliyetlerinin arttırılması maksadıyla Komando Tugay sayımız 17'ye yükseltilmiştir. Deniz Kuvvetlerimizin ise harekat eğitim faaliyetleri, son beş yılda yüzde 50'den fazla artış göstermiş, deniz seyir süresi, sadece 2020 yılı içerisinde tüm zamanların en yüksek seviyesine, 200 bin saate ulaşmıştır. Dünyadaki en büyük orduların dahi kesintisiz 150 günlük seyir sürelerini büyük başarı olarak kabul ettiği bir ortamda TCG Giresun gemimiz, 182 günlük kesintisiz seyir süresine ulaşarak bu alanda önemli bir başarı elde etmiştir." diye konuştu.
SORUNLARIN BARIŞÇIL VE SİYASAL ÇÖZÜMLERLE HALLEDİLMESİNDEN YANAYIZ
Bakan Akar şöyle devam etti:
"Komşumuzdan beklentimiz, bölgedeki barış ve istikrar için uzlaşma, provakatif açıklamalardan, anlaşmalara aykırı, hukuk dışı hareketlerden uzaklaşmasıdır. Bu konu uzun bir konu, zaman zaman görüşüyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz, gerçekten biz diyalogdan yanayız, konuların, sorunların barışçıl ve siyasal çözümlerle halledilmesinden yanayız. Fakat bütün konuşmaların, görüşmelerin başlamış olmasına rağmen, Dışişleri Bakanımız istişari görüşmeler yapıyor, biz güven ve güven artırıcı önlemler çerçevesinde görüşmeler yapıyoruz. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO Genel Sekreteriyle yaptığı görüşme sonucunda oluşturduğu bir ayrıştırma toplantıları yapılıyor. Bütün bunlara rağmen olumlu bir gündemin, ortamın oluşması için Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO zirvesinde Sayın başbakan ile yaptığı görüşmelerden de ilhamla birtakım ümitlerimiz varken, hala Yunanlı komşularımızın ısrarla ve inatla olumsuz tutumlarını devam ettirmesi gerçekten anlaşılır bir şey değil. Son söz olarak biz şunu söylüyoruz, sadece kendi haklarımızı değil, Kıbrıslı kardeşlerimizin de hak ve menfaatlerini korumakta ve kollamakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz.