Türkiye'de 3. Sayfa Haberlerine Konu Olan Vakalardaki Deliller Bu Laboratuvarlarda Inceleniyor

Adli Tip Kurumu (ATK) Biyoloji Ihtisas Dairesi, DNA analizindeki çalismalarinda süphelinin saç ve göz rengiyle cografi kökenine ulasabiliyorken Kimya Ihtisas Dairesi piyasaya yeni sürülen uyusturucu maddelerin kisilerin kanlarinda olup olmadigini inceliyor Savciliklar ve mahkemelerden mühürlü torba içinde gelen deliller, özel yöntemlerle incelenirken kemik, giysi parçasi ile sigara izmariti gibi delillerden alinan örnekler küçük tüplere koyuluyor. Tüpteki hücrenin içinde bulunan DNA, tek basina elde edilmeye çalisiliyor Biyoloji Ihtisas Dairesi Baskani Bestami Çolak: 'Özellikle felaket kurbanlarinin kimliklendirilmesi ile ilgili geçmis dönemlerde yasanan patlamalar, terör örgütü operasyonlari kapsaminda elde edilen örneklerin kimliklendirilmesi gibi çesitli vakalarin çalisilmasi bu dairelerde yapiliyor' 'Kemikten, tirnak sürüntüsünden, tirnaktan, olay yerinde bulunan bir kan lekesinden, cinsel saldiri vakasiysa süpheliye ait olabilecek bir spermden, kil ve kil kökünden DNA örnegi elde edebilmemiz mümkün. Laboratuvarimiz bu anlamda kendisini gelistirmis durumda' Kimya Ihtisas Dairesi Baskani Ismail Ates: 'Cihaz farkliligi olarak baktigimizda bize esdeger laboratuvarlardan geri olmadigimizi, hatta onlardan bir adim ileride oldugumuzu görüyoruz. Uluslararasi toplantilarda meslektaslarimizla konustugumuzda, bizde olmayan cihazlarin onlarda da olmadigini, bizde olan cihazlarin çogu laboratuvarlarda bulunmadigini biliyoruz'

BASAK AKBULUT YAZAR - Adli Tip Kurumu (ATK) Biyoloji Ihtisas Dairesi, DNA analizindeki çalismalarinda süphelinin saç ve göz rengiyle cografi kökenine ulasabiliyorken Kimya Ihtisas Dairesi de piyasaya yeni sürülen uyusturucu maddeleri isimlendirerek, kisilerin kan örneklerinde olup olmadigi konusuna incelemelerle yanit ariyor.

ATK bünyesindeki daireye, savciliklar ve mahkemelerden mühürlü torba içinde gelen deliller, görevlilerce açiliyor. Biyologlar, özel yöntemlerle inceledikleri kemik, giysi parçasi ile sigara izmariti gibi delillerden alinan örnekleri küçük tüplere koyuyor. Tüpteki hücrenin içinde bulunan DNA, tek basina elde edilmeye çalisiliyor. Sonrasinda bu örnek, 1 milyar 7 milyon kez çogaltiliyor.

Çogaltilan örnek, DNA tiplendirme laboratuvarina götürülüyor. Çikan sonuçlari uzmanlar heyet olarak mukayese ederek, raporunu hazirliyor.

Yöneticilerin onaylamasi halinde ilgili rapor incelemeyi talep eden adli makamlara gönderiliyor. Alinan örnekler, rapordan sonra imha edilmiyor. ATK'nin bagli oldugu kanunda belirlenen sürelerde ve uygun kosullarda saklaniyor.

Örnekler, felaket kurbanlarinin kimliklendirilmesinde de kullaniliyor. Soy bagi belirleme davalarinda, mahkeme karariyla kuruma yönlendirilen kisilerin kan veya sürüntü örnekleri alinarak, karsilastirma için de kullaniyor.

Herhangi bir saibeye veya karisikliga neden olmamak için, kartli sistem girisli laboratuvarlara, görevli kisiler disinda kimse giremiyor. Kan örnegi alan, delil torbasini açan ya da DNA tiplendirmesini yapan görevlilerin her biri ayri ayri asamalarda çalisiyor. Bir örnegin her asamasinda da farkli kisiler görev alabiliyor.

- "Vücutta olabilecek her türlü örnekten DNA çalisabiliyoruz"

Biyoloji Ihtisas Dairesi Baskani Bestami Çolak, AA muhabirine yaptigi açiklamada, biyolojik numunelerden genetik inceleme, babalik ve annelik testleri, soy bagi tespiti ve genotipten fenotip tayini, savciliklar ve mahkemelerce gönderilen olay yeri delilleri ile vücut sürüntülerinden örneklerin kimliklendirilmesi gibi incelemeleri yaptiklarini söyledi.

Birim olarak yilda yaklasik 20 bin dosya ve 100 binden fazla örnek üzerinde çalistiklarini belirten Çolak, "Türkiye'de 3. sayfa haberlerinin çogu bu laboratuvarlardan geçiyor. Özellikle felaket kurbanlarinin kimliklendirilmesi ile ilgili geçmis dönemlerde yasanan patlamalar, terör örgütü operasyonlari kapsaminda elde edilen örneklerin kimliklendirilmesi gibi çesitli vakalarin çalisilmasi bu dairelerde yapiliyor. Biyolojik anlamda vücutta olabilecek her türlü örnekten DNA çalisabiliyoruz. Sahsin hangi örnegi alinirsa biz onda çalisiriz." dedi.

Çolak, uluslararasi akreditasyona ve "ISO 17025" sertifikasina sahip olduklarini dile getirerek, söyle devam etti:

"Çalismalari yaparken hangi örnekten çalistigimizi belirtmemiz gerekiyor. Sahis dogrudan buraya yönlendirilirse agiz içi sürüntü örneginden aliyoruz. Mahallinden gönderilen örnekler, genelde kan örnegi olabiliyor. Bunun yani sira kemikten, tirnak sürüntüsünden, tirnaktan, olay yerinde bulunan bir kan lekesinden, cinsel saldiri vakasiysa süpheliye ait olabilecek bir spermden, kil ve kil kökünden DNA örnegi elde edebilmemiz mümkün. Laboratuvarimiz bu anlamda kendisini gelistirmis durumda."

- Deliller ag sistemine aktariliyor

Kuruma gelen örneklerin bir komisyon tarafindan açildigini, 3 uzmanin oldugu yerden teke havale edildigini anlatan Çolak, örnegin, biyolojik bir materyal barindirip barinmadiginin tespit edildigini, bu asamaya "koli açma bölümü" olarak adlandirdiklarini kaydetti.

Biyoloji Ihtisas Dairesi Baskani Çolak, biyolojik materyalin tespitinin ardindan DNA laboratuvarina verildigini anlatarak, sunlari kaydetti:

"Bu çalismalarda açma islemini farkli kisiler, laboratuvar incelemelerini farkli kisiler yapiyor. Uluslararasi akreditasyon ve uluslararasi DNA çalisma kurallari geregi, örnekleri de kendi içerisinde farkli laboratuvarlarda fakli cihazlarla farkli zamanlarda çalisiyoruz. Bu çalismalardan elde edilen deliller, bizim kendi ag sistemimize aktariliyor. Uzmanlar bu asamaya kadar hiçbir sekilde bu örneklerin çalismalarina katilmiyor ve görmüyorlar. Bu asamadan sonra network sisteminden kendilerine sonuçlar aktariliyor. Kendi bilgisayarlarindan sonuçlarini görüp mukayese ederek rapora döküyorlar. Mahalline de ayni sekilde, bu kisiler ve akabinde de yöneticiler tarafindan onaylanan raporlar, elektronik imzalaniyor ve Ulusal Yargi Agi Projesi (UYAP) kanaliyla mahalline gönderiyoruz. Eger daha sonra incelemelerle ilgili asamalar tekrar tekrar bakilmak istenirse, adli laboratuvar isletim sistemi içerisinde bunlarin hepsi sonsuza kadar kayitli oluyor. Savciliklar ve mahkemeler kovusturmaya yer olmadigina dair karar verir, örnegin imhasini isterlerse o zamana kadar muhafazasini yapiyoruz."

- "Insanin genetiginden fiziksel halini ortaya koyabiliyoruz"

Biyolojik örnekten elde edilen DNA'yi çogalttiklarini ifade eden Çolak, bu örnekleri laboratuvarda görsel hale getirdiklerini belirtti.

Çolak, rutin incelemelerin haricinde geçen yil Türkiye'de ilk defa insanin genetiginden fiziksel halini ortaya koyma çalismalarina basladiklarini aktararak, "Ayni zamanda herhangi bir biyolojik örnekten biyocografik köken tespiti yapabiliyoruz. Hangi biyocografik kökene ait oldugunu yüzdesel olarak verebiliyoruz. Bu incelemeler, dünyada da sayili laboratuvarda yapilabiliyor. Devletimizin katkilariyla bu sene gündeme aldigimiz bir cihazimiz var. Rutin incelemelerde süpheli varsa bir örnegi mukayese edebiliyorsunuz. Elde ettigimiz DNA'nin kimliklendirilmesi ve anlam kazanabilmesi için bir süpheliye ihtiyacimiz var. Burada bir üst seviyeye geçiyoruz. Kisinin fiziksel özelliklerini ve hangi biyocografik olarak, hangi kökene sahip olabilecegini söyleyebiliyoruz." ifadelerini kullandi.

Yeni nesil gen analiz cihazinda bir örnek üzerindeki incelemenin sonuçlarini anlatan Çolak, söyle devam etti:

"Cihaz su an için saç ve göz rengini veriyor, yüzdesel olarak hangi biyocografik kökene sahip oldugunu söyleyebiliyoruz, Amerikali, Asyali gibi... Su anlamda çok önemli: Elde edilen delilin bu özelliklere haiz oldugunu bilen bir yargi var. Yargi bu delilleri birlestirmekle görev yapiyor. Bize sadece bu konuya en açik sekilde isik tutmak düsüyor. Biz de bunu bir seviye üste tasimis durumdayiz. Bununla ilgili çalismalar sürüyor. Bir veri tabani olusturmak gerekiyor. Çok örnek çalismak lazim. Henüz 1 senelik bir çalismadayiz. Ilerleyen zamanlarda çok daha net konusabilecegimiz bir sürece girecegiz. Makinenin adi 'Yeni Jenerasyon Sekans Sistemi'. Dünyada da bu teknolojiyle ayni ürün kullaniyor."

- Alkol ve uçucu madde analizleri yapiliyor

Adli Tip Kurumunun diger birimi olan Kimya Ihtisas Dairesi'nde ise alkol ve uyutucu, uyusturucu, uçucu madde analizleri yapiliyor, kan, idrar, göz içi sivisi, iç organ sivisi gibi örnekler üzerinde çalisiliyor.

Piyasaya yeni sokulan ve henüz içerigi bilinmeyen maddeler, yeni nesil uyusturucu madde analiz cihazinda incelenerek, birer isim veriliyor. Eldeki veriler, ilgili kurumlarla paylasildiktan sonra, adli sebeplerle daireye gönderilen kan örneklerinde, yeni uyusturucu maddenin olup olmadigi kontrol ediliyor.

Ele geçirilen kaçak içkilerle ilgili incelemeler de yapan daire, her maddeyi çesitli testlere tabi tutuyor.

Kimya Ihtisas Dairesi Baskani Ismail Ates, mahkeme ve savcilikça gönderilen örneklerde toksikolojik, narkotik ve alkolmetrik analizlerle ilgili makamlara raporlar gönderdiklerini söyledi.

Narkotik subesine gelen, özellikle yeni çikan maddelerin isimlerinin belli olmadigini, kendilerinin isimlendirip çalismalari yaptiktan sonra cihaz verilerini tüm grup baskanliklariyla paylastiklarini ifade eden Ates, "Sonrasinda analizlerimize devam ederiz. Ilk yapilan maddenin ismini belirledikten sonra, kisilerin kan örneklerinde olup olmadigini inceleriz. Cihaz farkliligi olarak baktigimizda bize esdeger laboratuvarlardan geri olmadigimizi, hatta onlardan bir adim ileride oldugumuzu görüyoruz. Uluslararasi toplantilarda meslektaslarimizla konustugumuzda, bizde olmayan cihazlarin onlarda da olmadigini, bizde olan cihazlarin çogu laboratuvarlarda bulunmadigini biliyoruz." dedi.

- "Ölümlerin gerçek sebebi metil alkol zehirlenmesi"

Ates, içkilerin içindeki maddelerin gözle, tatmayla ya da koklamayla anlasilacak seyler olmadigini, bunlarin kimyasal testlerle ortaya çikabilecegini belirtti.

Sahte içkilerle ilgili çalismalarda, etil yerine çok daha ucuz oldugu için metil alkol kullanildigini tespit ettiklerini ifade eden Ates, ölümlerin gerçek sebebinin bu oldugunu bildirdi.

Uyusturucu üreten kisilerin, analiz yapanlardan genellikle bir adim önde oldugunun altini çizen Ates, "Onlar yeni bir madde üretecek ki bizim laboratuvara geldiginde tespit edip analizlerimize baslayacagiz. Bir adim onlardan gerideyiz, polisin suçlulardan bir adim geride kaldigi gibi. Onlari takip etmek zorundayiz. Kisa sürede tespit edip biyolojik örneklerde uyusturucu var mi tespit etmeye çalisiyoruz." degerlendirmesini yapti.

Ates, denizlere akan pis sular ile otoyollara dökülen zararli kimyasal maddelerle ilgili çalismalarin çogu zaman Istanbul Büyüksehir Belediyesine bagli ISKI laboratuvarlarinda yapildigini, bu konularin çok nadir de olsa kendilerine gelebildigini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA