HÜDA PAR Genel Baskani Yapicioglu Basin Mensuplariyla Bir Araya Geldi Açiklamasi
'Bugün de çagrimizi yeniliyoruz. Yeni anayasa süreci bütün partiler için samimiyet sürecidir. Anayasa toplumsal mutabakat metinleridir ve birlikte yazilmasi gerekir' 'Hiç kimse kirmizi çizgilerini masanin üstüne koymasin, cebinde tutsun. Ortak bir nokta tespit edip orada bulusalim. Bizce saglikli bir zemin olusursa yapici bir üslupla yeni bir anayasa yapmak mümkündür'
HÜDA PAR Genel Baskani Zekeriya Yapicioglu, yeni anayasa sürecine iliskin, "Bugün de çagrimizi yeniliyoruz. Yeni anayasa süreci bütün partiler için samimiyet sürecidir. Anayasa toplumsal mutabakat metinleridir ve birlikte yazilmasi gerekir." dedi.
Yapicioglu, Istanbul'da gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme dair degerlendirmelerde bulundu.
Yeni anayasa çalismalarina deginen Yapicioglu, "Her ne kadar defalarca degismis olsa da Türkiye hala bir darbe anayasasiyla yönetiliyor. Gündemde birçok tartisma var, bizce tartisilan birçok konunun temelinde bu anayasayla yönetilme durumu var. Anayasanin degismesi konusunda herkes hemfikir. Hatta 2011'de yapilan seçimlerden sonra o dönem Meclis'te bulunan partilerin tamami anayasanin degismesi için hemfikirdi." diye konustu.
Tüm görüsmelere ragmen üzerinde uzlasilan maddelerin de degismedigini savunan Yapicioglu, söyle devam etti:
"Parti programimizda müstakil konulardan biri yeni anayasadir. Mütemadiyen ve belli araliklarla bunu söylüyoruz. Türkiye'nin yeni sivil bir anayasaya ihtiyaci var. Bugün de çagrimizi yeniliyoruz. Yeni anayasa süreci bütün partiler için samimiyet sürecidir. Anayasa toplumsal mutabakat metinleridir ve birlikte yazilmasi gerekir. Herhangi bir partinin bir metin yazip 'Burada uzlasalim.' demesi dogru degildir. Madem anayasanin degismesini istiyoruz, gelin bir masa kuralim. Elbette herkesin kirmizi çizgileri var. Hiç kimse kirmizi çizgilerini masanin üstüne koymasin, cebinde tutsun. Ortak bir nokta tespit edip orada bulusalim. Bizce saglikli bir zemin olusursa yapici bir üslupla yeni bir anayasa yapmak mümkündür."
- Yapicioglu, sorulari yanitladi
HÜDA PAR Genel Baskani Yapicioglu, degerlendirmelerinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi.
Suriye'deki iç savasin Türkiye'nin Suriye sinirina yakin sehirlerdeki ticarete etkisine yönelik soruyu cevaplayan Yapicioglu, sunlari söyledi:
"Su bir gerçek ki bir memleketin sinirdasi olan bir yerde savas veya sicak çatisma olursa mutlaka etkilenirsiniz. Sinirda yasayan insanlarin ticarette ciddi kayiplari oldu. Sadece bu mu? Hayir. 4 milyon Suriyeli de memlekete geldi. 'Bunlari gönderelim, niçin geldiler?' gibi bir düsüncede degilim. Yarin bir gün Allah korusun burada bizim basimiza benzer bir sey gelse, kanatlanip uçamayacagimiza göre komsumuza gidecegiz. O nedenle oradan kaçip gelmek zorunda kalan, vatani viran olan insanlarin zaruri ihtiyaçlarinin mutlaka karsilanmasi gerekiyor."
Yapicioglu, HDP'ye açilan kapatma davasina iliskin soru üzerine söyle konustu:
"Davanin iddianamesinin temelinde aslinda 6-8 Ekim olaylarinin iddianamesi var. O davada iddianame hazirlaninca, 6-8 Ekim olaylariyla HDP genel merkezinin baglantisini kuran iddianame, kapatma davasinin da zemini oldu. Kapatma davasi iddianamesi büyük oranda oraya dayaniyor. 6-8 olaylarinda akla ilk gelen isimlerden birisi Yasin Börü. 6-8 Ekim'de bizim canimiz yandi. 25 binamiza saldiri oldu. 6 il ve 19 ilçe binamiz saldiri altinda kaldi. Bazilari tamamen yandi bazilari kullanilamaz hale geldi. Bizim 10'dan fazla canimiz gitti. kardeslerimiz katledildi. Bir il baskanimiz ugradigi saldirida gözünü kaybetti. Pek çok kardesimiz yaralandi. Biz olaylardan hemen sonra basladik ve hala ayni seyi söylüyoruz. 'Bu saldirilar kesin olarak planli, organizeli ve tek merkezden yönlendirilen olaylardir. Bu olaylari yönlendiren merkezlerden biri Kandilse, biri Imrali digeri de HDP genel merkezidir.' Bunu çok açik ve net söyledik. HDP genel merkezinin acil koduyla yapmis oldugu açiklamalarin bu olaylarin çikmasinda büyük etkisi vardir. O olaylarda sorumlulugu olan herkes bunun hesabini vermelidir. Sadece sorumluluk sokaga çikan çetelerin degildir. Onlari sokaga salanlarin da sorumlulugu vardir."
Olaylarda varsa güvenlik zafiyetlerinin de arastirilmasi gerektigini dile getiren Yapicioglu, "Bizce bir partinin yöneticisi suç islemis olabilir. Ben genel baskan sifatiyla mevcut kanunlara göre partinin kapatilmasi iddianamesine temel olacak suç islersem, diger arkadaslarimin veya oy verenlerin ne kabahati var? Bu nedenle ben suç islemissem cezayi da bana kesin. HDP genel merkezinde 6-8 olaylarinda sorumlulugu bulunanlar adil sekilde yargilanmali. Adalet tam yerini bulsun. Ama parti kapatilmasinin da Türkiye'nin gündeminden çikarilmasi gerektigini düsünüyoruz." dedi.
Yapicioglu, son dönemde siyasi partilerle yapilan karsilikli ziyaretlere iliskin, "Ittifak konusunda karariniz var mi? sorusunu da yanitladi.
Yakin geçmiste basin kuruluslarini ve siyasi partileri yeni anayasa konusunda ziyaret ettiklerini animsatan Yapicioglu, "En son sanirim 12 Haziran'di. Gelecek Partisi Genel Baskani Davutoglu'nu ziyaret ettim. Ziyaretin iki sebebi vardi. Birisi yeni anayasaya iliskin görüs ve önerilerimizi kendilerine iletmek digeri de kendileri bizi ziyaret etmislerdi. Güçlendirilmis parlamenter sistem önerileri var biliyorsunuz. Buna iliskin de bizim o dönemki genel baskanimiz inceleyip kendilerine dönüs yapacagini söylemisti. Önerilerini inceledik ve dönüsümüzü yaptik. Bizim kanaatimize göre siyasi partiler arasindaki diyalog kanallari açik olmalidir. Bazi konularda farkli düsünebilir siyasi partiler. Bu anlamda bu görüsmelerin faydali oldugunu düsünüyorum. Su ana kadar biz hem siyasi partilerle hem de Cumhurbaskani Erdogan'la görüstük. Bunlarin hiçbirinde ittifaklar, gündem maddesi degildi. Su anda seçime uzun zaman var. Yogun sekilde hangi ittifakta kim olacak hesabi içindeler. Biz o hesaba girmiyoruz. Simdilik girmiyoruz." degerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Yapicioglu, Istanbul'da gazetecilerle bir araya gelerek, gündeme dair degerlendirmelerde bulundu.
Yeni anayasa çalismalarina deginen Yapicioglu, "Her ne kadar defalarca degismis olsa da Türkiye hala bir darbe anayasasiyla yönetiliyor. Gündemde birçok tartisma var, bizce tartisilan birçok konunun temelinde bu anayasayla yönetilme durumu var. Anayasanin degismesi konusunda herkes hemfikir. Hatta 2011'de yapilan seçimlerden sonra o dönem Meclis'te bulunan partilerin tamami anayasanin degismesi için hemfikirdi." diye konustu.
Tüm görüsmelere ragmen üzerinde uzlasilan maddelerin de degismedigini savunan Yapicioglu, söyle devam etti:
"Parti programimizda müstakil konulardan biri yeni anayasadir. Mütemadiyen ve belli araliklarla bunu söylüyoruz. Türkiye'nin yeni sivil bir anayasaya ihtiyaci var. Bugün de çagrimizi yeniliyoruz. Yeni anayasa süreci bütün partiler için samimiyet sürecidir. Anayasa toplumsal mutabakat metinleridir ve birlikte yazilmasi gerekir. Herhangi bir partinin bir metin yazip 'Burada uzlasalim.' demesi dogru degildir. Madem anayasanin degismesini istiyoruz, gelin bir masa kuralim. Elbette herkesin kirmizi çizgileri var. Hiç kimse kirmizi çizgilerini masanin üstüne koymasin, cebinde tutsun. Ortak bir nokta tespit edip orada bulusalim. Bizce saglikli bir zemin olusursa yapici bir üslupla yeni bir anayasa yapmak mümkündür."
- Yapicioglu, sorulari yanitladi
HÜDA PAR Genel Baskani Yapicioglu, degerlendirmelerinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi.
Suriye'deki iç savasin Türkiye'nin Suriye sinirina yakin sehirlerdeki ticarete etkisine yönelik soruyu cevaplayan Yapicioglu, sunlari söyledi:
"Su bir gerçek ki bir memleketin sinirdasi olan bir yerde savas veya sicak çatisma olursa mutlaka etkilenirsiniz. Sinirda yasayan insanlarin ticarette ciddi kayiplari oldu. Sadece bu mu? Hayir. 4 milyon Suriyeli de memlekete geldi. 'Bunlari gönderelim, niçin geldiler?' gibi bir düsüncede degilim. Yarin bir gün Allah korusun burada bizim basimiza benzer bir sey gelse, kanatlanip uçamayacagimiza göre komsumuza gidecegiz. O nedenle oradan kaçip gelmek zorunda kalan, vatani viran olan insanlarin zaruri ihtiyaçlarinin mutlaka karsilanmasi gerekiyor."
Yapicioglu, HDP'ye açilan kapatma davasina iliskin soru üzerine söyle konustu:
"Davanin iddianamesinin temelinde aslinda 6-8 Ekim olaylarinin iddianamesi var. O davada iddianame hazirlaninca, 6-8 Ekim olaylariyla HDP genel merkezinin baglantisini kuran iddianame, kapatma davasinin da zemini oldu. Kapatma davasi iddianamesi büyük oranda oraya dayaniyor. 6-8 olaylarinda akla ilk gelen isimlerden birisi Yasin Börü. 6-8 Ekim'de bizim canimiz yandi. 25 binamiza saldiri oldu. 6 il ve 19 ilçe binamiz saldiri altinda kaldi. Bazilari tamamen yandi bazilari kullanilamaz hale geldi. Bizim 10'dan fazla canimiz gitti. kardeslerimiz katledildi. Bir il baskanimiz ugradigi saldirida gözünü kaybetti. Pek çok kardesimiz yaralandi. Biz olaylardan hemen sonra basladik ve hala ayni seyi söylüyoruz. 'Bu saldirilar kesin olarak planli, organizeli ve tek merkezden yönlendirilen olaylardir. Bu olaylari yönlendiren merkezlerden biri Kandilse, biri Imrali digeri de HDP genel merkezidir.' Bunu çok açik ve net söyledik. HDP genel merkezinin acil koduyla yapmis oldugu açiklamalarin bu olaylarin çikmasinda büyük etkisi vardir. O olaylarda sorumlulugu olan herkes bunun hesabini vermelidir. Sadece sorumluluk sokaga çikan çetelerin degildir. Onlari sokaga salanlarin da sorumlulugu vardir."
Olaylarda varsa güvenlik zafiyetlerinin de arastirilmasi gerektigini dile getiren Yapicioglu, "Bizce bir partinin yöneticisi suç islemis olabilir. Ben genel baskan sifatiyla mevcut kanunlara göre partinin kapatilmasi iddianamesine temel olacak suç islersem, diger arkadaslarimin veya oy verenlerin ne kabahati var? Bu nedenle ben suç islemissem cezayi da bana kesin. HDP genel merkezinde 6-8 olaylarinda sorumlulugu bulunanlar adil sekilde yargilanmali. Adalet tam yerini bulsun. Ama parti kapatilmasinin da Türkiye'nin gündeminden çikarilmasi gerektigini düsünüyoruz." dedi.
Yapicioglu, son dönemde siyasi partilerle yapilan karsilikli ziyaretlere iliskin, "Ittifak konusunda karariniz var mi? sorusunu da yanitladi.
Yakin geçmiste basin kuruluslarini ve siyasi partileri yeni anayasa konusunda ziyaret ettiklerini animsatan Yapicioglu, "En son sanirim 12 Haziran'di. Gelecek Partisi Genel Baskani Davutoglu'nu ziyaret ettim. Ziyaretin iki sebebi vardi. Birisi yeni anayasaya iliskin görüs ve önerilerimizi kendilerine iletmek digeri de kendileri bizi ziyaret etmislerdi. Güçlendirilmis parlamenter sistem önerileri var biliyorsunuz. Buna iliskin de bizim o dönemki genel baskanimiz inceleyip kendilerine dönüs yapacagini söylemisti. Önerilerini inceledik ve dönüsümüzü yaptik. Bizim kanaatimize göre siyasi partiler arasindaki diyalog kanallari açik olmalidir. Bazi konularda farkli düsünebilir siyasi partiler. Bu anlamda bu görüsmelerin faydali oldugunu düsünüyorum. Su ana kadar biz hem siyasi partilerle hem de Cumhurbaskani Erdogan'la görüstük. Bunlarin hiçbirinde ittifaklar, gündem maddesi degildi. Su anda seçime uzun zaman var. Yogun sekilde hangi ittifakta kim olacak hesabi içindeler. Biz o hesaba girmiyoruz. Simdilik girmiyoruz." degerlendirmesinde bulundu.