Basörtülü YKS Ögrencisine Mobbing Iddiasi

Alanya’da YKS’de basörtülü bir kiz ögrenciye yönelik sinav gözetmeni tarafindan asagilayici ifadeler kullanildigi iddiasiyla ilgili konusan Egitim Bir-Sen Antalya Sube Baskani Eyüp Bülent Miran, 28 Subat zihniyetinin yeniden hortladigini belirterek olayi kinadi.

Basörtülü YKS Ögrencisine Mobbing Iddiasi
Egitim Bir-Sen Antalya Sube Baskani Eyüp Bülent Miran, Yüksekögretim Kurumlari Sinavi’nda (YKS) basörtüsü nedeniyle bir kiz ögrencinin mobbinge maruz kalmasina tepki gösterdi. Alanya’da 28 Subat postmodern darbesini animsatan bir olay yasandigini aktaran Miran, basörtülü bir ögrenciye psikolojik taciz ve ayrimcilik yapildigini belirterek, "’Bu sicakta basörtüsünü niye takiyorsun? Çikarsana, senin gibi tipler imam hatipte olur’ gibi ifadelerle ögrencinin dini degerleri asagilandi. Egitim Bir-Sen olarak sinava girecek bir ögrencinin psikolojisini yerle bir eden, asagilayan, kin ve düsmanlik saçan egitimcilerin bu tutumlarini siddetle kiniyoruz” diye konustu.



“Ivedilikle sonuçlandirilmasini talep ediyoruz”

Insanlari giyim-kusamina, görünüsüne, inancina göre yaftalamak ve ona göre farkli muamelede bulunmanin Orta Çag Avrupa’sinin alameti ve uygulamasi oldugunu vurgulayan Baskan Miran, Alanya Ilçe Milli Egitim Müdürlügünün, din ve vicdan özgürlügünü zedeleyen, asagilayan, ayrimcilik kokan, pedagojik açidan asla kabul edilemeyecek yaklasimlar içeren iddialara yönelik sorusturma baslatmasini memnuniyetle karsiladiklarini söyledi.

Miran, “Ilçe Milli Egitim Müdürlügü’nden iddialarin Devlet Memurlari Kanunu’nun 125. maddesinin D ve E bentlerinde yer alan sorusturma ve incelemenin, "Görevin yerine getirilmesinde dil, irk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrimi yapmak, kisilerin yarar veya zararini hedef tutan davranislarda bulunmak" ve kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme" maddeleri kapsaminda yürütülmesini ve ivedi olarak sonuçlandirilmasini talep ediyoruz. Anayasanin 42. maddesinde ’Kimse, egitim ve ögrenim hakkindan yoksun birakilamaz’ deniliyor. Ayrica Anayasa’mizin 24. ve 25. maddeleri ne göre, herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Dini inanç ve kanaatlerini açiklamaya zorlanamayacagi gibi dini inanç ve kanaatlerinden dolayi kinanamayip suçlanamayacagi hüküm altina alinmistir” seklinde konustu.



“Basörtüsü Allah’in emridir”

Konunun takipçisi olacaklarini belirten Miran, “Basörtüsü Allah’in emridir. Inanç hususunda hassasiyeti olan kadinlarin, inancin geregini, emrini yerine getirme bakimindan basörtüsü takmalarina mani hiçbir engel bulunmuyor. Oysa ki basin duyurularinda yer alan, ’Bu sicakta basörtüsünü niye takiyorsun? Çikarsana, senin gibi tipler imam hatipte olur’ gibi ifadeler ise en azindan Türk Ceza Kanunu’nun 216/3. maddesinde hüküm altina alinan kamu barisini bozacak sekilde ’halkin bir kesiminin benimsedigi dini degerleri alenen asagilama’ suçuna konu eylemi olusturuyor. Doktrinde ’asagilamak’ deger vermemek, önemsiz, anlamsiz, gereksiz ve yararsizligini belirterek kisilerdeki saygi ve güven duygularini sarsmak olarak tanimlanmis olup alenen islenen bu suçun ayni zamanda tehlike suçu oldugunun altini çizmek isteriz. Sendika olarak bu sorusturmanin takipçisi olacagiz” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA