Cezayir'deki Baris Toplumu Hareketi Baskani Mukri Tek Basina Iktidari Degil Uzlasi Hükümetini Hedefliyor Açiklamasi
'Oylarin yüzde 80'ini alsak bile tek basimiza ilerlemeyi düsünmüyoruz çünkü ekonominin durumu çok tehlikeli. Hükümeti desteklemek için büyük bir uzlasiya, genis bir siyasi ve sosyal kusaga ihtiyaç var' 'Herkesle müzakereye oturabiliriz çünkü otoriteler, muhalefet ve çesitli siyasi aktörlerle iyi iliskilerimiz var ve onlar için güven kaynagiyiz' 'Onlar (Islami egilimli partiler) Fas'ta hükümete liderlik ediyor ve Tunus'ta yönetim için önemli bir ortak olabiliyor. Öyleyse neden Cezayir'de durum böyle olmasin?'
ABDURREZZAK BIN ABDULLAH - Cezayir'deki en büyük Islami egilimli parti Baris Toplumu Hareketi'nin Baskani Abdurrezzak Mukri, partisinin erken seçimde oylarin büyük çogunlugunu alsa bile uzlasi hükümeti kurulmasi yönünde hareket edecegini belirtti.
Abdurrezzak Mukri, 12 Haziran'da yapilmasi planlanan erken genel seçimler ve partisinin seçim programina iliskin AA muhabirine degerlendirmelerde bulundu.
Baris Toplumu Hareketi'nin seçimlerdeki beklentilerinden söz eden Mukri, "Ilk veriler hareketin, seçimlerde en ön rekabet saflarinda yer aldigi yönünde. Imza toplamayi basaran ilk partiyiz, listelerimiz de halk tarafindan kabul gördü. Rakipler de bunu kabul ediyor. Ayni zamanda kampanyamiz en güçlü kampanya." diye konustu.
Partisinin seçimleri kazanmasi halinde hükümet senaryolarina deginen Mukri, "Hareketimiz, ülke genelinde güçlü ve istikrarli yapiya sahip tek parti. Siyasi vizyonumuz kapsaminda sonuçlari ne olursa olsun ulusal birlik hükümeti kurulmasi çagrisinda bulunuyoruz." dedi.
Mukri, ülkedeki uzlasi gereksinimine isaret ederek, "Oylarin yüzde 80'ini alsak bile tek basimiza ilerlemeyi düsünmüyoruz çünkü ekonominin durumu çok tehlikeli. Hükümeti desteklemek için büyük bir uzlasiya, genis bir siyasi ve sosyal kusaga ihtiyaç var." ifadelerini kullandi.
Seçimlerin ardindan zaman kaybetmeden Cumhurbaskani ile koordinasyona, tüm güçlerle diyaloga geçeceklerini aktaran Mukri, sunlari söyledi:
"Herkesle müzakereye oturabiliriz çünkü otoriteler, muhalefet ve çesitli siyasi aktörlerle iyi iliskilerimiz var ve onlar için güven kaynagiyiz. Herkesi bir ulusal birlik hükümeti kurmaya ikna etmek için çalisacagiz. Tabii tüm bunlar seçimlerin basarili olmasina bagli. Çünkü su andaki mevcut bölünme seçimlerin özgür ve adil olup olmayacagiyla ilgili."
- "Hükümette var olmamiz normal bir durum"
Mukri, rejimin Islami egilimli bir partiyi yönetime ortak etme konusunda hazir olup olmadigina iliskin soruyu, "Biz ulusal bir partiyiz ve daha önce hükümete katildik. Çok büyük siyasi gelenegimiz var ve hükümette var olmamiz normal bir durum." seklinde cevaplandirdi.
Islami egilimli partilerin iktidara gelme saplantisinin Masrik bölgesinde yasandigini ancak Magrip bölgesindeki Islami egilimli partilerin ulusal partiler olduguna isaret eden Mukri, "Onlar (Islami egilimli partiler) Fas'ta hükümete liderlik ediyor ve Tunus'ta yönetim için önemli bir ortak olabiliyor. Öyleyse neden Cezayir'de durum böyle olmasin? Bu çok normal ve böyle bir takinti asla yok." ifadelerini kullandi.
- "Neden basarili olmayalim?"
Baris Toplumu Hareketi lideri Mukri, kapsamli reformlar öneren, Cezayir'i 10 yil içinde yükselen bir ekonomik güç haline getirmeyi taahhüt eden seçim programlarinin gerçekligine iliskin soruya karsilik sunlari söyledi:
"1980'lerde bizim benzerimiz ülkelerden daha fazla imkana sahibiz. Bugün gelismis bir ülke haline gelen Malezya'dan daha kötü durumda olmadik. Gerçekligimizi biliyoruz, gelecek için stratejik bir planimiz var ve diger ülkelerin deneyimlerine asinayiz. Neden basarili olmayalim? Kendine saygisi olan ve seçimlere katilacak her siyasi parti gibi gelecek vizyonunu belirlemeye dayali bir program açikladik ve buna Cezayir Rüyasi adini verdik. Tabanda da büyük bir teveccüh gördü."
Yetkililerin imza toplamak için taninan süreyi uzatmasiyla bagimsiz aday listelerinin çok fazla arttigina dikkati çeken Mukri, buna karsin, seçimlerin seffaf olmasi halinde bagimsiz listelerin çogunun baraji asamayacagini dile getirdi.
Mukri, "Siyasi partiler, parlamentoda en fazla temsile sahiptir. Tabii ki bagimsiz blok da olacaktir. Eger olmazsa demokrasi mantigina aykiri olagandisi bir siyasi durumdayiz demektir. Bu da Cezayir krizinin daha fazla devam edecegi anlamina gelir." diye konustu.
Herkesin sandiga gitmesini beklemediklerini, ülkede siyasi bir dönüsüm yasanan 1991 seçimlerinde bile katilimin yüksek olmadigini belirten Mukri, "Kimsenin digerine ihanet etmemesi sartiyla fikirlere saygi duyuyoruz ve hile yapildigi zamanlarda bile seçimlere katilmayi bir tür siyasi direnis olarak görüyoruz." ifadelerini kullandi.
Kaynak: AA
Abdurrezzak Mukri, 12 Haziran'da yapilmasi planlanan erken genel seçimler ve partisinin seçim programina iliskin AA muhabirine degerlendirmelerde bulundu.
Baris Toplumu Hareketi'nin seçimlerdeki beklentilerinden söz eden Mukri, "Ilk veriler hareketin, seçimlerde en ön rekabet saflarinda yer aldigi yönünde. Imza toplamayi basaran ilk partiyiz, listelerimiz de halk tarafindan kabul gördü. Rakipler de bunu kabul ediyor. Ayni zamanda kampanyamiz en güçlü kampanya." diye konustu.
Partisinin seçimleri kazanmasi halinde hükümet senaryolarina deginen Mukri, "Hareketimiz, ülke genelinde güçlü ve istikrarli yapiya sahip tek parti. Siyasi vizyonumuz kapsaminda sonuçlari ne olursa olsun ulusal birlik hükümeti kurulmasi çagrisinda bulunuyoruz." dedi.
Mukri, ülkedeki uzlasi gereksinimine isaret ederek, "Oylarin yüzde 80'ini alsak bile tek basimiza ilerlemeyi düsünmüyoruz çünkü ekonominin durumu çok tehlikeli. Hükümeti desteklemek için büyük bir uzlasiya, genis bir siyasi ve sosyal kusaga ihtiyaç var." ifadelerini kullandi.
Seçimlerin ardindan zaman kaybetmeden Cumhurbaskani ile koordinasyona, tüm güçlerle diyaloga geçeceklerini aktaran Mukri, sunlari söyledi:
"Herkesle müzakereye oturabiliriz çünkü otoriteler, muhalefet ve çesitli siyasi aktörlerle iyi iliskilerimiz var ve onlar için güven kaynagiyiz. Herkesi bir ulusal birlik hükümeti kurmaya ikna etmek için çalisacagiz. Tabii tüm bunlar seçimlerin basarili olmasina bagli. Çünkü su andaki mevcut bölünme seçimlerin özgür ve adil olup olmayacagiyla ilgili."
- "Hükümette var olmamiz normal bir durum"
Mukri, rejimin Islami egilimli bir partiyi yönetime ortak etme konusunda hazir olup olmadigina iliskin soruyu, "Biz ulusal bir partiyiz ve daha önce hükümete katildik. Çok büyük siyasi gelenegimiz var ve hükümette var olmamiz normal bir durum." seklinde cevaplandirdi.
Islami egilimli partilerin iktidara gelme saplantisinin Masrik bölgesinde yasandigini ancak Magrip bölgesindeki Islami egilimli partilerin ulusal partiler olduguna isaret eden Mukri, "Onlar (Islami egilimli partiler) Fas'ta hükümete liderlik ediyor ve Tunus'ta yönetim için önemli bir ortak olabiliyor. Öyleyse neden Cezayir'de durum böyle olmasin? Bu çok normal ve böyle bir takinti asla yok." ifadelerini kullandi.
- "Neden basarili olmayalim?"
Baris Toplumu Hareketi lideri Mukri, kapsamli reformlar öneren, Cezayir'i 10 yil içinde yükselen bir ekonomik güç haline getirmeyi taahhüt eden seçim programlarinin gerçekligine iliskin soruya karsilik sunlari söyledi:
"1980'lerde bizim benzerimiz ülkelerden daha fazla imkana sahibiz. Bugün gelismis bir ülke haline gelen Malezya'dan daha kötü durumda olmadik. Gerçekligimizi biliyoruz, gelecek için stratejik bir planimiz var ve diger ülkelerin deneyimlerine asinayiz. Neden basarili olmayalim? Kendine saygisi olan ve seçimlere katilacak her siyasi parti gibi gelecek vizyonunu belirlemeye dayali bir program açikladik ve buna Cezayir Rüyasi adini verdik. Tabanda da büyük bir teveccüh gördü."
Yetkililerin imza toplamak için taninan süreyi uzatmasiyla bagimsiz aday listelerinin çok fazla arttigina dikkati çeken Mukri, buna karsin, seçimlerin seffaf olmasi halinde bagimsiz listelerin çogunun baraji asamayacagini dile getirdi.
Mukri, "Siyasi partiler, parlamentoda en fazla temsile sahiptir. Tabii ki bagimsiz blok da olacaktir. Eger olmazsa demokrasi mantigina aykiri olagandisi bir siyasi durumdayiz demektir. Bu da Cezayir krizinin daha fazla devam edecegi anlamina gelir." diye konustu.
Herkesin sandiga gitmesini beklemediklerini, ülkede siyasi bir dönüsüm yasanan 1991 seçimlerinde bile katilimin yüksek olmadigini belirten Mukri, "Kimsenin digerine ihanet etmemesi sartiyla fikirlere saygi duyuyoruz ve hile yapildigi zamanlarda bile seçimlere katilmayi bir tür siyasi direnis olarak görüyoruz." ifadelerini kullandi.