ODTÜ'den Marmara'da 'Derin' Inceleme

MARMOD Projesi'nde görev alan ve müsilaj olusumlariyla ilgili Bilim2 Gemisi ile Marmara Denizi'nde çalismalarini sürdüren bilim insanlari, Adalar’in güneyinde 100 metre ve Çinarcik Çukuru’nda 1210 metre derinlikten aldiklari zemin örnegi ile su numunelerinden yeni verilere ulasti Bilim insanlari, 100 metre derinligin özellikle üstteki 30 metresinde müsilajin yogun oldugunu, tabakanin, sediman yüzeyine oturmadigini, dip sularinda bir miktar oksijenin az da olsa bulundugunu, ciddi bir hidrojen sülfür birikimin bulunmadigini belirledi Ilk kez Marmara’nin en derin noktasinda deniz tabaninda örnekleme yapan bilim insanlari, burada da bir hidrojen sülfür birikimine rastlamazken, çok az miktarda oksijenin hala Akdeniz sulari ile Çinarcik Çukuru’na giris yaptigini tespit etti Müsilaj örnegi üzerinde yapilan deneyde, müsilajin oksijeni 2,53 saatte tükettigi bilimsel olarak kanitlandi ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardimcisi Doç. Dr. Mustafa Yücel: 'Kuzey Marmara’da müsilajin henüz 30 metrenin altina inmedigini görüyoruz. Bu, nispeten iyi bir haber. Dibe geçmesi demek Marmara için söyle kötü bir haber olurdu, bu ilelebet orada kalacakti ve bir oksijen faturasi çikaracakti sisteme. Zaten bir nebze oksijeni kalmis Marmara’nin derinlerine yine bir yük getirecekti. Su an böyle olmadigini gördük'

Çevre ve Sehircilik Bakanligi ÇED Izin ve Denetim Genel Müdürlügünün ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü koordinasyonunda yürüttügü Marmara Denizi Bütünlesik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi'nde görev alan ve Marmara Denizi’nde müsilaj olusumlari ile ilgili çalismalarina devam eden bilim insanlari, ilk kez derin Marmara’da yani 100 metre ve ötesindeki müsilaj tabakalarini inceledi.

MARMOD Projesi kapsaminda, Marmara Denizi'ndeki arastirmalar devam ediyor. AA ve TRT ekipleri, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde görevli bilim insanlarinin, Adalar’in güneyi ile Çinarcik Çukuru’nda yer alan osinografi istasyonlarinda gerçeklestirdikleri çalismalari görüntüledi.

Haydarpasa Limani’ndan hareket eden Bilim-2 gemisinin ilk duragi Adalar’in güneyindeki osinografi istasyonu oldu. Burada ilk olarak tuzluluk, sicaklik, derinlik, oksijen, bulaniklik, klorofil-a, isik miktarini ölçen ve istenen derinlikten su örnegi alabilen CTD Rozet Sistemi 100 metrelik derinlige indirildi. Ardindan denize indirilen plankton agi ile su kolonu içindeki müsilaj tabakasindan örnek alindi. Taban çamurunun temin edilmesi amaciyla da çoklu karot örnekleyicisi olan ahtapot cihazi suya birakildi.

Alinan numuneler daha sonra gemi içindeki laboratuvarda incelendi ve yeni veriler elde edilmek üzere deneyler yapildi.

Bilim-2 gemisinin ikinci duragi, Marmara Denizi’nin en derin noktalarindan biri olarak bilinen Çinarcik Çukuru oldu. Bilim insanlari, ilk kez 1210 metre derinlikte gerçeklestirdikleri çalisma kapsaminda gerekli numuneleri alarak laboratuvarda inceledi.

- “Yaptigimiz analizlerde ciddi bir hidrojen sülfür birikim bulmadik”

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardimcisi Doç. Dr. Mustafa Yücel, yürüttükleri çalismaya iliskin AA muhabirine yaptigi açiklamada, Bilim-2 gemisinin yaklasik 3 haftadir Marmara Denizi’nde ara ara da Karadeniz’de çalismalarini sürdürdügünü hatirlatti.

Doç. Dr. Yücel, sözlerine söyle devam etti:

“Bugün özellikle derin Marmara’ya yani 100 metre ve ötesine müsilaj tabakalari inmis mi, inmisse etkisi ne olmus, seferimizin simdiki bölümü buna odaklanmaya basladi. Bugün 2 istasyon ziyaret ettik. Biri 100 metre, digeri de Çinarcik Çukuru dedigimiz Marmara’nin en derin noktalarindan birisi olan bir yerdeydi. 1210 metrelik bir istasyon yaptik.

Ilk istasyondaki bulgumuz; 100 metre derinligin özellikle üstteki 30 metresinde müsilajin yogun oldugu, asagida olmadigi. Dipteki sediman dedigimiz çökerleri örnekledigimiz yeni bir cihazimiz var. Bununla üstteki sedimanin 50 santimetresini bozmadan alabiliyoruz. Bunu niye yapmaya çalistik? Özellikle müsilaj tabana çökmüs mü? Çökmüsse etkisi ne olmus? Hem görsel olarak müsilajin çökmedigini bulduk hem ag örneklerimiz var, 30 metrenin içinin nasil göründügünü görüyoruz. O tip bir tabakanin, sediman yüzeyine oturmadigini bulduk. 100 metrelik istasyonda dip sularinda bir miktar oksijen az da olsa var. O sistemi hala bir esik noktasina yakin bir degerde tutuyor. Açikçasi su an sedimanda yaptigimiz analizlerde ciddi bir hidrojen sülfür birikim bulmadik özellikle 100 metrelik istasyonda.”

- Ilk kez 1210 metre derinlikten örnek alindi

Çinarcik Çukuru’nda 1210 metrelik derinlikte yaptiklari çalismanin bir ilk oldugunu dile getiren Doç. Dr. Yücel, su bilgileri verdi:

"Ilk defa Marmara’nin en derin noktasinda deniz tabaninda örnekleme yapma sansimiz oldu. Onun sonuçlari da söyle; su kolonu boyunca Marmara Denizi’nin en derin noktalarindan biri olan 45C dedigimiz bu istasyonun derin sularinda bir hidrojen sülfür birikimi yok. Bunu 4 gün önce de dogrulamistik, bunun tekrar böyle olmadigini gördük. Dolayisiyla o tip bir risk yok. Çok az bir oksijen hala Akdeniz sulari ile Çinarcik Çukuru dedigimiz noktanin derin sularina giris yapiyor. Sistemi biraz esik degerin altinda ama yine belli bir noktada tutuyor. Tabandan aldigimiz sediman örneklerinde de yüzeyinde hidrojen sülfür bulmadik, müsilaj da görmedik."

Bu örnekleme çalismalarina devam edeceklerini anlatan Doç. Dr. Yücel, “Yaklasik 25 istasyonda bu sekilde çalisacagiz. Müsilaj tabana yayilmis mi bunu görmeye çalisacagiz. Bugünün en önemli bulgusu müsilaj henüz 30-40 metre bandinin ötesine geçmemis, oralara çökmemis. Biz aslinda bunu iki noktada gösterdik, mümkün oldugunca diger noktalarda da gözlemlemeye çalisacagiz.” dedi.

- “Güney Marmara’da risk biraz daha fazla”

Doç. Dr. Mustafa Yücel, özellikle bazi kiyi bölgelerde karisimin daha yüksek oldugu belki lokalize yerlerde 40-50 metre bandinda müsilajin çöktügünü sedimanda bulabileceklerini dile getirerek, sunlari anlatti:

"Benim kisisel olarak düsüncem ve endisem, geçen haftaki seferlerimizin bir sonucu özellikle güney Marmara’da riskin biraz daha fazla oldugu yönünde. Orada biraz daha fazla oksijen kaybi bulmaya basladik. Özellikle bugünkü örneklemelerimizi orada da tekrarlayinca daha net bir sey söylemek mümkün olacak. En azindan Kuzey Marmara’da müsilajin henüz 30 metrenin altina inmedigini görüyoruz. Bu, nispeten iyi bir haber. Dibe geçmesi demek Marmara için söyle kötü bir haber olurdu, bu ilelebet orada kalacakti ve bir oksijen faturasi çikaracakti sisteme. Zaten bir nebze oksijeni kalmis Marmara’nin derinlerine yine bir yük getirecekti. Su an böyle olmadigini gördük. Bunun ilerleyen haftalarda ve aylarda böyle olmayacagi anlamina gelmiyor. Gözlemlere devam edecegiz.”

- “Müsilaj oksijeni 2,5-3 saatte tüketti”

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde arastirmaci olarak görev yapan Dr. Ögretim Üyesi Mustafa Mantikçi da proje kapsaminda denizdeki oksijen tüketimi üzerine arastirmalar yaptigini söyledi.

Adalar’in güneyindeki osinografik istasyondan aldiklari müsilaj örnegi üzerinde deneyler yaptiklarini aktaran Mantikçi, “Bu deneylerde görünüyor ki müsilaj oksijeni 2,5-3 saatte tüketti. Bu çok yogun bir örnek ama bu deney sunu gösteriyor; müsilajli su, oksijeni tüketiyor. Bunu çok net söyleyebiliriz.” dedi.

Bu verinin deniz yasamina etkisine iliskin Mantikçi, “Müsilaj deniz tabanini kaplarsa oksijenin tükenmesine, dolayisiyla belirli oksijen limitlerinde yasayan canlilarin da ortadan kaybolmasina sebep olur.” degerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA