EGIAD, Derin Teknoloji'yi Ele Aldi
Sanayi ve Teknoloji Bakanligi tarafindan uygulanan Rekabetçi Sektörler Programi kapsaminda desteklenen, Ege Teknopark yürütücülügünde, Ege Üniversitesi, EBILTEM ve EGIAD ortakligindaki 6,5 milyon Euro bütçeli, “D-TECH4ENT-Deep Technology Incubator for Entrepreneurs” projesi, EGIAD üyesi is insanlarina düzenlenen bir webinar ile tanitildi.
“Tekno-Girisimciler ekonomik büyümeyi artiran kilit güç”
EGIAD Genel Sekreteri Prof. Dr. Fatih Dalkiliç’in moderatörlügündeki toplantinin açilis konusmasini yapan EGIAD Yönetim kurulu Baskani Alp Avni Yelkenbiçer, Izmir’in dördüncü Teknoloji Gelistirme Bölgesi olarak kurulan Ege Teknopark’in, basta yasam bilimleri ve saglik alanlari olmak üzere Izmir ve Bölgede diger paydaslar ile is birligi ve sinerji halinde çalistigini belirterek, “EGIAD olarak D-TECH4ENT projesinin resmi bir parçasiyiz. EGIAD ailesi olarak bu olusumun içinde yer almayi çok önemsiyoruz. Girisimcilik faaliyetlerinin ülke ekonomileri için önemi her geçen gün daha da artmakta olup girisimcilik faaliyetlerine gereken önemin verilmesi ülke kalkinmasi açisindan büyük önem arz etmektedir. Özellikle Tekno-Girisimciler ekonomik büyümeyi artiran kilit güçtür. Teknoloji girisimciligi; bireyler, firmalar, bölgeler ve uluslarda refahi kolaylastiran bir araçtir. Bu nedenle, teknoloji girisimciligi alaninda yapilan çalismalar entelektüel merakin ötesinde önemli bir islev sunmaktadir. Sanayi ve bilgi devriminin merkezinde olan derin teknolojiler hem sirketlerin hem de yatirimcilarin aradigi “bir sonraki büyük sey”dir. Iklim degisikligi, demografik degisimler, kaynak kitligi veya yaslanan nüfus ve bilimsel ilerleme gibi mega trendlerin yol açtigi büyük talep degisimlerinin kesisiminde yer alan tüm endüstrileri etkileyen modeller, derin teknolojiler; yani yapay zekâ, Iot, Drones, sensörler, robotik, yeni malzemeler, biyoteknolojiler, artirilmis/sanal gerçeklik olarak adlandirilmaktadir. Uluslararasi 70’e yakin pazarda yaklasik 8 bin 700 derin teknoloji sirketi bulunmaktadir” dedi.
Türkiye’de girisim ekosistemi
Türkiye’de girisim ekosistemi ve Derin Teknoloji’yi de degerlendiren Yelkenbiçer, resmi istatistiklere göre, sanayi ihracati içinde yüksek teknolojili ürünlerin oraninin yüzde 3,2 oldugunu kaydederek, 2023 yilinda bu oranin yüzde 5,8’e yükseltilmesinin hedeflendigini vurguladi. Yelkenbiçer, toplumsal kalkinmanin bilgiye dayali hale geldigi günümüz dünyasinda, teknolojik, inovatif fikir ve faaliyetlerin bambaska bir önem kazandigina dikkat çekerek, “Özellikle, egitim programlarinda yapilan düzenlemeler isiginda fikir üretmek ve bunlari ticari hale getirecek destek mekanizmalari büyük önem arz ediyor. Bu baglamda TÜSIAD BGIV ile üniversite ögrencilerine; Diamond Challenge adi altinda lise ögrencilerine ulasmaya çalisarak EGIAD Melekleri markamizla biz de bu stratejiye katki vermeye çalisiyoruz. Temel olarak derin teknoloji çigir açan yeniliklerin özellikleri incelendiginde, baskalari için giris engellerinin ve bilgi tasmalarinin yüksek oldugu, ancak pazara sunma süresinin uzun oldugu, ürün gelistirme maliyetlerinin ve ürün risklerinin yüksek oldugu açiktir. Bu teknolojilerin büyük bir etkisi olmasina, pazara hazir olgunluga erismesi uzun zaman almasina ve önemli miktarda sermaye gerektirmesine ragmen, merkezi bir inovasyon yapisinin “tek durak noktasi” olarak tasarlanmadigi açiktir. Günümüzde üniversiteler girisimcilik ve yenilikçilik endeksine göre siralanmakta; inovatif gençleri piyasa kosullarina ve yeni bir is kurmaya uygun yetistiren kurumlar öne çikmakta. Inovasyonu ekonomik degere dönüstürmeyi tesvik eden AB projeleri yayginlasmaktadir” ifadelerini kullandi.
“Dünyanin en büyük 10 sirketinden 7’si teknoloji sektöründe”
Webinara, konusmaci olarak katilan Ege Teknopark Is Gelistirme Koordinatörü ve NüvEge Kuluçka Merkezi Koordinatörü Anil Baybura ise, yogun olarak 2014 yilindan bu yana kullanilmaya baslanan Deep Tech’in gelisim sürecini aktardi. D-TECH4ENT-Deep Technology Incubator for Entrepreneurs” projesine de açiklik getiren Anil Baybura, proje ortaklari olarak Ege Teknopark’in hali hazirda isleyen bir alt yapiya, Ege Üniversitesi’nin egitimde deneyime, EGIAD’in yatirim konusunda ve melek yatirimcilik alanlarindaki profesyonelligine dikkat çekti. Baybura, Deep Tech tarz fikirlerin genellikle gelismis laboratuvarlara, test merkezlerine, özel kaynaklara, spesifik makinelere, güçlü alt yapiya, sermayeye, kapsamli düsünmeye ve gizlilige ihtiyaci oldugunu belirtti.
Baybura muazzam bir etkiye sahip bu girisimlerin, pazara hazir hale gelmeden önce uzun bir gelistirme sürecine, sürdürülebilir finansal yatirima ve özel alt yapilara gereksinim duydugunu kaydetti.
Baybura konusmasini su sekilde sürdürdü: “Kaynaklari inceledigimizde, girisimcilik ekonomisi yaklasik 3 trilyon dolar degere sahip bu oran bir G7 ülkesi kadar. Dünyanin en büyük 10 sirketinden 7’si teknoloji sektöründe faaliyet göstermekte. Global Girisimcilik Ekosistemi Raporu, bir sonraki Silikon Vadisi’nin, Silikon Vadisi gibi olmayacagini, tamamen farkli inovasyonlar üzerinden büyüyecegini ve derin teknolojilerin bunun anahtari olacagini tahmin etmekte. ABD ve Çin, 2015’ten 2018’e kadar derin teknoloji sirketlerine yapilan küresel yatirimlarin yaklasik yüzde 81’ini gerçeklestirmistir. ABD 32.8 milyar dolar, Çin ise 14.6 milyar dolar derin teknoloji yatirimi yapmistir.”
Türkiye’deki gelismelere de deginen Anil Baybura, Hazine ve Maliye Bakanligi, Sanayi ve Teknoloji Bakanligi, KOSGEB, TÜBITAK, Kalkinma Ajanslari ve çesitli kuruluslarin bu yapilara destek olduguna dikkat çekti. Sektör sorunlarina da ayrintili olarak deginen Baybura, spesifik amaç ve öncelikleri de aktardi. Baybura, girisimciler için özellestirilmis birebir rehberlik ve koçluk desteginin, alt yapi saglamanin, derin teknoloji için bir merkez olusturulmasinin, melek yatirimcilarin arttirilmasinin önemine vurgu yapti.