(ÖZEL) AK Parti Meclis Üyesi Özlem Erol'dan IBB'ye Müsilaj Elestirisi
Istanbul Büyüksehir Belediyesi’nin atik su aritma tesisi projelerini tamamlamadigini ve var olanlari çalistirmadigini söyleyen AK Parti Meclis Üyesi Özlem Erol, “IBB müsilajla ilgili hiçbir çalisma yapamadigi için Çevre ve Sehircilik Bakanligi duruma el atti. Aslinda müsilajin temelinde atik su aritma tesislerinin yapilmamasi ve çalistirilmamasi var. AK Parti dönemindeki IBB müsilaji kendi temizlerken, bu yönetimin bununla ilgili bir projesi de yok” dedi.
Haliç’i kirlettiginiz sürece Marmara Denizi’ni kirletmis oluyorsunuz”
Su anki IBB yönetiminin Haliç’i daha az temizledigini belirten AK Parti Meclis Üyesi Özlem Erol, “Ilk geldiklerinde yaptiklari ilk is, temel atmama gibi bir tören düzenleyerek Silahtaraga Projesine son vermek oldu. Öncelikle biz bunun bir saka oldugunu düsündük. Bir atik su aritma tesisi yapacaksiniz, projesi hazir, alani hazirlanmis ve bütün fizibilite çalismalari yapilmis. Siz çikip Silahtaraga Aritma Tesisinin temelini atmiyoruz diye bir tören düzenliyorsunuz. Haliç’te AK Parti döneminde 40-50 bin ton civarinda dip çamuru temizligi yapilirdi. 2020 yilinda biz dip çamuru temizligi ne kadar diye baktigimizda 50 bin ton planlanmis, ama yapilan temizlik sadece 4 bin ton. Her yil yapilanin yüzde 8’ini temizlemisler. Haliç’i siz kirlettiginiz sürece aslinda Marmara Denizi’ni de kirletmis oluyorsunuz” diye konustu.
“4 buçuk milyon metreküp daha az su aritmisiz”
Atik su aritma tesislerinin çalistirilmadigini söyleyen Erol, “Marmara Denizi’nin kirlenmemesi için Istanbul’da 1999 yilindan itibaren master bir proje yapilmisti. Bu proje kapsaminda pek çok ileri biyolojik artima tesisi planlanmisti. Cumhurbaskanimizin ve AK Parti döneminde yapilmis olan aritma tesisleri ile suan Istanbul’un yüzde 99 atik sulari temizleniyor. Ama bu atik su tesislerini çalistirirsaniz temizlemis oluyorsunuz. Bu aritmis oldugunuz sulari bizler farkli bir mecramiz olmadigi için denize desarj ediyoruz. Bunlarin yaklasik yüzde 55’i ön aritmalardan çikan sulardan denize desarj yapiliyor. Ama geriye kalan yüzde 45’i ileri biyolojik aritma tesislerinden denize veriliyor. AK Parti döneminde planlanan ve 2021 yilina kadar tamamlanacak olan proje, bütün ön artima tesislerini, ileri biyolojik aritma sistemine çevirmekti. Iste bunlardan bir tanesi de Silahtaraga, Tuzla’da yapilan aritma tesisi, Ataköy 3 ve bunlarin tamaminin bitirilmesiyle biz Marmara Denizi’ni kirletmeden azot ve fosfor oranini düsürerek denize desarj yapmis olacaktik. Ne yazik ki bu aritma tesislerinin sayisini arttirmak yerine, sayilarini arttirmadiginiz gibi ayni kalmasina ragmen 2018 yilinda aritilan sudan yaklasik 4 buçuk milyon metreküp daha az su aritarak denize desarj etmisiz. 2020 yilinda CHP döneminde nasil oluyor bunu hala anlayamiyoruz, daha az su aritiliyor. Bu da gösteriyor ki bize mevcut aritmalarda hiçbir degisiklik olmamasina ragmen demek ki aritma tesisleri çalistirilmamis” seklinde konustu.
“IBB’nin müsilajla ilgili çalisma yapamadigi için Çevre ve Sehircilik Bakanligi el atti”
Marmara Denizi’ndeki müsilaji IBB yönetiminin temizlemesi gerektigini ifade eden Erol, “Suan Türkiye’de ve Marmara Denizi’nde müsilaji konusuyoruz. Müsilajin en önemli sebebi havanin isinmasiyla birlikte denizde azot ve fosfor oraninin artmasi. AK Partili Istanbul Büyüksehir Belediyesi döneminde de müsilaj sikintisi yasanmisti ama o dönem IBB’nin kendi ekipleri, ISKI ve içindeki pek çok çalisma ekibi bu müsilaj sorununu kendileri çözdüler. IBB’nin suan ki acziyeti, müsilajla ilgili hiçbir çalisma yapamadigi için Çevre ve Sehircilik Bakanligi el atti ve suanda müsilaji temizleme çabasi gösteriyor. Aslinda müsilajin temelinde daha önce söyledigimiz gibi atik su aritma tesislerinin yapilmamasi ve çalistirilmamasi var. AK Parti dönemindeki IBB müsilaji bile kendi temizlerken, bu yönetimin bununla ilgili bir projeleri, fikirleri ve aktiviteleri de yok. Tek yaptiklari sey suya zam yapmak ve suya zammi konusmak” seklinde konustu.
“Belki Istanbullular temiz su içemeyecek”
ISKI’nin yatirimlarinda düsüs oldugundan bahseden Erol, “2018 yilindaki ISKI faaliyet raporlarindaki yatirim miktarina baktigimizda yeni yönetimin ISKI faaliyetinde ve yatirim oraninda yüzde 35’e varan bir düsüse maruz kaldigini gördük. Istanbul’da bütün atik sularin aritilmasindan ISKI sorumlu. Atik su tesislerinin yapimindan da ISKI sorumlu. Hem tehlikeli atiklar, hem içme suyu bütün bu yatirimlar ISKI’nin sorumlulugu altindadir. Siz yatirim yapamazsaniz bir yatirim maliyeti ve faaliyet raporuna bununla ilgili bir bütçe koymazsaniz hiçbirisi yapilmamis olur ve Istanbul’daki çevre felaketleri de baslar. ISKI’nin yatirim bütçesinin düsürülmesinin bir handikapi da yine içme suyu ile ilgili sikintilar ortaya çikabilir. Melen gibi çok büyük bir proje ile Istanbul’da suan ciddi bir su sikintisi yasanmiyor. Ama bu projenin devaminda yapilmasi gereken aritma tesisleri vardi. Ömerli Aritma Tesisi’nin bu aritma tesisinin yapilmasi gereken bir kismi var onu hala bitiremediler. Bahçelievler’de bir tünel var ve bu tünel bitirilmezse Istanbul’a su veremeyeceksiniz. Tasoluk’taki aritma tesisi hala bitirilemedi. Sadece aritmayla alakali konulari konustuk ama asil mesele belki Istanbullular temiz su içemeyecek” ifadelerini kullandi.