ANALIZ - Antalya Diplomasi Forumu Ve Türk Dis Politikasinda Yenilikçi Atilimlar
Türk dis politikasi, temposu giderek artan çok boyutlu bir yogunluk içinde. Bu yogunluk sadece Haziran ayinda gerçeklestirilen diplomatik temaslarda bile göze çarpmakta. 1820 Haziran tarihlerinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu da Türk dis politikasinin bu yogun temposunun örneklerinden biri Türk dis politikasinin pratik boyutu açisindan bakildiginda Antalya Diplomasi Forumu’nun ana temasinin belirlenmesinde etkili olan unsurun Türkiye’nin “girisimci ve insani dis politika” anlayisi oldugu vurgulandi. Bu anlayisin yeni dönemde de Türk dis politikasinda etkisi olan temel prensiplerden birisi olacagi söylenebilir Antalya Diplomasi Forumu’nun hedefi, zamanlamasi, temasi ve katilimcilari dikkate alindiginda Türk dis politikasinin bu duruma yönelik hazirlik yaptigi ve yeni döneme uyum saglamakta çok zorluk çekmeyecegi görülüyor
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in açilisini yaptigi Forumda 11 devlet baskani ve 41 disisleri bakaninin yani sira 100’den fazla üst düzey diplomat, uzman ve akademisyen konusmalar gerçeklestirdi. Forum bir yönüyle uluslararasi sistemdeki degisim ile meydan okumalar ve bunlara nasil mukabele edilecegi üzerine egilirken, bir yönüyle de Türk dis politikasi ve diplomasisinin gelecekte nasil bir yön alacagina iliskin mesajlar içermekteydi.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, ilk olarak 2020 yilinda düzenlenmesi planlanan Antalya Diplomasi Forumu Kovid-19 pandemisi nedeniyle çevrimiçi olarak faaliyetine basladi ve pandemiyle mücadelede belirli bir mesafe kaydedilmesiyle birlikte ilk yüz yüze genis katilimli etkinligini bu ay gerçeklestirmis oldu. Forum, düsünsel olarak tek sefere mahsus bir etkinlik olarak planlanmadi; Davos Zirvesi, Doha Forumu, Münih Güvenlik Konferansi gibi uluslararasi alanda taninan ve kabul gören bir kurumsal kimlik olusturma amaci tasiyor. Açikçasi pandemi etkisinin henüz tam anlamiyla ortadan kalkmadigi bir dönemde Forum’da ele alinan konulari, basta Disisleri Bakani Mevlüt Çavusoglu olmak üzere Bakanligin organizasyon yetenegi ile profesyonelligini, konusmacilarin yüksek profilini, gerçeklestirilen ikili ve çok tarafli üst düzey diplomatik görüsmeleri ve es zamanli olmasina ragmen oturumlara gösterilen yogun ilgiyi dogrudan müsahede eden birisi olarak Antalya Diplomasi Forumu’nun birkaç yil içinde hedefledigi amaca kolaylikla ulasacagini söyleyebilirim.
Bunun yani sira uluslararasi iliskilerin temel gündem maddeleri olan konularla dogrudan ilgili olan ülkelerin devlet baskani veya disisleri bakani düzeyinde foruma katilim gösterdigi görüldü. Bakan Çavusoglu’nun ifadesiyle “dünya üzerindeki disisleri bakanlarinin beste biri” foruma katildi. Bu durum ulusal ve yabanci basin ajanslarinin da üç gün boyunca foruma yogun bir ilgi göstermesini sagladi. Ayrica yurtdisindan gelen konuklarin ve Ankara’da mukim kordiplomatigin yani sira Türkiye’deki üniversitelerin Uluslararasi Iliskiler bölümlerinden çok sayida akademisyenin ve özellikle ögrencilerin foruma davet edilmesi, teori ile pratigin sentezlenmesi açisindan önemli bir firsat sagladi. Öte yandan foruma katilan devlet baskanlari ve disisleri bakanlari arasinda basta Türk muhataplari ile olmak üzere çok sayida ikili ve çok tarafli diplomatik görüsmeler gerçeklestirildi.
- Diplomaside yeni dönem ve yeni yaklasimlar
Antalya Diplomasi Forumu “Yenilikçi Diplomasi” üst basligiyla yeni dönem ve yeni yaklasimlari tartisan bir tematik içerikle tasarlandi. Bu ana tema, Forum’a katilan hemen herkesin üzerinde mutabik oldugu bir konuya isaret ediyor. Özetle, uluslararasi iliskilerin oldukça dinamik bir sürece girdigi, meydan okumalarin arttigi, uluslararasi sistemin bir dönüsümden geçtigi ve klasik diplomasinin yani sira yeni yöntemlerin de tartisilmasi ve devreye sokulmasi gerektigi düsüncesi agirlik kazanmis durumda.
Forumda tartisilan basliklar da bu nedenle mümkün mertebe genis bir perspektifte ele alindi. Diger bir ifadeyle, ele alinan konulara cografi veya fonksiyonel bir sinir konulmadi; tersine, tartismalar olabildigince güncel konular ve meydan okumalari da içerecek basliklar çerçevesinde yapilmaya çalisildi.
Örnegin, küresel sorunlarin çözümü için yeni yaklasimlar, bölgesel sorunlarin üstesinden gelinmesi ve istikrarin saglanmasi için dayanismanin artirilabilme yollari gibi genel basliklarin yani sira herhangi bir sinir gözetmeksizin asiricilik ve ayrimcilikla mücadele, bilgi kirliligi ve yalan haberler sorunu, kadinlarin ve gençlerin baris arayisina katkilari, mülteci ve göçmenlere yönelik insani yaklasimlar, terörizm tehdidinin dönüsümü, is dünyasinin diplomasiye katkisi gibi çok sayida tematik konu Forum kapsaminda tartisma konusu yapildi. Öte yandan, “bölgeler” konusu forumda ayrintili bir sekilde ele alindi. Bu baglamda transatlantik iliskiler, Afrika, Dogu Akdeniz, Orta Dogu ve Kuzey Afrika, Asya ve güneydogu Avrupa gibi spesifik bölgelere yönelik de özel oturumlar düzenlendi.
Ister tematik ister bölgesel içerikli olsun, her bir oturumda konusmacilar kisisel tecrübelerini ve görüslerini aktardi ve interaktif bir formatta gerçeklesen oturumlarda farkli yaklasimlarin tartisilmasi imkâni bulundu. Bu tartismalar sonucunda da diplomaside yeni bir dönemin yasandigi konusunda hemfikir olan katilimcilarin her biri kendi hissesine düsen farkli yaklasimlari not etti.
- Yeni dönemde Türk dis politikasi
Uluslararasi sistemin dönüsümden geçtigi günümüzde Türk dis politikasinin da dinamik bir sekilde kendisini yeni döneme uyarlamaya çalistigi görülüyor. Bu baglamda Türk dis politikasinin yeni dönemde nasil bir bakis açisina sahip olacagina yönelik isaretler, Cumhurbaskani Erdogan’in Antalya Diplomasi Forumu’nun açilisinda yaptigi konusmada yer aliyor.
Cumhurbaskani Erdogan’in konusmasi dikkatle ele alindiginda yeni dönemde Türk dis politikasina yönelik mesajlarin Türkiye merkezde olmak üzere birbiriyle iliskili üç boyutta verildigi söylenebilir. Bunlardan birincisi küresel düzeyde ilkeler, ikincisi Türk dis politikasinin pratik boyutu ve üçüncüsü güncel spesifik sorunlara yönelik.
Küresel düzeyden baslamak gerekirse; günümüzde diplomasinin alaninin genisledigine dikkat çekerek bu hususun gerilimlerin azaltilmasinda firsatlar sundugunu belirten Erdogan, sorunlara çözüm bulmanin en etkili yolunun hâlâ diplomasi oldugunu vurguladi.
Daha önce Birlesmis Milletler (BM) sistemine getirilen elestirilerin yeni dönemde de devam edecegi görülüyor. “Dünya besten büyüktür” seklinde ifadesini bulan temel elestiri, küresel sistemin üzerine insa edildigi kurumlarin güncel sorunlara cevap vermedigi ve reforma tabi tutulmasi gerektigi görüsünü esas aliyor. Bu elestirisini Kovid-19 pandemisi üzerinden yaparak “BM Güvenlik Konseyi (BMGK), tarihin en büyük saglik krizini ancak 100 gün sonra gündemine alabildi,” seklinde ifade eden Erdogan, mevcut BM sisteminden çikar saglayanlarin bu talebe direnç gösterecegini, ancak yeni dönemde diplomasinin yogunlastirilmasi gereken alanlarin basinda BMGK’nin daha kapsayici bir yapiya kavusturulmasi oldugunu ifade etti.
Türk dis politikasinin pratik boyutu açisindan bakildiginda Antalya Diplomasi Forumu’nun ana temasinin belirlenmesinde etkili olan unsurun Türkiye’nin “girisimci ve insani dis politika” anlayisi oldugu vurgulandi. Bu anlayisin sadece forum temasiyla sinirli olmayacagi, yeni dönemde de Türk dis politikasinda etkisi olan temel prensiplerden biri olacagi söylenebilir.
Cografi açidan Türkiye’yi Afro-Avrasya ülkesi olarak tanimlayan Erdogan, diplomasinin de bu üç kitayi kusatan bir vizyonla ele alindigini ifade etti. Bu açidan Türkiye’nin günümüzde 252 dis temsilcilikle dünyanin en genis besinci diplomatik agina sahip olmasi önemli. Ancak klasik diplomatik misyonlarin yani sira diplomasinin genisleyen alanina uygun olarak dijital diplomasi ve dis politika tasiyicisi olan diger kurumlarin da yeni dönemde etkili olacagi görülüyor. Bu kurumlar arasinda Türk Isbirligi ve Koordinasyon Ajansi Baskanligi (TIKA), Afet ve Acil Durum Yönetimi Baskanligi (AFAD), Yurtdisi Türkler ve Akraba Topluluklar Baskanligi (YTB), Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Türkiye Maarif Vakfi, Kizilay ve Türk Hava Yollari (THY) gibi kurumlar ön plana çikiyor. Erdogan’in yaptigi bu cografi tanimdan, yeni dönem Türk dis politikasinin kitalar veya bölgeler arasinda hiyerarsik bir önceleme yapmayacagi anlasiliyor.
Erdogan’in konusmasinda degindigi güncel konular ele alindiginda, bu konularin Türkiye’nin yakin cografyasiyla sinirli tutulmadigi da görülüyor. Bu çerçevede konusmada Suriye krizi, Kibris meselesi, Dogu Akdeniz ve terörle mücadele gibi Türkiye’nin yakin cografyasiyla iliskili basliklara deginildi. Bunun yani sira yabanci karsitligi, kültürel irkçilik, düzensiz göç, Islam düsmanligi gibi tematik basliklar ve Kudüs, Libya, Afrika gibi basliklarda Türkiye’nin temel yaklasimina da isaret edildi.
Sonuç olarak, Antalya Diplomasi Forumu’nda ele alinan konular Erdogan’in konusmasiyla birlikte degerlendirildiginde, yeni dönem Türk dis politikasinin diplomasinin genisleyen alaninin ve ortaya çikan yeni meydan okumalarin farkinda oldugunu gösteriyor. Türkiye’nin yeni dönemde diplomatik yöntemlerini ve dis politika araçlarini çesitlendirerek cografi veya fonksiyonel bir sinirlandirma olmaksizin konulari genis bir perspektiften ele alacagi öngörülebilir. Türkiye’nin artan kapasitesi ve diplomasisinin birikimi yeni dönemin artan temposuna ayak uydurmasinda önemli bir avantaj saglayacaktir. Antalya Diplomasi Forumu’nun hedefi, zamanlamasi, temasi ve katilimcilari dikkate alindiginda Türk dis politikasinin bu duruma yönelik hazirlik yaptigi ve yeni döneme uyum saglamakta çok zorluk çekmeyecegi görülüyor.
[Prof. Dr. Ferhat Pirinççi Bursa Uludag Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümünde ögretim üyesi ve SETA Dis Politika Direktörlügünde Kidemli Arastirmaci olarak görev yapmaktadir]
???????