Prof. Dr. Gönülalan Açiklamasi 'Prostat Kanserinde Koruyucu Yiyecekler Veya Koruyucu Gidalar Diye Bir Kavram Yok'

Üroloji Uzmani Prof. Dr. Umut Gönülalan, halk arasinda bilindiginin aksine yiyecek ve içeceklerin erkeklerde görülen prostat kanserine etki etmedigini söyledi.

Prof. Dr. Gönülalan Açiklamasi 'Prostat Kanserinde Koruyucu Yiyecekler Veya Koruyucu Gidalar Diye Bir Kavram Yok'
Medicana Konya Hastanesi Bashekimi ve Üroloji Uzmani Prof. Dr. Umut Gönülalan, prostatin erkeklerde üreme sisteminde önemli görevleri olan bir bez oldugunu ifade etti.

Prostat bezinin tüm erkelerde oldugunu ve zamanla büyüdügünü anlatan Prof. Dr. Gönülalan, “Büyümesinin nedeni de; öncelikle olarak testosteron dedigimiz erkeklik hormonu. 20 yasindan sonra hafif 40 yasindan sonra daha hizli bir sekilde büyüyor, büyümesi biraz ailesel özellik gösteriyor. Yani babamizda ya da amcamizda hizli büyüyen ve erken yasta ameliyat gerektiren bir prostat büyümesi varsa bizde de ayni sekilde hizli büyüme olabilir. Prostat kanseri sikayet konusunda çogu kez herhangi bir sikayet yapmadan ortaya çikan bir kanser tipi ancak çok ileri durumlarda iseme sikayetlerine veyahut da siçradigi organa metastaz yaptigi organa göre kemik agrilari akciger gibi karaciger gibi organlara bagli sikayetlerle ortaya çikiyor ama yüzde 70-80 civarinda herhangi bir sikayet vermez. Onun için de erken tani amaciyla tarama sistemleri önemli. Özelikle 40 yasindan sonra her erkege tani taramayi öneriyoruz. 45 yasindan sonra da yillik taramalari tavsiye ediyoruz. Prostat muayenemizi, bir de Prostat Spesifik Antijen dedigimiz prostat kanser testini yapiyoruz. Bu PSA testinde yükseklik olan durumlarda hastada prostat biyopsisini ultrason esliginde agrisiz bir sekilde anestezi ve lokal anestezi altinda agrisiz bir sekilde yapiyoruz. Prostat biyopsisi sonucuna göre kanser tanisi koydugumuz hastaya da uygun tedaviyi basliyoruz” dedi.



"Prostat kanserinde koruyucu yiyecekler veya koruyucu gidalar diye bir kavram yok"

Prostat kanserinin erken tani durumuna göre tedavi seçenekleri oldugunu kaydeden Gönülalan, “Prostat kanseri tedavisinde hastanin yasi ve hastanin ek hastaliginin olup olmamasi, tansiyon, seker kalp hastaligi gibi ek hastaliginin olup olmamasi da önemli. Erken tani koydugumuz ve yasi da uygun olan hastalarda prostatin tamamen alinmasiyla ilgili özellikle son yillarda açik cerrahinin yanina laparoskopik ve robotik cerrahi eklendi. Robotik cerrahi de açik cerrahide de oldukça basarili bir sekilde prostat çikartilabiliyor. Siçrama yapan yani metastaz yapan hastalarda hormon tedavilerimiz bizim öncelikli tedavimiz. Çünkü testosteron bagli prostata kanserlesme süreci söz konusu olabiliyor testosteronu azaltici hormon tedavileri bunlarin yetersiz kaldigi noktada da kemoterapi veya da isin tedavileri yapiyoruz. Eger hasta cerrahi tedaviyi kabul etmiyorsa oldukça yüz güldürücü sekilde erken tani alan hastalarda isin tedavisi yapabiliyoruz, radyoterapi uygulayabiliyoruz. Prostat kanserinde koruyucu yiyecekler veya koruyucu gidalar diye bir kavram yok. Belki de hastalar arasinda en yanlis bilinen bilgi kabak çekirdeginin yenmemesi oluyor. Yani konu içtigimiz ve yedigimizden ziyade prostatin kendi yapisi ve testosteronun etkisinden kaynaklaniyor. Hastalar eger prostat kanserinden korkuyorlarsa yapabilecekleri en güzel sey erken tani ve tarama programlarina girmek. Yani ailede bir prostat kanseri varsa mutlaka 40 yasindan itibaren tarama yaptirmalari her yil, ailede prostat kanseri yoksa da 45 yasindan sonra bir taramayi yaptirmalarini üroloji doktoruna basvurmalarini siddetle tavsiye ediyoruz” diye konustu.

Kaynak: İHA