Merkez Bankasi Faizi Degistirmedi
Merkez Bankasi faizi bu ayda da degistirmeyerek yüzde 19 seviyesinde birakti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB), faiz kararini açikladi.
Para Politikasi Kurulu (PPK), bu ayki toplantida da Nisan ve Mayis aylarinda oldugu gibi politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oraninin yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasina karar verdi.
Açiklanan karar metninde gelismis ülkeler basta olmak üzere dünya genelinde asilamanin hizlanmasi küresel ekonomide toparlanma sürecini destekledigi belirtilirken, bununla beraber, emtia fiyatlarindaki artis egilimi, bazi sektörlerdeki arz kisitlari ve tasimacilik maliyetlerindeki artislarin uluslararasi ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarinin yükselmesine yol açtigi bildirildi.
Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararasi finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin önemini korumakta oldugu vurgulandi.
Metinde su ifadeler yer aldi: “Yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. Ikinci çeyrekte, salgin kisitlamalarina ve finansal kosullardaki sikilasmaya bagli olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dis talep gücünü korumaktadir. Asilamanin toplumun geneline yayilarak hizlanmasi salgindan olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasina ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bilesimle sürdürülmesine olanak tanimaktadir. Gerçeklestirilen parasal sikilastirmanin etkisiyle krediler ilimli bir seyir izlemektedir. Bununla birlikte, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açisindan yakindan takip edilmektedir. Emtia fiyatlarindaki yükselise karsin, ihracattaki güçlü artis egilimi, kredilerdeki yavaslama, altin ithalatindaki belirgin gerileme ve asilamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandirmasinin cari islemler dengesinde baslayan iyilesmeyi hizlandirmasi beklenmektedir.
Son dönemde ithalat fiyatlari kaynakli maliyet unsurlarinin yani sira, talep kosullari, bazi sektörlerdeki arz kisitlari ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranislari ve enflasyon görünümü üzerinde risk olusturmaya devam etmektedir. Diger taraftan, parasal sikilastirmanin krediler ve iç talep üzerindeki yavaslatici etkileri gözlenmeye baslamistir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alinarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasindaki belirgin düsüs saglanana kadar para politikasindaki mevcut siki durus kararlilikla sürdürülecektir. Bu dogrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasina karar vermistir.
TCMB, fiyat istikrari temel amaci dogrultusunda elindeki tüm araçlari kararlilikla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalici düsüse isaret eden güçlü göstergeler olusana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulasincaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek sekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde olusturulmaya devam edilecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde saglanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düsüs, ters para ikamesinin baslamasi, döviz rezervlerinin artis egilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalici olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrari ve finansal istikrari olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatirim, üretim ve istihdam artisinin saglikli ve sürdürülebilir bir sekilde devami için uygun zemin olusacaktir.
Kurul, kararlarini seffaf, öngörülebilir ve veri odakli bir çerçevede almaya devam edecektir.”
Kaynak: İHA
Para Politikasi Kurulu (PPK), bu ayki toplantida da Nisan ve Mayis aylarinda oldugu gibi politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oraninin yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasina karar verdi.
Açiklanan karar metninde gelismis ülkeler basta olmak üzere dünya genelinde asilamanin hizlanmasi küresel ekonomide toparlanma sürecini destekledigi belirtilirken, bununla beraber, emtia fiyatlarindaki artis egilimi, bazi sektörlerdeki arz kisitlari ve tasimacilik maliyetlerindeki artislarin uluslararasi ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarinin yükselmesine yol açtigi bildirildi.
Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararasi finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin önemini korumakta oldugu vurgulandi.
Metinde su ifadeler yer aldi: “Yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. Ikinci çeyrekte, salgin kisitlamalarina ve finansal kosullardaki sikilasmaya bagli olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dis talep gücünü korumaktadir. Asilamanin toplumun geneline yayilarak hizlanmasi salgindan olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasina ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bilesimle sürdürülmesine olanak tanimaktadir. Gerçeklestirilen parasal sikilastirmanin etkisiyle krediler ilimli bir seyir izlemektedir. Bununla birlikte, kredilerin seyri ve kompozisyonu makroekonomik istikrar açisindan yakindan takip edilmektedir. Emtia fiyatlarindaki yükselise karsin, ihracattaki güçlü artis egilimi, kredilerdeki yavaslama, altin ithalatindaki belirgin gerileme ve asilamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandirmasinin cari islemler dengesinde baslayan iyilesmeyi hizlandirmasi beklenmektedir.
Son dönemde ithalat fiyatlari kaynakli maliyet unsurlarinin yani sira, talep kosullari, bazi sektörlerdeki arz kisitlari ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranislari ve enflasyon görünümü üzerinde risk olusturmaya devam etmektedir. Diger taraftan, parasal sikilastirmanin krediler ve iç talep üzerindeki yavaslatici etkileri gözlenmeye baslamistir. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alinarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasindaki belirgin düsüs saglanana kadar para politikasindaki mevcut siki durus kararlilikla sürdürülecektir. Bu dogrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasina karar vermistir.
TCMB, fiyat istikrari temel amaci dogrultusunda elindeki tüm araçlari kararlilikla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalici düsüse isaret eden güçlü göstergeler olusana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulasincaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek sekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde olusturulmaya devam edilecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde saglanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düsüs, ters para ikamesinin baslamasi, döviz rezervlerinin artis egilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalici olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrari ve finansal istikrari olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatirim, üretim ve istihdam artisinin saglikli ve sürdürülebilir bir sekilde devami için uygun zemin olusacaktir.
Kurul, kararlarini seffaf, öngörülebilir ve veri odakli bir çerçevede almaya devam edecektir.”