FETÖ'nün '7 Subat MIT Kumpasi' Davasiyla Ilgili Verilen Kararin Gerekçesi Açiklandi (1)

Gerekçeli karardan: 'MIT baskani ve kurumda çalisan bazi personelin tutuklanmasina yönelik bir girisim olan ve kamuoyunda '7 Subat krizi' olarak bilinen hadise, dönemin MIT Imaminin, MIT'in basina FETÖ mensubu bir sahsin atanmasi arayislari çerçevesinde düzenlenen bir operasyondur' 'FETÖ, geçmiste izledigi, 'Türkiye'nin terör örgütleriyle iliskili oldugu' minvalindeki kara propaganda faaliyetlerini halen yurt disinda sosyal medya basta olmak üzere çesitli platformlar üzerinden PKK disindaki farkli terör örgütleri üzerinden de sürdürmektedir' 'Örgütün kara propagandasini örgüt fark etmeksizin sürdürmesi, delillere dayanmaksizin her argümani 'Türkiye'ye zarar verme' hedefiyle gündeme tasidigini göstermektedir'.

Fetullahçi Terör Örgütü'nün (FETÖ), "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karsi açiktan giristigi ilk operasyon" olarak tanimlanan ve MIT Baskani Hakan Fidan'in da aralarinda bulundugu bazi kamu görevlilerinin ifadeye çagrildigi 7 Subat 2012'deki "MIT kumpasi"na iliskin 8'i tutuklu 18 sanikla ilgili verilen hükmün gerekçesi açilandi.

Istanbul 23. Agir Ceza Mahkemesi, 3 Mart 2021 tarihli durusmada, eski emniyet müdürleri Yurt Atayün ve Ali Fuat Yilmazer'in de aralarinda bulundugu 10 saniga, "hükümete yönelik darbeye tesebbüs" suçundan agirlastirilmis müebbet, eski polis olan 4 saniga "silahli terör örgütü üyeligi" suçundan 7 yil 6'sar ay ve gazeteci Mustafa Gökkiliç'a da "silahli terör örgütü üyeligi, sorusturmanin gizliligini ihlal" suçlarindan 8 yil 4 ay hapis cezalari, 2 saniga tüm suçlardan beraat ve 1 saniga da "davanin reddi"ne yönelik hüküm kurmasina iliskin gerekçesini açikladi.

Sanik ve taraf avukatlarina teblig edilen 1005 sayfali gerekçeli kararda, iddianamenin özeti, saniklar hakkinda tespit edilen deliller, alinan ifadeler, açik kaynak arastirmasi, saniklarin eylemleri, sanik savunmalari, müsteki, müdahil ve tanik beyanlari ile esas hakkindaki mütalaaya yer verildi.

"Delillerin degerlendirilmesi ve kabul" baslikli bölümde, FETÖ'nün kurulusu, eleman kaynagi, amaci, ideolojisi, örgüt üyelerinin zihin yapisi, kadrolasmasi, kamuda hareket stratejisi, istihbarat toplama faaliyetleri ve örgütün nitelendirilmesi anlatilan gerekçeli kararda, 15 Temmuz darbe tesebbüsünün örgüt tarafindan gerçeklestirildigine iliskin deliller de siralandi.

- "MIT'e nüfuz etme girisimleri 1990'da basladi"

Gerekçeli kararin "FETÖ'nün MIT'e yönelik amaç ve hedefi" basligiyla verilen bölümünde ise örgütün MIT'teki mahrem yapilanmasindan bahsedildi.

FETÖ'nün, MIT'in 1990'li yillarin basindan itibaren ilan yoluyla personel alimina yönelmesiyle birlikte kuruma nüfuz etme girisimlerine hiz verdigi ve "tedbir" olarak tabir edilen gizlenme yöntemlerini kullanarak MIT'e ilk sizmayi 1994 yilinda gerçeklestirdigi kaydedilen kararda, "Bu gelisme paralelinde ilk etapta örgüt tarafindan 1995 yilinda MIT imamligina Murat Karabulut atanmis, bilahare ilerleyen süreçte de MIT'in merkez yerleskesi, egitim merkezi, dogu üniteleri ve Istanbul ünitesini hedef alacak çalismalar yapmak üzere mahrem abiler tefrik edilmistir" denildi.

Örgütün 2010 yilina gelindiginde kamuya giris sinav sorularini çaldigi, KPSS ve KPDS puanlariyla basvuru kabul eden MIT'e çok sayida mensubunu yönlendirdigi vurgulanan kararda, bu süreçte MIT mahrem yapilanmasi gerçeklestigi, 7 cografi bölgede faaliyet yürüten MIT ünitelerinden sorumlu 7 temsilci ve bunlara bagli ögretmen seviyesinde örgüt mensuplari görevlendirildigi, 2010-2015 döneminde FETÖ tarafindan gerçeklestirilen ancak basarisizlikla neticelenen bazi kurgu operasyonlarda görev alan mahrem yapi üyelerinde degisiklikler yapildigi ve bu kapsamda dönemin MIT imaminin görevini devrederek 2014 yili sonlarinda Türkiye'den kaçtigi bilgisi verildi.

- "MIT'e tekrardan sizma girisimlerine ivme kazandirma amacindalar"

MIT mahrem yapilanmasinin 15 Temmuz sonrasindaki süreçte büyük ölçüde dagildigi, bir kismi yurt disina kaçan MIT mahrem yapilanmasi mensuplari ve örgüt üyesi kurum çalisanlarinin faaliyetlerini Avrupa ülkeleri ve ABD'de sürdürmeye gayretinde olduklari aktarilan kararda, su degerlendirme yapildi:

"2018 baslarinda FETÖ MIT mahrem yapilanmasinin hiyerarsik kodlamasi, Alp (temsilci) -Alper (ögretmen) -Alperen (ögrenci) olarak degistirilmistir. 2019 itibariyla ABD'de mukim Bülent Biser, MIT imamligi görevine devam etmekte ve internet tabanli uygulamalar üzerinden yurt disindaki ve Türkiye içerisindeki firari unsurlarla temasini sürdürmektedir. MIT mahrem yapisi halihazirda, FETÖ ile mücadelenin zayiflamasi veya yerli-yabanci kurum ve kuruluslarin siyasi-maddi desteklerinin artmasi durumunda ögrenci vasati içerisinde organize olmak ve MIT'e tekrardan sizma girisimlerine ivme kazandirmak amacindadir.

Diger taraftan, örgüt elebasi Fetullah Gülen'in istihbarat birimlerine özel ilgisinin oldugu bilinmektedir. Gülen, MIT'e yönelik planlamalari bizzat istirak ederek yönetmis (imamlarla bizzat mülakat yapmasi), bu konuda motivasyon artirici söylemlere (elimizdeki bir asker 10 okul, bir MIT mensubu 10 asker kiymetindedir) ve dini ritüellere (MIT yerleskeleri etrafinda dua ederek tur atmak, örgüt mensubu MIT mensuplarinin kimliklerini kutsama seklinde dua okuyup üflemek) siklikla basvurmustur."

- Örgütün mahrem yapilanmasindaki "whitelist"

FETÖ MIT mahreminin, hücre sistemine sadik kalarak çalismayi benimsedigi, her bir ögretmen ve görüsülen ögrencinin bir hücre olarak kabul edildigi, yapidaki tüm unsurlarin kod isim kullandigi ve temsilcilerin kod isimlerinin Fetullah Gülen tarafindan belirlendigi belirtilen kararda, yapidaki tüm örgüt üyelerine, dini hassasiyetleri gözetmeyen bir yasam tarzi benimsenmesi talimati verildigi, MIT mahremi içerisindeki imam, temsilciler ve ögretmenlerin ailelerini de kapsayacak sekilde kimlik numaralarinin, FETÖ emniyet mahrem yapilanmasiyla paylasildigi, istihbari-adli takibat olup olmadiginin kontrol edildigi ve bu çalismanin "whitelist" olarak adlandirildigina dikkat çekildi.

MIT mensubu ögrencilerin is ortaminda amirleri ve arkadaslariyla iyi geçinmeleri, sorumluluk üstlenme konusunda ve diger çalisanlarin yerine getirmek istemedigi isleri yapma konusunda talepkar olmalari, yüksek lisans ve doktora yapmalari konusunda talimatlandirildiklari kaydedilen kararda, bu sayede bilgiye erisimde kolaylik ve is ortaminda ögrenci hakkinda müspet algi saglanmasinin amaçlandigi, ayrica ögrencilerin ise baslama asamasinda, birbirlerini kontrol etmeleri için ayni oda veya evde kalmalarinin tesvik edildigi ifade edildi.

MIT mahrem yapilanmasinda ögrenci ile ögretmen-temsilci arasindaki temaslarin, baslangiç yillarinda yüz yüze kuruldugu, bir sonraki bulusma tarihi ve yerinin alternatifli sekilde tespit edilmesi seklinde irtibatlarin devam ettigi vurgulanan kararda, "Ilerleyen yillarda genisleyen yapiyla birlikte ögrenci-ögretmen-temsilci arasindaki görüsmeler-bulusma organizasyonlari operasyonel hat vasitasiyla yapilanmaya baslanmistir. Operasyonel hat kullanimina 2014 içerisinde son verilmistir. Bu süreçte emniyet Istihbarat mahrem yapilanmasinin MIT mahremine, 'hatlarin MIT tarafindan tespit edilmeye baslandigi' yönünde bilgi verdigi istihbar olunmustur. Ayrica büfe-ankesör de, aramada kullanilan diger iletisim yöntemlerindendir. Operasyonel hatlarin kullanmadan kalkmasi üzerine iletisim, akilli telefonlar ve tablet bilgisayarlar üzerinden internet tabanli uygulamalara kaydirilmistir" denildi.

- MIT mahremine yurt disindan "hawala" yöntemiyle aktarilan para

MIT mahrem yapilanmasindaki ögrencilerin, örgüte yönelik operasyonlarin baslamasiyla birlikte iletisim araçlarini kullanmaktan imtina ettikleri, mecbur kalinan durumlarda Signal, 2048, Falcon ve Groundwire gibi uygulamalari kullandiklari anlatilan kararda, MIT mahremine paranin yurt disindan gönderildigi, paranin güvene dayali havale sistemi olarak bilinen "hawala" yöntemi ile yurt içine sokularak MIT mahrem yapi temsilcileri ile lojistik faaliyetlerden sorumlu sahislara ulastirildigi da kaydedildi.

MIT içerisinde FETÖ mensuplarinin görev özelliklerine göre çesitli sizdirma yöntemlerini benimsedigi aktarilan kararda, su bilgiler paylasildi:

"Teknik alanda görevli örgüt mensuplari sistemsel yetkilerini kullanmak suretiyle elektronik arsivden veri kopyalayarak bir kisim devletin dis iliskilerine, milli savunmasina ve milli güvenligine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dis iliskilerde tehlike yaratabilecek, bu nedenlerle niteligi itibariyle gizli kalmasi gereken bilgi ve belgeleri sistem disina çikarmis, sistemde olusan log kayitlarini ise silmeye çalismislardir."

Sahada görevli FETÖ mensuplarinin ise elde ettikleri istihbari bilgileri siklikla sözlü veya kisa notlar halinde ögretmenlerine iletmeyi tercih ettikleri vurgulanan kararda, bu kapsamda örgüt mensuplarinca, istihbarat egitimlerinin verildigi lokasyonlar, yerleskelerin özellikleri, egitim veren hocalar ve egitim içerikleri hakkinda bilgiler ile egitimde yer alan diger mensuplar hakkinda bilgiler, biyografik istihbarat kapsaminda teskilat personelinin isimleri, siyasi ve dini hassasiyetleri ile aliskanliklari hakkinda bilgiler ve MIT'in istihbari faaliyetlerde kullanilan özel nitelikli bilgisayar programlari hakkinda bilgilerin, MIT mahreminin arsiv sorumlusuna teslim edilerek arsivde birlestirildigi dile getirildi.

- "FETÖ mensuplarinin ABD'nin çikarlariyla örtüsen subelerde çalisma istegi"

Bu bilgilerle Türkiye'nin küresel platformlardaki algisina negatif etki edecek faaliyetler yürütülmesinin amaçlandigi anlatilan gerekçeli kararda, MIT mahrem yapilanmasi sorumlularinin sevk ve idare ettikleri ögrencileri örgüt elebasi Gülen'in talimati dogrultusunda MIT içerisinde, ABD, Rus Federasyonu, Çin, Iran, Afganistan, yabanci dini radikal örgütler, PKK/KCK ve FETÖ konularina bakan birimlere yönlendirdikleri ifade edildi. Kararda, "Bu yönlendirmeye bakildiginda MIT bünyesindeki FETÖ mensuplarinin ABD'nin çikar ve ilgi alanlariyla örtüsen konularin sorumlusu olan subelerde çalisma isteklerinin bulundugu bilinmektedir" denildi.

Gerekçeli kararda FETÖ üst yönetiminin, 15 Temmuz darbe girisimi esnasinda MIT baskaninin etkisiz hale getirilmesi konusunda internet tabanli uygulamalar üzerinden Türkiye'deki MIT mahrem yapisina ulasmaya çalistigi bilgisi de verilirken, MIT baskaninin etkisiz hale getirilmesi amaciyla, gerek darbe girisimi gecesinde, gerek öncesindeki süreçte suikast, zehirleme, yargilama gibi yöntem arayislarinin MIT mahremi içerisinde tartisildigi ancak bu yöndeki operasyonel çalismalar için kurum içerisinde uygun zemin yaratamayan mahrem yapinin farkli arayislari gündemine aldigina dikkat çekildi.

"Bu dogrultuda, MIT mahrem yapisinin teknik kisminda görevli, temsilci, ögretmen ve ögrenciler üzerinden MIT filigranli belgelere Cumhurbaskani aleyhinde detayli-kurgu raporlar basilmasi ve bu raporlarin karar alici makamlar nezdinde dezenformasyon araci olarak kullanilmasi ve MIT baskanlik makaminda degisiklige gidilmesi amaçlanmistir" bilgileri paylasilan kararda, MIT tirlari vakasinda, MIT yerleskesinde görevli bir ögrenci vasitasiyla yerleskeye giris çikis yapan agir vasitalarin bilgilerinin dönemin MIT imamina verildigi, MIT mahrem yapilanmasinin 2013 yilinda ODTÜ Visnelik Tesisleri girisindeki rezidansta bir ofis kiralayarak "dinleme" faaliyeti yürüttügü, ofiste kullanilan elektronik sistemler üzerinden Emniyet Genel Müdürlügü'nün istihbarat birimlerine baglanmayla çesitli elektronik faaliyetler yürütüldügünün anlasildigi aktarildi.

- MIT mahrem yapilanmasinin yasadisi faaliyetleri

MIT baskani ve kurumda çalisan bazi personelin tutuklanmasina yönelik bir girisim olan ve kamuoyunda "7 Subat krizi" olarak bilinen hadisenin, dönemin MIT Imaminin, MIT'in basina FETÖ mensubu bir sahsin atanmasi arayislari çerçevesinde düzenlenen bir operasyon oldugu kaydedilen gerekçeli kararda, FETÖ'nün, Türk Silahli Kuvvetleri, emniyet birimleri, yargi organlari ile MIT gibi devletin en kritik kurumlarina sizdirdigi mahrem mensuplari üzerinden, Türkiye'deki gelismelere örgütsel çikarlari dogrultusunda yön vermeye çalistigi, nihai hedefine ulasmasini engelleyecegini düsündügü bürokrat ve personeli ise sistemin disina çikarmaya yönelik bir hareket tarzi izledigi ifade edildi.

Örgütün MIT'teki mensuplarinin bir çok yasadisi faaliyette bulundugu aktarilan kararda, su degerlendirme yapildi:

"Örgüt, benimsedigi bu hareket tarziyla 7 Subat 2012'de yargiyi kullanarak MIT'i ele geçirmek hem de ayni sorusturmayla hükümetin Güneydogu sorununu çözmek amaciyla baslattigi baris sürecinin basarisiz olmasini saglamaya odaklanmistir. MIT yöneticileri ile hükümet, terör örgütüne yardimla suçlanmak istenmis, otoriteleri ve güvenilirliklerinin halk nezdinde sorgulanmasi amaçlanmistir.

Örgüt bahse konu dönemde, MIT'in imajini zedelemek ve ülkemiz üzerindeki eylemlerini kolaylastirmak amaciyla, yazili ve görsel medya araciligiyla (Emre Uslu ve Mehmet Baransu gibi gazeteciler basta olmak üzere örgüt mensuplari üzerinden) algi operasyonlariyla, hükümetin icraatlarini, teskilatin çalisma prensiplerini, istihbarat elemanlari ile personelini desifre etme, çesitli olaylari-gelismeleri MIT ile baglantili olarak göstermeye çalisma, MIT'in, temin ettigi çesitli verileri-bilgileri halki fislemeye yönelik kullandigi yönünde haber yapma gibi gelismelere neden olan bir hareket tarzi izlenmistir.

FETÖ'nün 7 Subat 2012'deki olaylar silsilesiyle, 'teskilatin, PKK ile iliskili olduguna' dair olusturmaya çalistigi algi yönetim faaliyetlerinin geçersizligi, teskilatin PKK'ya yönelik yürüttügü basarili operasyonlarla tescil edilmektedir. Örgüt, geçmiste izledigi, 'Türkiye'nin terör örgütleriyle iliskili oldugu' minvalindeki kara propaganda faaliyetlerini halen yurt disinda sosyal medya basta olmak üzere çesitli platformlar üzerinden PKK disindaki farkli terör örgütleri üzerinden de sürdürmektedir. Kara propagandasini örgüt fark etmeksizin sürdürmesi, delillere dayanmaksizin her argümani, 'Türkiye'ye zarar verme' hedefiyle gündeme tasidigini göstermektedir."

(Sürecek)

Kaynak: AA