Bakan Kurum, Marmara Denizi Koruma Eylem Plani'ni Açikladi
Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, Marmara Denizi Koruma Eylem Plani Koordinasyon Kurulu Üyeleriyle gerçeklestirdigi toplantinin ardindan yaptigi açiklamada, eylem plani kapsaminda alinan kararlari açikladi.
Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, Cumhurbaskanligi Dolmabahçe Çalisma Ofisi’nde, Marmara Deniz Koruma Eylem Plani Koordinasyon toplantisina katildi.
Toplantinin ardindan kameralarin karsisina geçen Bakan Kurum, yaptigi açiklamada Marmara Denizi’nde düne göre iyiye gidisin oldugunu ve 169 bölgede 7 gün içerisinde 2 bin 684 metreküp müsilaji toplandigini ifade etti.
Yapilan ilk incelemeler neticesinde müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksit özellik göstermediginin tespit edildigini söyleyen Bakan Kurum, konusmasinin devaminda Marmara Denizi Koruma Eylem Plani’ni açikladi.
“Marmara’da düne göre bugün iyiye gidis var”
Marmara Denizi Koruma Eylem Plani Koordinasyon Kurulu Üyeleriyle yapilan toplantinin ardindan acikmalarda bulunan Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, “Istanbul’umuz; binlerce yildir dünyanin en nadide dogal güzellikleri, bogazi ve deniziyle bütün bir insanligi, bizleri kendisine sevdalandiran, hepimizi mest eden bir sehir. Fakat ayni Istanbul; bugün, iklim degisikliginin olumsuz etkileri, çevre kirliligi ve deniz kirliligi nedeniyle, denizleri, kiyilari tehdit altinda olan bir sehir. Üzülerek görüyoruz ki; Marmara Bölgesi; mevsim normallerine göre asiri yagis aliyor; sel ve su baskinlari sonucu yasam durma noktasina geliyor. Son yüzyilin en yüksek sicakliklarina ulasan, maalesef her yaz yeni sicaklik rekorlari beklenen bir Marmara gerçegiyle karsi karsiyayiz. Üstelik bu sorunlar; sadece Istanbul’da ve Marmara’da degil; ülkemizin hemen hemen her yerinde yasaniyor. Her gün daha önce hiç tecrübe etmedigimiz sorunlarla karsilasiyoruz. Asiri hava olaylariyla, sel, heyelan, hortum, kuraklik ve son olarak da müsilaj gibi sorunlarla birlikte yasiyoruz. Bir çirpida saydigimiz bu olaylar; çevre sorunu olmasinin yaninda çok daha büyük bir anlam tasimakta; birer saglik, ekonomi ve kalkinma sorunu olarak karsimiza çikmaktadir. Iste bugün Marmara’da yasadigimiz en güncel sorun olan müsilaj probleminin, çikis sebeplerine ve sonuçlarina baktigimizda da ayni gerçekle bir kez daha yüzlesiyoruz. Fakat mutlulukla ifade etmek isterim ki; birlik ve beraberlik içerisinde yürütülen çok büyük bir gayret var, Marmara’da düne göre bugün iyiye gidis var. Sunu da gururla söylüyorum. Ülkemizde, yaklasik 30 yildir; iklim degisikligiyle mücadele ve uyum noktasinda, yasanan afetlere müdahale noktasinda, çok büyük bir müktesebat var. Dahasi, çok güçlü bir devlet iradesi var, millet destegi var, ülke çapinda bir seferberlik suuru var. Ortak duygu, ortak suur, ortak mücadele burada da en büyük siarimiz. Van, Elazig, Malatya ve Izmir’de nasil seferber olduysak; Giresun’da Trabzon’da, Rize’de, Düzce’de sellerde, heyelanlarda nasil bir ve beraber olduysak; burada da Marmara Denizi’mizi kurtarma noktasinda ayni birlik ve beraberlik suuru içerisindeyiz. Bu mücadeleyi insani bir ödev ve dogaya saygi, dogaya sevda olarak ifade edip, hemen harekete geçen çevreye sevdali bir Cumhurbaskanimiz var, liderimiz var” dedi.
“169 bölgede 7 gün boyunca yaptigimiz çalismalarla toplam 2 bin 684 metreküp müsilaji topladik”
“Geçmise baktigimiz zaman, müsilaj sorununu; Avustralya, Yeni Zelanda’da, Baltik, Adriyatik, Tiren ve Alboran denizlerinde de görüyoruz” diyerek konusmasini sürdüren Bakan Kurum, “Biz de ayni sorunla mücadele eden diger ülkeler gibi; ortak bir irade ortaya koyduk, hep birlikte hareket ettik. Hamdolsun aldigimiz hizli aksiyonla, ortaya koydugumuz çalismalarla sonuç almaya basladik. Su anda Marmara Denizi’ni ve kiyilarimizi; denizden, havadan, karadan 7/24 yürüttügümüz çalismalarla anlik takip ediyoruz, temizliyoruz. Yaptigimiz günlük uçuslarla, IHA’larla, uydu takip sistemleriyle; havadan tespit ettigimiz degisimlere karadan ekiplerimizle aninda müdahale ediyoruz. 8 Haziran’da baslattigimiz Türkiye’nin en büyük deniz temizligi seferberligimiz ilk günkü hizla ve azimle devam ediyor. Bin 550 personelimiz, 46 tekne ve çok sayida karadan temizleme ekipmaniyla çalismalarimizi araliksiz sürdürüyoruz. Bugün itibariyle; Istanbul, Balikesir, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale, Tekirdag’da 169 bölgede 7 gün boyunca yaptigimiz çalismalarla toplam 2 bin 684 metreküp müsilaji topladik. Toplanan müsilaji, Bakanligimiz tarafindan izin verilmis, özel geçirimsizlige sahip düzenli depolama alanlarina götürerek bertaraf ettik. Tabi bir yandan da araliksiz olarak denetimlerimiz devam ediyor. Bugün itibariyle 7 ilde, bakanligimiz, belediyelerimiz ve Içisleri Bakanligi Sahil Güvenlik Komutanligimizla birlikte toplam 2 bin 942 denetim gerçeklestirdik. Farkli noktalardan 550 numune aldik. Denetimlerimiz neticesinde, Balikesir’de bir gübre fabrikasi, bir termal tesisi; yine Yalova’da 3 tersane isletmesini kapattik. 55 tesis, 9 gemiye, 10 milyon lira idari para cezasi uyguladik, denetimlerimize gece gündüz araliksiz olarak devam ediyoruz” diye konustu.
“Müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksik özellik göstermedigini tespit ettik”
Marmara Denizi’nde belirlenen bölgelerde sürekli ölçümlerin yapildigini belirten Bakan Kurum, “Marmara Denizi’nde belirledigimiz bölgelerde, hem su altindan hem de su üstünden aldigimiz örneklerle sürekli ölçümler yapiyoruz. Bu noktalarin her birinde denizdeki oksijen, azot ve fosfor seviyelerindeki degisimleri de an be an takip ediyoruz. Bu noktada su iyi haberi de sizlerle paylasmak istiyorum. Müsilajin tehlikeli atik olup olmadigini gösteren 5 metal elementi var. Müsilaj örneklerini, her birinin üzerinden ayri ayri test ettik. Yaptigimiz ilk çalismalar neticesinde; bugün itibariyle müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksik özellik göstermedigini tespit ettik. Bu çalismalar ilk test sonuçlarimiz. Saglik Bakanligimiz, ODTÜ, TÜBITAK ve bilim insanlarimizla yürüttügümüz ileri analiz ve test çalismalarimiz devam ediyor. Istanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Altug hocamizin, ‘Marmara Denizi’nden izole edilen bakterilerle’ yaptigi çalismayi takip ediyoruz. Çesitli kuruluslar tarafindan ‘deniz ortami disinda üretilen mikroorganizmalar’ vasitasiyla müsilajin giderilmesine dair çalismalari izliyoruz. Sunu çok rahat söyleyebilirim ki; yaptigimiz bu çalismalarla Marmara Denizimiz bugün, dünden, bir hafta öncesinden çok daha temiz durumda. Tabi, Marmara Denizi’nin su kalitesini artirmak, denizdeki canli yasamini korumak için daha büyük, sürdürülebilir ve kalici tedbirler almamiz gerekiyor. Bu tedbirleri almak için yapmamiz gerekenleri 22 eylem planimizla ortaya koyduk. Insallah kisa ve uzun vadeli eylemlerimizi hep birlikte, el ve gönül birligiyle hayata geçirecegiz” seklinde konustu.
Bakan Kurum, Eylem Plani kapsaminda alinan kararlari açikladi
Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, konusmasinin devaminda Eylem Plani kapsaminda alinan kararlari açikladi.
Eylem planinda sunlar yer aldi;
- Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edecegimiz Marmara Denizi için baslattigimiz bilimsel çalismalari 2021 yili Temmuz ayinin sonuna kadar tamamlayacagiz. Koruma bölgesi ilan etme kararimiz; buradaki biyoçesitliligi korumak ve gelecege aktarmak için, Akdeniz ve Karadeniz’in korunmasina katki saglamak için çok önemli bir karardi ve biz bu karari hep birlikte aldik. Marmara Denizi Koruma Alanimiz; Türkiye’nin en büyük denizel koruma alani, yine dünyada sayili büyüklükte ve etrafinda 7 sehrin oldugu ilk koruma alani olacak.
- Koordinasyon Kurulu içinde 14 alt çalisma grubu kuruyoruz. Bunlar; Noktasal Kaynakli Kirliligin Tespiti, Yeni Yapilacak Kentsel Atiksu Aritma Tesisleri, Yeni Yapilacak Endüstriyel Atiksu Aritma Tesisleri, Yayili Kaynakli Kirliligin Tespiti, Teknolojik ve Biyolojik Mücadele, Balikçilik Faaliyetlerinin Kontrolü; Müsilajin Çevre ve Insan Sagligina Etkilerinin Belirlenmesi, Müsilaj Temizleme Çalismalarinin Düzenlenmesi, Gemi Kaynakli Kirliligin Önlenmesi, Deniz Izleme, Denetim, Özel Çevre Koruma, Bilgilendirme ve Farkindalik, Iletisim alt çalisma gruplarimizla eylemlerimizin çok daha etkin, verimli ve hizli bir sekilde hayata geçmesini amaçliyoruz. Valiliklerimiz, belediyelerimiz de bu alt çalisma gruplarimizin çalismalarina destek verecek.
- 3 hafta içerisinde, Marmara Denizi Havzasi’nda yer alan tüm evsel/kentsel/endüstriyel atiksu aritma tesislerini yerinde inceleyecegiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanligiyla birlikte özellikle OSB’lerdeki aritma tesislerin mevcut durumunu ve iyilestirme kapsaminda yapilmasi gerekenleri belirleyecegiz. Bu kirletici kaynaklardan Marmara Denizi’ne yapilan desarjlara iliskin kirlilik yüklerini tespit edecek ve is planimizi buna göre olusturacagiz.
- Bakanlik olarak 15 gün içerisinde yayimlayacagimiz mevzuatla, Marmara Denizi Havzasi’nda yer alan atiksu aritma tesislerinin kimyasal oksijen ihtiyaci ve desarj standartlarina yeni kisitlamalar getiriyoruz.
- Marmara Denizi’ne kirlilik tasiyan kaynaklarin tamamini kontrol altina almak için, tüm aritma tesislerine Sürekli Atiksu Izleme Sistemi getiriyoruz. Tesisleri online olarak izleyecegimiz bu sistemi kurmak için yaptigimiz yeni mevzuat düzenlemesini 1 ay içinde yayinlayacak ve tesislerde sistemin hizli bir sekilde kurulmasini saglayacagiz.
- Marmara Denizi’nde deniz suyu kalitesi izleme nokta sayisini 150’ye çikarilmasi için ODTÜ ve TÜBITAK MAM ile ortak çalismalar yürütecegiz.
- Aritilan atik suyun yeniden kullanimi için gereken ilave yatirim ihtiyaçlarini Bakanlik olarak destekleyecegiz. Biliyorsunuz aritilmis atik sularin kullaniminda Türkiye geneli için hedefler belirledik. Su an hâlihazirda yüzde 3,2 olan aritilarak yeniden kullanilan atik su oranimizi 2023 yilinda yüzde 5’e, 2030 yilinda ise yüzde 15’e çikarma hedefimiz var. Marmara, kapali bir deniz oldugu için hem daha hizli hareket etmemiz hem de daha çok atik suyun yeniden kullanimini saglamamiz gerekiyor. Bu kapsamda; hedeflerimizi Marmara Bölgemiz için 2023 yilinda yüzde 10’a, 2030 yilinda ise yüzde 20’ye çikaracak sekilde büyüttük.
- Tarim ve Orman Bakanligi’mizla, Marmara Denizi’ndeki hayalet aglari 1 yil içerisinde çikaracagiz. Toplanan hayalet aglari, geri kazanim tesislerine göndererek yeni ürünlere dönüstürecegiz.
- Marmara Denizi’nde gemilerin atik sularinin bosaltilmasini önlemek amaciyla Ulastirma ve Altyapi Bakanligimiz Liman Baskanligi tarafindan denetimler artarak sürdürülecek.
- 3 ay içerisinde yayimlayacagimiz bir mevzuatla tersanelerde temiz üretim tekniklerini yayginlastiracagiz.
- Tarim ve Orman Bakanligi’mizla, küçük balik avinin kisitlanmasi, gerektigi yerde denize balik birakilmasi, deniz çiftçiligi, deniz tarimi gibi hususlarin yer alacagi bir uygulama programini hazirlayip 1 ay içinde hayata geçirecegiz.
- Deniz çöpleri ile mücadele kapsaminda; Marmara Denizi’ni esas alan ve karasal kaynakli kirliligi engelleyecek bütüncül bir uygulama baslatiyoruz. Bu kapsamda; bölgesel atik yönetimi ve deniz çöpleri eylem plani olusturulmasina yönelik çalismalara basladik. Dere ve nehirlerde; ilgili idarelerce deniz çöplerinin denize ulasmasini önleyici tedbirler alinacak. Belediyelerimiz; deniz kirliligi ile mücadelede ihtiyaç duyduklari araç ve gereç ihtiyaçlarini 15 gün içerisinde Valiliklerimize bildirecekler.
- Yine Sifir Atik Marmara diyoruz. Buna göre; bütün belediyeler, 1 ay içerisinde sifir atik daire baskanliklarini ve sube müdürlüklerini kuracaklar. Bu noktada Marmara Bölgesine sifir atik konusunda öncelik veriyoruz. Kamu, özel hiçbir ayrim gözetmeden bütün binalarda sifir atik sistemlerini kuracagiz. 7 ilimizin tamaminda, özellikle kiyi kesimlerde mahalle mahalle, sokak sokak, cadde cadde atik ayirma sistemlerini kuracagiz. Kompost, atik getirme merkezlerini yayginlastiracagiz. Bunun için yerel yönetimlerimize yüzde 50 hibe destegi verecegiz. Araç gereç eksikleri varsa yardim edecegiz.
- Bakanlik olarak getirecegimiz eko-etiket sistemi ile fosfat ve petrol türevi içermeyen temizlik ürünlerinin satisina yönelik destek saglayacagiz. Ayrica kamu kurum ve kuruluslarinda da fosfat ve petrol türevi içermeyen temizlik ürünleri kullanimini zorunlu hale getiriyoruz.
- Havzada yer alan zeytinyagi isletmelerinin üretim teknolojilerini dönüstürmenin maliyetini Valiliklerimiz 15 gün içerisinde belirleyecek ve iyilestirme çalismalari takip edilecek. Bakanlik olarak biz de bu isletmelere teknik ve maddi destek verecegiz.
- Tarim ve Orman Bakanligi’miz 3 fazli zeytinyagi isletme sistemlerine destek ve hibe verilmesini durduracaklar.
Sogutma sulari ve termal sularin Marmara Denizi’ne etkisinin belirlenmesine yönelik olarak arastirma projesi baslatiyoruz. Ayrica sogutma sularinin tesislerin girisinde de sürekli olarak izlenmesine yönelik mevzuat degisikligini 1 ay içinde yapacagiz.
- Marmara Denizi’ne ve deniz temizligine dair egitimleri, farkindalik çalismalarini arttiracagiz. Bu konuda sivil toplum kuruluslariyla, Milli Egitim Bakanligimizla ve yine üniversitelerimizle isbirligine gidiyoruz.
Milletimiz müsterih olsun. Çanakkale ve Istanbul Bogazi’ni beslemis, Mavi Vatan’in kolyesi, Karadeniz, Akdeniz ve Ege’nin küçük kardesi Marmara Denizi’ni kurtaracagiz, Marmara Denizi’ni kaderine terk etmeyecegiz.