(Özel) Nöroloji Uzmani Prof. Dr. Karadas, Covid-19 Sonrasi Geçmeyen Agrilar Konusunda Uyardi

Nöroloji Uzmani Prof. Dr. Ömer Karadas, Covid-19 enfeksiyonu sonrasinda geçmeyen agrilarin dikkate alinmasi gerektigini vurgulayarak, “En önemli durumun, hatta sikintili durumun, bu agrilara müdahale etmemek oldugunu söyleyebilirim. Çünkü bu agrilarin tedavisi ne kadar gecikirse ileriki dönemde daha siddetli ve kronik olarak ve tedavisi daha zor olarak karsimiza çikacaktir” dedi.

(Özel) Nöroloji Uzmani Prof. Dr. Karadas, Covid-19 Sonrasi Geçmeyen Agrilar Konusunda Uyardi
Saglik Bilimleri Üniversitesi Gülhane Egitim ve Arastirma Hastanesi Nöroloji Klinigi Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Ömer Karadas, Covid-19 enfeksiyonu atlatan bazi kisilerde geçmeyen agri sikayetleri oldugunu, bu agrilarin tedavi edilmezse kroniklesebilecegini ve zamanla daha tehlikeli boyutlara ulasabilecegini söyledi.

Prof. Dr. Karadas, Covid-19’un baslangiçta sadece enfeksiyon rahatsizligi olarak algilandigini, ancak daha sonra santral sinir sistemini de etkiledigini gördüklerini belirterek, “Vaka sayilari arttikça konular hakkinda bilgilerimiz de artmaya basladi.

Öncelikle biz sadece bir santral sinir sistemi enfeksiyonunun da etkileri ve yan etkileri olabilecegini de düsünüyorduk. Ilk etapta sadece ‘bir enfeksiyon sistem bulgulari mi var’ diye düsünürken, artik santral sinir sistemini etkiledigini, periferik sinir sistemi dedigimiz sinirleri de etkiledigini gördük. Bunlarin içerisinde özellikle son dönemde agri, gerçekten pek çok korona enfeksiyonu geçiren ve koronayi atlattiktan sonra da birçok insanda gördügümüz bir durum. Bunlarin içerisinde özellikle akut dönem dedigimiz yani hastaligin kendi oldugu dönemde bas agrilarini çok sik gördük. Ama bunlarin disinda sadece bas agrilari degil, özellikle kas-eklem agrilari, gögüs agrilari, bas boyun bölgesindeki agrilari alan sinirlerle ilgili pek çok agriyi da gördügümüzü söyleyebilirim” ifadelerini kullandi.

“Bu agrilarin tedavisi ne kadar gecikirse ileriki dönemde daha siddetli ve kronik olarak ve tedavisi daha zor olarak karsimiza çikacaktir”

Covid-19 hastaligi ile baslayan agrilarin hastalik atlatildiktan sonra da devam etmesi durumunda bir uzmana basvurulmasi gerektiginin altini çizen Prof. Dr. Karadas, “Bunlarin söyle bir sikintisi var. Biz erken dönemde bunlarin önlemini alamazsak, bu agrilarin kroniklesebilmesinden dolayi, önümüzdeki yillarda bu tür agri çeken kisilerin günlük yasam aktivitelerinde önemli kisitlamalar olacaktir. Zaten pandemi ile birlikte agri algisi da artiyor. Bu da su demek. Kisiden kisiye agri algisi degismek ile birlikte, pandeminin getirdigi kisitlamalar kisilerde strese neden olmakta. Bunlar da agri algisinin daha çabuk olmasini saglamakta. Dolayisiyla böyle bir ortamda kisiler bu agrilari daha çabuk algilamakta ve agrilarin tekrariyla da kronik agrilara dogru bir gidis var. Normalde biz bir doku hasarindan sonra; bazi maddelerin salinmasi, bunlarin agri olusturup bu agrilarin da beyinde algilanmasi yer bulmasi sonucunda oldugunu biliyoruz. Ancak korona ile iliskili birçok sistemi bir arada tuttugu için, bu agrilarin da olustugunu, ama en önemli durumun ise hatta sikintili durumun, bu agrilara müdahale etmemek oldugunu söyleyebilirim. Çünkü bu agrilarin tedavisi ne kadar gecikirse ileriki dönemde daha siddetli ve kronik olarak ve tedavisi daha zor olarak karsimiza çikacaktir” diye konustu.



“Öncesinde agri ataklari olmayan insanlarda da korona enfeksiyonu sonrasi agrilari görüyoruz”

Agrilarin kroniklesmeden tedavi edilmesi gerektiginin altini çizen Karadas, “Kronik agri dedigimiz zaman bunun risk faktörleri var. Mesela Covid öncesinde agrilarini çok yasayan insanlarda Covid ile birlikte bu agrilarin daha da siddetlendigini, daha da uzadigini görüyoruz. Ancak yine de öncesinde agri ataklari olmayan insanlarda da korona enfeksiyonu sonrasi agrilari görüyoruz. Iste buradaki mekanizma, beyinde bir duyarlilasma, beyinin etkilenmesinden kaynaklaniyor. Aslinda biz agrilari kendi aralarinda basitçe ikiye ayiriyoruz. Bunlar nosiseptif agrilar dedigimiz agri türleri ve nöropatik agrilar dedigimiz agri türleri. Nöropatik agrilar genellikle beyin bölgesini, yani santral sistem dedigimiz duyarlilasmanin biraz daha ön planda oldugu, beynin etkilendigi durumlardaki agrilar. Bu agrilarin tedavisi daha zor. Uzun süreli olarak karsimiza çikmakta. O yüzden daha en basta, erken agrilarin yani nosiseptif agrilarin çiktigi dönemde bunlarin uygun tedavilerle ortadan kaldirilmasi, ileriki dönemde olusabilecek uzamis agrilarin da ortadan kaldirilmasi anlamina gelebilir” seklinde konustu.



“Basit tedavilerden karmasik tedavilere dogru bir tedavi skalamiz var”

Tedavi yöntemlerinden de bahseden Prof. Dr. Karadas, “Tedavilerini bakacak oldugumuz zaman basit tedavilerden karmasik tedavilere dogru bir tedavi skalamiz var. Bu ne demek? Basit agri kesicilerden baslayarak daha sonra dirençli bir agri varsa bu hastalara bizim bazi anti depresan türlerimiz var. O ilaçlarin kullanilmasi, yine bazi antiepileptik ilaçlarin bu agrilara etkili oldugunu biliyoruz. Sadece bunlar degil, bunun disinda sinir blokajlarinin da bu medikal tedavilere eklenerek, bu agrilarin kroniklesmesinin engellenebilecegini söyleyebiliriz. Ama son dönemlerde bütün bu kombine tedavilere ragmen yine agrisi devam eden insanlara bizim bu tedavi protokollerine psikolojik destek de verilmesini öneriyoruz” dedi.

Kaynak: İHA