Müge Iplikçi Ile 'Yazinin Pesi Sira'
Nilüfer Belediyesi’nin düzenledigi Misi Akademi’ye katilan yazar Müge Iplikçi, romanlar ve öyküler üzerinden bakis açisi seçme, olay örgüsü, karakterler yaratma, monologlar ve diyaloglar üretme gibi konular üzerine katilimcilarla atölye düzenledi.
Farkli okuma ilgilerine yönelik düzenledigi atölyeleri Misi Akademi çatisi altinda toplayan Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlügü, degerli isimleri okurlarla bulusturmaya devam ediyor. Iki haftada bir hafta sonlari düzenlenen Misi Akademi’nin bu defaki konugu yazar Müge Iplikçi oldu. Çagdas Türk edebiyatinin güncel ve toplumsal konulari isleyen, toplumsal düzende kadinin rolüne ve sikintilarina özellikle egilen bir yazar olan Müge Iplikçi “Yazinin pesi sira” konulu atölyede Bursa’nin yani sira Türkiye’nin farkli illerinden katilimcilarla çevrimiçi bulustu. Müge Iplikçi’nin bakis açisi seçme, olay örgüsü ve karakterler yaratma, monologlar ve diyaloglar üretme gibi konulari ele aldigi atölyeye katilan 50’yi askin katilimci, kendilerine daha önce gönderilen metinleri okuyarak geldi.
Müge Iplikçi’nin yönettigi okuma ve tartisma pratiklerini içeren atölye 2 gün sürdü. Atölyenin ilk gününde Katherine Mansfield’in “Merhum Albay’in Kizlari”, D.H. Lawrence’in “At Tüccarinin Kizi”, Kazuo Ishiguro’nin “Bir Aile Yemegi”, Angela Carter’in “Kurtadam” Virginia Woolf’in “Yeni Elbise” öyküleri ele alindi. Müge Iplikçi, örnek metinler üzerinden giderek, temel olarak hikayenin ne oldugu, olay örgüsü, karakter ve izlegi, bu izlegin kurguya nasil yansitildigi, zamanin ve mekanin kurgulanis biçimi ve metinlerarasi kurmacanin nasil gerçeklesebilecegi üzerine katilimcilarla birlikte degerlendirmelerde bulundu.
Katilimcilar da okuduklari öykü ve romanlarin kurgu biçimi, kahramanlari üzerine yorumlar yapti. Herkesin katilimi ile gerçeklesen atölyede Müge Iplikçi yazarin da bir kahraman olduguna deginirken “Yazar da kahramandir, onlarin da yaralari vardir. Kahramanimiz ister klasik ister postmodern olsun bir yaraya sahip olacaktir. Yara yoksa yola çikamiyorsunuz. Yara yoksa hikaye de yok. Bizi en çok dönüstüren, birinin yaramiza parmak bastigi zamandir. Hayatta herseyde motivasyon var aslinda” diye konustu.
Kaynak: İHA
Müge Iplikçi’nin yönettigi okuma ve tartisma pratiklerini içeren atölye 2 gün sürdü. Atölyenin ilk gününde Katherine Mansfield’in “Merhum Albay’in Kizlari”, D.H. Lawrence’in “At Tüccarinin Kizi”, Kazuo Ishiguro’nin “Bir Aile Yemegi”, Angela Carter’in “Kurtadam” Virginia Woolf’in “Yeni Elbise” öyküleri ele alindi. Müge Iplikçi, örnek metinler üzerinden giderek, temel olarak hikayenin ne oldugu, olay örgüsü, karakter ve izlegi, bu izlegin kurguya nasil yansitildigi, zamanin ve mekanin kurgulanis biçimi ve metinlerarasi kurmacanin nasil gerçeklesebilecegi üzerine katilimcilarla birlikte degerlendirmelerde bulundu.
Katilimcilar da okuduklari öykü ve romanlarin kurgu biçimi, kahramanlari üzerine yorumlar yapti. Herkesin katilimi ile gerçeklesen atölyede Müge Iplikçi yazarin da bir kahraman olduguna deginirken “Yazar da kahramandir, onlarin da yaralari vardir. Kahramanimiz ister klasik ister postmodern olsun bir yaraya sahip olacaktir. Yara yoksa yola çikamiyorsunuz. Yara yoksa hikaye de yok. Bizi en çok dönüstüren, birinin yaramiza parmak bastigi zamandir. Hayatta herseyde motivasyon var aslinda” diye konustu.