Bin Yillik Gelenegi Kentte Tek Basina Sürdürüyor

Sivas’ta mesleginin son temsilci olan ve özenle hazirladigi hasir yastik ile minderleri yurt disinda da gönderen Abdurrahman Çiftçi, meslegin yasatilmasi için aradigi çiragi bulamiyor.

Bin Yillik Gelenegi Kentte Tek Basina Sürdürüyor
Sivas’ta yasayan 59 yasindaki Abdurrahman Çiftçi, çocukluk dönemlerinde babasiyla birlikte gittigi göl kenarindan topladiklari otlarla hasir yastik ve minder yaparak meslegine ilk adimini atti. Yaklasik 55 yildir hasirdan yastik ve minder yaparak Osmanli gelenegini sürdüren Çiftçi, küçük yaslarda basladigi meslegini yasatmaya çalisiyor. Abdurrahman Çiftçi kent merkezinde bulunan 37 metrekarelik dükkaninda yaptigi hasir yastik ve minderleri yurt içi ve yurt disindan birçok yere gönderiyor. Çiftçi’nin Gaziantep’ten getirttigi kilim ve halilari özenle yapilan çalismalarin ardindan birbirinden güzel yastik ve minderlere dönüsüyor. Sivas’ta mesleginin son temsilcisi olan Abdurrahman Çiftçi, meslegin yasatilmasi için aradigi çiragi da bulamiyor.

Hali ve kilimleri il disindan geliyor

Hasir yastik ve minder yapan Abdurrahman Çiftçi, minder ile yastiklarin kilim ve halilarinin baska illerden getirttigini belirterek, “Hasir yastikcilik benim baba meslegim. Osmanli döneminden kalma sark kösesi olarak baba meslegini sürdürmekteyim. Geçimimi böyle sagliyorum. Çocukluktan beri göllerde otunu biçerdik, kuruturduk, telis kanaviçe dedigimiz kumasa doldururduk, sirmasini yapardik sonra gerek yüzlü gerek yüzsüz olarak halilara çekerdik, yüz takardik. Bu sekilde köylerde sehirlerde sark kösesi olarak kullanmak isteyenlere satisini yapiyorduk. Yapilmasi kalip olarak daha önceleri otlari kendimiz biçiyorduk simdi hazir getirtiyoruz. Halisini ve kumasini diger sehirlerden getirtiyoruz. Burada kendim biçiyorum, dikiyorum hazir sekilde satisa sunuyorum’’ dedi.



Yurt disina gönderiyor

Çiftçi, hasir yastik ve minderleri yurt disina da gönderdigini dile getirerek, “Kolay bir is degil, zor bir is. Iki çocugum var bu meslegi begenmediler. Ekmek kalmadigi için yapmak istemediler. Sivas’ta son olarak ben varim imal eden baska da yok. Benimle de son bulacak. Yurt disinda Almanya, Fransa gibi ülkelere de sark kösesi olarak gurbetçi vatandaslarimiz alip götürüyorlar oralarda kullaniyorlar. Ragbet eskisi kadar degil biraz daha azaldi yani’’ ifadelerini kullandi.

Çirak bulamiyor

Abdurrahman Çiftçi, kendi çocuklarinin isi begenmedigini ve çirakta bulamadigini belirterek, “Daha önceden 14-15 tane Sivas’ta bu isle ugrasan vardi simdi kalmadi. Ekmek olsaydi herhalde daha fazla olurdu. Çirak yetistirmeyi çok istedim fakat isi begenmediler. Benim çocuklarim dahi begenmedi. Onun içinde benimle birlikte son bulacak. Ben suan 60 yasindayim bunun içinde dogdum büyüdüm. Ilkokul çagini birak 54-55 yildir bu isi yapiyorum. Fiyat olarak gayet makul yani bir kilo et fiyati dahi degil. Bir hali yastigi 60 TL gibi. Bir saat bir buçuk saat çalisiyorum bir yastiga. Maliyetimi, isçiligimi ona göre siz hesaplayin’’ dedi.

Kaynak: İHA