Akademisyenler Müsilaj Sorunu Için YÖK'te Toplandi

Yüksekögretim Kurulu (YÖK) tarafindan, Marmara Denizi’nde yasanan müsilaj sorununa (deniz salyasi) iliskin üniversitelerde simdiye kadar yapilmis ve halen sürmekte olan bilimsel çalismalar ile bu çalisma sonuçlarinin önerdigi önlemleri görüsmek üzere, bu alanda uzman akademisyenler ile bir toplanti gerçeklestirildi.

Akademisyenler Müsilaj Sorunu Için YÖK'te Toplandi
YÖK Baskani Prof. Dr. Yekta Saraç, baskanliginda gerçeklestirilen önemli toplantiya farkli üniversitelerden ilgili fakültelerin dekanlari ve hali hazirda konuya iliskin sahada çalismalar yürüten akademisyenler katildi.

Istanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekani Prof. Dr. Melek Isinibilir Okyar ve Orta Dogu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Ögretim Üyesi ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Baris Salihoglu’nun sunumlarini gerçeklestigi toplantinin geriye kalan kismi basina kapali gerçeklesti. YÖK’te gerçeklestirilen toplanti sonrasinda olusturulacak bilimsel degerlendirme raporu, YÖK Baskani Prof. Dr. Saraç baskanligindaki akademik heyet tarafindan, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’a sunulacak. Cumhurbaskanligi Külliyesi’ndeki görüsme sonrasinda, toplantinin "sonuç bildirgesi" YÖK tarafindan kamuoyu ile paylasilacak.

“Aslinda müsilaj sorunu ekonomik, turizm, balikçilik ve saglik alanlarini etkileyen bir durum”

Müsilaj sorununu, içerisinde hastalik yapici bakteriler bulunmasi nedeniyle bir saglik sorunu olarak da degerlendirilebileceginin altini çizen YÖK Baskani Saraç, “Aslinda müsilaj sorunu ekonomik, turizm, balikçilik ve saglik alanlarini etkileyen bir durum. YÖK olarak bu konuya iliskin bir bilimsel seferberligini baslatmamiz icap ediyor. Bugün bunun için konu ile ilgili bilim insanlari ile görüsmek üzere toplandik. Iklim degisiklikleri, sicakligin artmasi, kuraklik konuda etken faktörler arasinda sayilmaktadir. Ekolojik tahribatlara sebep olmasi, floral faunayi degistirmesi gibi agir sonuçlar dogurabilecek, deniz yüzeyini örten bu müsilaj olusumdan bir an önce kurtulmak için sonuçlar üretmek üzere var gücümüzle ve bilimsel bir zeminde çalismamiz gerekiyor” diye konustu.



Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 30’u Marmara Denizi çevresindeki il ve ilçelerde yasamakta”

Marmara havzasinda yer alan illerin nüfusu nedeniyle oldukça kalabalik bir ekosistemin de olustugunu belirten YÖK Baskani Saraç, sunlari kaydetti:

Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 30’u Marmara Denizi çevresindeki il ve ilçelerde yasamaktadir. Türkiye sanayisinin önemli bir bölümü de Marmara Denizi çevresinde konumlanmis durumdadir. Bu iki temel neden Marmara’nin daha kolay kirlenmesine neden oluyor. Mücadelemizde bu konuyu da dikkate almamiz gerekiyor. Marmara Denizi insan sagligi ve birçok ekosistemi etkilemesi açisindan önemli bir iç deniz konumundadir. Ayrica Marmara Denizinin en önemli ve ayricalikli özelligi bir ulusal deniz olmasidir. Bütün bu özellikler nedeni ile gerek ilgili Bakanligimiz gerekse Yüksekögretim Kurulu’nun nezdinde akademik dünyamiz bu konuda hem eylem hem bilimsel olarak bir seferberlik yürütme kararliligindadir.

Malumlariniz akademik bünyemizde alanla ilgili 30 fakülte, 42 Arastirma Merkezi ve 6 Enstitü bulunmaktadir. Ayrica YÖK olarak Su bilimlerine kaydolan ve ilk üç sirada bu programlara yerlesen ögrencilerimizi de destekliyor ver basari bursu veriyoruz. Bu destekleri daha da ileri boyuta tasiyacagiz. Burada tüm hocalarimizi dinleyecegiz, önerilerini dikkate alacagiz. Ve çiktilarini ilgili makamlara iletecegiz. Bildiginiz üzere bugün Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, bu çalisma grubunu kabul edecek ve konu ile ilgili kendileri bu toplantilarin çiktilari ile ilgili bilgi alacak.”

Sunumlar gerçeklestirildi

Istanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekani Prof. Dr. Melek Isinibilir Okyar sunum yapti. Marmara Denizi’nin dogu bölgesine gelindiginde oksijenin yaklasik olarak yüzde 80’inin tüketildigini söyleyen Prof. Dr. Okyar, “Marmara Denizi’nin pek çok sorunu var. Karasal kökenli kirlilik, habitat kaybi ve bozulmasi, yabanci ve istilaci türler, bilinçsiz avcilik, deniz tasimaciligi gibi etkenler var. Denizdeki oksijen seviyesinin düsmesi ile birlikte bazi balik türleri bu denizden çekildi. Bunun bir getirisi olarak da Marmara Denizi’nde asiri alg artisi ve deniz anasi istilasi gibi olaylar gözlemlendi” dedi.

Marmara denizinin sadece müsilaj degil bir çok sikintisi olduguna dikkat çeken Okyar, bu degisikliklere bagli olarak ticari baliklarda da eksilme oldugunun görüldügünü söyledi.

Okyar, “Barbunya, Tekir, Kirlangiç’ta ne yazik ki azalma egilimi var. Bunun yerine baligin yerini deniz analari ve ftaplanktonik organizmalar almis. Yazili Hani Baligi denen bir degeri olmayan yeni bir balik türü yasamaya baslamis” dedi.

Okyar ayrica yaptigi sunumda, müsilaj olayina bir çok etkenin neden oldugunu TÜBITAK Marmara Arastirma Merkezi (MAM) ile birlikte arastirmaya koyulduklarini ve bu olayda bakterilerin ve ftoplanktonlarin çok baskin oldugunu gördüklerini kaydetti.

Okyar ayrica, Alemdar ve Yunus-S arastirma gemilerinin hemen arastirma yapmak üzere incelemelere basladigi vurguladi.

Orta Dogu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü Ögretim Üyesi ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Baris Salihoglu, da bir sunum yapti. Prof. Dr. Salihoglu, Karadeniz’in dogasi geregi oksijen miktarinin düsük oldugunu, Marmara’da da 25 metreden sonra oksijen miktarinin oldukça düsmüs durumda gözlemlendigini söyledi.

Salihoglu, bu durumun çok büyük bir sorun oldugunu kaydetti.

Kaynak: İHA