Çin'deki Bir Firmaya Saf Bakır Yerine Kaldırım Taşı Gönderen 16 Sanığa Dava Açıldı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ambarlı Limanı'ndan saf bakır yerine kaldırım taşı göndererek Çin'deki İsviçre merkezli firmayı 36 milyon dolar dolandırdıkları iddia edilen 16 sanık hakkında 33 yıla kadar hapis cezası istendi İddianamede, olayın 'cumhuriyet tarihinde bir kişiye yönelik olarak en yüksek miktarlı dolandırıcılık ve sahtecilik' olduğuna vurgu yapıldı.
İsviçre merkezli firmayı, saf bakır yerine kaldırım taşı göndererek dolandırdığı iddia edilen 16 sanığa otuzüçer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 - 26 Haziran 2020 tarihlerinde İsviçre merkezli firma ile sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Koçyiğit'in ortak olduğu firma arasında saf bakır alım satımına ilişkin sözleşme tanzim edildiği aktarıldı.
Yapılan anlaşma neticesinde saf bakırın suçtan zarar gören İsviçre merkezli firmanın faaliyet gösterdiği Çin'in Lianyungang kentine gönderileceği belirtilen iddianamede, bunun karşılığında 36 milyon dolar ödemenin yapılacağı anlatıldı.
İddianamede, firmalar arasında anlaşmaya konu saf bakırların Tekirdağ’daki fabrika binasından yüklendiği, yüklemeler esnasında mühürleme işlemenin tamamlanarak, Ambarlı Limanı'ndan 8 ayrı sevkiyatın Lianyungang'a gönderildiği ifade edilerek, bu gönderim sonucunda da 36 milyon dolar ödemenin yapıldığı kaydedildi.
Firmaya sevkiyatın ulaştığı esnada konteynerlarda saf bakır yerine maddi değeri olmayan kaldırım taşının gönderildiğine işaret edilen iddianamede, kaldırım taşı gönderen firmanın resmi ve gayri resmi ortaklarının sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Koçyiğit olduğu belirtildi.
- "Cumhuriyet tarihinde bir kişiye yönelik en yüksek miktarlı dolandırıcılık"
Dolandırıcılık eyleminin bu sanıklar tarafından tertip edildiği, sanıklardan Saime Çokyiğit'in şirketler arası haberleşmeyi sağladığı, sanık Soner Çokyiğit'in de suçtan zarar gören firma ile irtibat kurduğu ve suç işleme iradelerinde ortak hareket ettiklerine dikkati çekilen iddianamede, sanıklardan Dursun Çokyiğit ve Muammer Karaman’ın kaldırım taşı satın aldıkları, sanık Orhan Mollaoğlu'nun da talimat doğrultusunda kendi adına kayıtlı olduğu firmaya kaldırım taşı alımını fatura ettiği anlatıldı.
Diğer sanıkların eylemlerine de yer verilen iddianamede, iş bölümü yapan sanıkların bir kısmının olağandışı bir uygulama ile yüklenilen tırların bir gün sonra sevkiyatının Ambarlı Limanı'na yapılmasını sağladıkları ve mühürleri sökülen konteynerlere kaldırım taşı yükledikten sonra ikiz mühürler takıldığı kaydedildi.
Suçtan zarar gören firma vekillerinin sunduğu dilekçeler kapsamında da sanıkların benzer mahiyette farklı şahıslara yönelik aynı nitelikte eylemlerinin bulunduğu ve haklarında kovuşturma aşamasında devam eden davalarının olduğuna dikkati çekilen iddianamede, "Sanıkların birbirlerini daha önceye dayalı tanışıklıklarının bulunması, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte şirket uhdesinde gerçekleştirmelerinin yasal bir yüz kavuşturma çabasından öteye geçmediği ve cumhuriyet tarihinde bir kişiye yönelik olarak en yüksek miktarlı dolandırıcılık ve sahtecilik olayının gerçekleştirilmesinin nevi gereği bir hiyerarşik yapıyı içinde barındıracağı hususu aşikardır." değerlendirmesi yapıldı.
- İstenen cezalar
İddianamede, Ambarlı Limanı'nda bulunan 2 konteynerin içindekilerin kaldırım taşı olduğuna dair tespitler ve Çin'de suçtan zarar gören firmaya gönderilen konteynerlerden çıkan kaldırım taşlarının sanıklar tarafından organize ettiklerinin anlaşıldığına yer verilerek, sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit'in bu organizasyonun hayata geçirilmesi için suç örgütü kurdukları belirtildi.
Sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy’un da örgüte üye oldukları aktarılan iddianamede, sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş’in ise hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardımda bulundukları kaydedildi.
İddianameden, sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık” ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" ayrı ayrı 11 yıl 3 aydan 33 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi.
Diğer sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy'un "örgüte üye olma", "nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" suçlarından 9 yıl üçer aydan 29 yıl üçer aya kadar hapsi istenirken, diğer sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş hakkında da "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek", "nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" suçlarından yine aynı miktarda hapis cezası talep edildi.
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianame kapsamında açılan davada sanıkların ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Kaynak: AA
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 - 26 Haziran 2020 tarihlerinde İsviçre merkezli firma ile sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Koçyiğit'in ortak olduğu firma arasında saf bakır alım satımına ilişkin sözleşme tanzim edildiği aktarıldı.
Yapılan anlaşma neticesinde saf bakırın suçtan zarar gören İsviçre merkezli firmanın faaliyet gösterdiği Çin'in Lianyungang kentine gönderileceği belirtilen iddianamede, bunun karşılığında 36 milyon dolar ödemenin yapılacağı anlatıldı.
İddianamede, firmalar arasında anlaşmaya konu saf bakırların Tekirdağ’daki fabrika binasından yüklendiği, yüklemeler esnasında mühürleme işlemenin tamamlanarak, Ambarlı Limanı'ndan 8 ayrı sevkiyatın Lianyungang'a gönderildiği ifade edilerek, bu gönderim sonucunda da 36 milyon dolar ödemenin yapıldığı kaydedildi.
Firmaya sevkiyatın ulaştığı esnada konteynerlarda saf bakır yerine maddi değeri olmayan kaldırım taşının gönderildiğine işaret edilen iddianamede, kaldırım taşı gönderen firmanın resmi ve gayri resmi ortaklarının sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Koçyiğit olduğu belirtildi.
- "Cumhuriyet tarihinde bir kişiye yönelik en yüksek miktarlı dolandırıcılık"
Dolandırıcılık eyleminin bu sanıklar tarafından tertip edildiği, sanıklardan Saime Çokyiğit'in şirketler arası haberleşmeyi sağladığı, sanık Soner Çokyiğit'in de suçtan zarar gören firma ile irtibat kurduğu ve suç işleme iradelerinde ortak hareket ettiklerine dikkati çekilen iddianamede, sanıklardan Dursun Çokyiğit ve Muammer Karaman’ın kaldırım taşı satın aldıkları, sanık Orhan Mollaoğlu'nun da talimat doğrultusunda kendi adına kayıtlı olduğu firmaya kaldırım taşı alımını fatura ettiği anlatıldı.
Diğer sanıkların eylemlerine de yer verilen iddianamede, iş bölümü yapan sanıkların bir kısmının olağandışı bir uygulama ile yüklenilen tırların bir gün sonra sevkiyatının Ambarlı Limanı'na yapılmasını sağladıkları ve mühürleri sökülen konteynerlere kaldırım taşı yükledikten sonra ikiz mühürler takıldığı kaydedildi.
Suçtan zarar gören firma vekillerinin sunduğu dilekçeler kapsamında da sanıkların benzer mahiyette farklı şahıslara yönelik aynı nitelikte eylemlerinin bulunduğu ve haklarında kovuşturma aşamasında devam eden davalarının olduğuna dikkati çekilen iddianamede, "Sanıkların birbirlerini daha önceye dayalı tanışıklıklarının bulunması, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte şirket uhdesinde gerçekleştirmelerinin yasal bir yüz kavuşturma çabasından öteye geçmediği ve cumhuriyet tarihinde bir kişiye yönelik olarak en yüksek miktarlı dolandırıcılık ve sahtecilik olayının gerçekleştirilmesinin nevi gereği bir hiyerarşik yapıyı içinde barındıracağı hususu aşikardır." değerlendirmesi yapıldı.
- İstenen cezalar
İddianamede, Ambarlı Limanı'nda bulunan 2 konteynerin içindekilerin kaldırım taşı olduğuna dair tespitler ve Çin'de suçtan zarar gören firmaya gönderilen konteynerlerden çıkan kaldırım taşlarının sanıklar tarafından organize ettiklerinin anlaşıldığına yer verilerek, sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit'in bu organizasyonun hayata geçirilmesi için suç örgütü kurdukları belirtildi.
Sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy’un da örgüte üye oldukları aktarılan iddianamede, sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş’in ise hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardımda bulundukları kaydedildi.
İddianameden, sanıklar Hasan Kayacıköse ve Soner Çokyiğit hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "nitelikli dolandırıcılık” ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" ayrı ayrı 11 yıl 3 aydan 33 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi.
Diğer sanıklar Saime Çokyiğit, Dursun Çokyiğit, Muammer Karaman, Orhan Mollaoğlu, Ferhat Ulusoy, Başak Yeşilbaş, Sinan Çokyiğit, Ufuk Çatalbaş, Tayfun Gıcır, Ramazan Öner ve Vedat Ulusoy'un "örgüte üye olma", "nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" suçlarından 9 yıl üçer aydan 29 yıl üçer aya kadar hapsi istenirken, diğer sanıklar Sedat Uzun, Çağrı Koçoğlu ve Bora İbiş hakkında da "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek", "nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme olarak özel belgede sahtecilik" suçlarından yine aynı miktarda hapis cezası talep edildi.
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianame kapsamında açılan davada sanıkların ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.