İş dünyasından darbe imalı bildiriye sert tepki: İstikrarı hedef aldılar

Emekli 104 amiralin cumartesi gece yarısı yayınladığı bildiriye iş dünyasından tepki yağdı. Hadsiz bildiriden duydukları rahatsızlığı dile getiren iş dünyasının önde gelen Sivil Toplum Kuruluşları'nın (STK) temsilcileri ve iş insanları bu tür girişimlerden medet umanların heveslerinin geçmişte olduğu gibi bugün de kursaklarında kalacağına vurgu yaptılar. Türk milletinin bu tür pespaye girişimleri tarihin tozlu raflarına gömdüğünü hatırlatan iş insanları, geçmişteki darbeci zihniyetin yeniden hortlatılmaya çalışıldığı ama bunun başarılı olamayacağı açıklamasını yaptılar.

ÇÜRÜMÜŞ ZİHNİYET...

Bildiriye sert tepki gösteren Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından yapılan açıklamada "Hâlâ vesayet hevesinin beslediği çürümüş zihniyetin, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik kurumlarına, devlet sistemine ve seçilmiş temsilcilerine yönelik hadsizliklerini, sözde kaos ortamı tehdidi altında dile getirmeleri, hiçbir zeminde kabul edilemez" denildi. MÜSİAD, açıklamasında tepkisini şöyle dile getirdi: "En son 15 Temmuz'da tarihin karanlık sayfalarına, bir daha çıkmamak üzere gömdüğümüz bu darbe muhipliği, gerek Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı mücadelesi gerekse tüm milletin yekvücut olarak bu zilletin tekerrürünü sonsuza dek reddedişi karşısında, zaman zaman çaresizliklerini, böylesi çıkışlarla maalesef dile getirme gafletinde bulunmaktadır. Gereğinin ziyadesiyle yapılacağına olan inancımızla beraber, Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devletimize, demokratik olarak seçilmişlerimize ve halkımıza olan tam ve koşulsuz desteğimizin altını çizeriz."

MİLLET SİNESİNDE KÖKLEŞMEYECEK

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bildiriye sert tepki gösterdi. Milli iradeyi yok sayan darbe imalarını, demokrasi karşıtı eskimiş hevesleri reddettiklerini söyleyen Avdagiç, "Siyaseti rafa kaldırıp güç devşirmeye yönelik gayretler, milletimizin sinesinde asla kökleşmeyecektir" dedi. Demokrasinin gücü milletin iradesine dayanmasından geldiğini söyleyen Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, "Türk milleti iradesini sahip çıkacak kudrettedir. Demokrasi karşıtı tüm imaları, niyetleri, hevesleri reddediyoruz. Milletimizin ve devletimizin yanındayız" dedi. Tarihimizdeki kara lekeler olan darbelerin ve girişimlerin, millet iradesine ve geleceğimize bariyer çekme adımları olduğunun altını çizen DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "2021'de geçmişin kötü hatıralarını çağrıştıran bildirilerle karşılaşmak üzücü. Türk halkının bu konudaki tavrı nettir" diye konuştu.

VESAYETÇİ ANLAYIŞ

Ekonomi için güven ve istikrarın önemine vurgu yapan Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Orhan Aydın, "Bu bildiri iş dünyamızı son derece rahatsız etmiştir. Güven ve istikrarın öne çıktığı bu ortamda yarasalar gibi bir gece vakti alelacele kaleme alınıp imzalandığı belli olan bildiri ile Montrö Sözleşmesi bahane edilerek geçmişteki vesayetçi anlayış ile yine milli irade hedef alındı. Milletimizin dini değerlerine saldırılmış sopa gösterilerek geçmişteki darbeci zihniyet yine hortlatılmıştır. Bu yarasa bildirisi ayaklarımızın altındadır, imza atanlar da hukuk nezdinde gerekli hesabı vermelidir" dedi.

HADLERİNİ AŞTILAR

Amirallerin bildirisinin siyaseti gölgeleme ve küçük görme anlamı taşıdığını söyleyen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, "Bunu demokrasilerde var olan temel bir anayasal hak olarak görmek mümkün değil. Bugüne kadar hiçbir konuda fikir beyan etmeyen amirallerin bu konuda konuşması sivillere ayar veren bir anlayışın ürünüdür. Bir anlamda 12 Mart'tır, 28 Şubat'tır. En basit tabirle hadlerini aşmışlardır" dedi.

KİME, NEYE HİZMET ETTİĞİ BELLİ DEĞİL

Sabah'ta yer alan habere göre, bu tür girişimlerin artık mazide kaldığını ve günümüzde bir karşılığının olmadığını söyleyen SANKO Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Biz iş insanları olarak pandemi döneminde işimize bakıyoruz, bunlar bizi yolumuzdan alıkoymaz. Ancak yurtdışındakileri bu tür açıklamalar ürkütür. Türkiye'de hâlâ böyle şeyler oluyor diye düşünebilirler. Kime neye hizmet ettiği belli olmayan bu bildiriyi kesinlikle yanlış buluyorum. Durup dururken böyle bir açıklama da nereden çıktı? Türkiye'de kanunlar var, herkes kanunlar çerçevesinde haklarını arayabilir."