Uzun Zaman Bebek Hasreti Çeken Anne Ve Babalar Dikkat
Bebek sahibi olmak isteyen ailelerin sürekli bir arayış içerisinde olması veya bir çok tedaviyi denemesinin önüne HSG ile geçmek mümkün olacak.
Uzun zaman bebek hasreti çeken anne ve babalar, teknolojinin ilerlemesine rağmen birçok arayış ve kulaktan duyma tedavilere yönelmek yerine artık HSG ile nokta atışı teşhis ve tedavi imkanı bulacaklar.
HSG ile rahmin kalıtsal sorunları, miyom veya polip gibi kitleleri, düşük, kürtaj veya enfeksiyon gibi nedenlerle olaşabilecek yapışıklıklar ile birlikte tüplerde darlık, tıkanıklık veya genişleme gibi sorunların tespit edildiğini ifade eden Doruk Sağlık Grubu Yıldırım Hastanesi Grişimsel Radyoloji uzmanı Doç. Dr. Nurullah Doğan, “HSG en çok kısırlık veya düşük durumlarında kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından istenir. Daha önce kullanılan yöntemlerin hiç biri HSG’nin verdiği bilgilerin tamamını veremez” diye konuştu.
İşlem rahim ağzında verilen ilacın rahim boşluğu ve tüpleri doldurması sonucu şeklinde uygulandığını ifade eden Doç. Dr. Nurullah Doğan, “Elde edilen radyolojik görüntüler incelenerek teşhis konulur. Verilen ilaç renksiz ve kokusuz olup organ ve dokular üzerinde bir zararı yoktur. Tetkik için rahmin en uygun olduğu zaman adet bitiminden sonraki 3 ve 7 inci günler arasıdır. Hasta işlem sonrası aynı gün içinde normal yaşamına dönebilir. Utanma veya korku gibi sebeplerde ise isteyen hastalarda işlem hafif ve kısa süreli bir anestezi yani sedasyon altında yapılabilir. Gebelik, pelvik enfeksiyon, aşırı kanama ve yakın zamanda yapılan uterus veya tüpler ile ilgili ameliyat olması durumu HSG işlemi yapılmaz. HSG sadece teşhis koyulmasını sağlayan değil, bazı hastalarda tedavi edici bir işlemdir. Yüksek basınçla verilen kontrast madde tüplerdeki mukus benzeri engelleyici yapıları temizler. Bu sebeple kısırlık gelişen hastalarda tüplerin temizlenmesi sonrası yumurtalar rahim boşluğuna ulaşarak gebelik sağlanır” dedi.
Rahim filmi sonrası lekelenme tarzında vajinal kanama ve gün içerisinde adet benzeri ağrı görülebildiğini belirten Doğan, “İşlem sonrası şiddetli karın ağrısı, ateş, kötü kokulu akıntı, aşırı kanama veya ilaca bağlı alerjik reaksiyonlar çok nadir olarak görülebilmektedir.” şeklinde konuştu.