İlkokul Öğrencisi Mert Yağız Köksal'ın Ölümüne İlişkin Davaya Devam Edildi

Okul kantininin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan firmanın sahibi Yunus Taycı'nın yargılandığı iki sanıklı dava ile aralarında eski okul müdürü ve yardımcısının da bulunduğu 6 kamu görevlisi hakkında Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dava birleştirildi Mahkeme, okul kantinini eşi Neşe Yavuz ile işlettiği belirtilen Sefa Yavuz ile Köksal'ın ölümüne yol açan ürünü fason olarak ürettiği tespit edilen firmanın yetkilisi hakkında da 'taksirle ölüme neden olma' suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi

Ankara'da ilkokul 1. sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal'ın, boğazına şırınga şeklindeki çikolata kutusunun kapağı kaçması sonucu ölümüne ilişkin davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tarafların avukatları katıldı. "Taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılanan sanıklar kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan firmanın sahibi Yunus Taycı, mahkemeye gelmedi.

Duruşmada, 2 sanıklı bu dava ile 6 kamu görevlisi hakkındaki Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesindeki dosya birleştirildi.

Köksal'ın ölümüyle ilgili okul müdürü Abdulkadir Pehlivan, müdür yardımcısı Ebubekir Çelik, öğretmenler Ali Osman Doğan ve Apaydın Albayrak ile Keçiören İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünde gıda kontrolörü olarak görev yapan Fatma Şahin ve Koray Hozantaş hakkında Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesine 13 yıla kadar hapis istemiyle ayrı bir dava açıldığını belirten hakim Erkan Öncel, 6 kamu görevlisi hakkındaki dosyanın bu dava ile birleştirilmesine karar verdiklerini, hükmün taraflara bildirildiğini söyledi.

Kamu görevlileri hakkındaki iddianamenin okunmasının ardından söz alan sanık avukatları, duruşmanın kapalı görülmesini talep ettiler. Hakim Erkan Öncel, avukatların talebini reddederek, savunma için sanıklara söz verdi.

- Kamu görevlisi sanıklar savunma yaptı

Suç tarihinde okul müdürü olarak görev yapan Abdulkadir Pehlivan, savunmasında, kendisinin belirlediği müdür yardımcısı ve iki öğretmenden oluşan kurulun kantinde denetim yaptığını, fakat herhangi bir usulsüzlük tespit edilmediğini söyledi. Pehlivan, Köksal'ın ölümüne yol açan ürünün okul kantininde satılmadığını öne sürdü.

Delilleri karartmakla da suçlandığını, bunu asla kabul etmediğini belirten Pehlivan, "Bin 600 çocuğun sorumluluğu benim üzerimde. Suçlamaları kabul etmiyorum. Çocuğu hastaneye hizmetli ile ben götürdüm. İfade edildiği gibi doktora epilepsi krizi demedim. Aile sağlık merkezine gittiğimizde doktor yoktu. Oradan hastaneye sevk edildikten sonra olayın ne olduğunu öğrendik." dedi.

- "İlk yardımdan anlamam"

Köksal ailesinin avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan'ın, "Okulda ilk yardımdan sorumlu kimse yok mu? Genelgeye göre okulda ilk yardımdan sorumlu biri olması gerekiyor. Bu kişi kim?" sorusuna ise Pehlivan, "Öyle bir sorumlu yok. Sorumlu benim. Ancak ben ilk yardımdan anlamam. Zaten çocuğu kısa sürede okulun hemen yanında bulunan aile sağlık merkezine götürdük." yanıtını verdi.

Keçiören Tarım ve Orman Müdürlüğünde gıda kontrolörü olarak çalışan sanık Koray Hozantaş da okul kantinlerinde satılan ürünlerin yasaklı olup olmadığı konusunun sorumluluk alanları dışında bulunduğunu savundu. Suçsuz olduğunu öne süren Hozantaş, beraat istedi.

Gıda kontrolörü sanık Fatma Şahin de olaydan 10 gün önce okulda denetim yaptıklarını belirterek, "Bu denetleme hijyen kurallarına uyulup uyulmadığıyla ilgilidir. İlgili genelgelere göre, bizim ürünlerin satışa uygunluğu konusunda denetleme yetkimiz yoktur. Bizim böyle bir denetim yapmamız yetki aşımına girer. Bu, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve kaymakamlık tarafından oluşturulan kurulun sorumluluk alanındadır. Yetkimiz olmayan bir denetlemeden dolayı suçlanıyoruz. Suçsuzum beraatımı talep ediyorum." şeklinde savunma yaptı.

Kantinin denetlemekten sorumlu kurulda görevli sanıklar Ebubekir Çelik, Ali Osman Doğan ve Apaydın Albayrak da ifadelerinde, Mert Yağız Köksal'ın ölümüne neden olan ürünün okul kantininde satılmadığını iddia ettiler. Sanıklar, kantin işletmecisi Neşe Yavuz'un, ürünü kantinde sattığı yönündeki beyanının hatırlatılması üzerine, yaptıkları denetimlerde ürüne kesinlikle rastlamadıklarını öne sürdüler.

- "Diğer günler ne olacak?"

Sanık Ali Osman Doğan'ın savunması sırasında, her ayın 15'i ile 20'si arasında denetim yaptıklarını söylemesi üzerine söz alan Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yıldız, "Diğer günler ne olacak? Her gün denetleme yapılması gerekmiyor mu? Diğer 25 günden kim sorumlu? Bin 600 öğrenci olduğunu söylüyorsunuz. Bu nüfusta ilçeler var. Rutin denetimler dışında neden kantine kamera konulmadı. İşletmecinin denetleme yapılan günlerden haberi var. Diğer günler bu ürünü satmış olamaz mı?" diye sordu.

Doğan, gün içinde kantine alışveriş için gittiklerini, çocukların aldıkları ürünleri takip ederek, aslında günlük denetimi de yaptıklarını söyledi.

- 2 kişi hakkında suç duyurusu

Duruşmada, sanık ve tanık ifadelerinin ardından taraf avukatlarının beyanları alındı.

Mahkeme, okul kantinini eşi Neşe Yavuz ile işlettiği beyan edilen Sefa Yavuz ile Köksal'ın ölümüne yol açan ürünü fason olarak ürettiği tespit edilen firmanın yetkilisi hakkında da "taksirle ölüme neden olma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

- Olayın geçmişi

Keçiören Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu 1. sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal, 10 Aralık 2019'da okul kantininden aldığı şırınga şeklinde çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması sonucu hayatını kaybetmişti.

Olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan firma sahibi Yunus Taycı hakkında, "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesine dava açılmış, davanın ilk duruşması 17 Aralık 2020'de görülmüştü.

Olayın ardından Milli Eğitim Bakanlığınca başlatılan soruşturmada, görevden uzaklaştırılan okul müdürü, ilgili müdür yardımcısı ve öğretmenler hakkında, okul yöneticiliği görevlerine son verilmesi, kademe durdurma, aylıktan kesme cezası verilerek görev yerlerinin değiştirilmesi kararı alınmıştı.

Başsavcılık, bu kişilerin de aralarında olduğu 6 kamu görevlisi hakkında 13 yıla kadar hapis istemiyle Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesine ayrı bir dava açmıştı.
Kaynak: AA