Usta Çizer Tekin Aral'ın Vefatının Ardından 22 Yıl Geçti

Henüz 15 yaşındayken profesyonel çizerliğe başlayan Aral, 1972'de abisi Oğuz Aral'la Türkiye'nin en çok satan kült mizah dergisi 'Gırgır'ı çıkarmaya başladı.

SALİH ŞEREF - "Gırgır" ve "Fırt" adlı mizah dergilerini çıkaran karikatürist ve yazar Tekin Aral, vefatının 22. yılında anılıyor.

Mediha Aral ile İsmail Aral çiftinin üç çocuğundan biri olan usta karikatürist, 1941'de İstanbul Silivri'de dünyaya geldi. Dört yaşındayken babasını kaybeden Aral, annesi ve kardeşleriyle anneannesinin Üsküdar'daki evine yerleşti.

Karikatürist Oğuz Aral'ın kardeşi, Güzin Aral'ın da abisi olan usta çizer, Darüşşafaka Lisesi'nden mezun oldu.

Tekin Aral, karikatür denemelerine okul dergisinde başladı.

Profesyonel çizerliğe 15 yaşındayken başlayan Aral'ın ilk karikatürü 1956'da Dolmuş Dergisi'nde yayımladı.

Usta çizerin karikatürleri daha sonra Tef, Karikatür, Vatan, Yeni Tanin, Yeni Sabah ve Akşam gazetesiyle dergilerde okurların beğenisine sunuldu.

Günaydın gazetesinde 1968'de çalışmaya başlayan Aral, 1972'de ağabeyi Oğuz Aral'la Türkiye'nin en çok satan kült mizah dergisi "Gırgır"ı çıkardı. Oluşturduğu "Arap Kadri" tiplemesiyle ilgi gören Aral, 1976'da "Fırt" dergisini okurla buluşturdu.

Aral, verdiği bir röportajda, o dönemi şu sözlerle anlatmıştı:

"Ağabeyim Oğuz Aral ve birkaç genç arkadaşla Gırgır Dergisi'ni çıkardık. O kadar çok ilgi gördü ve tuttu ki halkın nabzı oldu. Fakat 1982 yıllarında, gazeteler çok büyük baskılar altında ezilmeye başladı. Muhalefet yapamaz oldular. Gırgır, bir mizah ve kültür dergisi olduğu için, bizi etkilemedi. Gülmece yoluyla, çok iyi muhalefet yapabildik. Halkın sesi bu yolla duyulmaya başladı. Tirajlar öyle yükseldi ki, dünyada 1., 2., 3. sıralara oturduk. Gençlerden oluşan bir kadro yetiştirdik. Gittikçe ustalaştılar. Bunun üzerine Fırt Dergisi'ni çıkarttık. Daha genç ama içerik bakımından çok yoğundu. 13 yıl devam etti."

- Karikatürist bir kuşağın yetişmesinde büyük rol oynadı

Hürriyet Gazetesi'ndeki "TV'de Ne Var Ne Yok" adlı köşesinde ilk kez yazılı-çizili televizyon eleştirileri de yapan Tekin Aral, karikatürcü bir kuşağın yetişmesinde büyük rol oynadı ve gülmece içerikli yazılar yazdı.

Bir dönem oyuncu olmak isteyen Aral, bir sinema dergisinin açtığı yarışmada dereceye girdi. Usta karikatürist, yarışmadan sonra yaptığı bir açıklamada, "Kazandım, ama aylar geçti, kimse kapımı çalmadı." sözleriyle sitem ederken, beyazperdeden uzaklaştı.

Yönetmen Yücel Hekimoğlu'nun "Kanun Der ki" adlı filminde rol alan Aral, çekimlerde yaşadığı sıkıntılara dair şu açıklamayı yapmıştı:

"Daha tam içine giremedim sinemanın. Onun için birçok olay bana zor geliyordu. 'Kanun Der ki'yi çevirirken, kovayla başımdan aşağı su dökülmesi gerekiyordu. Bir kere prova için döktüler, su buz gibiydi. Havanın sıcak olmasına rağmen, dondum. Hemen arkasından da filmi çekmeye başladılar. Bir kere de o zaman buz gibi suyu döktüler. Sanki bu yetmiyormuş gibi, aynı işi bir de fotoğraf çekerken yaptılar. Üşüdüğümden midir, nedir bilmiyorum, ilk önceleri çok kızmıştım. Hele hastalanınca bu kızgınlığım daha da arttı."

- Türkiye'de ilk çizgi film çalışmalarını yapanlar arasında yer aldı

Aral, 1997 yılında katıldığı bir televizyon programında, tiplemelerini oluştururken nelere dikkat ettiğini şöyle ifade etmişti:

"Yapmaya çalıştığım şey, günümüzü daha eğlenceli, daha keyifli bir atmosferde görmek adına oluşturduğum karakterleri simge olarak kullanıp, günü oraya taşımaktır. Tarzan karakterinin ormandaki yaşantısını günlük olaylara taşımak... Bugün yaşadığımız dünya da bir orman aslında. Hepimizin kendimizi Tarzan gibi gördüğümüz çok zamanlar olmuştur. Orada 'Arap Kadri' karakteri bir tip oldu mesela. Çünkü gerçeğe en yakını oydu. Bu 'Arap Kadri' Üsküdar'da 'Arap Yaşar' adında birisiydi zaten. Bu adam hem külhanbeyiydi hem de çok duygusaldı. Mesela adam dövmekten boş kalan vakitlerinde resim yapardı. Ama bunun kimse tarafından bilinmesini istemezdi."

Yazdığı öyküleri "Salacak Hikayeleri" adlı bir kitapla okurlarına sunan Tekin Aral, vefatından önceki son röportajında şunları kaydetmişti:

"Ben, bir karikatüristim. 13 yaşımdan beri çiziyorum. Bugünkü ünümü bu şekilde yaptım. Şimdi, karşıma yazı yazma olanağı çıktı. Yazıyorum. Karikatür çizdiğim devrelerde, Gırgır ve başka birçok dergide de yazardım. Şimdi, yazar kişiliğimi, karikatürcü kişiliğimin önüne koymaya çalışıyorum. Aslında, bunlar benim iki tane çocuğum. Bir tanesine haksızlık yapıyorum. Karikatürcü yanımı ezmeye çalışıp, yazıya ağırlık veriyorum. Ama, yine herkes karikatürcü kişiliğimden söz ediyor. Daha doğrusu, dünyada ne kadar iş varsa, hepsini yapmak istiyorum. 'Ne kadar becerikli adam' desinler istiyorum. Bundan çok hoşlanıyorum."

Kardeşi Oğuz Aral ile Türkiye'de ilk çizgi film çalışmalarını yapanlar arasında yer alan Tekin Aral'ın, İnci hanım ile evliğinden Ayşe ve Ayça adında iki kızı oldu.

Aral, böbrek yetmezliği tanısıyla 3 ay tedavi gördüğü Amerikan Hastanesi yoğun bakım servisinde kalp yetmezliğinden 20 Nisan 1999'da 58 yaşındayken yaşamını yitirdi ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Kaynak: AA