(Özel) İki Komşu Köpek Yüzünden Mahkemelik Oldu
İki komşu, bahçede köpek besleme yüzünden mahkemelik olması, akıllara merhum Kemal Sunal’ın başrol oynadığı 1986 senesinde Bursa’nın Yenişehir ilçesinde çekilen ‘Davacı’ filmini getirdi. Dava aradan geçen 6 seneye rağmen henüz bitmedi.
Evleri yan yana olan iki komşunun arasına köpekler girince olanlar oldu. Komşusunun, bahçesinde 6 köpeği beslemesi sebebiyle kötü kokuların rahatsız edici boyutlara oluştuğunu belirterek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Davacı, davalının komşu taşınmaz üzerinde yer alan evi ve bahçesinde 6 adet köpek beslediği, köpeklere atılan et ve kemik parçalarının koku ve böceklenmeye sebep olduğunu öne sürdü. Köpeklerin sesleri nedeniyle zarar gördüğünü belirterek davalının komşuluk hukukuna aykırı davranışının önlenmesi ve manevi tazminat talep etti. Davalı komşu ise davanın reddini savundu. Mahkeme; davanın kabulü ile evin, kapı önlerinden başlanarak çevresinin ivedilikle temizlenmesi, akabinde usulüne uygun vektör mücadelesi yapılmak suretiyle gerekli sıhhi koşulların oluşturulmasına hükmetti. Mahkeme, köpekleri besleyen komşunun, komşusuna 5 bin TL manevi tazminat ödemesi gerektiğine hükmetti. Kararı davalı komşu temyiz edince devreye Yargıtay 14. Hukuk dairesi girdi.
Türk Medeni Kanunu’nuda ‘komşuluk hakkı’nın hüküm altına alındığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, el atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerektiği hatırlatıldı. Davalının kusurlu olup olmamasının kasıtlı hareket edip etmemesinin de el atmanın önlenmesi davasına etkili olmadığı vurgulandı. Kararda şöyle denildi: “Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir el atmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.”
Davaya konu olayda davacının, davalının komşu taşınmaz üzerine inşa ettiği ahırdan gelen kötü koku ile köpek ve hayvanların sesleri nedeniyle zarar gördüğünü belirterek davalının komşuluk hukukuna aykırı davranışının önlenmesini, gerekli tedbirlerin alınmasını istediği vurgulandı. Kararda, “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü ve sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır. Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır” hükmünü içermektedir. Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, davalının davacıya ait taşınmaza doğrudan müdahalesinin bulunmaması nedeniyle hükmün 1/a bendi 1. cümlesiyle taşınmaza el atmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir. Bunun yerine mahkemece, davalının beslediği köpekler nedeniyle koku ve çevre kirliliği olduğu belirlendiğinden köpek beslenmesi ve yem vermenin önlenmesi şeklinde hüküm kurulması gerekmektedir. Bunun yanında davalının eyleminin davacının kişilik haklarına yönelik saldırı niteliğinde bulunmaması nedeniyle manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir” ifadeleri yer aldı.
2015 senesinde açılan dava aradan geçen 6 seneye rağmen henüz bitmeyince akıllara merhum sinema oyuncusu Kemal Sunal’ın Bursa’nın Yenişehir ilçesinde çekilen ‘Davacı’ filmi geldi.
Kaynak: İHA
Türk Medeni Kanunu’nuda ‘komşuluk hakkı’nın hüküm altına alındığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, el atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerektiği hatırlatıldı. Davalının kusurlu olup olmamasının kasıtlı hareket edip etmemesinin de el atmanın önlenmesi davasına etkili olmadığı vurgulandı. Kararda şöyle denildi: “Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir el atmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.”
Davaya konu olayda davacının, davalının komşu taşınmaz üzerine inşa ettiği ahırdan gelen kötü koku ile köpek ve hayvanların sesleri nedeniyle zarar gördüğünü belirterek davalının komşuluk hukukuna aykırı davranışının önlenmesini, gerekli tedbirlerin alınmasını istediği vurgulandı. Kararda, “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü ve sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır. Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır” hükmünü içermektedir. Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince, davalının davacıya ait taşınmaza doğrudan müdahalesinin bulunmaması nedeniyle hükmün 1/a bendi 1. cümlesiyle taşınmaza el atmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir. Bunun yerine mahkemece, davalının beslediği köpekler nedeniyle koku ve çevre kirliliği olduğu belirlendiğinden köpek beslenmesi ve yem vermenin önlenmesi şeklinde hüküm kurulması gerekmektedir. Bunun yanında davalının eyleminin davacının kişilik haklarına yönelik saldırı niteliğinde bulunmaması nedeniyle manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir” ifadeleri yer aldı.
2015 senesinde açılan dava aradan geçen 6 seneye rağmen henüz bitmeyince akıllara merhum sinema oyuncusu Kemal Sunal’ın Bursa’nın Yenişehir ilçesinde çekilen ‘Davacı’ filmi geldi.