100 milyon dolarlık vurgun Türkiye'de sona erdi!
İstanbul’a yerleşen İranlı bir şebekenin kurduğu ‘Titan’ benzeri saadet zincirine ilişkin iddianame hazırlandı. Buna göre yüksek kâr payı vaadi ile binlerce kişiden toplanan para 100 milyon dolar. 73 yaşındaki İranlı baba ve 3 oğlunun yönettiği şebekenin üyelerine istenen ceza ise 1.200 yılı buluyor.
“Yatırdığın 10 bin dolara karşılık, aylık 1000 dolar kâr payı alacaksın” vaadi birçok kişide şüpheye yol açar. Ancak, aynı vaadin hatırı sayılı bir kitleyi tuzağa düşürübeldiği de bir gerçek. İranlı Jafari ailesinin 4 üyesinin kurduğu sistem tam da bunu vaat ediyordu. Topladıkları paralarla petrol, yeşil enerji, dijital para alanında yatırım yaptıklarını söyleyerek ortaya çıkan aile üyelerinin İran'da başlayıp, Maleyzya'da sürdürülen ve Türkiye'de son bulan macerası, geride 100 milyon dolarlık vurgun ve binlerce mağdur bıraktı.
‘Devlerle çalışıyoruz'
Geçen yıl yapılan operasyonlarla bir kısım üyesi tutuklanan 23 kişilik şebekeye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 94 sayfalık iddianame mahkemece kabul edildi. Dosyaya göre sanıklar, yatırılan paraya göre değişen kâr payı vaadinde bulundu. Aylık yüzde 10 kâr payı ödeneceği gibi söz konusu paraya 2 yıl dokunulmaması halinde elde edilecek kazancın yüzde 640'ı bulabileceği söylendi. Yatırım için davet edilen kişilere, “Dünya çapında faaliyet yürütüyoruz. Türkiye'nin dev şirketleri de bizimle çalışıyor” denildi. Şebeke yapılacak işe ‘yasal' bir kılıf uydurmakla başladı. The Key Eğitim Hizmetleri ve PSC Center Eğitim Hizmetler adı ile İstanbul'da iki şirket kuruldu. Şebeke üyeleri, parasını aldıkları kişileri, şifre ile girilebilen sitelere üye yaptı. Bu kişiler, şifreleri ile girdiklerinde, yatırdıkları paranın günden güne katlandığını görünce; “işler yolunda gidiyor” dedi. Ancak, yeni gelen üyelerin parası ile eskilerin parasının bir kısmını ödeme üzerine kurulu sistem bir süre sonra çökünce, “dolandırıldık” diyen çok sayıda kişi savcılıkların yolunu tuttu.
Baldızı kandırdı
Şebekeye kaptırılan para miktarları ise dudak uçuklatıyor. İstanbul'da güzellik uzmanı olarak çalışan Faranak Ebrahimi 16 bin dolar yatırdı; yalnızca 5 bin dolar aldı. Ebrahimi'nin şebeke ile tanıştırdığı 5 arkadaşı ise yatırdıkları 22 bin dolardan bir dolar bile alamadı. İranlı Davood Esfehani, şebekeye, firari konumda olan baldızı Mahnaz Shokravi eli ile 240 bin dolar kaptırırdı. Yine Leila Biyabanizonuz 50 bin dolar, Fatameh Pour Hosseini 100 bin dolar, Khaldoun İbrahim 265 bin dolar, Baharak Saehniya 160 bin dolar, Yasir Dada 145 bin dolar, Askhan Mashayekhi 184 bin dolar, Zahra Beigompour 80 bin dolar, Nevzat Çankara 101 bin dolar, Ukraynalı Kristina Kovshun ise şebekeye 35 bin dolar kaptırmaktan kurtulamadı.
Kirası 150 bin liralık dairede kaldılar
Soruşturma kapsamında bir kısım kişi ise tanık olarak dinlendi. Tanık ifadelerine göre, şebeke üyeleri zengin oldukları izlenimi yaratmaya büyük özen gösterdi. İstanbul'un en pahalı evleri kiralandı. Yine aynı şekilde lüks otomobiller kiralandı, gidilen mekânların pahalı olmasına dikkat edildi. Tanık olarak dinlenen Mustafa A., “Soyadı Jafari olanların tamamı Sapphire'de 49-50'li katlarda Pent House dairelerinde kalmaktaydılar” dedi. A.'nın belirtiği dairelerin aylık kirası 150-160 bin lira seviyesinde.
Çocuklarımın ne iş yaptıklarını bilmiyorum
Haklarında dava açılan 23 sanıktan bir kısmı tutuklu bir kısmı ise firari durumda. İddianameye göre örgütün lideri Seyed Jafar Jafari (40). Jafari Kanada'ya kaçarken, ağabeyi Javad Jafari (42) ise ABD'ye kaçtı. Seyed Ehsan Jafari (1986) savcılık ifadesinde, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmezken baba Sayed Mohammad Jafari ise, çocuklarının ne iş yaptığını bilmediğini söyledi. Dava dosyasına göre baba Jafari adına İstanbul'da birçok değerli gayrimenkul alındı. İddianameye göre şebekenin ‘kasası' olmakla suçlanan Nefes Yegane (39) “Benim olayla hiçbir ilgim yok” dedi. Ancak tanık Mustafa A. ifadesinde, Yegane'ye elden 400 bin dolar teslim ettiğine dair elinde tutanak olduğunu söyledi.
‘Devlerle çalışıyoruz'
Geçen yıl yapılan operasyonlarla bir kısım üyesi tutuklanan 23 kişilik şebekeye yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 94 sayfalık iddianame mahkemece kabul edildi. Dosyaya göre sanıklar, yatırılan paraya göre değişen kâr payı vaadinde bulundu. Aylık yüzde 10 kâr payı ödeneceği gibi söz konusu paraya 2 yıl dokunulmaması halinde elde edilecek kazancın yüzde 640'ı bulabileceği söylendi. Yatırım için davet edilen kişilere, “Dünya çapında faaliyet yürütüyoruz. Türkiye'nin dev şirketleri de bizimle çalışıyor” denildi. Şebeke yapılacak işe ‘yasal' bir kılıf uydurmakla başladı. The Key Eğitim Hizmetleri ve PSC Center Eğitim Hizmetler adı ile İstanbul'da iki şirket kuruldu. Şebeke üyeleri, parasını aldıkları kişileri, şifre ile girilebilen sitelere üye yaptı. Bu kişiler, şifreleri ile girdiklerinde, yatırdıkları paranın günden güne katlandığını görünce; “işler yolunda gidiyor” dedi. Ancak, yeni gelen üyelerin parası ile eskilerin parasının bir kısmını ödeme üzerine kurulu sistem bir süre sonra çökünce, “dolandırıldık” diyen çok sayıda kişi savcılıkların yolunu tuttu.
Baldızı kandırdı
Şebekeye kaptırılan para miktarları ise dudak uçuklatıyor. İstanbul'da güzellik uzmanı olarak çalışan Faranak Ebrahimi 16 bin dolar yatırdı; yalnızca 5 bin dolar aldı. Ebrahimi'nin şebeke ile tanıştırdığı 5 arkadaşı ise yatırdıkları 22 bin dolardan bir dolar bile alamadı. İranlı Davood Esfehani, şebekeye, firari konumda olan baldızı Mahnaz Shokravi eli ile 240 bin dolar kaptırırdı. Yine Leila Biyabanizonuz 50 bin dolar, Fatameh Pour Hosseini 100 bin dolar, Khaldoun İbrahim 265 bin dolar, Baharak Saehniya 160 bin dolar, Yasir Dada 145 bin dolar, Askhan Mashayekhi 184 bin dolar, Zahra Beigompour 80 bin dolar, Nevzat Çankara 101 bin dolar, Ukraynalı Kristina Kovshun ise şebekeye 35 bin dolar kaptırmaktan kurtulamadı.
Kirası 150 bin liralık dairede kaldılar
Soruşturma kapsamında bir kısım kişi ise tanık olarak dinlendi. Tanık ifadelerine göre, şebeke üyeleri zengin oldukları izlenimi yaratmaya büyük özen gösterdi. İstanbul'un en pahalı evleri kiralandı. Yine aynı şekilde lüks otomobiller kiralandı, gidilen mekânların pahalı olmasına dikkat edildi. Tanık olarak dinlenen Mustafa A., “Soyadı Jafari olanların tamamı Sapphire'de 49-50'li katlarda Pent House dairelerinde kalmaktaydılar” dedi. A.'nın belirtiği dairelerin aylık kirası 150-160 bin lira seviyesinde.
Çocuklarımın ne iş yaptıklarını bilmiyorum
Haklarında dava açılan 23 sanıktan bir kısmı tutuklu bir kısmı ise firari durumda. İddianameye göre örgütün lideri Seyed Jafar Jafari (40). Jafari Kanada'ya kaçarken, ağabeyi Javad Jafari (42) ise ABD'ye kaçtı. Seyed Ehsan Jafari (1986) savcılık ifadesinde, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmezken baba Sayed Mohammad Jafari ise, çocuklarının ne iş yaptığını bilmediğini söyledi. Dava dosyasına göre baba Jafari adına İstanbul'da birçok değerli gayrimenkul alındı. İddianameye göre şebekenin ‘kasası' olmakla suçlanan Nefes Yegane (39) “Benim olayla hiçbir ilgim yok” dedi. Ancak tanık Mustafa A. ifadesinde, Yegane'ye elden 400 bin dolar teslim ettiğine dair elinde tutanak olduğunu söyledi.