Azalan Yağışlar, Salda Gölü'nü Kuruma Tehlikesi İle Karşı Karşıya Bırakıyor
Türkiye’nin en önemli cazibe merkezleri arasında yer alan Salda Gölü, yağışların az olması nedeniyle kuruma tehlikesi altında. Yüksek Jeoloji Mühendisi Servet Cevni, yer altı sularını besleyen yağışların az olmasının Salda Gölü’nün çekilmesine neden olduğunu söyledi.
Burdur’un Yeşilova ilçesinde ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak bilinen Salda Gölü’nde yağışların mevsim normallerinin altında olması nedeniyle çekilme meydana geldi. Pandemiye rağmen 1 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırlayan Salda Gölü’nün Beyaz Adalar ve Halk Plajı bölümünde küçük adacıklar ortaya çıktı. Yaz aylarında vatandaşların uğrak mekanlarından biri haline gelen ve serinlemek için suya girdiği bölümlerde oluşan adacıklar yürünebilecek hale geldi.
Salda Gölü’nün tektonik hareketlerle bugünkü şeklini alan bir göl olduğunu ve göller yöresinde yer alan göllerin tehlike altında olduğunu söyleyen Servet Cevni, “Kendim aslen Yeşilovalıyım. Oradan da bir gönül bağımız var tabi ki. Geçtiğimiz haziran ayında TÜMOK tarafından bir komisyon hazırlandı. Salda Gölü raporu oluşturuldu. Rapora katkı verenlerden bir tanesi de benim. Zaten Salda Gölü’nde bir sıkıntı olduğu aşikârdı. Birçok yerden sesler çıkıyor; şunu yapalım, bunu yapmayalım diye. Günümüzde net olan bir şey var ki; Salda Gölü’nün zamanla su kaybetmesi. Havza potansiyelinin küçülmesi. Bunda herkes hemfikir. Bu konuda araştırma aşamasında önlem almak için fiziksel bir çalışma maalesef yok. Zaten Salda Gölü bir tehlike altındaydı. Sadece Salda Gölü değil göller yöresindeki bütün göllerde bir sıkıntı vardı. Malumunuz bu kış yağışlarda bir sıkıntı var. Biz buna genel olarak havza bazında bakıyoruz. Salda kayak merkezimiz var. Ayrı ayrı yerler gibi görünse de aslında Salda Gölü havzasıdır hepsi. Bunun yağışı ile, yer altı, yer üstü suyu ile tek potada düşünülmesi gereken bir süreç. Bu yağışların az olduğunu nereden anlıyoruz. Salda Kayak Merkezi bu sene yağışların az olmasından dolayı açılamadı. Demek ki kar tutmamış. Bu da demektir ki yağışlarla sağlanacak su yetersiz kalmış. Salda Kayak Merkezi’ne kar birikmemesi demek önümüzdeki sezonda yer altı sularını besleyen yağışların az olması anlamına gelir. Yağışlar az olursa gölün beslenmesi az olur demek. Zaten gölümüz çok akışanlar ile beslenen bir göl değil. Kısıtlı sayıdaki yer üstü kaynakları insan etkisiyle zaten biraz sekteye uğramış durumda. En büyük beslenme kaynaklarından birisi yer altı sularıydı. Yer altında sularında da zayıflık söz konusu. Bu sezon daha da korkutucu bir düzey aldı. Daha ciddi önlemlerin alınması gerekiyor” dedi.
“Salda Gölü, çevresel kirlilik açısından çok sıkıntı durumda”
Gölü ziyaret eden insan yoğunluğunun artmasından dolayı çevresel kirliliğin arttığını belirten Cevni, “Salda Gölü, çocukluğumuzun geçtiği, her hafta sonu ailemizle pikniğe gittiğimiz bir yer. O zamanlar baktığımızda insan yoğunluğu olarak sadece yerel halkın buraya geldiği, kısıtlı sayıda insanın pikniğini yaptığı dolayısıyla insan kaynaklı atığın daha az olduğu daha doğal zamanlardı. Oradaki yerel yönetimler de vatandaşların çöpünü vs. daha rahat bertaraf edebiliyordu. Günümüzde milyonların geldiğinden bahsediliyor. Ama bu milyonların atığı nereye gidiyor kimse bahsetmiyor. Şu an çevresel kirlilik açısından çok sıkıntı durumda” diye konuştu.
“Salda Gölü’nün bazı bölümleri suya girmeden karadan yürünebilir hale gelmiş”
Salda Gölü’nün çekilmesiyle beraber gölde oluşan adacıklara yürüyerek gidilebilecek hale geldiği ifade eden Cevni, “Ayrıca bizim zamanımızda suya baktığımızda öyle adacıklar yoktu orada. Şimdi su yüzeyinin 2 metre üstüne yükselmiş durumda. Baya adacık haline gelmiş. Hatta bazıları suya girmeden karadan yürünebilir hale gelmiş. Bu Yeşilovalı biri olarak beni çok üzen bir durum açıkçası” diyerek Salda Gölü gibi doğal bir güzelliği koruyamamanın üzüntüsü içerisinde olduğunu vurguladı.
Kaynak: İHA
Salda Gölü’nün tektonik hareketlerle bugünkü şeklini alan bir göl olduğunu ve göller yöresinde yer alan göllerin tehlike altında olduğunu söyleyen Servet Cevni, “Kendim aslen Yeşilovalıyım. Oradan da bir gönül bağımız var tabi ki. Geçtiğimiz haziran ayında TÜMOK tarafından bir komisyon hazırlandı. Salda Gölü raporu oluşturuldu. Rapora katkı verenlerden bir tanesi de benim. Zaten Salda Gölü’nde bir sıkıntı olduğu aşikârdı. Birçok yerden sesler çıkıyor; şunu yapalım, bunu yapmayalım diye. Günümüzde net olan bir şey var ki; Salda Gölü’nün zamanla su kaybetmesi. Havza potansiyelinin küçülmesi. Bunda herkes hemfikir. Bu konuda araştırma aşamasında önlem almak için fiziksel bir çalışma maalesef yok. Zaten Salda Gölü bir tehlike altındaydı. Sadece Salda Gölü değil göller yöresindeki bütün göllerde bir sıkıntı vardı. Malumunuz bu kış yağışlarda bir sıkıntı var. Biz buna genel olarak havza bazında bakıyoruz. Salda kayak merkezimiz var. Ayrı ayrı yerler gibi görünse de aslında Salda Gölü havzasıdır hepsi. Bunun yağışı ile, yer altı, yer üstü suyu ile tek potada düşünülmesi gereken bir süreç. Bu yağışların az olduğunu nereden anlıyoruz. Salda Kayak Merkezi bu sene yağışların az olmasından dolayı açılamadı. Demek ki kar tutmamış. Bu da demektir ki yağışlarla sağlanacak su yetersiz kalmış. Salda Kayak Merkezi’ne kar birikmemesi demek önümüzdeki sezonda yer altı sularını besleyen yağışların az olması anlamına gelir. Yağışlar az olursa gölün beslenmesi az olur demek. Zaten gölümüz çok akışanlar ile beslenen bir göl değil. Kısıtlı sayıdaki yer üstü kaynakları insan etkisiyle zaten biraz sekteye uğramış durumda. En büyük beslenme kaynaklarından birisi yer altı sularıydı. Yer altında sularında da zayıflık söz konusu. Bu sezon daha da korkutucu bir düzey aldı. Daha ciddi önlemlerin alınması gerekiyor” dedi.
“Salda Gölü, çevresel kirlilik açısından çok sıkıntı durumda”
Gölü ziyaret eden insan yoğunluğunun artmasından dolayı çevresel kirliliğin arttığını belirten Cevni, “Salda Gölü, çocukluğumuzun geçtiği, her hafta sonu ailemizle pikniğe gittiğimiz bir yer. O zamanlar baktığımızda insan yoğunluğu olarak sadece yerel halkın buraya geldiği, kısıtlı sayıda insanın pikniğini yaptığı dolayısıyla insan kaynaklı atığın daha az olduğu daha doğal zamanlardı. Oradaki yerel yönetimler de vatandaşların çöpünü vs. daha rahat bertaraf edebiliyordu. Günümüzde milyonların geldiğinden bahsediliyor. Ama bu milyonların atığı nereye gidiyor kimse bahsetmiyor. Şu an çevresel kirlilik açısından çok sıkıntı durumda” diye konuştu.
“Salda Gölü’nün bazı bölümleri suya girmeden karadan yürünebilir hale gelmiş”
Salda Gölü’nün çekilmesiyle beraber gölde oluşan adacıklara yürüyerek gidilebilecek hale geldiği ifade eden Cevni, “Ayrıca bizim zamanımızda suya baktığımızda öyle adacıklar yoktu orada. Şimdi su yüzeyinin 2 metre üstüne yükselmiş durumda. Baya adacık haline gelmiş. Hatta bazıları suya girmeden karadan yürünebilir hale gelmiş. Bu Yeşilovalı biri olarak beni çok üzen bir durum açıkçası” diyerek Salda Gölü gibi doğal bir güzelliği koruyamamanın üzüntüsü içerisinde olduğunu vurguladı.