Sadik Ahmet'in Esi Isik Ahmet, Bati Trakya'daki Hak Ihlallerine Dikkat Çekti Açiklamasi
'Lozan Antlasmasi'ndan kaynaklanan haklarimizi alamiyoruz. Sonuna kadar, en sonuncu hakkimizi alana kadar bu mücadele devam edecek''Türkiye Cumhuriyeti devleti birlik beraberlik içerisinde oldukça bizler de Bati Trakya'da rahat yasayacagiz'
MESUT KARADUMAN - Bati Trakya Türklerinin savunucusu Dr. Sadik Ahmet'in esi ve Dostluk Esitlik Baris Partisi (DEB) Onursal Baskani Isik Ahmet, Bati Trakya'da Türk kimligine yönelik hak ihlallerinin devam ettigini, Lozan Antlasmasi'ndan kaynaklanan haklarini tamamiyla alana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Ahmet, Dr. Sadik Ahmet'i anma programina katilmak üzere geldigi Tekirdag'da AA muhabirine, merhum esine mücadelesinde sürekli yaninda olarak destek verdigini belirtti. Esini 26 yil önce süpheli bir trafik kazasinda kaybettiklerini hatirlatan Ahmet, ölümünden sonra halkin istegi dogrultusunda kurdugu partiye baskanlik yaptigini, halen onursal baskan olarak çalismalara devam ettigini ifade etti.
Sadik Ahmet'in esi olmakla gurur duydugunu vurgulayan Ahmet, "Esimin soy ismini ölene kadar gururla tasiyacagim. Böyle bir liderin esi olmak büyük bir gurur. Onu hala çok özlüyorum. Çok büyük aci yasiyorum. Onun yoklugunu hissediyorum." diye konustu.
Bati Trakya Türklerinin de Sadik Ahmet'i unutmadigini, özlemle andigini aktaran Ahmet, esi vefat ettikten sonra Bati Trakya'da bir lider boslugunun olustugunu savundu. Sadik Ahmet'i anma törenlerinin bu hasretin bir göstergesi oldugunu dile getiren Ahmet, söyle konustu:
"Anma törenleri çok kalabalik oluyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsilen 2 yil evvel Meclis Baskani Mustafa Sentop katilmisti. Bakanlik düzeyinde de diger partilerden de katilim oluyor. 26 yil geçmesine ragmen Sadik Ahmet yasatiliyor ve yasayacagina da inaniyorum. Türk devleti de Türkiye'deki Türkler de sahip çikiyor. O yüzden ben çok gurur duyuyorum böyle yasatilmasindan. Türkiye Cumhuriyeti devleti birlik beraberlik içerisinde oldukça bizler de Bati Trakya'da rahat yasayacagiz."
Bati Trakya'da Türk kimligine yönelik hak ihlallerinin sürdügünü belirten Ahmet, mücadeleyi birakmama konusunda kararli olduklarini ifade etti. Isik Ahmet, sözlerini söyle sürdürdü:
"Resmi bir azinlik olmamiza ragmen Türk kimliginin ihlali var. Dini konularda ve egitimde de ihlaller var. Yine bu aralar sürekli kapatilan okullarimiz var. Resmi bir azinlik olmamiza ragmen Lozan Antlasmasi'ndan kaynaklanan haklarimizin hepsini alamiyoruz. Sonuna kadar, en sonuncu hakkimizi alana kadar bu mücadele devam edecek.
Yunanistan'da Türk olmak suç öncelikle. Türk kimligini söylemek de kabahat. Türk kelimesi olan her dernek kapatiliyor. Yunan devleti israrla Bati Trakya'da 'Türk yoktur' diyor. 'Onlar Yunan soyundan gelen Müslümanlardir' diyor. Irksiz, milletsiz, kendi irkini söyleyemeyen bir azinlik olarak yasiyoruz. Avrupa Birligine tam üye olan bir ülkedeyiz ve garantör devletimiz Türkiye Cumhuriyeti olmasina ragmen Lozan'i ihlal ediyorlar."
- Dr. Sadik Ahmet
Yunanistan'da 1989 yazi ve 1990 baharinda düzenlenen genel seçimlerde aldigi yüksek oranda oylarla bagimsiz milletvekili olarak meclise giren Dr. Sadik Ahmet, 1991'de Bati Trakya Türklerinin ilk ve tek siyasi partisi, Dostluk, Esitlik ve Baris Partisi'ni (DEB) kurdu.
Sadik Ahmet, Bati Trakya'daki azinligin haklarini koruyan Lozan Baris Anlasmasi'nin 73. yil dönümünde 24 Temmuz 1995'te henüz 48 yasindayken süpheli bir trafik kazasinda yasamini yitirdi.
Kaynak: AA
Ahmet, Dr. Sadik Ahmet'i anma programina katilmak üzere geldigi Tekirdag'da AA muhabirine, merhum esine mücadelesinde sürekli yaninda olarak destek verdigini belirtti. Esini 26 yil önce süpheli bir trafik kazasinda kaybettiklerini hatirlatan Ahmet, ölümünden sonra halkin istegi dogrultusunda kurdugu partiye baskanlik yaptigini, halen onursal baskan olarak çalismalara devam ettigini ifade etti.
Sadik Ahmet'in esi olmakla gurur duydugunu vurgulayan Ahmet, "Esimin soy ismini ölene kadar gururla tasiyacagim. Böyle bir liderin esi olmak büyük bir gurur. Onu hala çok özlüyorum. Çok büyük aci yasiyorum. Onun yoklugunu hissediyorum." diye konustu.
Bati Trakya Türklerinin de Sadik Ahmet'i unutmadigini, özlemle andigini aktaran Ahmet, esi vefat ettikten sonra Bati Trakya'da bir lider boslugunun olustugunu savundu. Sadik Ahmet'i anma törenlerinin bu hasretin bir göstergesi oldugunu dile getiren Ahmet, söyle konustu:
"Anma törenleri çok kalabalik oluyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni temsilen 2 yil evvel Meclis Baskani Mustafa Sentop katilmisti. Bakanlik düzeyinde de diger partilerden de katilim oluyor. 26 yil geçmesine ragmen Sadik Ahmet yasatiliyor ve yasayacagina da inaniyorum. Türk devleti de Türkiye'deki Türkler de sahip çikiyor. O yüzden ben çok gurur duyuyorum böyle yasatilmasindan. Türkiye Cumhuriyeti devleti birlik beraberlik içerisinde oldukça bizler de Bati Trakya'da rahat yasayacagiz."
Bati Trakya'da Türk kimligine yönelik hak ihlallerinin sürdügünü belirten Ahmet, mücadeleyi birakmama konusunda kararli olduklarini ifade etti. Isik Ahmet, sözlerini söyle sürdürdü:
"Resmi bir azinlik olmamiza ragmen Türk kimliginin ihlali var. Dini konularda ve egitimde de ihlaller var. Yine bu aralar sürekli kapatilan okullarimiz var. Resmi bir azinlik olmamiza ragmen Lozan Antlasmasi'ndan kaynaklanan haklarimizin hepsini alamiyoruz. Sonuna kadar, en sonuncu hakkimizi alana kadar bu mücadele devam edecek.
Yunanistan'da Türk olmak suç öncelikle. Türk kimligini söylemek de kabahat. Türk kelimesi olan her dernek kapatiliyor. Yunan devleti israrla Bati Trakya'da 'Türk yoktur' diyor. 'Onlar Yunan soyundan gelen Müslümanlardir' diyor. Irksiz, milletsiz, kendi irkini söyleyemeyen bir azinlik olarak yasiyoruz. Avrupa Birligine tam üye olan bir ülkedeyiz ve garantör devletimiz Türkiye Cumhuriyeti olmasina ragmen Lozan'i ihlal ediyorlar."
- Dr. Sadik Ahmet
Yunanistan'da 1989 yazi ve 1990 baharinda düzenlenen genel seçimlerde aldigi yüksek oranda oylarla bagimsiz milletvekili olarak meclise giren Dr. Sadik Ahmet, 1991'de Bati Trakya Türklerinin ilk ve tek siyasi partisi, Dostluk, Esitlik ve Baris Partisi'ni (DEB) kurdu.
Sadik Ahmet, Bati Trakya'daki azinligin haklarini koruyan Lozan Baris Anlasmasi'nin 73. yil dönümünde 24 Temmuz 1995'te henüz 48 yasindayken süpheli bir trafik kazasinda yasamini yitirdi.