Izmir'in Kalbi 14.51'De Atti

30 Ekim’de Izmir’de meydana gelen 6.6 büyüklügündeki depremin üzerinden tam bir yil geçti. Depremde hayatini kaybeden 117 vatandas için anma programlari düzenlenirken, depremin meydana geldigi saat olan 14.51’de sirenler çalinarak saygi durusunda bulunuldu. Alanda bulunan vatandaslar, kayiplar için gözyasi döktü.

Izmir'in Kalbi 14.51'De Atti
30 Ekim 2020’de meydana gelen 6,6 büyüklügündeki depremin yildönümünde duygu dolu anlar yasandi. Izmir Büyük Belediyesi tarafindan Bayrakli ilçesinde düzenlenen anma programi çerçevesinde, depremde tamamen yikilan ve 36 kisinin hayatini kaybettigi Riza Bey Apartmani önünde dikilen anita karanfiller birakildi. Karanfil birakma etkinligine Izmir Büyüksehir Belediye Baskani Tunç Soyer, Bayrakli Belediye Baskani Serdal Sandal, Çigli Belediye Baskani Utku Gümrükçü ve CHP Izmir Il Baskani Deniz Yücel ile birlikte Izmir milletvekilleri ve depremde hayatini kaybeden vatandaslarin aileleri katildi.

Daha sonra 30 Ekim kayiplari için Riza Bey Apartmani önünden saygi yürüyüsü düzenlendi.

Kortej, Sakarya Caddesinden 30 Ekim Deprem Aniti ve Parki’nin açilisinin yapilacagi yere ulasti. Depremin gerçeklestigi saat olan 14.51’de anit önünde itfaiye sireni esliginde saygi durusunda bulunup Istiklal Marsi okundu, ardindan anita karanfiller birakildi. Depremde hayatini kaybedenler için anitin yanindan havaya beyaz balonlar salindi, bu sirada bazi vatandaslar gözyaslarini tutamadi.

Sandalyelerde vefat eden vatandaslarin isimleri yer aldi

Yeniden düzenlenen 30 Ekim Parki’nda ise anma töreni gerçeklestirildi.

Törende, protokolün bulundugu alandaki sandalyeler bos birakilarak üzerlerine karanfil birakildi. Sandalyelerin üzerinde, depremde vefat eden vatandaslarin isimlerinin yazildigi görüldü.

Törende, Izmir Büyüksehir Belediyesinin bir yilda sürdürdügü çalismalari içeren teknik sunum filmi gösterilirken, “Elimi Tutar Misin?” isimli belgeselin gösterimi de yapildi. Belgesel yapimci ve yönetmeni Önder Ince’ye, Tunç Soyer tarafindan çiçek takdim edildi. Gün içerisinde yedi merkez ilçede 15 noktada 18 bin 500 kisilik lokma dagitilacak. Bayrakli’daki üç camide aksam ile yatsi arasinda ise mevlit okutulacak.

“Izmir’in hafizasina acidan bir iz kazidi”

Törende konusan Baskan Soyer, “Sehrimizi derinden sarsan bu afet, yazik ki 2020 yilinda dünyada meydana gelen depremler arasinda en fazla insanin hayatini kaybettigi deprem olarak kayitlara geçti. 30 Ekim depremi, Izmir’in hafizasina acidan bir iz kazidi. Derin acimizi unutmamak ve gelecek kusaklara hatirlatmak için, bu anma merasimi kapsaminda 30 Ekim Deprem Anitinin açilisini gerçeklestiriyoruz. 30 Ekim, büyük bir afetin ve ayni zamanda Izmir’in gördügü en destansi dayanismalardan birinin tarihe not düsüldügü gündür. Tüm Izmirlilerin, tek bir afetzedenin dahi sokakta kalmamasi için nasil büyük bir seferberlik içine girdigini hepimiz çok iyi hatirliyoruz. Bu dayanisma sayesinde evsiz kalan tüm vatandaslarimiz daha ilk gece bir çadira yerlesti. Bir ay içinde ise tüm çadirlar söküldü, tüm magdur vatandaslarimiz birer yuvaya kavustu. Bunu, Bir Kira Bir Yuva kampanyamiza destek vererek sizler basardiniz. Tüm Izmirliler basardi” dedi.



“Izmir’in en büyük önceligi dirençli bir kent olmak”

“Izmir’in en büyük önceligi dirençli bir kent olmak” diyen Baskan Soyer, “Nitekim Izmir’de sadece bir yil içerisinde; deprem, sel, orman yangini, firtina, hortum gibi birçok afeti yasadik. Yasadigimiz bu aci tecrübeler ülkemizin afet mevzuatinda ve politikalarinda bir an önce köklü degisikler yapilmasi gerektigini gösterdi. Bununla beraber, afetlerin önlenmesinde ve yaralarin sarilmasinda yerel yönetimlerin önemini ortaya koydu. Biz bu bilinçle, bir yandan depremin açtigi yaralari sararken, diger yandan afete hazir Izmir için adimlarimizi atmaya basladik. 30 Ekim depremi yasanmadan önce Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel Iyilestirme Daire Baskanligini kurmustuk. Yasadigimiz bu büyük afet, Izmir’in böyle bir yapilanmaya ne çok ihtiyaç duydugunu bir kere daha gösterdi. Ardindan, afet yönetimini tüm paydaslar ve sivil toplumla ortaklasa yürütmek üzere Izmir Afet Platformu’nu olusturduk. Böylelikle kamunun yetkilerini, sivil toplumun gönüllü gücüyle bir araya getirdik” diye konustu.



“Iki büyük çalisma baslattik”

Kentin deprem kaynakli afetlere karsi direncini gelistirmek için iki büyük çalisma baslattiklarini kaydeden Baskan Soyer, sunlari söyledi: “Bunlardan birincisi, yapi stok envanteri projemiz. Bu sayede yapilarin mevcut durumlarinin kimlik kartini çikartiyor ve karekod uygulamasi ile binayla ilgili tüm bilgileri herkes için erisilebilir hale getiriyoruz. Depreme hazirlik kapsaminda kentimizde yapilacak ilk müdahale için bölgesel öncelikleri belirliyoruz. Bu kapsamda, Insaat Mühendisleri Odasi ile yaptigimiz protokol çerçevesinde Bayrakli ilçemizde, 24 mahallemizdeki 33 bin 100 yapinin inceleme çalismalarini tamamladik. Ikinci çalismamiz ise ülkemizin en kapsamli deprem, tsunami ve zemin arastirma projesi. Izmir yer alti röntgenini çeken bir çalisma. Orta Dogu Teknik Üniversitesinin koordinasyonu, Izmir Yüksek Teknoloji ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin öncülügünde, 10 üniversiteden 43 bilim insani ve 18 uzman mühendis, Izmir’in sismik hareketlerini degerlendirerek aktif olan faylari belirliyor. Bu proje baslayana kadar, Izmir’in diri olan faylarina dair elimizde bilimsel, saglikli bir veri bulunmuyordu. Üniversitelerin ve uzmanlarin degerli çalismalari sonucunda, Izmir’in depremselligi ile ilgili çok somut ve net bilgilere ulasiyoruz. Arastirmalarimizi hem karada hem de körfezde eszamanli yürütüyoruz. Böylece dirençli bir kent olmak için gerekli planlamalari tamamlayarak sehrin yeni yapilasma alanlarinin yeri ve sekline dogru yön verebiliyoruz.”

“Mutabakat sagladik”

30 Ekim sonrasinda hasarli binalarin dönüsümü için gerekli finansman konusunda belediyenin, Hazine ve Maliye Bakanligi ve Iller Bankasiyla birlikte çalistigini ifade eden Baskan Soyer, “Yogun bir müzakerenin sonucunda, Acil Iyilestirme Kredisi için Dünya Bankasi ile gerekli mutabakatlari kisa sürede sagladik. Cumhurbaskanligi Strateji ve Bütçe Baskanligi ve hükümetin diger yetkili birimlerinin uygun görüsünü takiben, hasarli binalarin dönüsümü için krediyi vatandaslarimiza derhal kullandiracagiz. Izmir’in deprem odakli afet risklerini azaltmanin en önemli araçlarindan biri, hiç kuskusuz kentsel dönüsüm. Bu nedenle kentsel dönüsüm yatirimlarina Izmir tarihinde hiç olmadigi kadar hiz verdik. Yaklasik bin bagimsiz bölümü teslim ettik ve 2 bin 500 bagimsiz bölümün insaatini baslattik. Belediye sirketimiz IzBeton’un yapim ihalelerine dahil olmasini saglayarak Izmir’de kentsel dönüsüme yeni bir ivme getirdik. Tüm bu çalismalarimizin ortak paydasi ise Izmir’i ve Izmirlileri, sagliksiz yapilara, yikimlara ve can kayiplarina mahkum etmemek. Izmir’i dirençli bir sehir olabilmesi için imar etmek” sözlerine yer verdi.

Meclis kararlarini açikladi

Depremzede vatandaslarin yaralarini sarmak için kasim ayinda meclisin onayina sunacaklari üç önemli kararin bilgisini veren Baskan Soyer, sözlerini söyle sürdürdü: “Birincisi, Uzundere’de depremzedelere tahsis ettigimiz konutlarin kullanimina 6 ay daha ücretsiz imkan taniyoruz. Ikincisi, mevcut yapilarin hak kaybi yasanmadan yapilasmasini saglayan bölgelerin belirlenmesi için verilen 5 aylik süreyi uzatiyoruz. Üçüncüsü, orta ve agir hasarli yapilarin hizla dönüsmesini saglamak için emsal artisini meclisimizin gündemine getiriyoruz. Bütün bunlar acilariniz hafifletmeye etmiyor. Emin olun ki aciniz acimizdir. Sadece bugün degil, yarin da sonuna kadar da yaninizda olacagiz. Acinizi hafifletmek için elimizden geleni yapmaya devam edecegiz.”

“Afet bölgesi ilan edilmeliydi”

Bayrakli Belediye Baskani Serdal Sandal ise söyle konustu: “Temel sorunlarimiz belli. Bu sorunlarin karsisindaki kurumlar da belli. Bayrakli Belediyesi, Izmir Büyüksehir Belediyesi, ilgili bakanliklarimiz disinda sorunun çözümünü baska alanlarda aramak çok dogru degil. Siyasi polemiklere kurban edilmeden, kentin sorunlarini bu bilesenlerle beraber çözmek hepimizin en büyük arzularindan bir tanesi. Sorunlarimiz belli. Aslinda temel sorunlardan bir tanesi, bölgenin afet bölgesi ilan edilmemesi. 20 bin yurttasin disarida kaldigi, 117 yurttasimizi yitirdigimiz Bayrakli, afet bölgesi ilan edilmis olsaydi, belki bugün depremzede yurttaslarimizin söyledigi hiçbir sikintiyi bugün konusmayacaktik. Benzer uygulamayi ülkemizin birçok yerinde gördük. Benzer uygulamanin Bayrakli’da olmasi bizleri de memnun ederdi. Mevzuatla ilgili ciddi sikintilarimiz var. Hasarli bina, riskli bina kavrami arasinda sikismis vatandaslarimiz var. Az hasarlidan, orta hasarlidan ne kastedildigini pek anlamis degiliz. Bir binanin içinde oturulup oturulmadigi bizim önceliklerimizden bir tanesi. Bilimsel olarak binalarin riskli olup olmadigina karar verdikten sonra gerekli çalismalarin baslamasi, bizim öncelikli faaliyetlerimizden bir tanesi. Agir hasarli binalarda da yurttaslarimiz oturamiyor, orta hasarli binalarda da oturamiyor ama orta hasarli binalardaki yurttaslarimizin haklari, agir hasarlidaki yurttaslarimizin haklarindan farkli durumda. Bu garabetin bir sekilde ortadan kalkmasi gerekiyor.”

“Ben, Umut’unu yitirmis ama baska çocuklara umut olmaya çalisan bir anneyim”

Depremde, Doganlar Apartmani enkazindan 65 saat sonra kurtulan Elif Perinçek’in agabeyi Umut Perinçek ise hayatini kaybetmisti. Perinçek Ailesi, aci kayiptan sonra çocuklara hizmet eden Yüreklere Umut Vakfini (YUVA) kurmustu. Vakif, deprem yildönümünde deprem hattinda bisiklet sürme etkinligi de düzenledi.

Anne Seher Perinçek, “117 vatandasimizi anmak için 117 gönüllü bisikletlimizle etkinlik çagrisi yapmistik. 117 gönüllüden daha fazla bisikletli katilim sagladi. Bisikletli arkadaslarimiz deprem hatti üzerinde bisiklet sürdüler. Ayrica gökyüzüne balonda uçuracagiz. Bu balonlar uçtugunda yitirdigimiz 27 minigimizde minik bir tebessüm saglamis olmak istiyoruz. Her tebessüm eden çocugun gülüsünde, vefat eden 27 çocugumuz can bulacak. Bunlarin arasinda Umut da var. 117 vatandasin arasinda 27 küçük kalp vardi. Maalesef 30 Ekim’de o kalpler durdu. Biz simdi Türkiye’min çocuklar için kaleme aldigi dilekleri, bu balonlarla gökyüzüne birakacagiz. O minik kalplere küçük birer hediye yollayacagiz. Ben, Umut’unu yitirmis ama baska çocuklara umut olmaya çalisan bir anneyim” dedi.

Baba Oguz Perinçek ise “Tam bir yil önce 117 canimizi kaybettik. Bu kayiplardan büyük bölümünün yasandigi Doganlar Apartmani önündeyiz. Bu etkinlikle, 117 can kaybini anmak istedik. Depremi bir kez daha hatirlatmak, bundan sonraki olumsuz olaylarin yasanmamasi için tedbirlilerin alinmasi gerektigini bir kez daha hatirlatmak için buradayiz” diye konustu.

Konusmalarin ardindan, aralarinda çocuklarin da bulundugu çok sayida gönüllü, dileklerinin yazildigi balonlari, depremde hayatini kaybeden 27 çocuk için havaya saldi.

30 Ekim 2020 sonrasi yasananlar

6,6 büyüklügündeki depremde 5 apartman tamamen yikilmis, 117 kisi hayatini kaybederken bin 34 kisi yaralanmisti. Yikilan binalarda sorumluluklari oldugu iddia edilen kisilere yönelik açilan 5 davada 29 sanik yargilaniyor. Aralarinda müteahhit, sürveyan, insaat mühendisi, mimar; projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat islemi yaptirdigi, binanin kentsel dönüsüme sokulmasina karsi çiktigi ve binadaki hasari bina sakinlerinden gizledigi iddia edilen apartman kat malikleri ile yapi denetim sirketi yetkililerinin de oldugu 29 sanik hakkinda "bilinçli taksirle birden fazla insanin ölümüne ve yaralanmasina neden olmak" suçundan dava açildi. Bilirkisi raporlarinda, 5 apartman için de ortak görüse varildi, binalarin "projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve isçilik hatalari, yapim denetimindeki yetersizlik" nedeniyle yikildigina dikkati çekildi. Depremde 36 kisi ile en çok can kaybinin yasandigi apartman Riza Bey Apartmani oldu. Yagcioglu Apartmani B Blok, Emrah Apartmani, Rizabey Apartmani, Doganlar Apartmani B Blok, Yilmaz Erbek Apartmani B Blok ile ilgili davalar sürerken, Baris Sitesi’ne iliskin ise süphelilerin hayatta olmamasi ve kimlik tespiti yapilamamasi nedeniyle dava açilamadi. 29 sanik hakkinda açilan 5 davada 8 sanik tutuklu yargilaniyor. Deprem sonrasi hasar tespit çalismalari kapsaminda 210 bin bina kontrol edildi. Agir hasarli 680 binanin yikiminda sona gelindi. Bayrakli’daki 7 proje alaninda bin 700 bagimsiz bölüm yapilmasi, 375 hektarlik rezerv alaninda da 3 bin 649 tane bagimsiz bölüm yapilmasi planlaniyor.
Kaynak: İHA