Disisleri Bakan Yardimcisi Kiran Açiklamasi 'Islam Karsitligina Karsi Mücadelede Öncülük Ediyoruz'
'BM ve Avrupa Konseyi raporlari, Islam karsitliginin küresel ölçekte yaygin bir tehdit haline geldigini teyit ediyor' 'Bizim sorumlulugumuz, sadece küresel bir sorun olan irkçilikla mücadele etmek degil, ayni zamanda gördügümüz her yerde ayrimciliga karsi durmaktir'.
Disisleri Bakan Yardimcisi Yavuz Selim Kiran, Birlesmis Milletler (BM) ve Avrupa Konseyi raporlarinin Islam karsitliginin küresel ölçekte yaygin bir tehdit haline geldigini teyit ettigini belirterek, "Avrupa Konseyi, AGIT (Avrupa Güvenlik ve Isbirligi Teskilati), IIT (Islam Isbirligi Teskilati) ve BM bünyesinde Islam karsitligi ve diger her türlü ayrimciliga karsi mücadelede öncülük ediyoruz." dedi.
Kiran, TRT World Forum 2021'in çevrim içi düzenlenen "Irkçilik, Kültür Savaslari ve Küresel Siyasetin Kutuplasmasi" oturumuna katildi.
"Cografyamizda ve ötesinde yükselen kutuplasmayi endiseyle gözlemliyoruz. Son on yilda 'ek dünya' idealinden, daha içe dönük bir dünyaya geçis oldugunu görüyoruz. Küresellesmeye yönelik iyimser bakis açilari, kutuplasan kamuoyu tarafindan etkisizlestiriliyor." diyen, Kiran bunun yeni bir kutuplasma çagi olarak adlandirilabilecegini söyledi.
Bu yeni dönemin asiri esitsizlikler üzerine insa edildigini, ekonomik esitsizlikler, dogal kaynaklar için rekabet ve çevresel zorluklardan beslendigini kaydeden Disisleri Bakan Yardimcisi Kiran, sunlari kaydetti:
"Kovid-19 (yeni tip koronavirüs) salgini bu durumu daha kötü bir hale getirdi. Örnegin, BM'nin 2030 yilina kadar yoksullugu sona erdirme hedefi sekteye ugradi. Geçen yil, yoksulluk içinde yasayan insan sayisi otuz yildan beri ilk kez artti. Bugün, dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'inin geliri, en fakir yüzde 50'sinin gelirinden 140 kat daha fazla. Artan ekonomik esitsizligin sosyal uyum üzerinde olumsuz etkileri var. Sonuç olarak, etnik köken, din, kültür, milliyete dayali ayrimlar toplumda bölünme yaratmak için kullaniliyor. Kutuplasma kendini farkli sekillerde gösteriyor. Iç siyasi çikmazlara daha sik tanik oluyoruz. Devlet kurumlari giderek zayifliyor. Uluslararasi kuruluslar, yapisal yetersizliklerinin de etkisiyle kutuplasan kamuoylarinin kurbani oluyor."
Kiran, son 5 yilda veto edilen Güvenlik Konseyi kararlarinin sayisinin önceki 5 yila göre iki kat arttigina, Suriye, Afganistan, Libya, Yemen ve Filistin'de uluslararasi toplumun adim atamamasinin acilara ve kitlesel göçe neden oldugu degerlendirmesinde bulunarak, su ifadeleri kullandi:
"Bu güç boslugu, terör örgütleri ve asirilik yanlilari gibi kötü niyetli gruplara daha fazla alan olusturuyor. Kutuplasmayi besleyerek daha fazla insan çekmeye çalisiyorlar. Bati'daki bazi radikal sag gruplar da bu durumdan faydalaniyor."
Popülist politikacilar ve medyanin, bu gruplara olanak sagladigini, isteyerek veya istemeyerek, ayrimciligi ve irkçiligi körüklediklerine isaret eden Kiran, sunlari söyledi:
"ABD ve Avrupa’da bu yönde alarm verici gelismelere sahit oluyoruz. Ne yazik ki ifade özgürlügünü savunanlarin baskalarina karsi bu özgürlügü kolaylikla kisitlayabildigini görüyoruz. Islam karsitligi, günümüzde irkçiligin ve yabanci düsmanliginin en yaygin tezahürlerinden biri. BM ve Avrupa Konseyi raporlari, Islam karsitliginin küresel ölçekte yaygin bir tehdit haline geldigini teyit ediyor. Islam karsitligi bir süredir yükseliste, özellikle Avrupa'da. Kuran-i Kerim’i yakmak, yirtip atmak, basin özgürlügü adi altinda Peygamberimize hakaret eden karikatürler çizmek degerlerimize yönelik saldirilardan sadece bir kaçi."
Kiran, Avrupa ve ABD'de irkçi ve Islam karsiti saldirilarin son bes yilda iki buçuk kat arttigini, bu saldirilarda ölenlerin sayisinin yedi kat arttigina dikkati çekerek, irkçilik, popülizm ve Islam karsitliginin, Müslümanlarin Avrupa'ya entegrasyonunun önündeki baslica engeller haline geldigini dile getirdi.
Asiri sagcilarin, Avrupa'daki Müslümanlari ekonomik sorunlardan, düzensiz göçten, asiriciliktan ve terörden sorumlu tuttuguna dikkati çeken Kiran, söyle devam etti:
"Aksine, bu sorunlarin magduru Müslümanlar. Istihdam, egitim ve sosyal hayatin birçok alaninda yapilan ayrimcilik, göçmen topluluklarinda içe kapanma egilimini tetikliyor. Sonunda daha parçalanmis, daha kutuplasmis bir toplumla karsilasiyoruz."
- "Müslüman karsiti söylem, Avrupa'nin Islam dünyasi ile iliskilerine zarar veriyor"
"Müslüman karsiti söylem, Avrupa algisina ve Avrupa’nin Müslüman dünya ile iliskilerine zarar veriyor. Ancak, Avrupa'da Islam karsitligini ve yabanci düsmanligini dar görüslü siyasi çikarlar adina kurumsallastirma çabalari devam ediyor."
Batili ülkelerin kendi Müslüman vatandaslarini kanunla kontrol edilecek bir topluluk olarak siniflandirdigini, Müslümanlara yapay bir Islam anlayisi empoze etmeye çalistiklarini, egitim, ibadet ve basörtüsü yasaklarina iliskin kanunlarla Islam karsiti uygulamalar yürüttüklerini anlatti.
Kiran, Türkiye'nin Islam karsitligi ve irkçilikla mücadelesinin, yurt disindaki 6,5 milyon vatandasina dogrudan yansimalari oldugunu belirterek, "Bu nedenle girisimlerimiz, bakanimiz Sayin Mevlüt Çavusoglu'nun yönetiminde Bakanligimiz çalismalarinin önemli bir parçasidir. Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan da konunun uluslararasi gündemde öncelikli olarak kalmasina önem veriyor. Avrupa Konseyi, AGIT, IIT ve BM bünyesinde Islam karsitligi ve diger her türlü ayrimciliga karsi mücadelede öncülük ediyoruz." seklinde konustu.
- Kutuplasma ve ayrimciligi körükleyen tehditler göz ardi edilemez
Kiran, Kutuplasmayi ve ayrimciligi körükleyen tehditlerin artik göz ardi edilemeyecegini, bu tehditlerin hem ulusal hem de uluslararasi düzeyde acil eylem gerektirdigini vurgulayarak, "Temel nedenleri ele almamiz, magdurlari desteklememiz, vakalari belgelememiz ve raporlamamiz gerekiyor. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Disisleri Bakanligi olarak Islam karsitligi vakalarini izliyoruz ve bir rapor hazirliyoruz. Bizim sorumlulugumuz, sadece küresel bir sorun olan irkçilikla mücadele etmek degil, ayni zamanda gördügümüz her yerde ayrimciliga karsi durmaktir." dedi.
Irkçilik, yabanci düsmanligi, Islam karsitligi toplumsal kutuplasma riskini artiran bir döngü yarattigini, diyalog, karsilikli saygi ve anlayisin farkliliklari asmanin anahtari oldugunun her zaman aklimizda tutulmasi gerektigini aktaran Kiran, sunlari kaydetti:
"Kovid-19 salgini birbirimize ne kadar bagli oldugumuzu gösterdi. Asilarin, insani yardimlarin veya düzensiz göçün kimileri tarafindan silah gibi kullanildigi bir dönemde, girisimci ve insani dis politikamizi uygulamaya devam edecegiz."
Kaynak: AA
Kiran, TRT World Forum 2021'in çevrim içi düzenlenen "Irkçilik, Kültür Savaslari ve Küresel Siyasetin Kutuplasmasi" oturumuna katildi.
"Cografyamizda ve ötesinde yükselen kutuplasmayi endiseyle gözlemliyoruz. Son on yilda 'ek dünya' idealinden, daha içe dönük bir dünyaya geçis oldugunu görüyoruz. Küresellesmeye yönelik iyimser bakis açilari, kutuplasan kamuoyu tarafindan etkisizlestiriliyor." diyen, Kiran bunun yeni bir kutuplasma çagi olarak adlandirilabilecegini söyledi.
Bu yeni dönemin asiri esitsizlikler üzerine insa edildigini, ekonomik esitsizlikler, dogal kaynaklar için rekabet ve çevresel zorluklardan beslendigini kaydeden Disisleri Bakan Yardimcisi Kiran, sunlari kaydetti:
"Kovid-19 (yeni tip koronavirüs) salgini bu durumu daha kötü bir hale getirdi. Örnegin, BM'nin 2030 yilina kadar yoksullugu sona erdirme hedefi sekteye ugradi. Geçen yil, yoksulluk içinde yasayan insan sayisi otuz yildan beri ilk kez artti. Bugün, dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'inin geliri, en fakir yüzde 50'sinin gelirinden 140 kat daha fazla. Artan ekonomik esitsizligin sosyal uyum üzerinde olumsuz etkileri var. Sonuç olarak, etnik köken, din, kültür, milliyete dayali ayrimlar toplumda bölünme yaratmak için kullaniliyor. Kutuplasma kendini farkli sekillerde gösteriyor. Iç siyasi çikmazlara daha sik tanik oluyoruz. Devlet kurumlari giderek zayifliyor. Uluslararasi kuruluslar, yapisal yetersizliklerinin de etkisiyle kutuplasan kamuoylarinin kurbani oluyor."
Kiran, son 5 yilda veto edilen Güvenlik Konseyi kararlarinin sayisinin önceki 5 yila göre iki kat arttigina, Suriye, Afganistan, Libya, Yemen ve Filistin'de uluslararasi toplumun adim atamamasinin acilara ve kitlesel göçe neden oldugu degerlendirmesinde bulunarak, su ifadeleri kullandi:
"Bu güç boslugu, terör örgütleri ve asirilik yanlilari gibi kötü niyetli gruplara daha fazla alan olusturuyor. Kutuplasmayi besleyerek daha fazla insan çekmeye çalisiyorlar. Bati'daki bazi radikal sag gruplar da bu durumdan faydalaniyor."
Popülist politikacilar ve medyanin, bu gruplara olanak sagladigini, isteyerek veya istemeyerek, ayrimciligi ve irkçiligi körüklediklerine isaret eden Kiran, sunlari söyledi:
"ABD ve Avrupa’da bu yönde alarm verici gelismelere sahit oluyoruz. Ne yazik ki ifade özgürlügünü savunanlarin baskalarina karsi bu özgürlügü kolaylikla kisitlayabildigini görüyoruz. Islam karsitligi, günümüzde irkçiligin ve yabanci düsmanliginin en yaygin tezahürlerinden biri. BM ve Avrupa Konseyi raporlari, Islam karsitliginin küresel ölçekte yaygin bir tehdit haline geldigini teyit ediyor. Islam karsitligi bir süredir yükseliste, özellikle Avrupa'da. Kuran-i Kerim’i yakmak, yirtip atmak, basin özgürlügü adi altinda Peygamberimize hakaret eden karikatürler çizmek degerlerimize yönelik saldirilardan sadece bir kaçi."
Kiran, Avrupa ve ABD'de irkçi ve Islam karsiti saldirilarin son bes yilda iki buçuk kat arttigini, bu saldirilarda ölenlerin sayisinin yedi kat arttigina dikkati çekerek, irkçilik, popülizm ve Islam karsitliginin, Müslümanlarin Avrupa'ya entegrasyonunun önündeki baslica engeller haline geldigini dile getirdi.
Asiri sagcilarin, Avrupa'daki Müslümanlari ekonomik sorunlardan, düzensiz göçten, asiriciliktan ve terörden sorumlu tuttuguna dikkati çeken Kiran, söyle devam etti:
"Aksine, bu sorunlarin magduru Müslümanlar. Istihdam, egitim ve sosyal hayatin birçok alaninda yapilan ayrimcilik, göçmen topluluklarinda içe kapanma egilimini tetikliyor. Sonunda daha parçalanmis, daha kutuplasmis bir toplumla karsilasiyoruz."
- "Müslüman karsiti söylem, Avrupa'nin Islam dünyasi ile iliskilerine zarar veriyor"
"Müslüman karsiti söylem, Avrupa algisina ve Avrupa’nin Müslüman dünya ile iliskilerine zarar veriyor. Ancak, Avrupa'da Islam karsitligini ve yabanci düsmanligini dar görüslü siyasi çikarlar adina kurumsallastirma çabalari devam ediyor."
Batili ülkelerin kendi Müslüman vatandaslarini kanunla kontrol edilecek bir topluluk olarak siniflandirdigini, Müslümanlara yapay bir Islam anlayisi empoze etmeye çalistiklarini, egitim, ibadet ve basörtüsü yasaklarina iliskin kanunlarla Islam karsiti uygulamalar yürüttüklerini anlatti.
Kiran, Türkiye'nin Islam karsitligi ve irkçilikla mücadelesinin, yurt disindaki 6,5 milyon vatandasina dogrudan yansimalari oldugunu belirterek, "Bu nedenle girisimlerimiz, bakanimiz Sayin Mevlüt Çavusoglu'nun yönetiminde Bakanligimiz çalismalarinin önemli bir parçasidir. Cumhurbaskanimiz Sayin Recep Tayyip Erdogan da konunun uluslararasi gündemde öncelikli olarak kalmasina önem veriyor. Avrupa Konseyi, AGIT, IIT ve BM bünyesinde Islam karsitligi ve diger her türlü ayrimciliga karsi mücadelede öncülük ediyoruz." seklinde konustu.
- Kutuplasma ve ayrimciligi körükleyen tehditler göz ardi edilemez
Kiran, Kutuplasmayi ve ayrimciligi körükleyen tehditlerin artik göz ardi edilemeyecegini, bu tehditlerin hem ulusal hem de uluslararasi düzeyde acil eylem gerektirdigini vurgulayarak, "Temel nedenleri ele almamiz, magdurlari desteklememiz, vakalari belgelememiz ve raporlamamiz gerekiyor. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Disisleri Bakanligi olarak Islam karsitligi vakalarini izliyoruz ve bir rapor hazirliyoruz. Bizim sorumlulugumuz, sadece küresel bir sorun olan irkçilikla mücadele etmek degil, ayni zamanda gördügümüz her yerde ayrimciliga karsi durmaktir." dedi.
Irkçilik, yabanci düsmanligi, Islam karsitligi toplumsal kutuplasma riskini artiran bir döngü yarattigini, diyalog, karsilikli saygi ve anlayisin farkliliklari asmanin anahtari oldugunun her zaman aklimizda tutulmasi gerektigini aktaran Kiran, sunlari kaydetti:
"Kovid-19 salgini birbirimize ne kadar bagli oldugumuzu gösterdi. Asilarin, insani yardimlarin veya düzensiz göçün kimileri tarafindan silah gibi kullanildigi bir dönemde, girisimci ve insani dis politikamizi uygulamaya devam edecegiz."