ASIMED Baskani Egilmez Açiklamasi 'PKK-PYD Baglantisini, Resmi Olarak Ilk Kez ABD Kabul Etmistir'
Asilsiz Soykirim Iddialariyla Mücadele Dernegi (ASIMED) Baskani Savas Egilmez, ABD’nin uzun zamandan beri taseron olarak kullandigi PYD/YPG terör örgütünü PKK’dan ayri göstermeye çalistigini ifade etti. Türkiye’nin terörle mücadele etmesinden rahatsiz olduklarini belirten Egilmez, “ABD, son olarak da Suriye’de gerçek anlamda terörle mücadele eden tek ülke olan Türkiye’nin bölgedeki varligindan rahatsiz oldugunu açikça dile getirerek bir kez daha terörü desteklemis oldu” dedi.
Öte yandan, terör örgütü YPG de ABD’nin DEAS ile mücadele kapsaminda Suriye’de kalacagini söyledi.
Ayrica PKK/YPG elebaslarindan "Mazlum Abdi" kod adli Ferhat Abdi Sahin, The Times’a verdigi röportajda ABD Baskani Joe Biden’in kendilerini terk etmeyecegi sözünü verdigini iddia etti. 1978 yilinda bebek katili, terörist basi Abdullah Öcalan tarafindan küresel güçlerin destegi ve planlamasiyla kurulan PKK terör örgütü, yillar sonra Suriye, Iran ve Irak’ta örgüt faaliyetlerinin yürütülmesi ve Suriye’de yerlesik Kürtlerin arasinda Apoculuk ideolojisini yayginlastirarak silahli mücadele yapmak üzere 2003 yilinda PYD (Demokratik Birlik Partisi) adinda bir teskilat, Irak’ta yine ayni amaçlar dogrultusunda PÇDK (Kürdistan Çözüm Partisi) ve Iran’da da PJAK (Kürdistan Özgür Yasam Partisi) adinda örgütler olusturmustur”
“PYD, 2003 yilinda bizzat PKK lideri Abdullah Öcalan’in talimatiyla kurulmustur”
PYD isminin ilk kez, terör örgütü PKK’nin yayin organlarindan Serxwebun, örgütün 8.genel kongresinin ardindan zikredildigini kaydeden Egilmez, “Terörist basi Abdullah Öcalan’in kardesi Osman Öcalan, Pyd yi, Suriye’de daha etkin olabilmek ve özellikle Suriye’nin kuzeyinden Pkk yi lojistik ve militan açisindan destekleyebilmek için 2003 yilinda bizzat kendisinin kurdugunu ifade etmistir. Osman Öcalan, “2013 yilinda Irak televizyonu Zelal’a, PKK’nin Iran kolu Pjak gibi PYD’yi de ben kurdum. Ve ayni Pjak gibi, PYD de PKK’nin direktifleri dogrultusunda hareket etmektedir” diye demeç vermistir. Terörist elebaslarindan Osman, sözlerinin devaminda da kendisiyle beraber 4 kisilik PKK’li militan grubun, terör örgütü PYD’yi yönettigini belirtmistir” diye konustu.
“PYD terör örgütü yöneticileri PKK baglantisini itiraf etmistir”
PYD’nin basindaki kukla isim Salih Müslim’in, Almanya merkezli KurdWatch adli sözde sivil toplum örgütüyle yaptigi mülakatta, PKK ile olan organik baglarini açikça ifade ettigini kaydeden Egilmez, “KurdWatch yetkilisi Salih Müslim’e söyle bir soru soruyor; “Birkaç hafta önce PKK’nin önde gelen yöneticilerinden Duran Kalkan ve Cemil Bayik, kendilerinin Suriye’de Adalet ve Kalkinma Partisi’nin yönettigi Türkiye ile savastiklarini söylediler. PYD’nin bu durumdaki pozisyonu nedir?” Salih Müslim’in “evet biz de onlarla ayni pozisyondayiz. Çünkü onlarla ayni felsefe ve ideolojide ilerliyoruz” cevabi ile iki terör örgütü arasindaki organik bagi bir kez daha kanitlamistir. PYD, 2004 yilinda YPG adi altinda askeri kanadini olusturmustur. Iki terör örgütü PKK ve PYD’nin yönetenleri de kullandiklari sembolleri de bayrak dedikleri paçavralari da birebir örtüsmektedir” ifadelerini kullandi.
“PKK-PYD baglantisini, resmi olarak ilk kez ABD kabul etmistir”
Egilmez, “Bugün ABD, Pyd ile PKK iliskisi noktasinda Türkiye’nin tutumunu kabul etmese de Wikileaks tarafindan yayinlanan Amerika’ya ait diplomatik telgraflarda, PKK-PYD iliskisini ilk kez ABD’nin tespit ettigi açikça ortaya konulmustur. 2006-2008 yillari arasinda Sam’da, ABD maslahatgüzari olan Michael Corbin, 8 Kasim 2007 tarihinde çok gizli ibaresiyle Washington’a gönderdigi telgrafta, Suriye hükümetinin Kamisli’da gösterileri yasakladigini bildirirken, PKK-PYD arasindaki iliskiyi de açikça ortaya koymustur. Telgraf harfi harfine su sekildedir; “Suriye polisi, 2 Kasim’da Kamisli’da PKK tarafindan organize edilen mitinge katilan PKK’nin Suriye kolu PYD üyelerine ates açti.” Neredeyse ayni bilgileri içeren baska bir telgrafta 29 Mart 2009 tarihinde, o zaman ki, ABD Sam maslahatgüzari Maura Connely tarafindan gönderilmistir. ABD yönetimine gönderilen bu telgrafta açik ve süpheye yer olmayan bir sekilde PYD’nin, PKK’nin Suriye kolu oldugu belirtilmistir. ABD’nin önce Sam misyon sefi olan sonra da Istanbul baskonsolosu olan Charles Hunter, PYD’nin, PKK’nin Suriye kolu oldugunu ve bunun bütün yerel kaynaklar tarafindan bilindigini belirten raporunu, 2009 yilinda Pentagon’a göndermistir. Bugün çikarlari dogrultusunda hareket edip, PKK-PYD-YPG iliskisini kabul etmeyen ABD, aslinda bu iliskiyi neredeyse 9 yil önce ilk kez resmi olarak kendisi açiklamistir. Ispanya Içisleri Bakanligi tarafindan 27 Ocak 2016’da yapilan açiklamada 8’i Ispanyol, 1’i Türk vatandasi olmak üzere toplam 9 kisinin PKK terör örgütü ile baglantilari oldugu gerekçesiyle tutuklandigi ifade edilmistir. Tutuklananlarin, Avrupa’nin çesitli ülkelerinden PKK/KCK’nin Suriye yapilanmasi olan PYD/YPG’ye eleman temin ettigi Ispanyol makamlarinca belirtilmistir. Ispanya devleti tarafindan alinan bu karar PYD/YPG’nin terör örgütü PKK/KCK ile baglantisinin kimi Avrupa Birligi üyesi devletlerde kabul edildiginin göstergesidir. Ingiltere mahkemeleri de ayni minvalde kararlar almistir. Kürtlerin temsilcisi oldugunu iddia eden ve bunu dünya kamuoyuna da simdilik kabul ettiren PKK-PYD’nin bölgedeki terörist faaliyetlerinden Türklerin ve Araplarin yaninda en çok etkilenen grup Kürtlerdir. Bölgede küresel güçlerin taseronlugunu yapan terör örgütü, yüz binlerce Kürdün ölümüne, sakat kalmasina, sürgün hayati yasamasina neden olmustur. Türk Devleti tüm terör gruplarina karsi sivil halkin yaninda kararli ve etkili bir mücadele yürütmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bölgede terörle mücadele eden en önemli ülkedir. Türk Devleti Suriye ve Irak’in her irktan masum topluluklarini korumak için ayni anda hem PKK-PYD hem DEAS ile büyük bir mücadeleye girmis ve özellikle son 4 yilda bu örgütlerin hareket alanlarini kisitlamis, binlerce militanini etkisiz hale getirmistir. Türkiye’nin bu saygin mücadelesi sonucunda, terörden temizlenen bölgeler, güvenli ve yasanabilir hale getirilerek gerçek sahiplerine verilmistir. Türk devleti bu ilkeler isiginda terör gruplariyla mücadelesine kararli bir sekilde devam etmektedir” açiklamalarinda bulundu.