AB'nin teklifine Türkiye'den ret: Ciddiyetten uzak
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in, Türkiye ile Güney Kıbrıs Rum yönetimini (GKRY) bir araya getirme teklifine ilişkin, "Hiçbir açıklamasında, Kıbrıs Türklerinin Ada'nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarına atıfta bulunmayan ve Kıbrıs Türklerini yok sayan AB'nin bu teklifi ciddiyetten uzaktır" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, AB Yüksek Temsilcisi Borrell'in, Türkiye ile GKRY'yi bir araya getirme teklifi hakkındaki soruya yazılı yanıt verdi.
'Hiçbir açıklamasında, Kıbrıs Türklerinin Ada'nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarına atıfta bulunmayan ve Kıbrıs Türklerini yok sayan AB'nin bu teklifi ciddiyetten uzaktır.' değerlendirmesinde bulunan Aksoy, daha önce de defaatle vurgulandığı üzere, Kıbrıs meselesi çözülene kadar hidrokarbon kaynakları konusunda Kıbrıs Rumlarının muhatabının Kıbrıs Türkleri olduğunun altını çizdi.
Sözcü Aksoy, bu çerçevede, GKRY Dışişleri Bakanı Nikos Hristodoulidis'in muhatabının da Türkiye değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
'Doğu Akdeniz meselesinde bir çözüm arzu ediliyor ise atılacak ilk adım, Ada'daki iki halkın bir an önce bir araya gelerek, hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve işletilmesi konusunda, gelir paylaşımı dahil ortak iş birliği mekanizması kurmalarıdır. KKTC'nin 13 Temmuz 2019 önerisi bunun için gerekli zemini sağlamaktadır. Kıbrıs Adası'nın batısında deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ise ancak Kıbrıs meselesi çözüldükten sonra mümkün olabilir. Ülkemizin, Kıbrıs Cumhuriyeti unvanını gasbeden ve Kıbrıs Türklerini temsil etmeyen GKRY ile masaya oturması hiçbir şekilde söz konusu olamaz.'
'Hiçbir açıklamasında, Kıbrıs Türklerinin Ada'nın doğal kaynakları üzerindeki eşit haklarına atıfta bulunmayan ve Kıbrıs Türklerini yok sayan AB'nin bu teklifi ciddiyetten uzaktır.' değerlendirmesinde bulunan Aksoy, daha önce de defaatle vurgulandığı üzere, Kıbrıs meselesi çözülene kadar hidrokarbon kaynakları konusunda Kıbrıs Rumlarının muhatabının Kıbrıs Türkleri olduğunun altını çizdi.
Sözcü Aksoy, bu çerçevede, GKRY Dışişleri Bakanı Nikos Hristodoulidis'in muhatabının da Türkiye değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
'Doğu Akdeniz meselesinde bir çözüm arzu ediliyor ise atılacak ilk adım, Ada'daki iki halkın bir an önce bir araya gelerek, hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve işletilmesi konusunda, gelir paylaşımı dahil ortak iş birliği mekanizması kurmalarıdır. KKTC'nin 13 Temmuz 2019 önerisi bunun için gerekli zemini sağlamaktadır. Kıbrıs Adası'nın batısında deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ise ancak Kıbrıs meselesi çözüldükten sonra mümkün olabilir. Ülkemizin, Kıbrıs Cumhuriyeti unvanını gasbeden ve Kıbrıs Türklerini temsil etmeyen GKRY ile masaya oturması hiçbir şekilde söz konusu olamaz.'