Dev katil ilk kez göründü! Bitmeyen kabus...

2020'nin daha ne kadar kötü olabileceğini düşünüyorsanız, şimdi yeni bir canavarla yüzleşme zamanı. Vespa Mandarinia adıyla tanınan dev katillerin bölgeye nasıl ulaştığı bilinmiyor.

Dev katil ilk kez göründü! Bitmeyen kabus...
Birkaç ayda tüm dünyayı diz çöktüren corona virüs salgını 3,5 milyonu aşkın insana bulaştı, can kaybının bugün çeyrek milyonu geçmesi bekleniyor. ABD'nin başını çektiği Batılı ülkeler salgının ortaya çıktığı Çin'e savaş açarken, yeni bir kabus ilk kez görüldü.

Bilim insanlarının paniğe kapılmasına yol açan katil canlının, Kuzey Amerika topraklarına ulaştığı resmen açıklandı.

Amerikan CNN International, tüyler ürperten haberi '2020 daha kötü olamazdı diye düşündüğün zaman' cümlesiyle sundu.

'Katil arılar' olarak da bilinen dev Asya eşek arılarının ilk kez ABD ve Kanada'da görüldüğü bildiriliyor.

Dev katil ilk kez göründü! Bitmeyen kabus...

Dev böcekler normalde Doğu Asya'nın ılıman ve tropik ikliminde yaşıyor ve her yıl ortalama 50 insanın ölümüne yol açıyordu.

Ancak Kasım 2019'da Kuzey Amerika'nın batı kıyısında birden çok sayıda katil eşek arısına rastlandı, bölgeye nasıl ulaştıkları bilinmiyordu.

Bal arılarının iki katından daha büyük olan Asya eşek arısının dev iğnesinde ise kalbi durdurabilen ve anaflaktik şoka yol açan zehir bulunuyor.

Dev katil ilk kez göründü! Bitmeyen kabus...

Washington Devlet Üniversitesi'nden bilim insanı Susan Cobey, Vespa Mandarinia adıyla tanınan devleri 'Büyük sarı-turuncu yüzleriyle karikatürden fırlamış bir canavar gibiler' diyor.

New York Times'a konuşan Kanadalı arıcı Conrad Bérubé, Asya eşek arılarının Vancouver Adası'nda birçok kez kendisine saldırdığını söyledi:

'Sanki tenime kırmızı uçlu bir raptiye batmış gibiydi, saldırı sona erdiğinde ise kanıyordu. Yedi kez saldırıya uğradım ve hayatta kaldığım için şanslıydım.'

Ancak bilim insanları, katil arıların insanlara saldırmasından daha çok Kuzey Amerika'daki diğer arıları katletmesinden endişe duyuyor.

Gaddar dev böcekler birkaç saat içinde bal arıları ve diğerlerini yok edebiliyor. Geçtiğimiz Kasım ayında, Washington eyaletinden bir arıcı binlerce bal arısını başları koparılmış halde buldu.

Dev katil ilk kez göründü! Bitmeyen kabus...

Yılın büyük kısmını yerdeki yuvalarında geçiren Asya eşek arıları, Temmuz ve Kasım arasında oldukça aktif.

Şimdi ise, bilim insanları dev arılar Kuzey Amerika'nın tümüne hakimiyet kurmadan hepsini bulup avlamayı hedefliyor.

Ancak bu pratikte oldukça zor bir av olacak, çünkü Asya eşek arıları saatte 33 kilometre hızla uçabiliyor.

Corona virüs vakalarının üçte birinin görüldüğü ABD ile salgının başladığı Çin arasında ise artık açık açık bir savaş var. Çin'in gizli laboratuvarlarından yeni fotoğraflar ortaya çıktı.

İngiliz medyası, virüsün ilk kez görüldüğü Çin'deki enstitülerin internet sitelerinde silinen başka fotoğrafları manşetlerine taşıdı.

Doğada vahşi hayvanları yalnızca eldivenlerle yakalamaya çalışan Çinli araştırmacılardan bazıları, masa başında ise maske takıyor.

Kaldırılan fotoğraflar arasında, ABD Büyükelçiliği çevre, teknoloji ve bilim temsilcisi Rick Switzer'in Wuhan'daki laboratuvarı ziyaret etmesi de var. Washington Post gazetesi, Switzer'in ziyaretin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'na 'hassas' ibareli iki şifreli mesaj gönderdiğini Nisan ayında yazmıştı.

Söz konusu mesajlarda, Wuhan'daki enstitüde incelenen yarasalardan SARS'a benzer bir corona virüsün laboratuvar çalışanlarına geçip onlardan başkalarına bulaşabileceği uyarısı vardı.

Wuhan kentindeki Viroloji Enstitüsü'nde çekilen başka fotoğraflar, geçen ay büyük ses getirmişti. 1500 farklı virüsün muhafaza edildiği buzdolabını gösteren fotoğraflar, Çin Ulusal Radyosu (CNR) sitesinde hala bulunuyor.

China Daily gazetesi ise, Wuhan'daki P2 laboratuvarını gösteren iki yıl önceki haberini sildi. 30 Nisan itibariyle internet sitesinden haber içeriğine ulaşılamıyor. Wuhan'daki Viroloji Enstitüsü'nde en üst seviye biyogüvenlik standartlarının uygulandığı P4 laboratuvarı da var. Fotoğrafların çekildiği P2 laboratuvarlarında ise zika, hepatit, influenza, herpes gibi virüsler saklanıyor.

ABD ise, Çin'e ağır suçlamalar yöneltiyor. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABC televizyonunda corona virüs salgınının Çin'de bir laboratuvar kaynaklı yayıldığı iddiasını tekrarladı ve 'Nereden çıktığı konusunda çok büyük kanıt var' dedi.

ABD Başkanı Donald Trump ise, 1 Mayıs'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, 'Virüsün kökeninin Vuhan Viroloji Enstitüsü olduğuna kuvvetle kanaat getirmenizi sağlayan bir kanıt gördünüz mü?' sorusunu 'Evet gördüm. Evet gördüm. Ve Dünya Sağlık Örgütü utanmalıdır çünkü Çin'in halkla ilişkiler ajansı gibi davranıyorlar' diye yanıtladı.

Daha sonra bu iddiasına açıklık getirmesi istendiğinde 'Size bunu söyleyemem' diye cevap verdi. Trump ayrıca, Covid-19 riskine rağmen Çin'i insanların seyahat etmesine izin vermekle de suçladı: 'Çin ya virüsün yayılmasını durdurmadı ya da yayılmasına izin verdi.'

ABC televizyonunda yayınlanan 'Bu Hafta' isimli programa katılan Pompeo da, iddiaya konu olan delil konusuna açıklık getirmedi. Bunun yerine Mike Pompeo, Pekin'in standartları düşük laboratuvar işletmek konusunda kötü bir geçmişi olduğunu savundu ve 'Çin laboratuvarı nedeniyle dünya ilk kez bir virüsle karşı karşıya kalmıyor' dedi.

Pompeo, virüsün 'kaza ile mi, planlı olarak mı yayıldığına ilişkin soruya ise, 'Çin Komünist Partisi'nin işbirliğini reddetmesi nedeniyle' yanıt verilemediğini savundu.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü ise, alışılmadık bir açıklama yaparak virüsün kökeni konusundaki farklı ihtimalleri hâlâ değerlendirdiklerini ama Covid-19'un insan eliyle üretilmiş ya da genetiğiyle oynanmış bir virüs olmadığını saptadıklarını kaydetmişti.

BBC Amerikan Dışişleri Bakanlığı muhabiri Barbara Plett-Usher'in analizi, 'ABD-Çin propaganda savaşı' başlığını taşıyor: 'ABD istihbarat örgütleri corona virüs konusunda ilk net açıklamalarını yaptı ve salgının kökeni konusunda, Çin'in corona virüsü geliştirip bir biyolojik silah olarak dünyaya yaydığı yönündeki komplo teorisini reddetmiş oldu.

Fakat istihbarat örgütlerinin açıklaması virüsün Vuhan'da bulaşıcı hastalıkları araştıran bir laboratuvardan yanlışlıkla sızmış olabileceği tezini reddetmiş değil.

Bu senaryo özellikle ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından dile getirilmiş ve Pompeo Çin'in bu laboratuvara yabancı uzmanların girip inceleme yapmasına izin vermesini istemiş, ülkedeki diğer laboratuvarların güvenli olup olmadığını sorgulamıştı.

Çin hükümeti ise bu tür iddiaların tamamen temelsiz olduğunu ve hiç yoktan üretildiğini söylüyor. Salgının kökeni konusundaki iddialar ve karşı iddialar Çin'in salgınla ilgili tutumu konusundaki propaganda savaşının parçası.

Fakat aynı zamanda Amerikan yönetiminin, Çin'in salgının çıkışıyla ilgili daha fazla bilgi paylaşmaması karşısındaki tepkisini de yansıtıyor.'

Pekin yönetimini hedef alan benzer tepkiler, geçen hafta Avustralya'dan da yükseldi. Donald Trump'la bir görüşme yapan Avustralya Başbakanı Scott Morrison'un teklifi, Çin'i çok öfkelendirdi.

Morrison, salgınların nereden kaynaklandığının; tıpkı daha önce bazı ülkelerin elindeki kitle imha silahlarını denetlemekle görevlendirilen silah denetçileri gibi, uluslararası olarak tayin edilen ‘bağımsız müfettişler' tarafından araştırılmasını önerdi.

Avustralya Başbakanı, 'Virüs küresel ekonomiyi kapattı. Olağanüstü etkiler yarattı. Böyle bir durumda dünyanın, bunun nasıl ortaya çıktığının bağımsız bir soruşturmayla değerlendirilmesini istemesi tamamen makul ve sağduyulu bir taleptir. Böylece gereken dersleri öğrenebilir ve bir daha aynı şeyin yaşanmasına engel olabiliriz' dedi.

Avustralya'nın talepleri Çin'de öfkeyle karşılandı. Son günlerde Çin'de devlet kontrolündeki medya platformlarında Çin'i eleştiren ülkelere yönelik ağır yorumlar ve tanımlamalar dikkat çekiyor. Bunlardan birinde Avustralya 'Çin'in ayakkabısının altına yapışan sakız' diye nitelendi ve 'ABD'nin maşası' olmakla suçlandı.

Çin'in Avustralya büyükelçisi Jingye Cheng ise, bu hafta başnıda Avustralya'nın soruşturma çağrılarının Çinli tüketicilerin Avustralya mal ve hizmetlerine yönelik boykota gitmesine yol açabileceğini söyledi. İhracatının dörtte üçünü Çin'e yapan Avustralya için bu önemli bir tehdit ve Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, bu açıklamadan sonra Çin'i 'ekonomik zorbalık tehdidinde bulunmakla' suçladı.

Pekin hükümeti, salgının dünyaya yayılmasından Çin'i sorumlu tutan eleştirilere karşı sert bir diplomatik-politik kampanya sürdürüyor. Çin'in, corona virüs salgınının dünyaya yayılmasını engelleyemediği için tazminat ödemesi gerektiğini ileri süren farklı uluslararası seslere karşı bir bariyer oluşturmaya çalışıyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, hafta içinde Salı günkü brifinginde 'ABD'li siyasetçiler göz göre göre yalan söylüyor' dedi: 'Amerikalı politikacılara, suçu başkalarına yıkmak için numaralar çevirmek yerine, kendi sorunları üzerinde düşünmelerini ve salgını mümkün olduğu kadar çabuk kontrol almalarını tavsiye ediyoruz.'

ABD'nin Missouri eyaleti, Çin yönetime karşı salgınla ilgili suçlamalarla Amerikan mahkemelerine başvurmuştu. Çin Dışişleri Sözcüsü bu başvuruyu da 'absürt' diye niteledi ve böyle bir davanın hiçbir somut hukuki temeli bulunmadığını söyledi.