Sağlık Bakanlığı uyardı! Ramazan Bayramı tatilinde bu 11 maddeye dikkat...
Gelen son dakika haberine göre, Sağlık Bakanlığı’ndan vatandaşlara yeni bir uyarı geldi! Ramazan Bayramı’nda Beslenme’ çalışmasında ‘bayram süresince besin tüketimine dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalı’ vurgusu yapıldı.
Son dakika haberine göre, corona virüs tedbirleri kapsamında “evde kal” çağrılarına büyük ölçüde uyan ve ilk kez Ramazan Bayramı’nı da evde geçirecek olan vatandaşlara Sağlık Bakanlığı’ndan, “sağlıklı beslenme” uyarısı geldi.
Daha önce pandemi sürecine yönelik sağlık beslenme ve hareketli yaşam noktasında öneri ve uyarılarını kamuoyunun bilgisine sunan Bakanlık, bayramı da boş geçmedi. Bakanlığa bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün alanında uzman diyetisyenleri tarafından, “Ramazan Bayramı’nda beslenme” adlı çalışma hazırlandı.
Çalışmada, şeker, çikolata, özellikle hamur işleri (baklava, börek vb.) gibi gıdaların kan şekerini hızla yükselten ve enerji içeriği yüksek gıdalar olduğu belirtilerek, “Ramazanda gün içinde besin tüketmemeye alışmışken bayramda birdenbire bu gıdaların sık ve çok tüketilmesi sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir.
Bu nedenle bayram süresince besin tüketimine dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalı” vurgulaması yapıldı. Çalışmada, bayram süresince de yeterli ve dengeli beslenmek için, sağlıklı beslenme tabağında yer alan beş temel besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmesi istendi. Bu besin grupları, “Süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kuru baklagiller ile yağlı tohumlar, sebzeler, meyveler, ekmek ve tahıllar” olarak sıralandı.
İşte 11 altın uyarı
Bakanlığın çalışmasında vatandaşlara yapılan 11 altın uyarı ve öneriler şöyle: Ramazan ayının sonlanması ile tüketilecek yiyeceklerin miktarı aniden artırılmamalı. Ana ve ara öğünlerde dikkatli olunmalı. Gerektiğinde ara öğünlerde taze meyveler, ceviz, badem, fındık ya da az şekerli hoşaf/kompostolar, ayran, kefir gibi içecekler beslenme düzenine eklenebilir.
Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler tercih edilmemeli. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber vb. çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta tercih edilmeli. Sucuk, salam, sosis vb. yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan sakınılmalı. Ekmek olarak tam tahıl ekmeklerinin tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir.
Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenmemeli. Bayram süresince mide ve bağırsak rahatsızlıkları yaşanmaması için fazla şeker ve şekerli gıdaların (tatlılar, çikolata vb.) tüketimine dikkat edilmeli ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak durulmalı.
Hamurlu, şerbetli tatlılar yerine küçük porsiyonlar halinde sütlü tatlılar, taze veya az miktarda kuru meyveler; şerbetler yerine şekersiz veya az şekerli komposto/hoşaf suları, az şekerli limonata, ayran gibi içecekler tercih edilebilir. Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif (posa) içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagiller tüketilmeli. Yetişkin bireyler imkânlar dâhilinde günde en az üç porsiyon sebze ve iki porsiyon meyve tüketmeli. Lif içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engeller.
Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de özen göstermeli. Ramazan boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre sıvı alınmalı; sıvı tüketimini artırmak amacıyla su, ayran, az şekerli limonata, az şekerli/şekersiz komposto/hoşaf gibi sıvı gıdalar tüketilmeli.
Tüm bireyler özellikle de yaşlı ve tansiyon hastası olanlar çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri gün boyu fazla miktarda tüketmemeli. Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı şeklinde sürdürülmemeli. Uyku düzeninde ramazan öncesi düzene dönülerek, gece yemeleri alışkanlığının önüne geçilmeli. Ramazan boyunca enerji harcamamak için azaltılan fiziksel aktivite artırılmalı.
Milliyet’e konuşan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nden Diyetisyen Nermin Çelikay, uzun zamandır evde olunması nedeniyle beslenme davranışlarında değişiklik oluştuğunu belirterek, şu uyarılarda bulundu: “Ramazandan çıktık. Daha fazla yiyelim içelim olayına girmeyelim. İnşallah normalleşme sürecine gireceğimiz için, biz de bayramda kendi beslenme düzenimizi normalleştirelim. Üç öğün yiyelim. Aralarda meyvelerimizi tüketelim. Abur cuburlardan uzak duralım. Sağlıklı beslenelim.
Bu bayramda ziyaretler olmayacağı için, çekirdek ailemizle bayram kutlayacağız. Bayramlarda yaptığımız o ikramlıkları kendi ailemiz için minimum düzeyde yapmaya çalışalım. Yine tatlı yapılabilir ama bunlar sütlü tatlılar olabilir. Gazlı içecekler yerine evde yapılmış meyve suları, kompostolar, kefir ve ayran olabilir. Hamur işi, karbonhidrat önermiyoruz.”
Daha önce pandemi sürecine yönelik sağlık beslenme ve hareketli yaşam noktasında öneri ve uyarılarını kamuoyunun bilgisine sunan Bakanlık, bayramı da boş geçmedi. Bakanlığa bağlı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün alanında uzman diyetisyenleri tarafından, “Ramazan Bayramı’nda beslenme” adlı çalışma hazırlandı.
Çalışmada, şeker, çikolata, özellikle hamur işleri (baklava, börek vb.) gibi gıdaların kan şekerini hızla yükselten ve enerji içeriği yüksek gıdalar olduğu belirtilerek, “Ramazanda gün içinde besin tüketmemeye alışmışken bayramda birdenbire bu gıdaların sık ve çok tüketilmesi sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir.
Bu nedenle bayram süresince besin tüketimine dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalı” vurgulaması yapıldı. Çalışmada, bayram süresince de yeterli ve dengeli beslenmek için, sağlıklı beslenme tabağında yer alan beş temel besin grubunda bulunan besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmesi istendi. Bu besin grupları, “Süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kuru baklagiller ile yağlı tohumlar, sebzeler, meyveler, ekmek ve tahıllar” olarak sıralandı.
İşte 11 altın uyarı
Bakanlığın çalışmasında vatandaşlara yapılan 11 altın uyarı ve öneriler şöyle: Ramazan ayının sonlanması ile tüketilecek yiyeceklerin miktarı aniden artırılmamalı. Ana ve ara öğünlerde dikkatli olunmalı. Gerektiğinde ara öğünlerde taze meyveler, ceviz, badem, fındık ya da az şekerli hoşaf/kompostolar, ayran, kefir gibi içecekler beslenme düzenine eklenebilir.
Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler tercih edilmemeli. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber vb. çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta tercih edilmeli. Sucuk, salam, sosis vb. yağlı besinlerden, börek vb. hamur işi gıdalardan sakınılmalı. Ekmek olarak tam tahıl ekmeklerinin tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir.
Besinler iyi çiğnenmeli, yemekler hızlı yenmemeli. Bayram süresince mide ve bağırsak rahatsızlıkları yaşanmaması için fazla şeker ve şekerli gıdaların (tatlılar, çikolata vb.) tüketimine dikkat edilmeli ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak durulmalı.
Hamurlu, şerbetli tatlılar yerine küçük porsiyonlar halinde sütlü tatlılar, taze veya az miktarda kuru meyveler; şerbetler yerine şekersiz veya az şekerli komposto/hoşaf suları, az şekerli limonata, ayran gibi içecekler tercih edilebilir. Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif (posa) içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagiller tüketilmeli. Yetişkin bireyler imkânlar dâhilinde günde en az üç porsiyon sebze ve iki porsiyon meyve tüketmeli. Lif içeriği yüksek bu besinler aynı zamanda kan şekerinin de hızla yükselmesini engeller.
Diyabet, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar uyguladıkları diyete bayram süresince de özen göstermeli. Ramazan boyunca su ve sıvı tüketimin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre sıvı alınmalı; sıvı tüketimini artırmak amacıyla su, ayran, az şekerli limonata, az şekerli/şekersiz komposto/hoşaf gibi sıvı gıdalar tüketilmeli.
Tüm bireyler özellikle de yaşlı ve tansiyon hastası olanlar çay, kahve gibi kafein içeriği yüksek içecekleri gün boyu fazla miktarda tüketmemeli. Ramazan boyunca gece kalkıp sahur yemeği yemek, ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı şeklinde sürdürülmemeli. Uyku düzeninde ramazan öncesi düzene dönülerek, gece yemeleri alışkanlığının önüne geçilmeli. Ramazan boyunca enerji harcamamak için azaltılan fiziksel aktivite artırılmalı.
Milliyet’e konuşan Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nden Diyetisyen Nermin Çelikay, uzun zamandır evde olunması nedeniyle beslenme davranışlarında değişiklik oluştuğunu belirterek, şu uyarılarda bulundu: “Ramazandan çıktık. Daha fazla yiyelim içelim olayına girmeyelim. İnşallah normalleşme sürecine gireceğimiz için, biz de bayramda kendi beslenme düzenimizi normalleştirelim. Üç öğün yiyelim. Aralarda meyvelerimizi tüketelim. Abur cuburlardan uzak duralım. Sağlıklı beslenelim.
Bu bayramda ziyaretler olmayacağı için, çekirdek ailemizle bayram kutlayacağız. Bayramlarda yaptığımız o ikramlıkları kendi ailemiz için minimum düzeyde yapmaya çalışalım. Yine tatlı yapılabilir ama bunlar sütlü tatlılar olabilir. Gazlı içecekler yerine evde yapılmış meyve suları, kompostolar, kefir ve ayran olabilir. Hamur işi, karbonhidrat önermiyoruz.”