Tek fotoğraf yetti! Uydudan göründü
Türk silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Rus hava savunma sistemlerini imha etmesiyle tüm dengeler alt üst oldu, dünyanın gözünü diktiği bölgeye bu kez sekiz Rus savaş uçağı indi. Hava üssündeki uçaklardan biri, uydu tarafından yakalandı.
Türk güçleri devreye girmeden aylarca ilerlediler, birçok yeri ele geçirip ülkenin başkentini kuşattılar. Dünyanın gözünü kapatarak takip ettiği gelişmeler, Türkiye'nin bir hamlesiyle değişti.
Libya'da uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümet, Türkiye'nin desteğiyle kuşatmayı kırıp karşı taarruza geçti.
Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler hafta sonu kritik Vatiyye Hava Üssü'nü kurtardıktan sonra üç gün içinde birçok kent, belde ve köye de girdi.
Libya ordusu, Rusya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan'ın desteklediği savaş ağası General Halife Hafter'e bağlı milisleri sahadan sildi.
Son olarak, ordu birlikleri Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi Terhune şehrine uzanan destek hattı üzerindeki Mizde'ye doğru ilerliyor.
Mizde'ye ulaşılması halinde, Terhune'ye lojistik hattı da kesilecek. Başkent Trablus'un 87 kilometre güneyindeki Urban kasabası ise UMH'ye desteğini açıkladı.
Türk üretimi silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Hafter'e Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından verilen Rus hava savunma sistemi Pantsir'leri imha etmesi ise, tüm dengeleri alt üst etti.
Yok edilen Pantsirlerden biri, Libya ordusu tarafından başkent Trablus'a getirilerek sergilendi ve zafer sloganları atıldı.
Ne yapacağını bilemeyen savaş ağası Hafter, bu kez doğrudan Rusya'dan yardım istedi ve Suriye'den havalanan sekiz Rus savaş uçağı Libya'ya indi.
Hafter'e verilen altı Mig-29 ve iki Su-24 savaş uçaklarından biri ise, Cufra Hava Üssü'ne indikten sonra Amerikan uyduları tarafından görüntülendi.
Rus uçaklarının Akdeniz'i aşıp Libya'ya ulaşmasının ardından, darbeci Hafter güçlerinden doğrudan Türkiye'yi hedef alan küstah bir tehdit savruldu, 'Tüm Türk hedefleri ve çıkarları savaş uçaklarımızın meşru hedefleridir' denildi.
Bunun üzerine Ankara'dan anında yanıt geldi, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 'Temsilciliklerimiz ile çıkarlarımızın hedef alınması halinde, Hafter unsurlarını meşru hedef olarak telakki edeceğimizi bildiriyor ve her türlü saldırıya karşı en sert şekilde karşılık vereceğimizi vurguluyoruz' dedi:
Dışişleri Bakanlığı ise şu açıklamayı yaptı: 'Yabancı bir basın yayın kuruluşunda atıfta bulunulan ve darbeci Hafter'e bağlı gayrımeşru milislerin Türk çıkarlarını hava unsurlarıyla hedef alacağı yönündeki açıklamanın Libya'nın Doğusunda dış destekle yeni savaş uçakları konuşlandırılmasından sonra yapılması dikkat çekicidir.
Hafter'e bağlı unsurların son dönemde sahada yaşadığı kayıpların hezeyanının bir yansıması olan bu açıklama, darbeci Hafter'in ve destekçilerinin Libya'daki ihtilafı tırmandırma niyetinde olduklarının en açık göstergesidir. Bu vesileyle, Libya'daki Türk çıkarlarının hedef alınması halinde bunun çok ağır sonuçları olacağını ve darbeci Hafter unsurlarını meşru hedef telakki edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.'
Libya'da tansiyonun yükselmesi üzerine Birleşmiş Milletler (BM) dün akşam saatlerinde ateşkes çağrısı yaptı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, ''BM'nin mesajı çok açık; bombardımanı durdurun, çatışmaları durdurun' ifadesini kullandı.
İç savaş ülkesi, Libya, Türkiye ve Trablus yönetimi arasında Kasıma ayında imzalanan bir anlaşmayla dünya gündemine girdi. Söz konusu anlaşma, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirliyordu. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı şoka uğratan anlaşma, beklendiği gibi bölgede depreme yol açtı.
Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, son günlerde yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti.
Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, 'Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz' demişti.
Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi ve çıkan sonucun ardından Türk birlikleri Libya'ya gitmeye başladı.
Meclis'te kabul edilen tezkereye göre, Trablus'a gidecek Türk askeri Libya ordusuna danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verecek. Ayrıca kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edebilecek. Bu durumda mülkiyet, Türkiye'ye ait olacak.
Libya'da Sudanlıların yanı sıra yaz mevsiminden bu yana Rus paralı asker grubu Wagner de General Hafter saflarında. Rusya, söz konusu paralı askerleri daha önce Suriye, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kullandı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı.
Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı.
Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu.
Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti.
Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi.
Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i 'Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor' cümlesiyle tarif ediyor. Kilani, Hafter'e 'Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?' diye sorduğunda ise 'Hayır' diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Aradan geçen yaklaşık beş yılın ardından bugün 77 yaşında olan Hafter, kuşattığı Trablus'tan püskürtülüyor. Hafter'e ait bir üste, geçen yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu.
BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Trablus ve Misrata hattını kontrol ediyor. Hükümetin Başbakanı Fayez Mustafa el Sarraj. En güneyde ise diğer askeri güçler yine doğudan batıya kadar bir hatta sahip. Bu hat Nijer ve Çad sınırları boyunca uzanıyor.
Libya, son yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin ana güzergahı. Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşamadan Akdeniz'de boğularak hayatını kaybetti.
Libya'da Temmuz 2019'da bir göçmen merkezine düzenlenen ve 53 kişinin öldüğü saldırının arkasında bir yabancı ülke vardı.
Bir Birleşmiş Milletler (BM) belgesine ulaşan BBC, savaş uçağı ile düzenlenen saldırı sonrası hakkında soruşturma açılan ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu tespit etti.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor.
OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika'da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.
Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75'inden daha fazlasına karşılık geliyor.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.
Libya'da uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümet, Türkiye'nin desteğiyle kuşatmayı kırıp karşı taarruza geçti.
Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler hafta sonu kritik Vatiyye Hava Üssü'nü kurtardıktan sonra üç gün içinde birçok kent, belde ve köye de girdi.
Libya ordusu, Rusya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan'ın desteklediği savaş ağası General Halife Hafter'e bağlı milisleri sahadan sildi.
Son olarak, ordu birlikleri Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi Terhune şehrine uzanan destek hattı üzerindeki Mizde'ye doğru ilerliyor.
Mizde'ye ulaşılması halinde, Terhune'ye lojistik hattı da kesilecek. Başkent Trablus'un 87 kilometre güneyindeki Urban kasabası ise UMH'ye desteğini açıkladı.
Türk üretimi silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Hafter'e Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından verilen Rus hava savunma sistemi Pantsir'leri imha etmesi ise, tüm dengeleri alt üst etti.
Yok edilen Pantsirlerden biri, Libya ordusu tarafından başkent Trablus'a getirilerek sergilendi ve zafer sloganları atıldı.
Ne yapacağını bilemeyen savaş ağası Hafter, bu kez doğrudan Rusya'dan yardım istedi ve Suriye'den havalanan sekiz Rus savaş uçağı Libya'ya indi.
Hafter'e verilen altı Mig-29 ve iki Su-24 savaş uçaklarından biri ise, Cufra Hava Üssü'ne indikten sonra Amerikan uyduları tarafından görüntülendi.
Rus uçaklarının Akdeniz'i aşıp Libya'ya ulaşmasının ardından, darbeci Hafter güçlerinden doğrudan Türkiye'yi hedef alan küstah bir tehdit savruldu, 'Tüm Türk hedefleri ve çıkarları savaş uçaklarımızın meşru hedefleridir' denildi.
Bunun üzerine Ankara'dan anında yanıt geldi, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın 'Temsilciliklerimiz ile çıkarlarımızın hedef alınması halinde, Hafter unsurlarını meşru hedef olarak telakki edeceğimizi bildiriyor ve her türlü saldırıya karşı en sert şekilde karşılık vereceğimizi vurguluyoruz' dedi:
Dışişleri Bakanlığı ise şu açıklamayı yaptı: 'Yabancı bir basın yayın kuruluşunda atıfta bulunulan ve darbeci Hafter'e bağlı gayrımeşru milislerin Türk çıkarlarını hava unsurlarıyla hedef alacağı yönündeki açıklamanın Libya'nın Doğusunda dış destekle yeni savaş uçakları konuşlandırılmasından sonra yapılması dikkat çekicidir.
Hafter'e bağlı unsurların son dönemde sahada yaşadığı kayıpların hezeyanının bir yansıması olan bu açıklama, darbeci Hafter'in ve destekçilerinin Libya'daki ihtilafı tırmandırma niyetinde olduklarının en açık göstergesidir. Bu vesileyle, Libya'daki Türk çıkarlarının hedef alınması halinde bunun çok ağır sonuçları olacağını ve darbeci Hafter unsurlarını meşru hedef telakki edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz.'
Libya'da tansiyonun yükselmesi üzerine Birleşmiş Milletler (BM) dün akşam saatlerinde ateşkes çağrısı yaptı. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, ''BM'nin mesajı çok açık; bombardımanı durdurun, çatışmaları durdurun' ifadesini kullandı.
İç savaş ülkesi, Libya, Türkiye ve Trablus yönetimi arasında Kasıma ayında imzalanan bir anlaşmayla dünya gündemine girdi. Söz konusu anlaşma, Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarını belirliyordu. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı şoka uğratan anlaşma, beklendiği gibi bölgede depreme yol açtı.
Uluslararası toplum anlaşmanın yol açtığı sarsıntıyla çalkalanırken, İngiliz The Guardian gazetesi, Libya'ya Sudan'dan yeni paralı askerlerin geldiğini manşetinden duyurdu. Habere göre, son günlerde yüzlerce paralı asker Libya'ya getirilmişti.
Sudanlı bir komutanın verdiği bilgiye göre, Aralık ayı itibarıyla 3 bin kadar Sudanlı paralı asker General Hafter için Libya'daydı. Militanların liderlerinden biri, 'Paralı asker olduğumuzu biliyorum, onur ve şerefimiz için savaşmıyoruz. Buradaki misyonumuzu tamamlayınca evimize döneceğiz' demişti.
Türkiye ise, Akdeniz'deki müttefiki Libya için 2019'un son günlerinde yeni bir hamle yaptı, asker gönderme tezkeresini meclise getirdi ve çıkan sonucun ardından Türk birlikleri Libya'ya gitmeye başladı.
Meclis'te kabul edilen tezkereye göre, Trablus'a gidecek Türk askeri Libya ordusuna danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verecek. Ayrıca kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edebilecek. Bu durumda mülkiyet, Türkiye'ye ait olacak.
Libya'da Sudanlıların yanı sıra yaz mevsiminden bu yana Rus paralı asker grubu Wagner de General Hafter saflarında. Rusya, söz konusu paralı askerleri daha önce Suriye, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde kullandı.
40 yılı aşkın bir süredir Libya siyasi arenasında yer alan General Hafter, 1969'da askeri bir darbeyle Kral İdris'i deviren Albay Muammer Kaddafi önderliğindeki subaylar arasındaydı.
Ama 1980'lerde Çad ile çatışmalara giren Libya askerlerinin başında görevlendirilmesi ile kaderi değişti. Libya, Fransızların desteklediği Çad'a yenildi, 1987'de 300 askeri ile birlikte Hafter de esir alındı.
Serbest bırakıldığında Kaddafi onu hain ilan etmişti. Hafter 20 yılını eski Libya liderini devirmek üzere harcayacaktı.
Bunu ABD'nin Virginia eyaletinde sürgünde yaptı. Burada muhalif Libya Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin askeri lideri olarak görev yaparken ABD istihbarat teşkilatı CIA ile işbirliği halinde çalıştığı tahmin ediliyordu.
Kaddafi döneminde Hafter tipik bir hain olarak görülüyor, ABD'ye kaçışı ile askeri okullarda olumsuz örnek vaka olarak anlatılıyordu.
Libya'yı 1969'dan 2011'e kadar demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi, muhaliflerden kaçmaya çalışırken yakalanıp linç edilmiş ve Kuzey Afrika ülkesinde bir sayfa kapanmıştı.
Hafter, Kaddafi'ye karşı ayaklanmanın başladığı 2011'de Libya'ya dönerek ülkenin doğusundaki muhalif güçlere komuta etti.
Kaddafi düştükten sonra Hafter iki yıldan uzun süre yargılandı. Şubat 2014'te televizyona çıkıp kurulan hükümete karşı ayaklanmaları çağrısı yaptı.
Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi Şubat 2016'da kontrolü altına alan Hafter, Derne'ye kadar ilerledi. Peşinden Akdeniz sahil şeridinde Petrol Hilali adıyla bilinen bölgedeki limanları ele geçirdi.
Aynı yılın Eylül ayında kendisini mareşal ilan etti. Hafter Libya tarihinde mareşal rütbesine gelen ilk asker olmuştu.
Doğudaki kentlerden sonra batıya, Trablus'a yönelen Hafter, Ocak 2015'te BBC muhabiri Feras Kilani'ye bir röportaj vermişti. Kilani, Hafter'i 'Eski tarz asker olarak siyasete inancı yok görünüyor' cümlesiyle tarif ediyor. Kilani, Hafter'e 'Ülkenin yeni Kaddafi'si olmayı mı planlıyorsunuz?' diye sorduğunda ise 'Hayır' diye yanıtlamıştı öfkeyle.
Aradan geçen yaklaşık beş yılın ardından bugün 77 yaşında olan Hafter, kuşattığı Trablus'tan püskürtülüyor. Hafter'e ait bir üste, geçen yıl yaz mevsiminde Fransız füzeleri bulunmuştu.
BM ve uluslararası toplum tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Trablus ve Misrata hattını kontrol ediyor. Hükümetin Başbakanı Fayez Mustafa el Sarraj. En güneyde ise diğer askeri güçler yine doğudan batıya kadar bir hatta sahip. Bu hat Nijer ve Çad sınırları boyunca uzanıyor.
Libya, son yıllarda Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin ana güzergahı. Binlerce göçmen Avrupa'ya ulaşamadan Akdeniz'de boğularak hayatını kaybetti.
Libya'da Temmuz 2019'da bir göçmen merkezine düzenlenen ve 53 kişinin öldüğü saldırının arkasında bir yabancı ülke vardı.
Bir Birleşmiş Milletler (BM) belgesine ulaşan BBC, savaş uçağı ile düzenlenen saldırı sonrası hakkında soruşturma açılan ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olduğunu tespit etti.
Nüfusu 6.4 milyon olan Kuzey Afrika ülkesinin yüzölçümü 1.77 milyon kilometrekare. Libya, seyrek nüfuslu olmasına rağmen dünyanın en kaliteli petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor.
OPEC üyesi Libya, varlığı kanıtlanmış petrol rezervleri arasında büyüklük açısından Afrika'da birinci, dünyada dokuzuncu sırada yer alıyor.
Bu rezervler, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısından ve devlet gelirlerinin yüzde 75'inden daha fazlasına karşılık geliyor.
Herhangi bir resmi istatistik mevcut değil ancak birçok araştırmacı nüfusun üçte birinin işsiz ve yoksul olduğunu ve bu sayının genç Libyalılar arasında daha da yüksek olduğunu söylüyor.
Doğuda Mısır, güneydoğuda Sudan, güneyde Nijer ve Çad ile batıda Cezayir ve Tunus ile komşu olan Libya toprakalrı, 16. yüzyıldan 1911 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olarak varlığını sürdürdü.
1911'de Trablusgarb Savaşı'nın ardından İtalya tarafından işgal edilen Libya, 1951 yılında bağımsızlığını kazandı.