Sağlık Bakanı Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın Ardından Açıklamada Bulundu Açıklaması (2)

'Yeni hayatımızda kalabalık kuyruklar, AVM kalabalıkları, stadyum kalabalıkları, pazar yeri kalabalıkları, üç kişinin yan yana oturduğu koltuklar, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır' 'Kontrollü Sosyal Hayat'ın size kesin olarak önerdiği şey, 'Bir şey olmaz' cümlesinin üstünü çizmenizdir' 'Hayat Eve Sığar' uygulamasının kullanıcı sayısı bugün itibarıyla 10 milyonu bulmuştur' 'Dışarıya maskesiz çıkmak, yarı açık şekilde maske kullanmak sorumlulukla bağdaşmaz' 'Virüse fırsat tanırsak, bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir. Örnek olduğumuz dünyaya bu kez ders olabiliriz'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Yeni hayatımızda kalabalık kuyruklar, AVM kalabalıkları, stadyum kalabalıkları, pazar yeri kalabalıkları, üç kişinin yan yana oturduğu koltuklar, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır." dedi.

Bakan Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde video konferansla gerçekleşen Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Koca, geçen hafta olumlu net bilgiler ışığında, Türkiye'nin koronavirüsle mücadelesinde birinci dönemini tamamladığını hatırlatarak, "Şimdi mücadelemizin ikinci dönemindeyiz, ikinci dönemin ilk günlerindeyiz dedim. Tedbir zorunludur, çünkü tehdit devam etmektedir. Başarı, ilk dönemde olduğu gibi, yine tedbirlere bağlıdır. Tedbirsiz davranmak, tehdidin ortadan kalktığı yanılgısına düşmektir. " değerlendirmesini yaptı.

- "Virüse fırsat tanırsak 1 ay öncesine dönmek ihtimaldir"

Virüsü taşıyan insanların tamamının hastanelerde veya evde izolasyon altında olduğunu düşünmenin tehlikeli olduğunun altını çizen Koca, "Virüs, şimdilik tam bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca, bu toplumda, aramızda varlığını sürdürecektir. Virüs, dünyada hareket halinde olacaktır. Vuhan'daki ilk olay, özellikle kentlerdeki hayat için bir milattır." ifadesini kullandı.

Son verilerin açıkça ortaya koyduğu gibi şu anda bir hafta öncekinden çok daha iyi durumda olunduğuna işaret eden Koca, şöyle konuştu:

"Buna rağmen, bir hafta önce ne söylediysem tekrar ediyorum. Salgın hastalıklar, fırsat tutkunudur. Virüse bu fırsatı tanırsak, 1 ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir. Örnek olduğumuz dünyaya bu kez ders olabiliriz. İyi haber olan her sayı yükselirken, kötü haber olan her sayı azalırken, güç bizdeyken buna izin vermeyelim. Hastalıktan, ölümden korku doğaldır. Fakat korku, tehlikeyi, riski yönetecek bir strateji değildir. Uyarılarımızın hiçbiri korkudan medet ummuyor. Uyarılarımız, toplum olarak bir sağduyu örgütlenmesine işaret ediyor. Uyarılarımız, ricalarımız, önerilerimiz, salgın karşısında davranışın akla uygunluğu üzerinde duruyor."

- "Kalabalığa tedbirsiz karışmak risktir"

Bazı gündelik hevesler ve tavizlerin "Bu kadar olsun," şeklinde karşılanabileceğini ifade eden Koca, "Bir pandemi sürecindeyiz. Virüsten korunmamızı sağlayacak kuralları askıya alarak alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir." uyarısında bulundu.

Koca, koronavirüs tedbirlerinden ödün vermenin, bir çikolatayla rejimi bozmaya, çarpıntı yapacağını bile bile bir fincan kahve içmeye maalesef benzemediğine işaret ederek, "Riskle hangi anda, hangi ortamda, kim vasıtasıyla karşılaşacağımızı bilemeyiz. Çok sağlıklı, belki de hiç belirti göstermeyecek biri size hastalık bulaştırabilir. Siz, virüsü ondan alıp, bünyesi zayıf birinin hastalığına sebep olabilirsiniz. Dışarıya maskesiz çıkmak, maskeyi yarı açık şekilde kullanmak sorumlulukla bağdaşmaz." dedi.

Mesafe kuralını çiğnemenin, virüsle araya hiç sınır koymamak demek olduğunu dile getiren Koca, şunları söyledi:

"Geride bıraktığımız 8 haftadan, başarısı kanıtlanan stratejimizden, Bilim Kurulumuz ve sağlık ordumuzla verdiğimiz mücadeleden, bizler tek tek tedbir aldıkça 83 milyonun elde ettiği sonuçtan bahsettim. Bunlar asla eskimeyecek sözlerdir. Bir kısmı endişe, bir kısmı somut tedbirlerle geçen 8 hafta, bizi geleceğe bağlayan sağlam köprünün ayakları olmalıdır. Riskin ciddiyeti, olası bir rehaveti pür dikkate çevirmelidir. 8 hafta, eğer istersek, ne güçlükleri yeneceğimizin, korkuya kapılmadan riski yöneteceğimizin kanıtıdır."

- "Dünya, Vuhan öncesi dünya değil"

Bakan Koca, Türkiye'nin dünyadan önde ve mücadelenin ikinci döneminde olduğunu belirterek, "Geldiğimiz nokta o kadar umut verici ki sanayi bölgelerinde, çalışanların sağlığını korumak, bulaşmayı önlemek için test laboratuvarları açıyoruz. İş yerlerine pandemi risk yönetimi için tedbirler, kurallar geliştiriyoruz. Bakanlık olarak, yeni yaşamın gerektirdiği sağlık standartlarını oluşturuyoruz. Hepimiz biliyoruz ki süreç, tipik bir normalleşme değil. Eski günler tam olarak geri dönmüyor. Salgın, bir hayat biçimi getirdi ve nelerin mümkün olabileceğini gösterdi. Bazı kısıtları nasıl aşabileceğimizi öğrendik." diye konuştu.

Müzik gruplarının sahnede bir araya gelerek verdiği konserleri artık her üyenin kendi bilgisayarından ayrı ayrı katılımıyla internet üzerinden verdiğini, ilköğretimde uzaktan erişimle eğitimin alternatif model olabileceğinin ortaya çıktığını aktaran Koca, "Büyük kurumların toplantıları video konferanslarla yapılıyor. Hükümetler aynı şekilde toplanıp ülkelerine ilişkin büyük kararlar alıyor. Bu dünya, Vuhan öncesi dünya değil. Yeni normaller, yepyeni imkanlar keşfediyoruz. Yeni hayatı en iyi anlayacak olan gençlerdir. Onların desteğine, fikirlerine çok ihtiyacımız var.Mevcut durumda kesin olan şudur; salgını, tarihteki tüm salgınlar gibi yeneceğiz. Ama virüsle savaşırken ondan yeni şeyler öğreneceğiz." dedi.

- "Yeni hayatımızda kalabalık kuyruklar olmamalı"

Tedbir kabiliyeti yüksek bir toplum olarak, yeni hayatın hızla kurulması gerektiğine işaret eden Koca, şöyle konuştu:

"Yeni hayatımızda kalabalık kuyruklar, AVM kalabalıkları, stadyum kalabalıkları, pazar yeri kalabalıkları, üç kişinin yan yana oturduğu koltuklar, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır. Salgın sürecinde doğan, bu yeni, tedbirli hayat tarzına Kontrollü Sosyal Hayat diyoruz. Bu üç kelime, Kontrollü Sosyal Hayat, söylediklerimizin yalın ifadesidir. Kontrollü Sosyal Hayat, hepimizin ortak katkılarıyla gelişecek, bir süreliğine geçerli bir yaşam tarzıdır. Bu mücadelenin profesyonelleri, bakanlığımız, Bilim Kurulumuz, bizler, Kontrollü Sosyal Hayatı, ikinci dönemin stratejisi olarak görmekteyiz.Kontrollü Sosyal Hayat, toplumun iki tarafına sorumluluklar yüklüyor. Bir tarafta bireyler var, sizler varsınız. Sizden beklenen, en temelde, maske ve sosyal mesafe kurallarına bugüne kadar olduğundan çok daha sıkı şekilde uymanızdır."

Çalışmaların maskenin tek başına koruyucu olmadığını ortaya çıkardığına dikkati çeken Koca, bilimsel gözlemler, maske ve mesafenin iki ayrı tedbir gibi değil, tek ve birleşik tedbir gibi görülmesi gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.

- "Hayat Eve Sığar' kullanıcısı 10 milyona ulaştı"

Koca, birey olarak herkes için Kontrollü Sosyal Hayat'ın, özünde, maske+sosyal mesafe olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Kontrollü Sosyal Hayat, aynı zamanda, riskli ortamlardan uzak durmak, günlük hayatımızı ise riski minimalimize edecek şekilde düzenlemek demektir. Kontrollü Sosyal Hayat'ın size kesin olarak önerdiği şey, 'Bir şey olmaz' cümlesinin üstünü çizmenizdir. Kontrollü sosyal hayatın başarıyla uygulanması, toplumsal organizasyonun diğer tarafı diyeceğimiz kurumların katkılarına, alacakları tedbirlere bağlıdır. Bu, sosyal alanın, salgın şartlarına göre yeniden düzenlenmesiyle mümkün olacaktır."

Ulaşımda yeni bir oturma düzenine gidilmesinin kaçınılmaz göründüğünün altını çizen Koca, büyük iş yerlerinin sağlık hizmeti alma konusunda daha fazla ciddiyet göstermesi gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanı Koca, virüsün yayılmasına, bireyler için risk oluşturmasına elverişli her ortamın, her sosyal alanın düzenlenmesinin kontrollü sosyal hayat kapsamında olduğunu, kontrollü sosyal hayatın da bireyler için son derece önemli bir kolaylaştırıcılığa sahip olduğunu belirtti.

"Hayat Eve Sığar"ın, kolaylaştırıcı, ücretsiz ve internetten kolayca indirilebilecek mobil uygulamanın, olası riskler konusunda bilgilendirdiğini ve riske karşı rehberlik yaptığını anlatan Koca, "Gitmek veya hizmet almak isteğiniz bir yerde, bir ortamda eğer son 3 gün içinde pozitif tanı konuş bir ziyaretçi ya da çalışan bulunmuşsa, mobil uygulama, yani risk rehberiniz sizi uyarıyor. Bugün itibarıyla, kullanıcısı 10 milyonu bulmuştur." bilgisini verdi.

- "Sosyal hayatımızı kontrol altına alırsak güzel günler göreceğiz"

Kontrollü Sosyal Hayat döneminin, tedbirlerin sadece bireysel olarak değil, sosyal birliktelikle uygulanacağı bir dönem olduğunu bildiren Koca, şunları kaydetti:

"Yerel yönetimlerden özel sektöre hayatın tüm taraflarına sorumluluk düşmektedir. Bu döneme tam olarak girebilmiş değiliz.Geride bıraktığımız 8 hafta, eğer bugünlerde dikkatsiz davranırsak, gelecek için fazla anlam ifade etmeyebilir. Bu 8 haftanın, pandemi şartlarında mücadele açısından kısa bir zaman olduğunu tekrar hatırlatmalıyım.

Hayatımızı mümkün olduğu kadar evde sürdürmeye çalışalım. Zorunluluk yoksa dışarı çıkmayalım. İşimiz veya ihtiyaçlarımız için dışarı çıkmışsak yoğunluğu en az yerleri tercih edelim. Maske ve mesafe kuralına mutlaka uyalım. Bu tedbirleri esnetenleri veya risk yokmuş gibi davrananları uyaralım. Buna hakkımız var. İş yerlerimizde ise sağlığımız için kurallara uygun ortam oluşturulmasını talep etmeliyiz. Kurumlarımızı teşvik etmeliyiz, hatta önerilerimizi geliştirmeliyiz. Kontrollü Sosyal Hayat, salgınla mücadelede, sorumluluğun paylaşıldığı hayattır. Korona mücadelesinde, bu noktada sağlamamız gereken şey, güçlü istikrardır. Hekimi, hemşiresi, hasta bakıcısı, yoğun bakım teknisyeni, filyasyon ekibi ve diğer bütün üyeleriyle sağlık ordumuz bu istikrarı güçlü şekilde gösteriyor."

Bilim Kurulu'nun tam bir yetkinlik içinde çalıştığını ifade eden Koca, "Devlet kurumları bakanlığımızın geliştirdiği tedbirlere duyarlı. Mücadeleye destek tam. Kazandığımız deneyimlerle şimdi işimizde daha titiz, daha atılganız. Salgını kontrol altına aldık. Sosyal hayatımızı kontrol altına alırsak güzel günler göreceğiz. Güzel, güneşli günler." dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA