Akne için doğal çözümler ve tarifler
Akne sadece ergenlikte değil, her yaşta büyük bir sorun haline gelebiliyor. Evde uygulayacağınız basit yöntemlerle akne sorununuzu hafifletmeniz mümkün.
Çoğunlukla hormonal nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan akneler, bazen cildin iyi temizlenememesi, dış etmenler ve yanlış beslenme nedeniyle de görülebiliyor. Vücudunuzu içeriden destekleyecek gıdalara yönelmeniz ve cilt bakımınızda bazı püf noktalarına dikkat etmeniz, akne sorunu ile mücadelenizi kolaylaştırabilir.Çoğunlukla hormonal nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan akneler, bazen cildin iyi temizlenememesi, dış etmenler ve yanlış beslenme nedeniyle de görülebiliyor. Vücudunuzu içeriden destekleyecek gıdalara yönelmeniz ve cilt bakımınızda bazı püf noktalarına dikkat etmeniz, akne sorunu ile mücadelenizi kolaylaştırabilir.
1- Nazik cilt bakımı
Cildimize dokunan her ürün önemli. Bazı ürünlerin içeriğinde bulunan maddeler, görünüşte temizliyor olsa da içten içe akne sorunumuzu tetikliyor olabilir. Özellikle lanolin, mineral yağı, alüminyum, retinil asetat, alkol, oksibenzon, triklosan, parapen, polietilen, BHA, BHT ve formaldehit bazlı koruyucular içeren ürünler, akne sorununun daha da kötüye gitmesine neden olabiliyor. Cildinizde kullandığınız ürünleri satın almadan önce etiket okumayı alışkanlık haline getirin ve bu içerikleri bulunduran ürünleri kullanmamaya özen gösterin.
Cilt üzerinde aşırı yağlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan akneler, doğru bir cilt temizliği rutini ile önemli ölçüde azalabilir. Doğal içerikli cilt temizleyiciler veya yüz/vücut yıkamaya uygun doğal sabunlarla cildinizi temizleyebilir veya kendi yüz temizleyicinizi evde hazırlayabilirsiniz.
Akne için doğal yüz temizleyici:
1 yemek kaşığı hindistancevizi yağı
3 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı elma sirkesi
20 damla çay ağacı yağı
2 kapsül probiyotik
Bütün malzemeleri iyice karışana kadar karıştırın, serin bir yerde saklayın. Her kullanımdan önce çalkalayın. Yüzünüzü biraz ıslattıktan sonra karışımdan yaklaşık 1 çorba kaşığı kadar alın ve yavaşça masaj yaparak yüzünüze yedirin. Mümkünse biraz beklettikten sonra ılık su ile durulayın ve nazikçe kurulayın. Dilerseniz bu karışımı iki-üç günde bir maske şeklinde de uygulayabilirsiniz.
2- Elma sirkesi: pH dengesi için doğal yüz toniği
Yüzünüzü temizledikten sonra hem olası kalıntıları derinlemesine tekrar temizlemek hem de cildin doğal pH seviyesini korumasına yardımcı olmak için tonik uygulaması önemlidir. Sabahları ve akşamları birer kez bir pamuğun üzerine biraz doğal elma sirkesi dökün ve bu pamukla yüzünüzü nazikçe ıslatın. Elma sirkesinin içeriğindeki potasyum, magnezyum, asedik asit ve çeşitli enzimler, cilt üzerindeki bakterilerin azalmasını sağlayacaktır.
3- Maskelerle cildinizi besleyin
Haftada iki-üç defa cildinize uygulayacağınız maskeler, yüzünüzün derinlemesine nemlenmesine yardımcı olurken doğru içerikleri kullanırsanız akneler için de uygun bir tedavi uygulamanızı sağlar. Bu iki kolay tarifi deneyin:
Yoğurt ve bal maskesi: 1 yemek kaşığı bal ile 1 yemek kaşığı yoğurdu karıştırın ve dikkatlice tüm yüzünüze yedirerek sürün. Aknelerin yoğun olduğu bölgelere daha fazla sürebilirsiniz. 10 dakika beklettikten sonra ılık su ile hafifçe durulayın veya nemli bir bezle silin.
Bal ve tarçın maskesi: 2 yemek kaşığı bal, bir çay kaşığı hindistancevizi yağı ve yarım çay kaşığı tarçını karıştırın. Karışımı göz çevresine gelmemesine dikkat ederek tüm yüzünüze yayın. (Tarçın gözlerinizi yakabilir.) 5-10 dakika kadar bekleyin ve nemli bir bezle silin. Bal ve tarçın, antienflamatuar özelliği ile cildinizi temizlerken hindistancevizi yağı antimikrobiyal özelliği ile bakterilerin temizlenmesine yardım ederken güzelce nemlendirecek.
Her iki maske karışımına da etkisini artırmak için birkaç damla çay ağacı yağı ilave edebilirsiniz.
4- Düzenli peeling yapın
Peeling (ovma-soyma) işlemi önemli ve hassas bir mesele. Hassas cilde zarar vermeden, nazikçe yapılan bir soyma işlemi cildin kendini yenilemesini kolaylaştırırken biraz aşırıya kaçmanız durumunda cildinizde iritasyon ve yeni enfeksiyonlar oluşması da mümkün.Hazır peeling karışımları size iyi gelmeyen kimyasallar içeriyor olabilir ancak siz evde gayet basit malzemelerle kendi karışımınızı hazırlayabilirsiniz. Parçacık olarak deniz tuzu, kahverengi şeker ya da ufalanmış yulaf ezmesi kullanabilirsiniz. Baz olarak ise hindistancevizi yağı, kefir ya da bal kullanılabilir. Parçacıklar tıkalı gözeneklerin açılmasına ve ölü derinin arındırılmasına yardımcı olurken doğal bazlar ise bakteri ve mantar hücrelerini etkisiz hale getirerek cildinizi besleyecektir. Hazırlamak için, 1-2 yemek kaşığı baz malzemeyi bir kaba alın, içine 2 yemek kaşığı kadar kuru taneli malzeme ekleyin. Yüzünüzü bu karışımla yavaşça ovun, biraz bekledikten sonra ılık suyla durulayın.
5- Çay ağacı yağı ile müdahale edin
Yapılan araştırmalar, çay ağacı yağının benzoil peroksit ile benzer etkiler gösterdiğini doğruluyor. Bakteri ve mantarlara karşı etkili olması ve yaraları iyileştirme özelliği de çay ağacını akneler için kusursuz bir yardımcı haline getiriyor. Bir kulak pamuğuna bir damla çay ağacı yağı damlatıp akne oluşan bölgeye hafifçe bastırabilir ya da 1 yemek kaşığı hindistancevizi yağının içine 4-8 damla çay ağacı yağı damlatarak bu karışımı pamuk yardımı ile etkilenen bölgeye sürebilirsiniz.
6- İyice nemlendirin
Yağlı ciltlerin ekstra nemlendiriciye ihtiyaç duymaması yalnızca bir şehir efsanesidir. Kuru ciltlerde akne oluşmayacağı da öyle. Tam tersine, cildi kurutmak için kullanılan bazı ürünler cildin daha çok yağ üretmesine ve gözeneklerin daha çok tıkanarak tekrar akne oluşmasına neden olur. Hindistancevizi yağı, var olan en iyi nemlendiricilerden ve en cilt dostu ürünlerden biridir. Mükemmel bir şekilde nemlendirirken bakteri oluşumunu da engeller. Cildinizi güzelce nemlendirmek için çeyrek çay kaşığı kadar hindistancevizi yağını iki elinize iyice yayın ve masaj yaparak yüzünüze-boynunuza yedirin.
7- Fazla güneş ışığından kaçının
Güneşten gelen ultraviyole ışınlar, pigment üreten hücreleri uyarır ve akne yaralanması riskini artırır. Yüzünüzdeki aknelerin kalıcı yaralara dönüşmemesi için doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaya çalışın, özellikle öğlen saatlerinde. Doğal bir koruyucu kullanmak isterseniz de, SPF 8 kabul edilen hindistancevizi yağı yine imdadımıza yetişiyor.
8- Probiyotik takviyesi alın
Sağlıklı bir bağışıklık ve sindirim sistemi için probiyotiklerin önemini artık biliyoruz. Bağırsak sağlığımız ve bağışıklık sistemimizin durumu da akne oluşumunu etkilediğine göre, beslenmemize yoğurt ve kefir gibi bol probiyotik içerikli gıdaları dahil etmek ya da uygun bir probiyotik kapsül ile takviye almak iyi bir fikir olabilir. Nasıl kullanacağınızdan emin değilseniz, doktorunuza ya da eczacınıza danışmanız gerekir.
9- Sağlıklı ve düşük glisemik indeksli beslenin
İşlenmiş tahıllar/unlar ve ekstra şeker içermeyen (düşük glisemik indeksli) bir beslenme şekli, akne ile mücadelede en önemli kaynaklardan biri olacaktır. Glisemik indeks, gıdanın kan şekerini ne hızda yükselttiğini ifade eden bir değerdir. İşlenmiş ve rafine gıdaların hepsi yüksek glisemik indekslidir. 2007 yılında yapılan bir araştırmada, yaşları 15 ile 25 arasında değişen 43 erkek denek iki gruba ayrıldı. Bir grup tamamen %25 protein ve %45 düşük glisemik karbonhidrat ağırlıklı beslenirken diğer grup kontrolsüzce karbonhidrat tüketti ve yüksek glisemik indeksli beslendi. Araştırmanın sonucunda sağlıklı beslenen ilk grupta akne oluşumunun diğer gruba göre iki kat daha fazla azaldığı görüldü.
Yüksek kan şekeri, vücuttaki enflamasyonu da tetikleyerek akne oluşumunu destekliyor. Akne ile mücadelenizi kolaylaştıracak bir beslenme için:
Bolca yeşil yapraklı sebze ve yeşillik tüketin.
Deniz balığı, doğal kırmızı et ve serbest gezen tavuk eti tüketin.
Omega-3 gibi sağlıklı yağlardan bolca tüketin, somon balığı bunun için idealdir.
Kefir, yoğurt, kuzu eti, kabak çekirdeği ve tavuk gibi çinko bakımından zengin gıdalar tüketin.
Bol lif içeren sebzeler, meyveler ve kuruyemişler tüketin.
Endüstriyel süt ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durun.
Şeker ve karbonhidrat bakımından zengin yiyecekleri azaltın veya tamamen kesin. Bu tür besinler vücutta mantarların üremesini destekler ve akneleri de besler.
Gluten ve buğday ürünleri de bağırsaklarda enflamasyonu artırarak cildi olumsuz etkiler.
Çikolatadan uzak durun ya da sadece bitter çikolata tüketin.
Kızarmış yiyeceklerden ve fast-food gıdalardan uzak durun.
1- Nazik cilt bakımı
Cildimize dokunan her ürün önemli. Bazı ürünlerin içeriğinde bulunan maddeler, görünüşte temizliyor olsa da içten içe akne sorunumuzu tetikliyor olabilir. Özellikle lanolin, mineral yağı, alüminyum, retinil asetat, alkol, oksibenzon, triklosan, parapen, polietilen, BHA, BHT ve formaldehit bazlı koruyucular içeren ürünler, akne sorununun daha da kötüye gitmesine neden olabiliyor. Cildinizde kullandığınız ürünleri satın almadan önce etiket okumayı alışkanlık haline getirin ve bu içerikleri bulunduran ürünleri kullanmamaya özen gösterin.
Cilt üzerinde aşırı yağlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan akneler, doğru bir cilt temizliği rutini ile önemli ölçüde azalabilir. Doğal içerikli cilt temizleyiciler veya yüz/vücut yıkamaya uygun doğal sabunlarla cildinizi temizleyebilir veya kendi yüz temizleyicinizi evde hazırlayabilirsiniz.
Akne için doğal yüz temizleyici:
1 yemek kaşığı hindistancevizi yağı
3 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı elma sirkesi
20 damla çay ağacı yağı
2 kapsül probiyotik
Bütün malzemeleri iyice karışana kadar karıştırın, serin bir yerde saklayın. Her kullanımdan önce çalkalayın. Yüzünüzü biraz ıslattıktan sonra karışımdan yaklaşık 1 çorba kaşığı kadar alın ve yavaşça masaj yaparak yüzünüze yedirin. Mümkünse biraz beklettikten sonra ılık su ile durulayın ve nazikçe kurulayın. Dilerseniz bu karışımı iki-üç günde bir maske şeklinde de uygulayabilirsiniz.
2- Elma sirkesi: pH dengesi için doğal yüz toniği
Yüzünüzü temizledikten sonra hem olası kalıntıları derinlemesine tekrar temizlemek hem de cildin doğal pH seviyesini korumasına yardımcı olmak için tonik uygulaması önemlidir. Sabahları ve akşamları birer kez bir pamuğun üzerine biraz doğal elma sirkesi dökün ve bu pamukla yüzünüzü nazikçe ıslatın. Elma sirkesinin içeriğindeki potasyum, magnezyum, asedik asit ve çeşitli enzimler, cilt üzerindeki bakterilerin azalmasını sağlayacaktır.
3- Maskelerle cildinizi besleyin
Haftada iki-üç defa cildinize uygulayacağınız maskeler, yüzünüzün derinlemesine nemlenmesine yardımcı olurken doğru içerikleri kullanırsanız akneler için de uygun bir tedavi uygulamanızı sağlar. Bu iki kolay tarifi deneyin:
Yoğurt ve bal maskesi: 1 yemek kaşığı bal ile 1 yemek kaşığı yoğurdu karıştırın ve dikkatlice tüm yüzünüze yedirerek sürün. Aknelerin yoğun olduğu bölgelere daha fazla sürebilirsiniz. 10 dakika beklettikten sonra ılık su ile hafifçe durulayın veya nemli bir bezle silin.
Bal ve tarçın maskesi: 2 yemek kaşığı bal, bir çay kaşığı hindistancevizi yağı ve yarım çay kaşığı tarçını karıştırın. Karışımı göz çevresine gelmemesine dikkat ederek tüm yüzünüze yayın. (Tarçın gözlerinizi yakabilir.) 5-10 dakika kadar bekleyin ve nemli bir bezle silin. Bal ve tarçın, antienflamatuar özelliği ile cildinizi temizlerken hindistancevizi yağı antimikrobiyal özelliği ile bakterilerin temizlenmesine yardım ederken güzelce nemlendirecek.
Her iki maske karışımına da etkisini artırmak için birkaç damla çay ağacı yağı ilave edebilirsiniz.
4- Düzenli peeling yapın
Peeling (ovma-soyma) işlemi önemli ve hassas bir mesele. Hassas cilde zarar vermeden, nazikçe yapılan bir soyma işlemi cildin kendini yenilemesini kolaylaştırırken biraz aşırıya kaçmanız durumunda cildinizde iritasyon ve yeni enfeksiyonlar oluşması da mümkün.Hazır peeling karışımları size iyi gelmeyen kimyasallar içeriyor olabilir ancak siz evde gayet basit malzemelerle kendi karışımınızı hazırlayabilirsiniz. Parçacık olarak deniz tuzu, kahverengi şeker ya da ufalanmış yulaf ezmesi kullanabilirsiniz. Baz olarak ise hindistancevizi yağı, kefir ya da bal kullanılabilir. Parçacıklar tıkalı gözeneklerin açılmasına ve ölü derinin arındırılmasına yardımcı olurken doğal bazlar ise bakteri ve mantar hücrelerini etkisiz hale getirerek cildinizi besleyecektir. Hazırlamak için, 1-2 yemek kaşığı baz malzemeyi bir kaba alın, içine 2 yemek kaşığı kadar kuru taneli malzeme ekleyin. Yüzünüzü bu karışımla yavaşça ovun, biraz bekledikten sonra ılık suyla durulayın.
5- Çay ağacı yağı ile müdahale edin
Yapılan araştırmalar, çay ağacı yağının benzoil peroksit ile benzer etkiler gösterdiğini doğruluyor. Bakteri ve mantarlara karşı etkili olması ve yaraları iyileştirme özelliği de çay ağacını akneler için kusursuz bir yardımcı haline getiriyor. Bir kulak pamuğuna bir damla çay ağacı yağı damlatıp akne oluşan bölgeye hafifçe bastırabilir ya da 1 yemek kaşığı hindistancevizi yağının içine 4-8 damla çay ağacı yağı damlatarak bu karışımı pamuk yardımı ile etkilenen bölgeye sürebilirsiniz.
6- İyice nemlendirin
Yağlı ciltlerin ekstra nemlendiriciye ihtiyaç duymaması yalnızca bir şehir efsanesidir. Kuru ciltlerde akne oluşmayacağı da öyle. Tam tersine, cildi kurutmak için kullanılan bazı ürünler cildin daha çok yağ üretmesine ve gözeneklerin daha çok tıkanarak tekrar akne oluşmasına neden olur. Hindistancevizi yağı, var olan en iyi nemlendiricilerden ve en cilt dostu ürünlerden biridir. Mükemmel bir şekilde nemlendirirken bakteri oluşumunu da engeller. Cildinizi güzelce nemlendirmek için çeyrek çay kaşığı kadar hindistancevizi yağını iki elinize iyice yayın ve masaj yaparak yüzünüze-boynunuza yedirin.
7- Fazla güneş ışığından kaçının
Güneşten gelen ultraviyole ışınlar, pigment üreten hücreleri uyarır ve akne yaralanması riskini artırır. Yüzünüzdeki aknelerin kalıcı yaralara dönüşmemesi için doğrudan güneş ışığına maruz kalmamaya çalışın, özellikle öğlen saatlerinde. Doğal bir koruyucu kullanmak isterseniz de, SPF 8 kabul edilen hindistancevizi yağı yine imdadımıza yetişiyor.
8- Probiyotik takviyesi alın
Sağlıklı bir bağışıklık ve sindirim sistemi için probiyotiklerin önemini artık biliyoruz. Bağırsak sağlığımız ve bağışıklık sistemimizin durumu da akne oluşumunu etkilediğine göre, beslenmemize yoğurt ve kefir gibi bol probiyotik içerikli gıdaları dahil etmek ya da uygun bir probiyotik kapsül ile takviye almak iyi bir fikir olabilir. Nasıl kullanacağınızdan emin değilseniz, doktorunuza ya da eczacınıza danışmanız gerekir.
9- Sağlıklı ve düşük glisemik indeksli beslenin
İşlenmiş tahıllar/unlar ve ekstra şeker içermeyen (düşük glisemik indeksli) bir beslenme şekli, akne ile mücadelede en önemli kaynaklardan biri olacaktır. Glisemik indeks, gıdanın kan şekerini ne hızda yükselttiğini ifade eden bir değerdir. İşlenmiş ve rafine gıdaların hepsi yüksek glisemik indekslidir. 2007 yılında yapılan bir araştırmada, yaşları 15 ile 25 arasında değişen 43 erkek denek iki gruba ayrıldı. Bir grup tamamen %25 protein ve %45 düşük glisemik karbonhidrat ağırlıklı beslenirken diğer grup kontrolsüzce karbonhidrat tüketti ve yüksek glisemik indeksli beslendi. Araştırmanın sonucunda sağlıklı beslenen ilk grupta akne oluşumunun diğer gruba göre iki kat daha fazla azaldığı görüldü.
Yüksek kan şekeri, vücuttaki enflamasyonu da tetikleyerek akne oluşumunu destekliyor. Akne ile mücadelenizi kolaylaştıracak bir beslenme için:
Bolca yeşil yapraklı sebze ve yeşillik tüketin.
Deniz balığı, doğal kırmızı et ve serbest gezen tavuk eti tüketin.
Omega-3 gibi sağlıklı yağlardan bolca tüketin, somon balığı bunun için idealdir.
Kefir, yoğurt, kuzu eti, kabak çekirdeği ve tavuk gibi çinko bakımından zengin gıdalar tüketin.
Bol lif içeren sebzeler, meyveler ve kuruyemişler tüketin.
Endüstriyel süt ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durun.
Şeker ve karbonhidrat bakımından zengin yiyecekleri azaltın veya tamamen kesin. Bu tür besinler vücutta mantarların üremesini destekler ve akneleri de besler.
Gluten ve buğday ürünleri de bağırsaklarda enflamasyonu artırarak cildi olumsuz etkiler.
Çikolatadan uzak durun ya da sadece bitter çikolata tüketin.
Kızarmış yiyeceklerden ve fast-food gıdalardan uzak durun.