BM'den Ekonomik Uyarı
Birleşmiş Milletler (BM) Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (DESA) tarafından yayınlanan Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri aylık raporunda, korona virüs salgınının daha önce tahmin edildiği gibi 2020’de dünya ekonomik üretimini yüzde 2.5 büyümek yerine yüzde 0.9 oranında küçültebileceği açıklandı.
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (DESA) tarafından yayınlanan Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentileri aylık raporu, yaklaşık 100 ülkenin ulusal sınırlarını kapattıkça milyonlarca işçinin işini kaybetme riski taşıdığını ortaya koydu. 2020’nin sonuna kadar yüzde 0.9’luk küresel bir daralmanın öngörüldüğü raporda, hükümetlerin gelir desteği sağlayamazsa ve tüketici harcamalarını artırmaya yardımcı olamazsa bu oranın daha da yüksek olabileceği vurgulandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, korona virüsün Birleşmiş Milletlerin kuruluşundan bu yana karşılaştığı en büyük sınav olduğunu söyledi.
Guterres, virüsün özünde toplumlara saldırdığını, yaşamları ve insanların geçimlerini yok ettiğini belirterek, “Toplumlarımızdaki en savunmasız kişileri ekonomik yıkımdan korumak, ekonomik büyümeyi ve finansal istikrarı sürdürmek için acil ve cesur politika önlemlerine ihtiyaç var” dedi.
Guterres, “Tahminlere göre Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kilitlenmeler, özellikle perakende ticaret, eğlence, konaklama ve ulaşım hizmetleri gibi fiziksel etkileşimleri içeren endüstriler olmak üzere hizmet sektörüne sert bir darbe vuruyor. Toplu olarak bu tür endüstriler bu ekonomilerdeki tüm işlerin dörtte birinden fazlasını oluşturmaktadır. İşletmeler geliri kaybettikçe işsizlik keskin bir şekilde artacak ve arz yönlü şoku ekonomi için daha geniş talep yönlü şoklara dönüştürecektir. Etkinin şiddeti büyük ölçüde insanların hareketine ve ekonomik faaliyetlere getirilen kısıtlamaların süresine ve ulusal hazinelerin verdiği tepkilerin ölçeğine ve etkinliğine bağlı olacaktır. Bu arka plana karşı UN-DESA, BM sistemi genelinde sağlık harcamalarına öncelik veren ve pandemiden en çok etkilenen hane halklarını destekleyen iyi tasarlanmış mali teşvik paketleri hazırlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Gelişmekte olan ülkeler artan ekonomik risklerle karşı karşıyadır”
Guterres, son analizin gelişmiş ekonomilerdeki uzun süreli ekonomik kısıtlamaların olumsuz etkilerinin yakında gelişmekte olan ülkelere ticaret ve yatırım kanalları üzerinden yayılacağı konusunda da uyarıda bulundu. Guterres şunları söyledi:
“Avrupa Birliği ve ABD’de tüketici harcamalarındaki keskin düşüş, gelişmekte olan ülkelerden tüketim malları ithalatını azaltacaktır. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle turizm ve emtia ihracatına bağımlı olanlar, artan ekonomik risklerle karşı karşıyadır. Küresel üretim önemli ölçüde daralabilir ve düşmekte olan turist sayısının, milyonlarca düşük vasıflı işçi çalıştıran devletlerde turizm sektörüne zarar vermesi muhtemeldir. Bu noktada BM sivil havacılık organı ICAO, G20 sanayileşmiş ulusların liderlerinin geçtiğimiz hafta sonunda önümüzdeki aylarda küresel toparlanmaya yardımcı olmak için küresel seyahat endüstrisini korumak için cesur mali desteğin gerekli olduğunu belirten taahhüdünü memnuniyetle karşılamıştır.”
Emtiaya bağlı gelirlerdeki düşüş ve sermaye akımlarının tersine çevrilmesinin birçok ülke için borç sıkıntısı ihtimalini artırdığına dikkat çeken Guterres, “Hükümetler, salgını kontrol altına almak, tüketim ve yatırımı desteklemek için harcamaları artırmaya ihtiyaç duydukları bir zamanda kamu harcamalarını azaltmaya zorlanabilir. Kolektif hedefin dünyada sürdürülebilir bir yol izleyen esnek bir toparlanma olması gerekmektedir. Ekonomik sıkıntıların en savunmasız nüfusu nasıl etkilediğini ve bunun sürdürülebilir kalkınma için ne anlama geldiğini gözden kaçırmamalıyız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, korona virüsün Birleşmiş Milletlerin kuruluşundan bu yana karşılaştığı en büyük sınav olduğunu söyledi.
Guterres, virüsün özünde toplumlara saldırdığını, yaşamları ve insanların geçimlerini yok ettiğini belirterek, “Toplumlarımızdaki en savunmasız kişileri ekonomik yıkımdan korumak, ekonomik büyümeyi ve finansal istikrarı sürdürmek için acil ve cesur politika önlemlerine ihtiyaç var” dedi.
Guterres, “Tahminlere göre Avrupa ve Kuzey Amerika’daki kilitlenmeler, özellikle perakende ticaret, eğlence, konaklama ve ulaşım hizmetleri gibi fiziksel etkileşimleri içeren endüstriler olmak üzere hizmet sektörüne sert bir darbe vuruyor. Toplu olarak bu tür endüstriler bu ekonomilerdeki tüm işlerin dörtte birinden fazlasını oluşturmaktadır. İşletmeler geliri kaybettikçe işsizlik keskin bir şekilde artacak ve arz yönlü şoku ekonomi için daha geniş talep yönlü şoklara dönüştürecektir. Etkinin şiddeti büyük ölçüde insanların hareketine ve ekonomik faaliyetlere getirilen kısıtlamaların süresine ve ulusal hazinelerin verdiği tepkilerin ölçeğine ve etkinliğine bağlı olacaktır. Bu arka plana karşı UN-DESA, BM sistemi genelinde sağlık harcamalarına öncelik veren ve pandemiden en çok etkilenen hane halklarını destekleyen iyi tasarlanmış mali teşvik paketleri hazırlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Gelişmekte olan ülkeler artan ekonomik risklerle karşı karşıyadır”
Guterres, son analizin gelişmiş ekonomilerdeki uzun süreli ekonomik kısıtlamaların olumsuz etkilerinin yakında gelişmekte olan ülkelere ticaret ve yatırım kanalları üzerinden yayılacağı konusunda da uyarıda bulundu. Guterres şunları söyledi:
“Avrupa Birliği ve ABD’de tüketici harcamalarındaki keskin düşüş, gelişmekte olan ülkelerden tüketim malları ithalatını azaltacaktır. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle turizm ve emtia ihracatına bağımlı olanlar, artan ekonomik risklerle karşı karşıyadır. Küresel üretim önemli ölçüde daralabilir ve düşmekte olan turist sayısının, milyonlarca düşük vasıflı işçi çalıştıran devletlerde turizm sektörüne zarar vermesi muhtemeldir. Bu noktada BM sivil havacılık organı ICAO, G20 sanayileşmiş ulusların liderlerinin geçtiğimiz hafta sonunda önümüzdeki aylarda küresel toparlanmaya yardımcı olmak için küresel seyahat endüstrisini korumak için cesur mali desteğin gerekli olduğunu belirten taahhüdünü memnuniyetle karşılamıştır.”
Emtiaya bağlı gelirlerdeki düşüş ve sermaye akımlarının tersine çevrilmesinin birçok ülke için borç sıkıntısı ihtimalini artırdığına dikkat çeken Guterres, “Hükümetler, salgını kontrol altına almak, tüketim ve yatırımı desteklemek için harcamaları artırmaya ihtiyaç duydukları bir zamanda kamu harcamalarını azaltmaya zorlanabilir. Kolektif hedefin dünyada sürdürülebilir bir yol izleyen esnek bir toparlanma olması gerekmektedir. Ekonomik sıkıntıların en savunmasız nüfusu nasıl etkilediğini ve bunun sürdürülebilir kalkınma için ne anlama geldiğini gözden kaçırmamalıyız” ifadelerini kullandı.