KOAH Hastalarına 'Koronavirüs' Uyarısı
TÜSAD KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici: 'Kronik akciğer hastaları koronavirüs risk grubunda görülebilir. Ancak bu hastalar önerilen tedbirlere sıkıca uyarak kendilerini koruyabilir'
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) KOAH Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, kronik akciğer hastalarının koronavirüs risk grubunda değerlendirilebileceğini, ancak bu hastaların önerilen tedbirlere sıkıca uyarak kendilerini korumalarının mümkün olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Mirici, yaptığı yazılı açıklamada, dünya genelinde 65 milyon KOAH hastası olduğunu, 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH görüldüğünü ancak 10 hastadan sadece birinin doktora başvurduğunu ve doğru tanı alabildiğini aktardı.
Türkiye'deki 5 milyona yakın KOAH'lının sadece 300 ila 500 bininin kendisinde hastalık olduğunu bildiğine işaret eden Mirici, salgın tehlikesinin yaşandığı bugünlerde kronik akciğer hastalarının daha dikkatli olmaları, nefes darlığı problemi yaşayan KOAH hastalarının korunma tedbirlerine sıkıca uymaları önerisinde bulundu.
- "Geçmeyen nefes darlığında en yakın sağlık kuruluşuna başvurun"
"Kronik akciğer hastaları koronavirüs risk grubunda görülebilir. Ancak bu hastalar önerilen tedbirlere sıkıca uyarak kendilerini koruyabilir" değerlendirmesinde bulunan Mirici, KOAH'lı bir hastanın rahatsızlığının koronavirüs kaynaklı olabileceğini nasıl anlayacağı konusunda da şu bilgileri verdi:
"Son günlerde yaşanan koronavirüs salgını sırasında kronik akciğer hastalığı olanlar sağlıklı bireylere göre daha fazla risk altında olacaklardır, tıpkı diyabet ve kalp hastalığı olanlar gibi. Kovid-19'un en sık belirtileri, ateş, boğaz ağrısı, öksürük ve nefes darlığı. KOAH'lı bir hastanın her zaman yaşamadığı belirtiler olan ateş ve boğaz ağrısı ortaya çıkmışsa en yakın sağlık kuruluşuna, tercihen aile hekimine başvurmalı. Nefes darlığı, KOAH'lı hastaların yaşadığı en temel belirti. Her zamankinden daha farklı ya da ilaç kullandığı halde değişmeyen ya da artan nefes darlığı durumunda hastalarımızın yine en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir."
Mirici, KOAH hastalarından, koronavirüsten korunmak için diğer tüm sağlıklı bireyler gibi el hijyeni ve sosyal mesafe kurallarına bağlı kalmalarını, yeterli ve sağlıklı beslenmelerini, günde yarım saat ev içinde, balkona ya da bahçeye çıkarak egzersiz yapmalarını, yeterli miktarda uyumalarını ve önerilen tedaviyi eksiksiz uygulamalarını istedi.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Mirici, yaptığı yazılı açıklamada, dünya genelinde 65 milyon KOAH hastası olduğunu, 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH görüldüğünü ancak 10 hastadan sadece birinin doktora başvurduğunu ve doğru tanı alabildiğini aktardı.
Türkiye'deki 5 milyona yakın KOAH'lının sadece 300 ila 500 bininin kendisinde hastalık olduğunu bildiğine işaret eden Mirici, salgın tehlikesinin yaşandığı bugünlerde kronik akciğer hastalarının daha dikkatli olmaları, nefes darlığı problemi yaşayan KOAH hastalarının korunma tedbirlerine sıkıca uymaları önerisinde bulundu.
- "Geçmeyen nefes darlığında en yakın sağlık kuruluşuna başvurun"
"Kronik akciğer hastaları koronavirüs risk grubunda görülebilir. Ancak bu hastalar önerilen tedbirlere sıkıca uyarak kendilerini koruyabilir" değerlendirmesinde bulunan Mirici, KOAH'lı bir hastanın rahatsızlığının koronavirüs kaynaklı olabileceğini nasıl anlayacağı konusunda da şu bilgileri verdi:
"Son günlerde yaşanan koronavirüs salgını sırasında kronik akciğer hastalığı olanlar sağlıklı bireylere göre daha fazla risk altında olacaklardır, tıpkı diyabet ve kalp hastalığı olanlar gibi. Kovid-19'un en sık belirtileri, ateş, boğaz ağrısı, öksürük ve nefes darlığı. KOAH'lı bir hastanın her zaman yaşamadığı belirtiler olan ateş ve boğaz ağrısı ortaya çıkmışsa en yakın sağlık kuruluşuna, tercihen aile hekimine başvurmalı. Nefes darlığı, KOAH'lı hastaların yaşadığı en temel belirti. Her zamankinden daha farklı ya da ilaç kullandığı halde değişmeyen ya da artan nefes darlığı durumunda hastalarımızın yine en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir."
Mirici, KOAH hastalarından, koronavirüsten korunmak için diğer tüm sağlıklı bireyler gibi el hijyeni ve sosyal mesafe kurallarına bağlı kalmalarını, yeterli ve sağlıklı beslenmelerini, günde yarım saat ev içinde, balkona ya da bahçeye çıkarak egzersiz yapmalarını, yeterli miktarda uyumalarını ve önerilen tedaviyi eksiksiz uygulamalarını istedi.