CHP'li üst düzey isimler: İçeride kıyamet kopuyor
Son günlerde art arda skandallarla gündeme gelen CHP'de parti içinde ciddi rahatsızlık oluştu. Ancak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bu tepkilere aldırış etmiyor. CHP'li üst düzey isimlerden parti içindeki kargaşaya ait önemli bilgiler aktardı.
Son günlerde art arda skandallarla gündeme gelen CHP'de parti içinde ciddi rahatsızlık oluştu. Ancak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bu tepkilere aldırış etmiyor. Milliyet gazetesi yazarı Tunca Bengin, CHP'den üst düzey isimlerden parti içindeki kargaşaya ait önemli bilgiler aktardı.
Geçtiğimiz ay Kılıçdaroğlu'nun “Saraydan para alıp parti kurmak isteyenler” var çıkışıyla günlerce konuşulan, tartışılan ama “Kim?” sorusunun yanıtı hâlâ olmayan! CHP şimdi de taciz skandalı ve Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır'ın “Devletin ordusu Katar'a satıldı” sözleri nedeniyle yine gündem yarattı. Hem de öyle böyle değil, özellikle de taciz skandalındaki iddialar ve gelişmeler. Çünkü İstanbul ilçe teşkilatlarının bazılarında art arda yaşanan birden fazla olay söz konusu. Daha da vahimi, tacize uğrayanların değil, taciz edenlerin korunduğu gibisinden iddialar var. Dolayısıyla, olayı açığa çıkaran, deşifre eden ile hedefteki İstanbul il yönetimi arasında karşılıklı eleştiriler, suçlamalar havada uçuşuyor. Genel Merkez ise her zamanki gibi daha çok izleme pozisyonunda. Yani CHP yine ülkeden çok kendi iç sorunlarına odaklanmış durumda ya da bir başka deyişle, tabanına, sokaktaki insana “umut”tan söz eden ana muhalefet partisi gerçekte enerjisini buna harcamak yerine daha çok kendi içinde harcıyor. Yıllardır yaptığı gibi... Dün bu durumu CHP'nin önde gelen isimleriyle konuştum. Yaşananlara hepsi tepkili ve öfkeliydiler. En çok da bu olaylar nedeniyle CHP'nin ciddi kayba uğradığı noktasında. Şöyle diyorlardı:
“CHP'de herkes kendi başına hareket ettiği için genel bir disiplinsizlik var bir kere. Bunun yanı sıra İstanbul'da ciddi bir disiplinsizlik var. Biz sansasyonel şeyler yapıp kendimizi gündem yapıyoruz. Yani bu taciz olayını AKP yaratmadı, mesela ordu satılmış olayını AKP yaratmadı, bunları biz yaratıyoruz, gereksiz yere... Onlar da alıp bunu kullanıyorlar. Biz de arkalarına takılıyoruz, savunmaya geçiyorsun. Halbuki CHP yerel seçimlerden üç dört ay önce yeni bir strateji belirlemişti. Hiçbir şekilde Tayyip Bey'in sert çıkışlarına, eleştirilerine Genel Başkan cevap vermiyordu. Genel Başkan yardımcıları düşük tonda cevap veriyor, Kemal Bey de daha çok fakirliği, fukaralığı anlatıyordu. Ve bizim oylarımız yükseldi o arada çünkü CHP artık halkın sorunlarıyla ilgili gündem yaratıyor, iktidarın arkasına takılmıyordu. Şimdi ondan koptular maalesef ve gündemi yine Tayyip Erdoğan tayin ediyor ama hangisini ediyor? CHP bunu yaptı ya da şu, şunu yaptı diye. Siyasette açlık, sefalet yok, ön plana çıkanlar taciz iddiaları, milletvekilinin söylediği sözler. Dolayısıyla, CHP büyük hata yapıyor. Büyük hata yapıyor derken, yeni yapmıyor, Kemal Bey'le bu böyle devam ediyor. Yani ilacı yok bu işin.”
Genel Başkan neden müdahale etmiyor bu duruma?
“Genel Başkan Cumhurbaşkanı adayı mı? Değil. İktidar olmaya aday değil. Demek ki sen iktidar olmaya aday değilsen, ne yapıyorsun? Gününü gün ediyorsun muhalefette, başka bir şey yok. Yani o da oradaki düzenini bozmak istemiyor ve bu olaylara sessiz kalıyor.”
CHP'deki “Aksaçlılar”dan da ortak bir ses çıkmadı?
“CHP ilginç bir parti. CHP'de herkes lider, onun için bir araya gelemiyorlar. Yani kimse bir başkasıyla beraber hareket etmiyor, hepsi tek başına. Sıkıntı orada. Ekip olamıyorlar, ekip olmadan da karşı konmaz. Çünkü erk genel merkezin elinde. Tek başına hareket edip, tepki verirsen, yarın ihraç ederler, kimse de sesini çıkarmaz. Sahip çıkma duygusu, destek olayı yok. Bu da CHP'nin büyük bir açmazı. Yani başka farklı bağlantıların yoksa onun dışında başka sahiplenme duygusu olmaz bizde. Herkes bir yerde kendi başına yoklama yapar.”
Aslında parti içinde ciddi rahatsızlık var yani?
“Olmaz olur mu? Çok büyük rahatsızlık var, hem de öyle böyle değil, çok çok büyük. Mesela bizim siteler, partililerin Whatsapp grupları var, orada kıyamet kopuyor. Yani partililer inanılmaz derecede tepkili ama partinin üst yönetiminde bu konularda söz söyleyen kimse yok çünkü hepsi Kemal Bey'in tepkisini bekliyorlar.”
Özetle; yaşanan son olaylar ve gelişmelerden CHP içerisinde de rahatsızlık, tepki çok ama ses veren yok...
MİLLİYET
Geçtiğimiz ay Kılıçdaroğlu'nun “Saraydan para alıp parti kurmak isteyenler” var çıkışıyla günlerce konuşulan, tartışılan ama “Kim?” sorusunun yanıtı hâlâ olmayan! CHP şimdi de taciz skandalı ve Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır'ın “Devletin ordusu Katar'a satıldı” sözleri nedeniyle yine gündem yarattı. Hem de öyle böyle değil, özellikle de taciz skandalındaki iddialar ve gelişmeler. Çünkü İstanbul ilçe teşkilatlarının bazılarında art arda yaşanan birden fazla olay söz konusu. Daha da vahimi, tacize uğrayanların değil, taciz edenlerin korunduğu gibisinden iddialar var. Dolayısıyla, olayı açığa çıkaran, deşifre eden ile hedefteki İstanbul il yönetimi arasında karşılıklı eleştiriler, suçlamalar havada uçuşuyor. Genel Merkez ise her zamanki gibi daha çok izleme pozisyonunda. Yani CHP yine ülkeden çok kendi iç sorunlarına odaklanmış durumda ya da bir başka deyişle, tabanına, sokaktaki insana “umut”tan söz eden ana muhalefet partisi gerçekte enerjisini buna harcamak yerine daha çok kendi içinde harcıyor. Yıllardır yaptığı gibi... Dün bu durumu CHP'nin önde gelen isimleriyle konuştum. Yaşananlara hepsi tepkili ve öfkeliydiler. En çok da bu olaylar nedeniyle CHP'nin ciddi kayba uğradığı noktasında. Şöyle diyorlardı:
“CHP'de herkes kendi başına hareket ettiği için genel bir disiplinsizlik var bir kere. Bunun yanı sıra İstanbul'da ciddi bir disiplinsizlik var. Biz sansasyonel şeyler yapıp kendimizi gündem yapıyoruz. Yani bu taciz olayını AKP yaratmadı, mesela ordu satılmış olayını AKP yaratmadı, bunları biz yaratıyoruz, gereksiz yere... Onlar da alıp bunu kullanıyorlar. Biz de arkalarına takılıyoruz, savunmaya geçiyorsun. Halbuki CHP yerel seçimlerden üç dört ay önce yeni bir strateji belirlemişti. Hiçbir şekilde Tayyip Bey'in sert çıkışlarına, eleştirilerine Genel Başkan cevap vermiyordu. Genel Başkan yardımcıları düşük tonda cevap veriyor, Kemal Bey de daha çok fakirliği, fukaralığı anlatıyordu. Ve bizim oylarımız yükseldi o arada çünkü CHP artık halkın sorunlarıyla ilgili gündem yaratıyor, iktidarın arkasına takılmıyordu. Şimdi ondan koptular maalesef ve gündemi yine Tayyip Erdoğan tayin ediyor ama hangisini ediyor? CHP bunu yaptı ya da şu, şunu yaptı diye. Siyasette açlık, sefalet yok, ön plana çıkanlar taciz iddiaları, milletvekilinin söylediği sözler. Dolayısıyla, CHP büyük hata yapıyor. Büyük hata yapıyor derken, yeni yapmıyor, Kemal Bey'le bu böyle devam ediyor. Yani ilacı yok bu işin.”
Genel Başkan neden müdahale etmiyor bu duruma?
“Genel Başkan Cumhurbaşkanı adayı mı? Değil. İktidar olmaya aday değil. Demek ki sen iktidar olmaya aday değilsen, ne yapıyorsun? Gününü gün ediyorsun muhalefette, başka bir şey yok. Yani o da oradaki düzenini bozmak istemiyor ve bu olaylara sessiz kalıyor.”
CHP'deki “Aksaçlılar”dan da ortak bir ses çıkmadı?
“CHP ilginç bir parti. CHP'de herkes lider, onun için bir araya gelemiyorlar. Yani kimse bir başkasıyla beraber hareket etmiyor, hepsi tek başına. Sıkıntı orada. Ekip olamıyorlar, ekip olmadan da karşı konmaz. Çünkü erk genel merkezin elinde. Tek başına hareket edip, tepki verirsen, yarın ihraç ederler, kimse de sesini çıkarmaz. Sahip çıkma duygusu, destek olayı yok. Bu da CHP'nin büyük bir açmazı. Yani başka farklı bağlantıların yoksa onun dışında başka sahiplenme duygusu olmaz bizde. Herkes bir yerde kendi başına yoklama yapar.”
Aslında parti içinde ciddi rahatsızlık var yani?
“Olmaz olur mu? Çok büyük rahatsızlık var, hem de öyle böyle değil, çok çok büyük. Mesela bizim siteler, partililerin Whatsapp grupları var, orada kıyamet kopuyor. Yani partililer inanılmaz derecede tepkili ama partinin üst yönetiminde bu konularda söz söyleyen kimse yok çünkü hepsi Kemal Bey'in tepkisini bekliyorlar.”
Özetle; yaşanan son olaylar ve gelişmelerden CHP içerisinde de rahatsızlık, tepki çok ama ses veren yok...
MİLLİYET