Kovid-19 Salgınıyla Mücadele Eden Sağlık Çalışanları Duyarsız İnsanlardan Yakınıyor
Yalova Devlet Hastanesi Kovid19 Yoğun Bakım Servisinde görevli hemşire Sezer Özyuva: 'Hastaneden eve giderken ekmek almak için uğradığım fırında vatandaşın maskesi yok, sosyal mesafe yok. Bunlar, biz sağlık çalışanlarının çok ağırına giden şeyler. Oradan eve geçince, sokağa çıkma kısıtlaması olduğu halde komşumun mangal yaptığını görüyorum. Bazı insanlar sanki koronavirüs yokmuş gibi davranıyor' Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda görevli paramedik Hülya Köse: 'Genel olarak karşılaştığımız sıkıntı, temaslı veya pozitif kişilerin evlerinde durmaması, virüsü yaymaya çalışmaları. Evlerinde kalarak bize destek olmalarını istiyoruz'
SITKI YILDIZ - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ilk gününden itibaren gece gündüz demeden hastaları iyileştirmek için yoğun çaba sarf eden sağlık çalışanları, vatandaşlara maske ve mesafe çağrısında bulundu.
Kovid-19 ile mücadele sürecinde, aileleri ve sevdiklerinden ayrı kalan, çocuklarını en zorlu zamanlarında bırakarak yardıma koşan sağlık görevlileri, ilk günkü gibi salgınla mücadelelerini aralıksız sürdürüyor. Sağlık çalışanları, bu zor süreçte tedbirlere uymayan duyarsız insanlardan şikayetçi.
Yalova Devlet Hastanesi Pandemi Yoğun Bakım Servisinde görevli hemşire Sezer Özyuva, AA muhabirine, hastanede 9 yıldır görev yaptığını söyledi.
Kovid-19 salgını sonrası açılan serviste gönüllü olarak görev aldığını aktaran Özyuva, salgının ilk dönemlerinde herkes gibi tedirgin olduğunu ifade etti.
Yoğun bakımda görev yapmanın zorluklarına değinen Özyuva, en büyük korkusunun, virüsü sevdiklerine bulaştırmak olduğunu vurguladı.
Özyuva, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendimizden ziyade sevdiklerimizi, yakınlarımızı düşünür olduk. Benim 3 çocuğum var ve eve gittiğim zaman kendimi enfekte hissediyorum. Nöbette olduğum gecelerde, hastanede insanlar benden yardım bekliyor. Benden çaresizce yardım isteyenler, nefes alamadığı için ölmek istediğini söyleyen hastalarımız bile oldu, ama hastaneden eve giderken ekmek almak için uğradığım fırında vatandaşın maskesi yok, sosyal mesafe yok. Bunlar, biz sağlık çalışanlarının çok ağırına giden şeyler. Oradan eve geçince, sokağa çıkma kısıtlaması olduğu halde komşumun mangal yaptığını görüyorum. Bazı insanlar sanki koronavirüs yokmuş gibi davranıyor. Açıkçası bu şekilde davranan insanların, gelip yoğun bakımları, hangi şartlarda çalıştığımızı ve burada verilen mücadeleyi görmelerini isterdim."
- "Bizi değil, sevdiklerini, kendilerini düşünsünler"
Sağlık çalışanı olarak yıpranmaları konusunda yorum yapmayı doğru bulmadığını dile getiren Özyuva, görevlerini seve seve yaptıklarını dile getirdi.
İnsanlardan tek beklentisinin, salgın kurallarına uymaları olduğunu anlatan Özyuva, "Onlar kuralları unutuyorlar ama sonraki yansıması biz sağlık çalışanlarına oluyor. Bu işin en büyük, kötü tarafı bir kişi karşınızda nefes alamıyor ve tabiri yerindeyse can çekişiyor. Bu şekilde davranan insanların, bir gün boyunca yoğun bakımda durmaları, o tulumun içinde birkaç saat geçirmelerini isterdim ancak bu şekilde kurallara uyacaklarını tahmin ediyorum." dedi.
Sezer Özyuva, kurallara uymasına rağmen gelininden virüs bulaştığı belirtilen bir hastayı kaybettiklerini ifade ederek, "Biz zaten bu işi yapıyoruz. Bizi değil, sevdiklerini, kendilerini düşünsünler. Bu hastalığı ancak böyle olurlarsa yenebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Arkadaşlarımızla birbirimizin çocuklarına bakarak destek olmaya çalıştık"
Termal Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda paramedik olarak görev yapan Hülya Köse de salgın sürecinde iş yüklerinin arttığını belirtti.
Çocuklarına bakıcı bulmakta zorlandıkları bilgisini veren Köse, "Arkadaşlarımızla birbirimizin çocuklarına bakarak destek olmaya çalıştık. Ben nöbetteyken arkadaşım benim çocuğuma baktı, o nöbetteyken de ben onun çocuğuna baktım. Çok şükür müdürlüğümüz, Bakanlığımız bize olduğunca destek olmaya çalıştı. Bizler salgın döneminde sevdiklerimize sarılmayı çok özledik." ifadelerini kullandı.
Köse, koronavirüse yakalanan hastalara anne, baba veya yakınları gibi baktıklarını vurgulayarak, "Genel olarak karşılaştığımız sıkıntı, temaslı veya pozitif kişilerin evlerinde durmaması, virüsü yaymaya çalışmaları. Evlerinde kalarak bize destek olmalarını istiyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
Kovid-19 ile mücadele sürecinde, aileleri ve sevdiklerinden ayrı kalan, çocuklarını en zorlu zamanlarında bırakarak yardıma koşan sağlık görevlileri, ilk günkü gibi salgınla mücadelelerini aralıksız sürdürüyor. Sağlık çalışanları, bu zor süreçte tedbirlere uymayan duyarsız insanlardan şikayetçi.
Yalova Devlet Hastanesi Pandemi Yoğun Bakım Servisinde görevli hemşire Sezer Özyuva, AA muhabirine, hastanede 9 yıldır görev yaptığını söyledi.
Kovid-19 salgını sonrası açılan serviste gönüllü olarak görev aldığını aktaran Özyuva, salgının ilk dönemlerinde herkes gibi tedirgin olduğunu ifade etti.
Yoğun bakımda görev yapmanın zorluklarına değinen Özyuva, en büyük korkusunun, virüsü sevdiklerine bulaştırmak olduğunu vurguladı.
Özyuva, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendimizden ziyade sevdiklerimizi, yakınlarımızı düşünür olduk. Benim 3 çocuğum var ve eve gittiğim zaman kendimi enfekte hissediyorum. Nöbette olduğum gecelerde, hastanede insanlar benden yardım bekliyor. Benden çaresizce yardım isteyenler, nefes alamadığı için ölmek istediğini söyleyen hastalarımız bile oldu, ama hastaneden eve giderken ekmek almak için uğradığım fırında vatandaşın maskesi yok, sosyal mesafe yok. Bunlar, biz sağlık çalışanlarının çok ağırına giden şeyler. Oradan eve geçince, sokağa çıkma kısıtlaması olduğu halde komşumun mangal yaptığını görüyorum. Bazı insanlar sanki koronavirüs yokmuş gibi davranıyor. Açıkçası bu şekilde davranan insanların, gelip yoğun bakımları, hangi şartlarda çalıştığımızı ve burada verilen mücadeleyi görmelerini isterdim."
- "Bizi değil, sevdiklerini, kendilerini düşünsünler"
Sağlık çalışanı olarak yıpranmaları konusunda yorum yapmayı doğru bulmadığını dile getiren Özyuva, görevlerini seve seve yaptıklarını dile getirdi.
İnsanlardan tek beklentisinin, salgın kurallarına uymaları olduğunu anlatan Özyuva, "Onlar kuralları unutuyorlar ama sonraki yansıması biz sağlık çalışanlarına oluyor. Bu işin en büyük, kötü tarafı bir kişi karşınızda nefes alamıyor ve tabiri yerindeyse can çekişiyor. Bu şekilde davranan insanların, bir gün boyunca yoğun bakımda durmaları, o tulumun içinde birkaç saat geçirmelerini isterdim ancak bu şekilde kurallara uyacaklarını tahmin ediyorum." dedi.
Sezer Özyuva, kurallara uymasına rağmen gelininden virüs bulaştığı belirtilen bir hastayı kaybettiklerini ifade ederek, "Biz zaten bu işi yapıyoruz. Bizi değil, sevdiklerini, kendilerini düşünsünler. Bu hastalığı ancak böyle olurlarsa yenebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Arkadaşlarımızla birbirimizin çocuklarına bakarak destek olmaya çalıştık"
Termal Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda paramedik olarak görev yapan Hülya Köse de salgın sürecinde iş yüklerinin arttığını belirtti.
Çocuklarına bakıcı bulmakta zorlandıkları bilgisini veren Köse, "Arkadaşlarımızla birbirimizin çocuklarına bakarak destek olmaya çalıştık. Ben nöbetteyken arkadaşım benim çocuğuma baktı, o nöbetteyken de ben onun çocuğuna baktım. Çok şükür müdürlüğümüz, Bakanlığımız bize olduğunca destek olmaya çalıştı. Bizler salgın döneminde sevdiklerimize sarılmayı çok özledik." ifadelerini kullandı.
Köse, koronavirüse yakalanan hastalara anne, baba veya yakınları gibi baktıklarını vurgulayarak, "Genel olarak karşılaştığımız sıkıntı, temaslı veya pozitif kişilerin evlerinde durmaması, virüsü yaymaya çalışmaları. Evlerinde kalarak bize destek olmalarını istiyoruz." diye konuştu.