Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın Ardından Millete Seslendi Açıklaması (2)

'Heyetimiz ve Kıbrıs halkı ile Maraş'ta gerçekleştirdiğimiz program, bölgenin bundan sonra hızla canlanmasını sağlayacak adımlar konusundaki kararlılığımızın da ifadesidir' 'Kıbrıs meselesinden bihaber, Kapalı Maraş'ın açılmasının stratejik önemini kavrayamamış, bizim oraya yaptığımız ziyaretin mesajını anlamamış olanların bu programa piknik gözüyle bakması pek tabiidir' 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğini bölgede ve tüm dünyada kabul ettirecek bir döneme girdiğimize inanıyorum' 'RumYunan ikilisinin uzlaşmaz tutumları sebebiyle artık yeniden konuşulması, tartışılması, müzakeresi anlamsız hale gelen hususları bir kenara bırakarak yeni bir gelecek inşası için hep beraber kolları sıvıyoruz' 'Artık ülkemizdeki hiçbir afetin ardından 'Nerede bu devlet' sesleri yükselmiyor'.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yaptığı ziyaret sırasında, heyeti ve Kıbrıs halkı ile Maraş'ta gerçekleştirdiği programın, bölgenin bundan sonra hızla canlanmasını sağlayacak adımlar konusundaki kararlılığın da ifadesi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, geçen pazar günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 37'nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Ada'ya bir ziyaret gerçekleştirdiklerini anımsattı.

KKTC'nin, Kıbrıs Türkü'nün hukuk, eşitlik ve varoluş mücadelesinin en kıymetli eseri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaptığımız bu ziyaretin her iki taraf için de önemli mesajlar içerdiğine inanıyorum. Ziyaretimizde bizlere Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, bakanlarımız, eski meclis başkanlarımız, milletvekillerimiz ve muharip gazilerimiz eşlik etti. Kıbrıs'a ayak basışımızdan ayrıldığımız ana kadar şahit olduğumuz muhabbet sebebiyle Kıbrıslı kardeşlerime şükranlarımı sunuyor." ifadelerini kullandı.

Ada'da ilk olarak 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı törenlerine iştirak ederek Kıbrıs Türkü'nün bayram sevincine ortak olduklarını hatırlatan Erdoğan, daha sonra uzun bir aranın ardından yeniden kullanıma açılan Kapalı Maraş bölgesine geçtiklerini belirtti.

Kapalı Maraş'ın bugüne kadar kapalı tutulmasının Kıbrıs Türk tarafının samimiyetinin ve iyi niyetinin bir göstergesi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Ancak bu iyi niyet jesti, Rum tarafında hiçbir zaman karşılık bulmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti, bir süre önce Kapalı Maraş'ın sahil şeridini halka açtı. Bu cesur adımı biz de destekliyoruz. Kapalı Maraş'ta kullanıma açılan bölgenin yollarını 15 gün gibi kısa bir sürede asfaltladık. Bisiklet yolu, kaldırım tamiri, içme suyu tesisi, çocuk oyun parkları, büfe, bank, çevre düzenlemesi gibi hizmetleri hayata geçirdik. Heyetimiz ve Kıbrıs halkı ile birlikte Maraş'ta gerçekleştirdiğimiz program bölgenin bundan sonra hızla canlanmasını sağlayacak adımlar konusundaki kararlılığımızın da ifadesidir. Kıbrıs meselesinden bihaber, Kapalı Maraş'ın açılmasının stratejik önemini kavrayamamış, bizim oraya yaptığımız ziyaretin mesajını anlamamış olanların bu programa piknik gözüyle bakması pek tabiidir. Hamdolsun milletimiz, meselenin ne olduğunu da orada yaptığımız işin manasını da gayet iyi biliyor. Her konuda olduğu gibi sağlık ve özellikle son dönemde tüm dünyayı etkileyen salgın hususunda da Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Bu çerçevede kısa sürede inşasını tamamladığımız 100 yataklı Lefkoşe Acil Durum Hastanesi'nin de açılışını yaptık. Hastanemizle birlikte 5 ambulansı da hizmete soktuk."

- "Yeni bir gelecek inşası için hep beraber kolları sıvıyoruz"

Kıbrıs'a 500 yataklı bir hastanenin inşası için de hazırlıklara başladıklarını, törenin ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Sayın Tatar, Cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen ardından Ankara'yı ziyaret etmişti. Böylece iadeiziyaretimizi de gerçekleştirmiş olduk. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ile ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesi için atılacak adımları değerlendirdik." dedi.

Ziyaretle, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni birbirinden ayırmak isteyenlere en güzel cevabı verdiklerine inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmaz tutumları sebebiyle artık yeniden konuşulması, tartışılması, müzakeresi anlamsız hale gelen hususları bir kenara bırakarak yeni bir gelecek inşası için hep beraber kolları sıvıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğini bölgede ve tüm dünyada kabul ettirecek bir döneme girdiğimize inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Ziyarette gösterdikleri samimi teveccüh için Kıbrıs halkına bir kez daha şükranlarını ileten Erdoğan, "Böyle milli bir meselede Türkiye'nin yanında yer alan siyasi partilerimizin, meslek kuruluşlarımızın ve sivil toplum örgütlerimizin temsilcilerine de ayrıca şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum." dedi.

- "Türkiye Afet Müdahale Planı işlemeye başlamıştır"

İzmir depreminin Türkiye'nin hem doğal afetler gerçeğini bir kez daha hatırlattığını hem de afet öncesi ve sonrası hazırlıkların gözden geçirilmesine vesile olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede İzmir depreminde iyi bir sınav verdiğimize inanıyorum. Depremin gerçekleştiği 30 Ekim saat 14.51'den itibaren Türkiye Afet Müdahale Planı işlemeye başlamıştır. İzmir'deki AFAD ekipleri hemen harekete geçmiş, çevre illerdeki ekipler de derhal İzmir'e destek için yola çıkmışlardır. Depremin birinci saatinde AFAD İzmir ekipleri, itfaiye birimleri, şehirdeki sivil toplum kuruluşlarının arama kurtarma ekipleri, Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri, acil yardım ekipleri sahada çalışmaya başlamıştı. Aynı şekilde ilk dakikalardan itibaren emniyet, jandarma ve Türk Silahlı Kuvvetleri birimleri hem personelleri ile hem helikopter ve insansız hava araçlarıyla destek için afet bölgesindeki yerlerini almışlardı. Depremin ikinci saatinde 25 bin kişilik mobil mutfak ve 50 personel bölgeye sevk edilmiş, AFAD'ın lojistik depolarında çadır ve battaniye gibi barınma ihtiyaçları yola çıkarılmıştı. Depremin altıncı saatinde diğer bölgelerden kara ve hava yoluyla 2 binin üzerinde arama kurtarma personeli ve 15 arama kurtarma köpeği bölgeye ulaşmak üzere yola çıkmıştı. Depremin 10'uncu saatinde Türkiye Arama Kurtarma Planı kapsamında 7 temel ihtiyacın karşılanması için binlerce personel sahada bilfiil çalışmalarda görev almış durumdaydı. Depremin 12'ci saatinde 100 psiko-sosyal destek personeli, depremzedelerle görüşme yapmaya başlamıştı. Depremin 24'üncü saatinde hasar tespit çalışmaları için 520 personel sahaya inmişti. Depremin 48'inci saatinde binin üzerinde çadırın kurulumu tamamlanmış, depremzedelerin kullanımına sunulmuştur. Depremin 72'nci saatinde Türkiye Arama Kurtarma Planı kapsamında 8 binin üzerinde personel ve 1200 araç sahada faaliyet halindeydi."

- "Artık 'Nerede bu devlet' sesleri yükselmiyor"

Türk Kızılay'ın her zaman olduğu gibi yine tüm imkanları, personeli ve gönüllüleriyle ilk andan itibaren İzmirliler'in yanında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar İzmir'de 700 bin öğün sıcak yemek, bir o kadar da içecek ve ikram malzemesi dağıtıldı. Görüldüğü gibi tüm planların ve hazırlıkların adeta tıkır tıkır işlediği bir organizasyon ile devlet İzmir'e ve İzmirlilere sahip çıkmıştır." dedi.

AFAD'ın arama kurtarma ekipleri ile birlikte akredite kurumlar olan JAK, AKUT ve İHH'nın yanında çok sayıda sivil toplum kuruluşunun destek için İzmir'e gittiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çeşitli belediyelerden de çok sayıda itfaiye, arama kurtarma ekibi İzmir'deki çalışmalara katıldı. Tüm bu ekipler, AFAD koordinasyonunda planlı, bilinçli, donanımlı bir şekilde arama kurtarma çalışmalarında görev aldı. Elbette bu çalışmaların öncesi var. AFAD, ülkemizin 11 bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katkıda bulunacak sivil toplum kuruluşları ile toplantılar yaparak, afet sonrası müdahalelerin hem hızlı hem etkin olması için ciddi bir hazırlık yürütmüştür. Dikkat ederseniz artık ülkemizdeki hiçbir afetin ardından 'Nerede bu devlet?' sesleri yükselmiyor. Çünkü devlet, ilk andan itibaren hep milletimizin yanında yer alıyor, gereken her türlü desteği sağlıyor, faaliyeti yürütüyor. Bu vesileyle İçişleri Bakanlığımıza, AFAD Başkanımıza ve ekibine, Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ve ekibine, çalışmalarda görev alan bakan arkadaşlarıma, kurumlarımızın mensuplarına, Kızılayımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Özellikle yine Silahlı Kuvvetlerimize teşekkür ediyorum."

(Sürecek)

Kaynak: AA