Başkan Erdoğan'dan İslam İşbirliği Teşkilatı'na video mesaj
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam ile ilgili olarak sarf ettiği sözlere bir kez daha tepki gösterdi. Erdoğan, "Macron’un başını çektiği bu tür girişimlerin esas gayesi, İslam ile ve Müslümanlar ile hesaplaşmaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un İslam ile ilgili olarak sarf ettiği sözlere bir kez daha tepki gösterdi. Erdoğan, 'Macron'un başını çektiği bu tür girişimlerin esas gayesi, İslam ile ve Müslümanlar ile hesaplaşmaktır' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ve gözlemci ülkelerin Diyanet İşleri Bakanları, Başkanları ve Başmüftüleri İstişare Toplantısı'na video mesaj gönderdi.
Sözlerine 'Buradaki her bir kardeşimizin tecrübesinin eleştirilerinin şahsım başta olmak üzere Türkiye'deki tüm dostlarınız için son derece önemli olduğunu söylemek istiyorum' diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti:
'Müslümanlar olarak terörden açlığa iç kavgalardan tefrikalara pek çok çetin zorluklarla yüzleşiyoruz. Birçok bölgemizde maalesef kan ve gözyaşı kol geziyor. Asırlar boyunca insanlığa ışık tutan, ilim, hikmet ve barışla anılan kadim İslam beldelerinden, bugün, ne yazık ki feryatlar yükseliyor.
Ölenin de öldürenin de ‘Allah-u Ekber' dediği bir tabloyu bizim kabul etmemiz asla mümkün değildir. Bu dinin mensupları asla katliam yapmaz, yapamaz.
Bugün Müslümanlar Irak'tan Yemen'e etnik ve mezhep kökenli kavgalarla karşı karşıya kalıyorsa bunun sebebi Kuran'dan ve hadislerden uzaklaşmamızdır. Biz üstünlüğün mal da mülkte olduğuna değil takvada olduğuna inanıyoruz.
Birbirimizi etnik kimliğinden ırkından dolayı değil sadece Allah için Allah'ın rızası için seveceğiz. Unutmayalım ki kainat boşluk kabul etmez hak ve hakikatin geri çekildiği yeri hemen batıl işgal eder. DEAŞ gibi terör örgütlerinin pençesine düşeceklerdir.
Dinimizin hakiki mesajların duyurulması büyük önem arz ediyor. Bu konuda hepimizin gayret sarf etmesi gerekiyor. Müslümanların içinde bulunduğu üzücü manzara emperyalistlere ve İslam düşmanlarına cesaret vermektedir. İslam'ın yükselişinden rahatsız olanlar, bizzat kendilerinin sebep olduğu krizleri öne sürerek, dinimize saldırmaktadır.
Yakın zamanda gündeme getirilen Fransız İslamı, Avrupa İslamı, Avusturya İslamı gibi kavramlar bunun en son örnekleridir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un başını çektiği bu tür girişimlerin esas gayesi, İslam ile ve Müslümanlar ile hesaplaşmaktır.
Dinin sadece evde yaşandığı dini sembollere müsaade edilmediği İslam karşıtı bir sistem kurulmak isteniyor. Dinin biçimlendirilmeye çalışıldığı bu sistemin adı demokrasi değil totaliterliktir. Dışarıdan sistemli şekilde yürütülen saldırılar içeriden bu saldırılara zemin hazırlatan hatalar dinimizin ruhuna asla nüfuz edemeyecektir.
İnsanlar dini alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremezlerse DAEŞ, FETÖ, El Şebab, Boko Haram gibi terör örgütlerinin İslama mugayir sapkın yapıların pençesine düşeceklerdir. Emperyalistlerin bizi Şii, Sünni, Siyah, Beyaz, Türk, Kürt, Arap, Farisi diye bölmesine müsaade etmeyeceğiz.'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye ve gözlemci ülkelerin Diyanet İşleri Bakanları, Başkanları ve Başmüftüleri İstişare Toplantısı'na video mesaj gönderdi.
Sözlerine 'Buradaki her bir kardeşimizin tecrübesinin eleştirilerinin şahsım başta olmak üzere Türkiye'deki tüm dostlarınız için son derece önemli olduğunu söylemek istiyorum' diye başlayan Erdoğan, şöyle devam etti:
'Müslümanlar olarak terörden açlığa iç kavgalardan tefrikalara pek çok çetin zorluklarla yüzleşiyoruz. Birçok bölgemizde maalesef kan ve gözyaşı kol geziyor. Asırlar boyunca insanlığa ışık tutan, ilim, hikmet ve barışla anılan kadim İslam beldelerinden, bugün, ne yazık ki feryatlar yükseliyor.
Ölenin de öldürenin de ‘Allah-u Ekber' dediği bir tabloyu bizim kabul etmemiz asla mümkün değildir. Bu dinin mensupları asla katliam yapmaz, yapamaz.
Bugün Müslümanlar Irak'tan Yemen'e etnik ve mezhep kökenli kavgalarla karşı karşıya kalıyorsa bunun sebebi Kuran'dan ve hadislerden uzaklaşmamızdır. Biz üstünlüğün mal da mülkte olduğuna değil takvada olduğuna inanıyoruz.
Birbirimizi etnik kimliğinden ırkından dolayı değil sadece Allah için Allah'ın rızası için seveceğiz. Unutmayalım ki kainat boşluk kabul etmez hak ve hakikatin geri çekildiği yeri hemen batıl işgal eder. DEAŞ gibi terör örgütlerinin pençesine düşeceklerdir.
Dinimizin hakiki mesajların duyurulması büyük önem arz ediyor. Bu konuda hepimizin gayret sarf etmesi gerekiyor. Müslümanların içinde bulunduğu üzücü manzara emperyalistlere ve İslam düşmanlarına cesaret vermektedir. İslam'ın yükselişinden rahatsız olanlar, bizzat kendilerinin sebep olduğu krizleri öne sürerek, dinimize saldırmaktadır.
Yakın zamanda gündeme getirilen Fransız İslamı, Avrupa İslamı, Avusturya İslamı gibi kavramlar bunun en son örnekleridir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un başını çektiği bu tür girişimlerin esas gayesi, İslam ile ve Müslümanlar ile hesaplaşmaktır.
Dinin sadece evde yaşandığı dini sembollere müsaade edilmediği İslam karşıtı bir sistem kurulmak isteniyor. Dinin biçimlendirilmeye çalışıldığı bu sistemin adı demokrasi değil totaliterliktir. Dışarıdan sistemli şekilde yürütülen saldırılar içeriden bu saldırılara zemin hazırlatan hatalar dinimizin ruhuna asla nüfuz edemeyecektir.
İnsanlar dini alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremezlerse DAEŞ, FETÖ, El Şebab, Boko Haram gibi terör örgütlerinin İslama mugayir sapkın yapıların pençesine düşeceklerdir. Emperyalistlerin bizi Şii, Sünni, Siyah, Beyaz, Türk, Kürt, Arap, Farisi diye bölmesine müsaade etmeyeceğiz.'