TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Açıklaması 'Bu Yıl Dünyada İlk 500 Üniversite Arasına 2 Türk Üniversitesi Girdi'
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Vakıf üniversiteleri yükseköğretimde çok önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Bu yıl dünyada ilk 500 üniversite arasına 2 Türk üniversitesi girdi. Bunların ikisi de vakıf üniversitesi oldu” dedi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Yükseköğretim Sektör Meclisi Toplantısı’na katıldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda düzenlenen meclis toplantısına ev sahipliği yapan Hisarcıklıoğlu, ülkelerin zenginliğinin iyi eğitim almakla ilgili olduğunu söyleyerek, “Bizim kültürümüzde güzel bir söz var. ‘Tek bir insanın kurtuluşu dünyanın kurtuluşudur’ diye. İyi bir eğitim insanın hayatını kurtaran en önemli araçtır. Benim bir tane gayem var. Ülkemin zengin olması. Bir ülkenin zenginliği ile eğitim düzeyi arasında da çok güçlü bir ilişki var. O yüzden eğitim iş insanın sorunudur, ilgilenmesi gereken alandır. Kaliteli üniversite bir milleti zengin edecek en verimli fabrikadır. Eğitime yatırım yapmak ülkeye yapılan en büyük hizmettir. O yüzden vakıf üniversitelerimizin kurucularına, sizlere Türk özel sektörü adına teşekkür ediyorum. Eğitimin en kıymetli alan ama en zor alan olduğu da kesin. Bugün yaptığınız yatırımın meyvesini almak on yıllar alabiliyor. Dünya çok hızlı değişiyor. Sürücüsüz otomobiller, asistan robotlar, yapay zekâ, sanal gerçeklik dünyanın yeni gerçekleri. Bütün iş yapma biçimleri değişiyor, insanın yer küre üzerindeki konumu yeniden tanımlanıyor. Yepyeni iş modelleri bütün ezberlerimizi bozuyor. Mazisi 10 yılı bile bulmayan genç şirketler, 100 yıllık dünya markalarının önüne geçiyor. İşte görüyoruz, bilgi çağında, sermaye büyük ölçüde bilgi teknolojilerine kaymış durumda. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma hedefini yakalamanın anahtarı daha fazla teknoloji üretmek. Üniversitelerin temel gayesi artık teknolojiyi kullanan değil, üreten yeni bir nesil olmalı. Bilgiye kolay ulaşabilen, hızlı öğrenen, disiplinler arası düşünebilen, refleksi kuvvetli, teknolojiyi en iyi şekilde kullanan, icat çıkaran yeni bir nesli ülkemize kazandırmalıyız” ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, vakıf üniversitelerinin yükseköğretim sistemi içerisinde önemli bir misyon üstlendiğine değinerek, “Vakıf üniversiteleri yükseköğretimde çok önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Bu yıl dünyada ilk 500 üniversite arasına 2 Türk üniversitesi girdi. Bunların ikisi de vakıf üniversitesi oldu. Ayrıca yükseköğretimde, akademik gelişme açısından da vakıf üniversitelerini çok önemsiyorum. Zira vakıf üniversitelerinin yaptığı yatırım, getirdiği rekabet sayesinde, eğitimde kalitenin artmasına vesile oluyor. Bizler faaliyetlerimizi yürütürken, gerçek bir vakıf anlayışıyla hareket ediyoruz.
Kar için değil, toplum yararına çalışıyoruz. İşte bu vizyonla, ülkemizin muasır medeniyet seviyesine ulaşmasına için çalışıyoruz” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç’a hitaben, “Sizin liderliğinizde, yükseköğretimde atılması gereken adımların kararlılıkla atılacağına inanıyoruz” diyerek, özel sektörle eğitim planlamasının ilişkisinin güçlenmesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıkloğlu, “Özel sektörün hedefleri ile eğitim planlaması arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu amaçla Kasım ayında düzenlenen ‘Geleceğin Meslekleri, Mesleklerin Geleceği Çalıştayı’ iş dünyası ve akademiyi buluşturan iyi bir başlangıç oldu. Kontenjanlar da, özel sektörün ihtiyaçlarına göre planlanırsa, yükseköğretimde ciddi bir verimlilik artışı olacağına inanıyorum. Boş kalan her bir kontenjan, ülkemizin kaynaklarının heba olması demek. Aynı şekilde, üniversitelerdeki bölümler ve programlar geleceğin ihtiyaçlarını da gözeterek güncellenmeli. Araştırmacı sayımızı artırmak için Üniversitelerimizde yüksek lisans ve doktora programlarını daha çok desteklemeliyiz. Teorik eğitimin, pratik eğitimle yoğurulmasına özel önem vermeliyiz. İşte tam da bu noktada, TOBB ETÜ’de uyguladığımız ortak eğitim programlarını, tüm üniversitelerimizde de yaygınlaştırmalıyız. Ortak eğitim mantığını geleneksel stajdan muhakkak ayırmalıyız. Akademisyenler, öğrenciler, mezunlar ve iş dünyası temsilcileriyle, üniversiteleri, açık inovasyon merkezleri haline getirmeliyiz. Buna ilave olarak, üniversiteleri birer girişimcilik merkezi haline getirmeliyiz. Girişimcilik demek zenginlik demektir. ‘Ne iş olursa yaparım’ , ‘Hangi iş olursa kurarım’ devri bitmiştir. Yeni nesil girişimcileri yetiştirecek platformlar üniversitelerdir. Hedefimiz, yabancı öğrenciler olmalı. Yükseköğretimde çekim merkezi olmalıyız. Türkiye İtalya ile Çin arasındaki en büyük sanayi ülkesi. Lisans, yüksek lisans ve doktora programları için yabancı öğrencilerin ülkemize gelmesi için üniversitelerimizi desteklemeliyiz” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a da mesleki eğitimi, piyasanın ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkürlerini ileterek, “Kontenjan ve program ismi gibi konularda daha çok istişare etmeliyiz. Bu anlamda ‘Yeni YÖK’ vizyonunuzdaki stratejik hedeflerinizin bir an önce hayata geçirilmesi için çalışmalıyız. Bu noktada bir teşekkürüm de, Milli Eğitim Bakanımız sayın Ziya Selçuk’a olacak. Mesleki eğitimi, piyasanın ve ülkenin ihtiyaçlarına göre şekillendirme noktasında çok önemli adımlar atıyor. İşte en son olarak da, Türkiye’nin Otomobili’nin üretiminde ihtiyaç duyulacak teknik elemanların yetiştirilmesi için, ilk kez motorlu araçlar teknolojisi alanında elektrikli araçlar dalı açılacağını bildirdi. Bu güzel vizyonu için de sayın Bakamızı ayrıca kutluyoruz. Bugün de YÖK, doktora burs programına otomobil ile ilgili alanları da ekledi. Enerji, hibrit motor gibi alanlarda doktoralı mühendis yetiştirilecek” diye konuştu.
Toplantıya TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç ve Türkiye genelinde eğitim veren üniversitelerin rektörleri katıldı.
Kaynak: İHA
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda düzenlenen meclis toplantısına ev sahipliği yapan Hisarcıklıoğlu, ülkelerin zenginliğinin iyi eğitim almakla ilgili olduğunu söyleyerek, “Bizim kültürümüzde güzel bir söz var. ‘Tek bir insanın kurtuluşu dünyanın kurtuluşudur’ diye. İyi bir eğitim insanın hayatını kurtaran en önemli araçtır. Benim bir tane gayem var. Ülkemin zengin olması. Bir ülkenin zenginliği ile eğitim düzeyi arasında da çok güçlü bir ilişki var. O yüzden eğitim iş insanın sorunudur, ilgilenmesi gereken alandır. Kaliteli üniversite bir milleti zengin edecek en verimli fabrikadır. Eğitime yatırım yapmak ülkeye yapılan en büyük hizmettir. O yüzden vakıf üniversitelerimizin kurucularına, sizlere Türk özel sektörü adına teşekkür ediyorum. Eğitimin en kıymetli alan ama en zor alan olduğu da kesin. Bugün yaptığınız yatırımın meyvesini almak on yıllar alabiliyor. Dünya çok hızlı değişiyor. Sürücüsüz otomobiller, asistan robotlar, yapay zekâ, sanal gerçeklik dünyanın yeni gerçekleri. Bütün iş yapma biçimleri değişiyor, insanın yer küre üzerindeki konumu yeniden tanımlanıyor. Yepyeni iş modelleri bütün ezberlerimizi bozuyor. Mazisi 10 yılı bile bulmayan genç şirketler, 100 yıllık dünya markalarının önüne geçiyor. İşte görüyoruz, bilgi çağında, sermaye büyük ölçüde bilgi teknolojilerine kaymış durumda. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma hedefini yakalamanın anahtarı daha fazla teknoloji üretmek. Üniversitelerin temel gayesi artık teknolojiyi kullanan değil, üreten yeni bir nesil olmalı. Bilgiye kolay ulaşabilen, hızlı öğrenen, disiplinler arası düşünebilen, refleksi kuvvetli, teknolojiyi en iyi şekilde kullanan, icat çıkaran yeni bir nesli ülkemize kazandırmalıyız” ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, vakıf üniversitelerinin yükseköğretim sistemi içerisinde önemli bir misyon üstlendiğine değinerek, “Vakıf üniversiteleri yükseköğretimde çok önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Bu yıl dünyada ilk 500 üniversite arasına 2 Türk üniversitesi girdi. Bunların ikisi de vakıf üniversitesi oldu. Ayrıca yükseköğretimde, akademik gelişme açısından da vakıf üniversitelerini çok önemsiyorum. Zira vakıf üniversitelerinin yaptığı yatırım, getirdiği rekabet sayesinde, eğitimde kalitenin artmasına vesile oluyor. Bizler faaliyetlerimizi yürütürken, gerçek bir vakıf anlayışıyla hareket ediyoruz.
Kar için değil, toplum yararına çalışıyoruz. İşte bu vizyonla, ülkemizin muasır medeniyet seviyesine ulaşmasına için çalışıyoruz” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç’a hitaben, “Sizin liderliğinizde, yükseköğretimde atılması gereken adımların kararlılıkla atılacağına inanıyoruz” diyerek, özel sektörle eğitim planlamasının ilişkisinin güçlenmesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıkloğlu, “Özel sektörün hedefleri ile eğitim planlaması arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu amaçla Kasım ayında düzenlenen ‘Geleceğin Meslekleri, Mesleklerin Geleceği Çalıştayı’ iş dünyası ve akademiyi buluşturan iyi bir başlangıç oldu. Kontenjanlar da, özel sektörün ihtiyaçlarına göre planlanırsa, yükseköğretimde ciddi bir verimlilik artışı olacağına inanıyorum. Boş kalan her bir kontenjan, ülkemizin kaynaklarının heba olması demek. Aynı şekilde, üniversitelerdeki bölümler ve programlar geleceğin ihtiyaçlarını da gözeterek güncellenmeli. Araştırmacı sayımızı artırmak için Üniversitelerimizde yüksek lisans ve doktora programlarını daha çok desteklemeliyiz. Teorik eğitimin, pratik eğitimle yoğurulmasına özel önem vermeliyiz. İşte tam da bu noktada, TOBB ETÜ’de uyguladığımız ortak eğitim programlarını, tüm üniversitelerimizde de yaygınlaştırmalıyız. Ortak eğitim mantığını geleneksel stajdan muhakkak ayırmalıyız. Akademisyenler, öğrenciler, mezunlar ve iş dünyası temsilcileriyle, üniversiteleri, açık inovasyon merkezleri haline getirmeliyiz. Buna ilave olarak, üniversiteleri birer girişimcilik merkezi haline getirmeliyiz. Girişimcilik demek zenginlik demektir. ‘Ne iş olursa yaparım’ , ‘Hangi iş olursa kurarım’ devri bitmiştir. Yeni nesil girişimcileri yetiştirecek platformlar üniversitelerdir. Hedefimiz, yabancı öğrenciler olmalı. Yükseköğretimde çekim merkezi olmalıyız. Türkiye İtalya ile Çin arasındaki en büyük sanayi ülkesi. Lisans, yüksek lisans ve doktora programları için yabancı öğrencilerin ülkemize gelmesi için üniversitelerimizi desteklemeliyiz” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a da mesleki eğitimi, piyasanın ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkürlerini ileterek, “Kontenjan ve program ismi gibi konularda daha çok istişare etmeliyiz. Bu anlamda ‘Yeni YÖK’ vizyonunuzdaki stratejik hedeflerinizin bir an önce hayata geçirilmesi için çalışmalıyız. Bu noktada bir teşekkürüm de, Milli Eğitim Bakanımız sayın Ziya Selçuk’a olacak. Mesleki eğitimi, piyasanın ve ülkenin ihtiyaçlarına göre şekillendirme noktasında çok önemli adımlar atıyor. İşte en son olarak da, Türkiye’nin Otomobili’nin üretiminde ihtiyaç duyulacak teknik elemanların yetiştirilmesi için, ilk kez motorlu araçlar teknolojisi alanında elektrikli araçlar dalı açılacağını bildirdi. Bu güzel vizyonu için de sayın Bakamızı ayrıca kutluyoruz. Bugün de YÖK, doktora burs programına otomobil ile ilgili alanları da ekledi. Enerji, hibrit motor gibi alanlarda doktoralı mühendis yetiştirilecek” diye konuştu.
Toplantıya TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç ve Türkiye genelinde eğitim veren üniversitelerin rektörleri katıldı.