Milletvekilinden Sahte Zirai İlaç Ve Gübrelere Karşı Etkin Mücadele İçin Yasa Teklifi
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi ve CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, gıdada olduğu gibi tarım ilaçları ile gübrelerde de sahtecilik ve hile yapıldığına dikkat çekerek, TBMM Başkanlığına halk sağlığıyla oynayanlara hapis cezası getiren bir yasa teklifi sundu.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’ni Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunan Ayhan Barut, "Bilindiği gibi ucuza mal edilip, fazla kar elde etmek amacıyla pek çok hileli gıda çeşidi piyasaya sürülmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı yapmış olduğu kontrollerde tespit ettiği ürün ve üreten firmalara ait taklit ve tağşiş listesini her yıl yayınlamaktadır. Uygulama ile halkın sağlığıyla oynayan firmalar ve gıda ürünlerinin listesi kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu hileli ürünlerle halkın sağlığı ile oynanmakta ve vatandaşların gıda güvenliğine olan güveni zedelenmektedir ama ülkemizde sahtecilik bununla da sınırlı kalmamaktadır" dedi.
Bitki sağlığı için kullanılan tohum, zirai ilaç, pestisit ve gübrelerin de sahteleri yapılarak piyasaya sürüldüğünü belirten Barut, "Bu tür sahte ürünleri bilmeden alan üreticimiz ise ruhsatsız ürün kullanmış olmaktadır. Sahte ilaçların ürünlerden temizlenmesi bir hayli zordur ve bu ilaçların kullanıldığı sebze ve meyveyi yiyen vatandaşlarımızın sağlığı ile oynanmaktadır. Kullanılan hileli ilaçlar neticesinde vatandaşlarımızda alerji, astım ve kanser gibi vakaların görülme olasılığında büyük artış yaşanmaktadır" diye konuştu.
"Hapis cezası verilmeli"
Sahteciliğin önüne geçilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan karekod ve DNA barkod sisteminin üreticiler tarafından tam olarak bilinmediğine işaret eden Barut, şunları kaydetti:
"Bu durum sahte ürün yapan ve satan insanların işine gelmektedir. Vatandaşlarımızın sağlığına kasteden hileli gıda ve ürün satanlara ceza Kabahatler Kanunu’na göre uygulandığı için yaptırım gücü çok zayıf kalmakta ve caydırıcı olmamaktadır. Kanun teklifimizle bu tür sahte ürünleri üreten, satışına aracılık edenlere, orijinal ürün satan firmaların maddi ve manevi uğradıkları zararları da göz önüne alınarak, üreticinin yükümlülükleri de dahil edilerek oluşturulacak yüklü para cezası ve en az 5 yıldan başlayacak hapis cezaları gibi güçlü yaptırımlar uygulanması amaçlanmış olup, bu şekilde hileli gıda ve ürün üretimini, satışını an aza indirmek hedeflenmiştir. Sonuç olarak ülkemizde gıda güvenliğinin sağlanması, taklitçiliğin en aza indirilmesi gerekmektedir."
Teklifte neler yer alıyor?
Barut’un Meclise sunduğu Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklifi şöyle:
"Madde 1- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 186’ncı maddesinin başlığı ’Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda, ilaç, tohum ve zirai ilaçların ticareti’ şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. ’(1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş, taklit ve tağşiş yapılmış her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları, zirai tohum ile bitki sağlığı için kullanılan zirai ilaç, pestisit ve gübrelerin sahtelerini satan, tedarik eden, bulunduran kimseye iki yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir. Bu ürünleri satan, tedarik eden ve bulunduran işletmeler en az üç yıl faaliyetten men edilir.’
Madde 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür."
Kaynak: İHA
Bitki sağlığı için kullanılan tohum, zirai ilaç, pestisit ve gübrelerin de sahteleri yapılarak piyasaya sürüldüğünü belirten Barut, "Bu tür sahte ürünleri bilmeden alan üreticimiz ise ruhsatsız ürün kullanmış olmaktadır. Sahte ilaçların ürünlerden temizlenmesi bir hayli zordur ve bu ilaçların kullanıldığı sebze ve meyveyi yiyen vatandaşlarımızın sağlığı ile oynanmaktadır. Kullanılan hileli ilaçlar neticesinde vatandaşlarımızda alerji, astım ve kanser gibi vakaların görülme olasılığında büyük artış yaşanmaktadır" diye konuştu.
"Hapis cezası verilmeli"
Sahteciliğin önüne geçilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan karekod ve DNA barkod sisteminin üreticiler tarafından tam olarak bilinmediğine işaret eden Barut, şunları kaydetti:
"Bu durum sahte ürün yapan ve satan insanların işine gelmektedir. Vatandaşlarımızın sağlığına kasteden hileli gıda ve ürün satanlara ceza Kabahatler Kanunu’na göre uygulandığı için yaptırım gücü çok zayıf kalmakta ve caydırıcı olmamaktadır. Kanun teklifimizle bu tür sahte ürünleri üreten, satışına aracılık edenlere, orijinal ürün satan firmaların maddi ve manevi uğradıkları zararları da göz önüne alınarak, üreticinin yükümlülükleri de dahil edilerek oluşturulacak yüklü para cezası ve en az 5 yıldan başlayacak hapis cezaları gibi güçlü yaptırımlar uygulanması amaçlanmış olup, bu şekilde hileli gıda ve ürün üretimini, satışını an aza indirmek hedeflenmiştir. Sonuç olarak ülkemizde gıda güvenliğinin sağlanması, taklitçiliğin en aza indirilmesi gerekmektedir."
Teklifte neler yer alıyor?
Barut’un Meclise sunduğu Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik öngören yasa teklifi şöyle:
"Madde 1- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 186’ncı maddesinin başlığı ’Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda, ilaç, tohum ve zirai ilaçların ticareti’ şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. ’(1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş, taklit ve tağşiş yapılmış her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları, zirai tohum ile bitki sağlığı için kullanılan zirai ilaç, pestisit ve gübrelerin sahtelerini satan, tedarik eden, bulunduran kimseye iki yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilir. Bu ürünleri satan, tedarik eden ve bulunduran işletmeler en az üç yıl faaliyetten men edilir.’
Madde 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür."