Türkiye Arı Ürünleri Paketleyiciler Derneğinden Petek Ve Süzme Bal Kodekslerinin Ayrılması Talebi
Türkiye Arı Ürünleri Paketleyiciler Derneği Başkanı Cumhur Yıldız, arı ürünleri paketleyicileri olarak petek bal ile süzme balın kodekslerinin ayrılmasını istediklerini söyledi.
Akyurt’un Büğdüz Mahallesi’ne bulunan fabrikasında İHA muhabirinin sorularını cevaplayan Türkiye Arı Ürünleri Paketleyiciler Derneği Başkanı Cumhur Yıldız, arı ürünleri paketleyicileri olarak iki büyük sorunları olduğunu vurguladı. Arıcılardan analiz ederek balları aldıkları halde özellikle petek ballarda otokontrolü sağlamanın güç olduğunu kaydeden Yıldız, petek bal ile süzme bal kodekslerinin ayrılmasını istedikleri ifade eder, konuşmasına şöyle devam etti:
“Petek ballarda her bir peteğin ayrı ayrı analizinin yapılması hem çok maliyetli hem de bu tür bir analiz mümkün değil. Ayrıca analiz yapılsa bile her bir kovanda her bir petekte ayrı değerler çıkabiliyor. Bizim talebimiz petek bal ile süzme balın kodeksinin ayrılmasıdır. Bu gün bir üreticiden 15 ton bal aldığınızda 3 bin çıta yapar ki bu da 3 bin ayrı analiz yaptırmanız demektir. Bu kadar bir analizi yapmak hiç mümkün değildir. Bir çıtanın analiz maliyeti bütün çıtaların maliyetini karşılayamamaktadır. Dolayısıyla petek balda oto kontrol sağlanamamaktadır. Ama süzme balda bunu sağlamak çok daha kolaydır. On ton balı bir tankta toplarsınız ve akredite bir laboratuvarda analizini yaptırabilirsiniz. Biz bunun için diyoruz ki petek bal ile süzme balın kodeksinin ayrılması gerekiyor.”
“Petekli bal ağırlıkla Anadolu’da tüketilmektedir”
Bazı çevrelerin petek balın tüketilmemesiyle ilgili bir faaliyet içerisinde olduğunu aktaran Yıldız, petek balının tüketmenin bir Anadolu kültürü olduğunun altını çizerek, “Petek balı tüketmek her şeyden önce bir Türk kültürüdür. Petekli bal ağırlıkla Anadolu’da tüketilmektedir. Petekli balın yasaklanması ya da bunun bu şekilde tüketilmemesinin söylemek doğru değildir” ifadesini kullandı.
Paketleyiciler olarak ikinci büyük sorunlarının ceza sistemi olduğuna değinen Yıldız, “Bizim ikinci bir büyük sorunumuz ise ceza sistemidir. Ceza sisteminde arıcıdan kaynaklı yada üretimden kaynaklı oluşabilen hatalara verilen ceza miktarı da aynı, sahtekarlık ve tağşişe verilen ceza miktarı da aynıdır. Paketleyicilerin her hangi bir ticari rant sağlamasının mümkün olmadığı hataların da cezası aynıdır, tamamen çıkar amaçlı yapılan glikozlu ya da şeker takviyesi yapılarak piyasaya sürülen balların da cezası aynıdır. Biz bunun da ayrılmasını istiyoruz. Ceza sisteminde de bir düzenleme gelmesini talep ediyoruz “ diye konuştu.
Türkiye’de her yıl bal kalitesi artıyor
Türkiye’de 2019 yılında yaklaşık 80 bin ton bal üretimi yapıldığını hatırlatan Yıldız, bu oranın artırılması ve arıcılığın geliştirilmesi için bakanlığın önemli çalışmaları olduğunu vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son yıllardaki çalışmalarının neticesinde geleneksel yöntemle üretimden profesyonel üretime geçildiğini söyleyen Yıldız, “Gerek denetimlerin sıkılaştırılması, gerekse eğitimlerle üretimde profesyonelleşmeye gidilmektedir. Bu da baldaki kaliteyi artırmaktadır. Bal üretimindeki kalite her yıl aratarak devam etmektedir. Bu bizleri çok sevindiriyor. Kalite ve üretim arttıkça ihracata yöneliyoruz. Ülkemize döviz girdisi sağlamak ve ekonomiye katkı vermesi için bal ihracatını çok önemsiyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin Çin’den sonra arı kolonisi çok olan 2. ülke olduğunu ancak bal üretimi ve ihracatında 6-7. sıralarda geldiğini anlatan Yıldız, “ Son yıllarda bu konuda da güzel çalışmalar var. İhraç ettiğimiz balın yüzde 90’ı çam balı. İnşallah bu bal ormanları uygulaması ve arıcıların eğitimleri ile diğer bal türlerinin ihracatında da artış olacağına inanıyoruz. Bakanlığın bu konularda güzel çalışmaları var’’ ifadesini kullandı.
Kaynak: İHA
“Petek ballarda her bir peteğin ayrı ayrı analizinin yapılması hem çok maliyetli hem de bu tür bir analiz mümkün değil. Ayrıca analiz yapılsa bile her bir kovanda her bir petekte ayrı değerler çıkabiliyor. Bizim talebimiz petek bal ile süzme balın kodeksinin ayrılmasıdır. Bu gün bir üreticiden 15 ton bal aldığınızda 3 bin çıta yapar ki bu da 3 bin ayrı analiz yaptırmanız demektir. Bu kadar bir analizi yapmak hiç mümkün değildir. Bir çıtanın analiz maliyeti bütün çıtaların maliyetini karşılayamamaktadır. Dolayısıyla petek balda oto kontrol sağlanamamaktadır. Ama süzme balda bunu sağlamak çok daha kolaydır. On ton balı bir tankta toplarsınız ve akredite bir laboratuvarda analizini yaptırabilirsiniz. Biz bunun için diyoruz ki petek bal ile süzme balın kodeksinin ayrılması gerekiyor.”
“Petekli bal ağırlıkla Anadolu’da tüketilmektedir”
Bazı çevrelerin petek balın tüketilmemesiyle ilgili bir faaliyet içerisinde olduğunu aktaran Yıldız, petek balının tüketmenin bir Anadolu kültürü olduğunun altını çizerek, “Petek balı tüketmek her şeyden önce bir Türk kültürüdür. Petekli bal ağırlıkla Anadolu’da tüketilmektedir. Petekli balın yasaklanması ya da bunun bu şekilde tüketilmemesinin söylemek doğru değildir” ifadesini kullandı.
Paketleyiciler olarak ikinci büyük sorunlarının ceza sistemi olduğuna değinen Yıldız, “Bizim ikinci bir büyük sorunumuz ise ceza sistemidir. Ceza sisteminde arıcıdan kaynaklı yada üretimden kaynaklı oluşabilen hatalara verilen ceza miktarı da aynı, sahtekarlık ve tağşişe verilen ceza miktarı da aynıdır. Paketleyicilerin her hangi bir ticari rant sağlamasının mümkün olmadığı hataların da cezası aynıdır, tamamen çıkar amaçlı yapılan glikozlu ya da şeker takviyesi yapılarak piyasaya sürülen balların da cezası aynıdır. Biz bunun da ayrılmasını istiyoruz. Ceza sisteminde de bir düzenleme gelmesini talep ediyoruz “ diye konuştu.
Türkiye’de her yıl bal kalitesi artıyor
Türkiye’de 2019 yılında yaklaşık 80 bin ton bal üretimi yapıldığını hatırlatan Yıldız, bu oranın artırılması ve arıcılığın geliştirilmesi için bakanlığın önemli çalışmaları olduğunu vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son yıllardaki çalışmalarının neticesinde geleneksel yöntemle üretimden profesyonel üretime geçildiğini söyleyen Yıldız, “Gerek denetimlerin sıkılaştırılması, gerekse eğitimlerle üretimde profesyonelleşmeye gidilmektedir. Bu da baldaki kaliteyi artırmaktadır. Bal üretimindeki kalite her yıl aratarak devam etmektedir. Bu bizleri çok sevindiriyor. Kalite ve üretim arttıkça ihracata yöneliyoruz. Ülkemize döviz girdisi sağlamak ve ekonomiye katkı vermesi için bal ihracatını çok önemsiyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin Çin’den sonra arı kolonisi çok olan 2. ülke olduğunu ancak bal üretimi ve ihracatında 6-7. sıralarda geldiğini anlatan Yıldız, “ Son yıllarda bu konuda da güzel çalışmalar var. İhraç ettiğimiz balın yüzde 90’ı çam balı. İnşallah bu bal ormanları uygulaması ve arıcıların eğitimleri ile diğer bal türlerinin ihracatında da artış olacağına inanıyoruz. Bakanlığın bu konularda güzel çalışmaları var’’ ifadesini kullandı.